Amasya Tarihi Yerleri

İlk yerleşimin Kalkolitik Çağ’a uzandığı Amasya, tarihi yapılar açısından Türkiye’nin en zengin şehirlerinden biridir. Geçmişi, Anadolu tarihi ile paralel özellikler göstermektedir.

Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan şehir, Kurtuluş Savaşı’nın temellerinin atıldığı yer olmasından dolayı büyük önem taşırken, bilim adamlarının, sanatkar ve şairlerin yetiştiği, şehzadelerin eğitim gördüğü bir şehir olma özelliği de taşımaktadır.

7 bin yılı aşkın tarihi birikimi günümüze müzeler, camiler, kaleler, medreseler, kral kaya mezarları gibi birçok eser sunmaktadır.

Amasya'da tarihi yerlere yakın olup birbirinden farklı uygun fiyatları ile göz alıcı oteller için Amasya'daki oteller sayfamızı inceleyebilirsiniz.

Kral Kaya Mezarları

Harşena Dağı’nın eteklerine oyulmuş olan Kral Kaya Mezarları, Pontus krallarına aittir. Krallar Vadisi olarak da anılan bölgenin içerisinde toplam 21 mezar bulunmaktadır. Günümüze kadar tamamı gelmemiştir.

Kral Kaya Mezarları’na, Hatuniye Mahallesi’nin dar sokaklarından ulaşılmaktadır. Yol boyunca kayalara oyulmuş yollar ve merdivenler ise bu yolculuğu bir kültür gezisine dönüştürmektedir.

Amasya Kalesi

Şehir merkezinin kuzeyinde yer alan Harşena Dağı'nın kayalıkları üzerinde konumlanan Amasya Kalesi, konumundan dolayı Harşena Kalesi olarak da anılmaktadır. Tarih boyunca pek çok medeniyetin hakimiyeti altına giren yapı, Persler, Pontus, Roma ve Bizanslılar döneminde pek çok kez tahribata uğramış, yeniden restore edilmiştir.

Deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık 700 metre olan kale Şehir, Kızlar Sarayı ve Yukarı Kale olmak üzere 3 bölümden oluşmaktadır. Kale içerisinde ise Osmanlı’ya ait hamam kalıntıları, sarnıçlar, su depoları ve Pontus Kral Mezarları bulunmaktadır. Kalenin giriş kapısından 150 basamakla aşağıya inilen 8 metre çapa sahip Cilanbolu adında bir dehliz bulunmaktadır.

Kalenin 70 metre aşağısında ise cami ve burç kalıntıları yer almaktadır.

Amasya'da eski tarihi yapılardan tutun görkemli ve nefes kesen yerler için Amasya'da gezilecek yerler yazımızı ziyaret edin.

Amasya Müzesi

1928 yılında müze deposu olarak düzenlenen Amasya Müzesi, yıllar içerisinde çeşitli restorasyonlardan geçmiş ve günümüzdeki düzenine kavuşmuştur. Şu an hizmet veren bina ise 1980 yılında ziyarete açılmıştır. Kronolojik bir düzen içerisinde sergilenen eserler mumyalar, el yazması eserler, sikkeler, arkeolojik ve etnografik buluntular şeklinde gruplandırılmaktadır.

3 ayrı bölümden oluşan Amasya Müzesi, İlhanlı Beyliği'ne ait mumyaların sergilendiği bölüm, arkeolojik bulgular bölüm ve yöresel el sanatlarının yanı sıra yaşam şekilleri hakkında bilgiler sunan etnografik eserler salonundan oluşmaktadır.

Müzenin bahçe kısmındaki Sultan I. Mesut Türbesi içerisinde sergilenen mumyalar müzenin en dikkat çeken bölümlerinden biridir. Amasya Müzesi 24.000 civarında eser sayısı ile en zengin içeriğe sahip müzeler arasında yer almaktadır.

Aynalı Mağara

Yıl boyunca yerli – yabancı turistler tarafından yoğun ilgi gören Aynalı Mağara, şehrin en önemli tarihi eserleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır.

Yapının güzelliği kadar efsanesi de dikkat çekmektedir. Güzelcekız adında kralın kızı vardır. Bu kız o kadar güzelmiş ki kızı görenler düşüp kendinden geçmektedir. Bu sebepten dolayı kız yüzüne hep peçe takmak zorunda kalmıştır. Bir gün kral, kızın yaşının geldiğini düşünerek evlendirmek istemiş ve kim kızının peçesini açarsa ona vereceğini söylemiştir. Bir gün fakir bir çoban, kızın yanına giderek peçesini açmıştır. O anda bir elektriklenme olmuş ve her yanı ateş sarmıştır. İki genç yerde kömür olmuş şekilde yan yana yatar vaziyette görülmüştür.

Derler ki; kız ile çoban kaya mezarlarında iki ayrı odaya gömülmüştür. Aynalı Mağara'nın parlak olmasının sebebi de kralın kızının güzelliğidir. Bu efsaneyi duyan tüm turistler, mağarayı ziyaret etmek istemektedir.

Bimarhane (Darüşşifa)

Bimarhane

Şerefeddin Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi olarak da bilinen Bimarhane, Yeşilırmak'a paralel olarak uzanan Mehmetpaşa Caddesi kenarında tüm ihtişamıyla günümüze kadar gelmeyi başaran tarihi yapılar arasında yer almaktadır.

Arapça kitabesi bulunan Bimarhane 1308 – 1309 yılları arasında inşa edilmiştir. Yapının İlhanlı hükümdarı Sultan Mehmet Olcaytu ve karısı Uduz Hatun adına Anber Bin Abdullah tarafından inşa ettirildiği kitabede yazan bilgiler arasında yer almaktadır.

Özellikle ön cephesi sanatsal açıdan büyük önem taşıyan yapı, İlanlı Dönemi’nden günümüze sağlam olarak gelen tek yapı olma özelliğine sahiptir.

Anadolu Selçuklu mimarisinde ilk defa cephe kenarlarında denenen, Türk üçgenlerinden meydana gelen ters dönmüş sütun başlıkları ile de ün yapmıştır. Kapı kilit taşında diz çökmüş vaziyette yer alan insan kabartması ise sadece bu yapıya özeldir.

Amasya'da manzarası ve tarihi yerleri ile sizi büyüleyecek yerler için Amasya gezi rehberi sayfasını ziyaret etmeyi unutmayın.

Halifet Gazi Kümbeti

1242 yılında Selçuklu Emirlerinden Halifet Alp İbni Tuli için yaptırılan Halifet Gazi Kümbeti, Amasya şehir merkezinde yer almaktadır. Selçuklu türbeleri tarzında inşa edilen bu kümbet, kare tabana ve sekizgen plana sahiptir.

Düzgün kesme taştan yapılan bu tarihi yapıya, basık yay kapıdan girilmektedir. Türbenin iç kısmında sanduka yer almaktadır. Sandukanın güneyinde ise kıvrık boynuzlu iki koç kafası ve iki kanatlı melek başları dikkat çekmektedir.

Kümbetin kapısı mukarnas bir niş içindedir. Kapının iç kısmı, geometrik geçmelere ve yıldızlarla süslenmiş rozetlere sahiptir. Halifet Gazi Kümbeti, iki katlı olup, şehrin en önemli tarihi eserleri arasında yer almaktadır.

Yalıboyu Evleri

Mimari dokusu ile Osmanlı dönemini yansıtan Yalıboyu Evleri, günümüzde otel, kafe, bar ve restoran olarak hizmet vermektedir. Yeşilırmak sahil şeridinde bulunan geleneksel Yalıboyu evleri “hımış” ve “bağdadi” teknikleriyle yapılmış, birbirine bitişik yapılardır.

Çoğu avlulu ve bahçeli olan bu evler tarihi sur duvarı üzerinde yer almaktadır.

Merzifon Saat Kulesi

1414 yılında, Yıldırım Beyazıt'ın oğlu Çelebi Mehmet tarafından yaptırılan medresenin giriş kapısında yer alan Merzifon Saat Kulesi, medreseye Amasya Valisi Ziya Paşa tarafından, 1865 yılında ilave edilmiştir.

Sultan Abdülmecit'in her şehre bir saat kulesi kazandırılması fermanı ile inşa edilen kule bir minareden oluşmaktadır.

Yakın bir tarihe kadar öğrenci yurdu olarak kullanılan kule, günümüzde kafe olarak işletilmektedir.

Burmalı Minare Camii

Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında, Vezir Necmeddin Ferruh Bey ve kardeşi Haznedar Yusuf tarafından yaptırılan Burmalı Minare Camii, Amasya’nın merkezinde yer almaktadır. Mahkeme Camii olarak da anılan bu yapı 1590 yılında yaşanan deprem ile oldukça yıpranmış ve 1602 yılında yaşanan yangın ile tamamen yok olmuştur.

Günümüzde ziyaret edilen yapı bu felaketler sonucu yeniden inşa edilen camidir. Yapım yılının 1242 olduğu ise kitabesinden anlaşılmaktadır. Evliya Çelebi Seyahatname’de bu yapıdan bahsetmektedir.

Amasya Yıldız Hamamı

Amasya’nın Hatuniye Mahallesi’nde yer alan Yıldız Hamamı, Çukur Hamam ya da Hatuniye Hamamı olarak da anılmaktadır. Yeşilırmak’ın hemen yanında yer alan yapı, Sultan II. Bayezid'in eşi ve Şehzade Ahmet'in annesi Bülbül Hatun tarafından M.Ö. 1510 yılında külliyesi ile birlikte yaptırılmıştır.

Cami, hamam, sıbyan mektebinden oluşan külliye, şehrin önemli tarihi yapıları arasında yer almaktadır. Külliyenin içerisinde yer alan hamam ise soyunmalık, soyunmalığın güneyinde soğukluk, doğusunda tuvaletler, batısında sıcaklık ve külhan kısımlarından meydana gelmektedir.

Torumtay Türbesi

Dönemin valisi Seyfettin Torumtay'ın ardından 1279 yılında inşa edilen Torumtay Türbesi, Gökmedrese Camii’nin karşısında yer almaktadır. Selçuklu türbelerinden farklı bir plana ve forma sahip olan türbenin yapımında kesme taş, tuğla ve moloz kullanılmıştır.

Türbenin içerisinde Seyfettin Torumtay ve ailesinin mezarları yer almaktadır. İki kattan oluşan türbenin alt katı ölülerin mezarlarının yer aldığı bölümdür. Bu kısma merdiven ile inilmektedir. 1891 – 1892 yıllarında, II. Abdülhamit Dönemi’nde restorasyona uğradığı bilgisi ise kitabesinde yer almaktadır.

Amasya Kumacık Hamamı

Bayezid Paşa Mahallesi'nde, Künç Köprü karşısında bulunan Amasya Kumacık Hamamı, 1495 yılında Kapıağası Ayasağa tarafından yaptırılmıştır.

Hamamın sıcaklık kısmı ise, bir ana kubbe, dört eyvan ve iki halvet hücrelerinden oluşurken, soyunmalığın üzeri, Türk üçgenleri ile geçilen büyük bir kubbe ile kapatılmıştır.

Mehmet Paşa Camii

1486 yılında, II. Bayezid'in oğlu Şehzade Ahmet'in lalası Mehmet Paşa tarafından yaptırılan Mehmet Paşa Camii, şehrin en önemli tarihi yapıları arasındadır. Mehmet Paşa Camii'nin giriş kapısı, ağaç oymacılığının en güzel örneklerinden biridir. Niş şeklinde olan bu kapı şimdilerde Amasya Müzesi'nde sergilenmektedir.

Caminin dikkat çeken bir diğer bölümü ise minberidir. Kıvrak dal ve yaprak motifleri ile süslenmiş mermer minber, Türk mermer işçiliğinin nadir örnekleri arasında yer almaktadır.

Mehmet Paşa Camii, Amasya Merkez'de yer alan Amasya Mustafa Bey Hamamı'nın yanındadır.

Çelebi Mehmet Medresesi

Merzifon’da yer alan Çelebi Mehmet Medresesi ilçe merkezine yakın konumu ile oldukça kolay bir ulaşım yoluna sahiptir. 1415 yılında I. Çelebi Mehmet tarafından inşa ettirilmiş olan yapı, halk arasında Sultaniye Medresesi olarak da anılmaktadır.

Medresenin giriş kapısında yer alan saat kulesi ise Amasya mutasarrıfı Ziya Paşa tarafından 1866 yılında yaptırılmıştır.

Kapı Ağa (Büyük Ağa) Medresesi

Kapı Ağa Medresesi

Amasya şehir merkezinde bulunan Zübeyde Hanım Mahallesi’nde yer alan Kapı Ağa Medresesi, Osmanlı padişahlarından Sultan II. Bayezid'in Kapı Ağası Hüseyin Ağa tarafından 1488 yılında yaptırılmıştır.

Bu medresenin planı, klasik Osmanlı medreselerinden farklıdır. Selçuklu mezar anıtlarında görülen, sekizgen plan şeması ilk kez bu medresede uygulanmıştır.

Osmanlı’nın çöküş döneminde eski canlılığını yitiren medrese, zamanla afet, deprem gibi yıkıcı etkilere maruz kalmış 1978 yılında ise aslına uygun olarak restore edilmiştir.

Çağlayan Köprü

Amasya şehir merkezine 6 km mesafede yer alan Çağlayan Körprü, muhteşem bir doğal güzelliğin arasında bulunmaktadır. Bu bölgeyi ziyarete gelen turistler hem dikkat çekici tarihi bir yapıyı ziyaret etmekte hem de doğal güzelliklerin içerisinde bir gün geçirebilmektedir.

Köprünün, XII. yüzyılda İtelgin Gazi'nin oğlu Hüsamüddevle Hasan tarafından inşa ettirildiği bilinmektedir.

Aileniz ile birlikte Amasya'da hayalinizdeki tatili doyasıya yaşamak için Amasya tatil otelleri sayfasını ekibimiz sizin için hazırladı.

Bayezid Paşa Camii

Amasya Emiri Bayezid Paşa tarafından 1414 yılında yaptırılan Bayezid Paşa Camii, Künç Köprü’nün kuzeydoğusunda yer almaktadır. Bursa’daki Yeşil Cami ile mimarisi oldukça benzerdir.

2006 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmış olan caminin en dikkat çeken bölümlerinden biri de kuzey kısmındaki cemaat yeridir. Cemaat yerinin haricinde ahşap giriş kapısı da ihtişamı ile dikkat çeken bölümler arasında yer almaktadır.

Gümüşlü Camii

Taceddin Mahmut Çelebi tarafından 1326 yılında yaptırılan Gümüşlü Camii, Amasya’nın Osmanlı Dönemi’ne ait ilk tarihi yapısı olmasından dolayı büyük önem taşımaktadır. 1419 yılında meydana gelen bir depremde yıkılan cami, 1491 yılında yeniden inşa edilmiştir. Yeniden inşa edilen bina ise deprem, yangın gibi durumlara maruz kalarak birkaç defa daha restorasyona uğramıştır.

Gümüşzade İbrahim Bey’in onarımından sonra caminin adı Gümüşlü Camii olarak değiştirilmiştir. Kesme taştan inşa edilen cami, kare planlıdır. Şehir merkezinde yer alan bu önemli tarihi yapının iç mimarisinde kullanılan kalem işi süslemeler oldukça dikkat çekmektedir.

Saraçhane Camii

Saraçhane

1372 yılında Amasya Emiri Şadgeldi Paşa tarafından yaptırılan Saraçhane Camii, Ziya Paşa Bulvarı'nda bulunmaktadır. Bu caminin asıl adı Şadgeldi Paşa Camii olsa da geçmişte çevresinde saraçhaneler yer almasından dolayı bu isimle anılmaktadır.

Yapıldığı yıldan bu yana birçok onarım geçiren yapının ilk yapımında moloz taş ve kesme taş kullanılmıştır. Caminin kalem işlerinin en güzel örneklerine sahip duvarları ise en çok dikkat çeken yerleri arasındadır.

Künç Köprü

Yeşilırmak üzerinde yer alan Künç Köprü, iki mahalleyi birbirine bağlamaktadır. Selçuklu zamanından kalma bir tarihi eser niteliğinde olan yapı, Kuş Köprü olarak da anılmaktadır.

Yapım yılı ve kim tarafından yaptırıldığı net olarak bilinmemekle birlikte, 12. yüzyılda II. Mesud'un kızı, bazı kaynaklar ise annesi Hundi (Hondi) Hatun tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir.

Amasya Fethiye Camii

İlk yapıldığı dönemde kilise olarak inşa edildiği ve Bizans İmparatoru Phocas'ın kızı Helena tarafından yaptırıldığı bilinen Fethiye Camii, 1116 yılında ise Danişmendli Fetih Gazi tarafından camiye çevrilip Müslüman cemaatinin ibadet mekanı olmuştur.

Sade mimarisi ile dikkat çeken yapı merkeze bağlı Fethiye Mahallesi’nde yer almaktadır.

Amasya'da birçok aktiviteyi içerisinde barındıran ihtişamlı otelleri sizin için Amasya 5 yıldızlı oteller sayfasında listeledik.

Sultan İkinci Beyazıt Külliyesi

Yeşilırmak'ın kıyısında, geniş bir alan üzerinde bulunan Sultan İkinci Beyazıt Külliyesi, Cami, medrese, imaret ve tabbahaneden meydana gelmektedir.

Külliyenin giriş kapısının üzerinde ve iki yan duvarında bulunan Ali Bin Mezid imzalı kitabeye göre, 1486 yılında tamamlanmıştır.