Mersin Tarihi Yerleri

Mersin, eski adıyla İçel, Anadolu’nun en büyük onuncu şehri olarak, köklü bir geçmişe ev sahipliği yapmaktadır. Yıl boyunca 2 milyona yakın insanı ağırlayan şehir, tatil zamanlarında neredeyse 3 milyona yaklaşan bir nüfus yoğunluğuna sahiptir. Gündüz gezilip görülmesi gereken yerler bakımından oldukça geniş bir yelpazeye sahipken, geceleri eğlence mekanları ile yerli yabancı birçok insanı ağırlamaktadır.

Daha önce Akdeniz Bölgesi’nde yaşamış olan birçok kültürden önemli eserleri günümüze kadar taşımayı başarmıştır. Doğal güzellikleri kısıtlı sayılarda olmasına rağmen, söz konusu tarihi yapılar olunca, gezginlerin ilk uğrak noktalarından birisi olarak ön plana çıkmaktadır. Mersin’i tam anlamıyla tanımak için bu tarihi yerler gezilmeli, mümkünse de bir rehber eşliğinde tarihin derin sayfaları arasında zamanda bir yolculuğa çıkılmalıdır.

Mersin Bölgesi'nde göz alıcı dizaynları ile sizi cezbedecek oteller için Mersin'deki oteller sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.


Kız Kalesi (Deniz Kalesi, Kara Kalesi) 

Kız Kalesi Kız Kalesi

Erdemli İlçesi’ne bağlı olan Kız Kalesi, kıyıdan 200 metre uzaklıkla ufacık bir ada üzerindedir. Bu kale ayrıca Antik Çağ’da kurulan Korykos Antik Kenti’ni de çok iyi bir şekilde korumayı başarmıştır. Kurulduğu andan itibaren büyük bir önem arz eden Kız Kalesi, Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nde de önemini korumaya devam etmiştir. 

192 metre çevre uzunluğuna sahip kale, kare bir plana sahiptir. Güney ve kuzey uçları 8 burçla korunmuştur. Ayrıca ada üzerinde eski kilise, kapı, kitabe ve sarnıçlar günümüze gelmeyi başaran yapılardır. 

Kız Kalesi’ne giriş 6 TL’dir. 


Nusret Mayın Gemisi

Nusret Mayın Gemisi Nusret Mayın Gemisi

Almanlar tarafından yapılan bu gemi, mayın dökme amacıyla tasarlanmıştır. Ayrıca dar bölgelerde kolayca manevra yapılabilecek tarzda dizayn edilmiştir. Çanakkale Savaşı zamanında hizmet vermiştir. O zamanlarda mayın bulmakta sıkıntı yaşandığı için Nusret Mayın Gemisi, Osmanlı Donanması tarafından birçok alanda deniz gemisi olarak kullanılmıştır.

Nusret olarak adlandırılan gemi, Yarbay Geehl komutası altında, Teğmen Tophaneli Hakkı tarafından, tamamen Osmanlı Deniz Kuvvetlerine devredilmiştir. 1915 yılında savaş esnasında Nusret Mayın Gemisi’nden dökülen 26 mayın, HMS Irrasistible, HMS Okyanusu ve Bouvet gemilerinin batışına sebep olmuştur. 

Gemi belirli bir süre kullanılmamış, 1. Dünya Savaşı sonrası Gölcük’te 1926-27 yılları arasında tekrardan kullanılmaya başlanmıştır . Daha sonra 1937 yılında dalış gemisi olarak hizmet vermiştir.

1989 yılına gelindiğinde gemi, batmış ve uzun bir süre çabalara rağmen çıkarılamamıştır. Geminin tekrardan gün yüzüne çıkarılmasını isteyen çoğu gönüllü insan, bir araya gelerek 2003 yılında çıkarmayı başarmıştır. Şuan gemi, Çanakkale Savaşı’ndan kalan heykellere ev sahipliği yapmaktadır. 

Nusret Mayın Gemisi’ne giriş 6 TL’dir.

Mersin'deki turistlerin sürekli ziyaret ettiği mükemmel yerler için Mersin'de gezilecek yerler yazımıza göz gezdirebilirsiniz.


Mamure Kalesi

Mamure Kalesi Mamure Kalesi

Anamur'un yaklaşık olarak 7 kilometre güneydoğusunda kalan Mamure Kalesi, günümüze kadar en iyi şekilde korunarak ulaşan eski Haçlı kalelerinden birisidir. Romalılar tarafından MS 3. ya da 4. yüzyıllarda inşa edildiği düşünülen kale, Bizans İmparatorluğu ve Haçlılar tarafından genişletilmiştir. 

Selçuklu Türkü Sultan Alaaddin Keykubat, 1221'de kaleyi ele geçirdikten sonra, bugünkü haliyle yeniden inşa ettirmiştir. Etrafında güvenlik amacıyla oluşturulmuş hendek vardır. Aynı zamanda 39 kule ve 3 avludan oluşmaktadır. Avlulardan birisinde 1300-1308'de Karamanoğulları'ndan Mehmet Bey tarafından yapılan ve halen ibadete açık olan minareli bir cami bulunmaktadır.

Kale iki bölümden oluşmuştur. Surların birisi iç kaleyi korurken, diğeri genel olarak kalenin dış surlarıdır. Bu iki sur geçitler ile birbirlerine bağlanmaktadır.

Mamure Kalesi’ne giriş ücretsizdir.


Şahmeran Hamamı

Şahmeran Hamamı Şahmeran Hamamı

Tarsus Kızılmurat Mahallesi üzerinde bir konuma sahiptir. Efsanevi yaratık olan Şahmeran’dan adını almıştır. Hamam duvarlarında farklı efsaneler yazılıdır. 

Şahmeran Hamamı, eski Roma hamamlarından birisi üzerine 14. ve 16. yüzyıllar arasında inşa edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu zamanında, 1873 yılında ufak tefek restorasyon çalışmaları yapılmıştır. Dört eyvana sahip hamam dikdörtgen şekle sahiptir. Moloz taşlar yapısında kullanılan temel taşlardır.

Mersin'de bulunan tarihi ve turistik yerlere bir tatil planı yapmadan önce Mersin gezi rehberi sayfamızı incelemenizi öneriyoruz.


St. Paul Kilisesi

St. Paul Kilisesi St. Paul Kilisesi

Tarsus İlçesi’nin Şehitkerim Mahallesi’nde yer almaktadır. Tahmini yapılış tarihi MS 11. ya da 12. yüzyıllar arasındadır. Hac yeri olarak ziyaret edilen kilise, Hristiyanlar için kutsaldır. 

Kilisenin restorasyon çalışmaları 1862 yılında yapılmıştır. Yapılan ufak değişikler sonrasında günümüzdeki halini almıştır. İnşasında kullanılan malzemeler arasında kör tonozlar ve taş duvarlar yer almaktadır. Çan kulesi, kuzeydoğu köşesine yerleştirilmiştir. Melek ve manzara tasvirleri orta pencere üzerindedir. Ayrıca kiliseden içeri girildiğinde tavanın tam orta kısmında Hz İsa’nın freskleri ve sağ ve sol taraflarında ise Matthew, Mark, Luke ve John’un resimleri vardır. 

Hasar görmeye başladığı için 1993 yılında koruma altına alınan kilise, 1998 ile 2000 yılları arasında yeniden restore edilmiştir. 

Günümüzde ibadet için kullanılmaya devam edilmektedir. Ağırlıklı olarak Hıristiyanlığın hac yolculuğu dönemlerinde hizmet vermektedir.  

St. Paul Kilisesi giriş ücreti 6 TL’dir.


Soli Antik Kenti

Soli Antik Kenti Soli Antik Kenti

Mezitli Viranşehir Mahallesi’nde yer almaktadır. Mersin ilinin en eski yerleşim bölgelerinden birisidir. 

Antik Çağ’da Rodoslu Yunan kolonicilerin kurduğu bir kenttir. İsmini “güneş” anlamına gelen “Soloi” kelimesinden almıştır. 

Eski çağlarda önemli ticaret merkezi olarak kullanılan kentte Mısır ve Kıbrıs’dan izler görmek mümkündür. Sadece ticari açıdan değil, ayrıca bilim açısından da büyük bir önem arz etmektedir. MÖ 3. yüzyılda matematikçi ve astronom olarak tanınan Aratos, burada yaşamıştır. 

Bizans İmparatorluğu’nun egemenliği altına girdiğinde bölgedeki resmi din Hıristiyanlık olarak kabul edilmiştir. 524 yılında meydana gelen deprem sonrası yıkık bir hal alan kent, yeniden yapılandırılmaya çalışılsa bile saldırılardan dolayı başarısız olunmuştur. Bir türlü harap olmaktan kurtulamayan kent, yerel halk tarafından Viranşehir olarak adlandırılmıştır. 

Bölgede liman, tiyatro, sütunlu cadde ve su kemeri gibi temel yapıtlar günümüzde hala görülebilmektedir.

Soli Antik Kenti’ne giriş ücretsizdir. 

Mesin'de sabah uyanıp pencereden baktığınızda masmavi denizin içerisinde kaybolabileceğiniz oteller için Mersin denize sıfır oteller sayfamızı kontrol etmeyi unutmayın.


Ulu Cami

Tarsus Ulu Camii Tarsus Ulu Camii

Ulu Cami, Tarsus Nur Mahallesi üzerine inşa edilmiştir. İlçede bulunan en büyük camidir. 

1579 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğinin olduğu dönemlerde yer alan başka bir caminin üzerine yapılmıştır. Bu eski cami, 9. yüzyılda Abbasiler Dönemi’nde yaptırılmış fakat Bizans İmparatorluğu Tarsus’u ele geçirdikten sonra eski camiyi bir kiliseye dönüştürmüşlerdir. Tarsus 14. yüzyılda tekrar Osmanlıların eline geçtiğinde bu kilise yıkılıp yerine yeni bir cami olan Ulu Cami inşa edilmiştir. Yaptıran kişi ise Türkmen hanedanı İbrahim Bey’dir. 

Cami avlusuna giriş anıtsal mermer kapıdandır. 16 kubbe ve 14 sütunlu kiremitlerle dekore edilmiştir. Oyulmuş taşlar ana yapının binasında kullanılmıştır. İran Kemeri olarak bilinen yarım sivri kemerler ana binadaki sütunları bağlamaktadır. Ayrıca Al-Ma’mun, Seth ve Danyal’ın mezarları caminin hemen doğusunda yer almaktadır.  


Seleukeia Antik Kenti

Seleukeia Antik Kenti Seleukeia Antik Kenti

Silifke’de bulunan Göksu Irmağı kıyısında yer almaktadır. Suriye Kralı 1. Seleukos Nikator tarafından kurulmuştur. Taşucu’ndan göçerek buraya gelen halk sayesinde kent haline gelmiştir. Stratejik bir konuma sahip olması için 8 km yükseklikte bir noktaya konumlandırılmıştır. 

Antik kentin en parlak dönemini, Roma İmparatorluğu altındayken yaşanmış ve 33 kentin merkezi haline gelmiştir. 

Bizanslılar bölgeyi fethettikten sonra Hıristiyanlık dini için merkez bir konum olmayı başarmıştır. Dini merkez olmasının temel sebebi ise Azize Thekla’nın en son burada yaşamış olmasıdır. 

Seleukeia Antik Kenti’ne giriş 6 TL’dir. 

Mersin'de inancı gereği hassasiyetleri olan misafirlerin beklentilerini karşılayabilecek oteller için Mersin İslami oteller sayfamızı incelemeyi unutmayın.


Kelenderis Antik Kenti                                      

Kalenderis Antik Kenti Kalenderis Antik Kenti

Aydıncık İlçesi’nin Merkez Mahallesi sınırları içerisinde bulunan Kelenderis Antik Kenti, ilk defa 1987 yılında keşfedilmiştir. Mersin’in en eski yerleşim yerlerinden birisi olduğu düşünülen antik kentin, zamanında Akdeniz’in en önemli liman şehirlerinden birisi olduğu düşünülmektedir.

İlk yerleşimler tahmini olarak MÖ 10. yüzyılda Fenikeliler tarafından gerçekleştirilmiş olup, zaman içerisinde farklı medeniyetlerin egemenliği altına girmiştir. MS 6. yüzyıla kadar önemli konumunu elinde tutan şehir, Arapların akını üzerine önemini yitirmeye başlamıştır.

Sonraki dönemler giderek artan saldırılar şehre zarar vermiştir. Kelenderis Antik Kenti’nden günümüze kadar gelmeyi başaran liman hamamı, amfi tiyatro, sarnıçlar ve liman surları olmuştur. Deniz kenarında bir noktaya sahip olan bu yer, aynı zamanda gelen ziyaretçiler tarafından kart postal gibi manzarası ile de ün kazanmıştır.

Kelenderis Antik Kenti’ne giriş 6 TL’dir.


St. Paul Kuyusu

St. Paul Kuyusu St. Paul Kuyusu

Tarsus Kızılmurat Mahallesi’nde, St. Paul’un evinin olduğu düşünülen bölgede yer alan kuyudur. Hemen yanında St. Paul’un evi olduğu düşünülen bölgede çok uzun süre çalışmalar yapılmıştır. Bu araştırmalar sonrası ortaya bazı duvar kalıntıları çıkarılmıştır. 

St. Paul’a adandığı düşünülen çeşmenin 38 metre derinliği, 1,15 metre genişliği bulunmaktadır. Ana gövdesi kare fakat ağız taşı silindir şeklindedir. Kuyudaki su dört mevsim akmaya devam etmektedir. Ayrıca bu akan suyun şifalı olduğu iddia edilmektedir. 

St. Paul Kuyusu giriş ücreti 6 TL’dir. 


Nagidos Antik Kenti

Nagidos Antik Kenti Nagidos Antik Kenti

Bozyazı İlçesi’nin Paşa Caddesi’nde bulunan kent, bir tepe üzerinedir. Nagidos Antik Kenti hakkında günümüze kadar ulaşmayı başaran çok az tarihi kaynak vardır. Kentte görülebilecek kalıntılar sadece surlar ve karayle tepeyi bağlayan bir köprüdür. Bu yapıtların Roma Dönemi’nde yapıldığı, araştırmalar sonucu ortaya çıkarılmıştır. 

Bölgede bulunan sınırlı kaynaklardan Samoslular tarafından sömürge altında olduğu ortaya çıkarılmıştır. Bulunan bir diğer kaynakta ise Pers Egemenliği’ne ait olan sikkelerin bulunduğu yazılıdır. 

Pişmiş kil lahitleri, mezarlarda bulunmuş ve bunların içerisinde bulunan hediyelere bakıldığında çok zengin kesimin burada yaşadığı tespit edilmiştir. 

Nagidos Antik Kenti’ne giriş ücretsizdir. 


Titiopolis Antik Kenti

Titiopolis Antik Kenti Titiopolis Antik Kenti

Anamur İlçesi’nin Kalınören Mahallesi'nin kuzeyinde bulunan Titiopolis Antik Kenti, ismini sonradan edinmiştir. Eski tarihte verilen isim hakkında henüz geçerli bir bilgi sağlanamamıştır.

Antik şehrin kalıntıları Kalınören'in kuzey ve doğu yönlerinde oldukça geniş bir alana yayılmış ve alan, sur duvarları ile çevrilmiştir. Kalıntılar Kalınören'in modernleşme girişiminden dolayı neredeyse kaybolmuştur. Antik kentlerin genelinde bulunması gereken odeon ve tiyatro gibi yapıların, Titiopolis Antik Kenti’nde köy yerleşkesinin altında kaldığı düşünülmektedir.

Şehir merkezi olarak bilinen Akropolis içinde, her biri üçer odası olan ve bazilika şeklinde iki kilise, aynı zamanda bir de Nekropol alanı bulunmaktadır. Neredeyse bütün mezarlar kireçtaşından ve iki katlı yapılar şeklinde inşa edilmiştir.

Titiopolis Antik Kenti’ne giriş ücretsizdir.


Silifke Atatürk Evi ve Müzesi

Silifke Atatürk Evi ve Müzesi Silifke Atatürk Evi ve Müzesi

Silifke’nin Saray Mahallesi’nde yer alan müzedir. Eşi Latife Hanım ile birlikte, 20 Ocak 1925 tarihinde Silifke’ye gelen Mustafa Kemal Atatürk, bu evde konaklamıştır. İlk yapım yılı 1897 olup, Alman Müktesebatı H. Christman tarafından yaptırılmıştır. 

11 gün burada kalan Atatürk ve eşi Latife Hanım, buradan ayrıldıktan sonra, Fedon Tahinci ailesi tarafından satın alınmıştır. 1980 yılına kadar Tahinci Evi olarak bilinen yapı, hükümet tarafından alınarak Atatürk ve Kurtuluş Savaşı eserlerinin sergilendiği bir müzeye çevrilmiştir.

Şuan Atatürk Evi ve Müzesi olarak bilinen binanın zemin katında belge ve fotoğraflar sergilenirken, ikinci katta çalışma odası, dinlenme odası ve yatak odası yer almaktadır. 

Silifke Atatürk Evi ve Müzesi’ne giriş ücretsizdir. 


Aya Tekla Yeraltı Kilisesi (Meryemlik)

Aya Tekla Yeraltı Kilisesi Aya Tekla Yeraltı Kilisesi

Silifke’nin Turgutreis Mahallesi üzerinde bulunmaktadır. Bizanslılara ait kilise, Azize Thekla’nın sığınma amaçlı kullandığı bir mağara içerisinde yer almaktadır. Hıristiyanlar için hac yolculuğu noktalarından birisidir. 

Aziz Paulus’dan edindiği bilgiler sonrasında kendisini Hıristiyanlığa adayan Azize Thekla, dinini rahatlıkla yaşayamadığı için bu mağaraya sığınmıştır. Burada hastalara şifa bulmaya ve Hıristiyanlık dinini yaymaya çalışmıştır. Bunun üzerine tekrardan insanların tepkisini toplayan Azize Thekla’nın öldürülüceği zaman mağaranın iki duvarı yol açıp geçmesine izin vermiştir. Azize Thekla’nın görüldüğü en son yer bu mağaradır. 

Bir süre gizli ibadet yeri olarak kullanıldıktan sonra Hıristiyanlık dini serbest bırakılınca hac bölgesi haline gelerek rahatlıkla ibadet edilmiştir. 

Aya Tekla Yeraltı Kilisesi’ne giriş ücretsizdir.