Türkiye’nin golf sahaları ile ünlü olan Serik ilçesi, turizm anlamında hemen her konuda oldukça geniş seçeneklere ev sahipliği yapmaktadır. İlk yerleşimlerin MS 2. yüzyılda olduğu iddia edilen ilçe, Bergama Krallığı’nın en önemli noktalarından birisi olarak ün kazanmıştır.
Tarih boyunca Bergama, Roma ve Selçuklular bölgeye bir hayli önem vermiş ve oldukça önemli eserleri inşa etmişlerdir. Söz konusu tarihi güzellikler olduğunda ise dünyanın en önemli ve en iyi korunan yerlerine de ev sahipliği yapan Serik, tarih ve doğanın iç içe olduğu ender yerlerdendir.
Aspendos Antik Kenti
Aspendos Antik Kent KalıntılarıAspendos Antik Kenti, bir Greko-Roman kalıntıları olarak Antalya'nın yaklaşık 40 km doğusunda bulunan Pamphylia'da, Belkıs Köyü sınırları içerisinde yer alır. Yunan geleneğine göre Aspendos, Mopsos'un öncülüğünde MÖ 1000 civarında gelen Argoslu kolonistler tarafından kurulmuştur.
Şehir, Akdeniz kıyılarına 16 km uzaklıktadır. Turistlerin çoğunun Aspendos'u ziyaret etmesinin temel nedeni, türünün dünyadaki en iyi korunmuş yapısı olan Roma Tiyatrosu'ndan kaynaklanmaktadır. Aspendos'un bir diğer cazibe noktası ise, tiyatronun yanı sıra düzenlenen birçok sanatsal etkinliğe ev sahipliği yapmasından kaynaklıdır.
Aspendos içerisinde ayrıca bir stadyum, bir bazilika ve bir agora da dahil olmak üzere diğer birçok yapının kalıntıları da bulunmaktadır. Bunlara ek olarak yerel su kemeri iyi korunmuştur. Aziz Paul'un yürüyüş parkurunun iki başlangıç noktasından biri Aspendos'ta, ikincisi ise Perge'de bulunur. Türkiye'de yer alan antik kalıntılar arasında varlığını en iyi şekilde korumuş ender yerlerden birisidir.
Aspendos Antik Tiyatrosu
Aspendos Antik Tiyatro Kalıntıları
Aspendos Antik Tiyatrosu, Aspendos Antik Kenti'nin içerisinde bir yapı olarak Belkıs Köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır. Tiyatronun son derece etkileyici ve önemli olmasındaki temel sebeplerden birisi İtalya dışındaki en iyi korunmuş Roma Tiyatrosu olmasıdır. Hatta bazı söylentilere göre dünyanın en iyi korunmuş antik tiyatrosu bile olabilmaktedir.
Marcus Aurelius'un yönetimindeki yerel mimar Zenon, bu şaheseri MS 155'te inşa etmiştir. İmparator ve Roma tanrılarına hediye olarak yapılan bu Roma Tiyatrosu, yaklaşık olarak 96 metrelik bir yüksekliğe sahiptir.
Tiyatro o kadar büyük ki ilk göründüğü andan itibaren büyüleyici bir atmosfer sunmaktadır. Ayrıca antik bazilikalar, Roma su kemerleri ve diğer görkemli mimari kalıntıları da bu bölgede bulmak mümkündür.
Aspendos Antik Tiyatrosu’na giriş ücreti 25 TL’dir.
Selge Antik Kenti
Selge Antik Kent KalıntılarıKöprülü Kanyon Milli Parkı'nın kalbinde, antik Selge'nin kalıntıları, Altınkaya olarak bilinen küçük bir köyün modern binaları arasında yer almaktadır. En ünlü antik coğrafyacı olan Strabo bile Selge'nin kuruluş hikayesini iki farklı şekilde anlatır.
Birincisine göre, şehir Spartalılar tarafından kurulduğu ve ikincisine göre bu yerleşimin kurucusu, Aspendos'un yarı efsanevi kurucusu Mopsos'un bir arkadaşı olan Calchas tarafından olmuştur. Şayet Calchas kabul edilirse, Selge tarihi, Truva Savaşı'na, yani MÖ 13. yüzyıla kadar uzanır.
Toros dağlarının derinliklerinde, Köprüçay Nehri'nin yanında bulunan Selge bölgesi, oldukça dik bir tepeye kurulmuştur. Selge'de hala korunan en büyük antik yapı, MS 2. yüzyılda inşa edilen tiyatrodur. Her ne kadar sahne binası bir süre önce yıkılmış olsa da tepenin yamacına dayanan oditoryumu bozulmamış durumdadır. Diazoma'nın altında 30 oturma sırası ve üzerinde 15 oturma sırası bulunur. Üst sıralar, Köprülü Kanyon Ulusal Parkı'nın muhteşem manzarasını sunmaktadır.
Selge Antik Kenti’ne girişler ücretsizdir.
Sillyon Antik Kenti
Sillyon Antik Kent KalıntılarıAntalya'nın yakınında, Pamphylia'da bir dağın tepesinde ve çevresinde yer alan Sillyon Antik Kenti, Büyük İskender'in fethedemediği bir şehir olduğu için ünlüdür. Ayrıca Roma İmparatoru II. Constantinus ve I. Antonius'un yanı sıra Aziz Antonius'un da doğduğu bir yer olarak bilinmektedir.
Buradaki kalıntıların geçmişi, MÖ 5. yüzyıla kadar uzanır. Aynı zamanda birçok farklı döneme ait kanıtlar da bulunur. Helenistik, Roma, Bizans, Bergama ve kısmen Selçuklu dönemlerinin etkisi hala gözlemlenebilmektedir.
Girişte antik kentin şehir kapıları dikkatleri çeker, biraz ileride stadyum vardır. Ayrıca diğer ziyaret edilmesi gereken yerler ise amfi tiyatro, Odeon, bir tapınak, sarnıç, spor salonu ve orta çağ kalesi vardır. Şehir kayalık bir plato üzerinde yer almaktadır.
Sillyon Antik Kenti’ne girişler ücretsizdir.
Aspendos Antik Kenti’ne giriş ücreti 35 TL’dir.
Hoşgörü Bahçesi
Hoşgörü Bahçesi Ziyaret AlanıSerik’in en ilgi çekici yerlerinden birisi olan Hoşgörü Bahçesi, Belek beldesi sınırları içerisinde bulunmaktadır. 2004 yılında açılan bu bahçe aslında dinsel bir mekan olarak ön plana çıkar. Asıl önemini ise bahçesinde bulundurduğu farklı dinlerin ibadet yerlerinin olmasıdır.
Kudüs benzeri bir ortam oluşturan Antalya Belediyesi, cami, sinagog ve kiliseyi bir sınır içerisinde toplamış ve yerli yabancı birçok insana açmıştır. Farklı dinden insanlar, barış ve huzur içerisinde burada ibadetlerini yapmaktadır.
Yılın her zamanı açık olan Hoşgörü Bahçesi, ibadet yerlerinin yanı sıra farklı sergilere de ev sahipliği yapar. Daha çok dini eserlerin sergilendiği bu bölüm, en çok ilgiyi çeken noktaların arasında yer alır. İsminden de anlaşıldığı gibi burayı ziyaret gelen herkes hoşgörü ile karşılanmaktadır.
Hoşgörü Bahçesine girişler ücretsizdir.
Köprüpazar Köprüsü
Tarihi Köprüpazar KöprüsüSerik’in Belkıs Mahallesi sınırları içerisinde yer alan bir diğer tarihi yapı, Köprüpazar Köprüsü’dür. İlk yapım aşaması Romalılara kadar uzansa da günümüzdeki hali Selçuklular tarafından 13. yüzyılda verilmiştir.
Romalılar döneminde inşa edilen Eurymedon Köprüsü, zaman içerisinde yıkılmış ve aynı yere Selçuklular tarafından daha da genişletilerek Köprüpazar Köprüsü kurulmuştur. 9 adet kemeri bulunan köprü, Köprüçay Nehri üzerinde yer alır.
Köprünün yaklaşık olarak 260 metre uzunluğu ve 9,44 metrelik genişliği bulunmaktadır. Kesme taşlar kullanılarak inşa edilen köprüde daha öncesinde, Aspendos viyadüğünden alınarak geç antik dönemi yapısında kullanılan delikli taşlar da yer almaktadır. Selçuklu mimarisinin ön planda olmasına rağmen, kısmen Roma döneminden kalma kalıntılarda gözlenebilir haldedir.