Binlerce yıldır yerleşim yeri olarak kullanılan Kütahya’daki ilk insan izleri Geç Miyosen Dönemi’ne kadar dayanmaktadır. Eski Tunç, Hitit, Frig, Roma, Bizans, Germiyan ve Osmanlı dönemlerinde de aktif olarak kullanılan kent, Cumhuriyet ile beraber Türkiye Cumhuriyeti toprakları içerisinde kalmıştır. 7 bin yıllık bir geçmişinin olması, şehri tam bir kültür merkezi haline getirmiştir. Ünlü masalcı Ezop’un da, Kütahya’da doğduğu güçlü rivayetler arasındadır.
Kütahya’daki ilk yerleşik halk Frigler olarak bilinmektedir. Roma İmparatorluğu sınırlarına katılan Kütahya, tam 1000 yıl boyunca Roma kenti olarak yaşamını sürdürmüştür. Nihayet Türklerin Anadolu’ya gelmesi ile beraber 1078 yılında Selçuklu Devleti’nin kurucusu Süleyman Şah tarafından ele geçirilmiştir. Osmanlı’da Hüdavendigar iline bağlı bir sancak merkezi olan Kütahya, 2. Meşrutiyet ile beraber il statüsünü kazanmıştır. Mustafa Kemal Atatürk, ünlü ‘Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz’ emrini, Kütahya’nın Dumlupınar ilçesinde vermiştir.
Kütahya'da uygun fiyatları ile her bütçeye hitap eden konaklama hizmetleri için Kütahya hotel sayfamıza göz gezdirebilirsiniz.
Kütahya Kalesi
Kütahya Kalesi
Şehrin en eski yapısıdır, tam inşa tarihi bilinmese de Antik Çağ’da yapıldığı tahmin edilmektedir. Bilinen ise 5. yüzyılda Bizanslılar tarafından kaleye yaptırılan surlardır. Daha sonra Kütahya Kalesi, Selçuklar ve Osmanlılar tarafından da aktif olarak kullanılmış ve onarılarak güçlendirilmiştir. Kale moloz ve kesme taşlardan oluşmaktadır.
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde de yer alan Kütahya Kalesi içerisinde çeşmeler, mescitler ve kır kahvesi bulunmaktadır. Ayrıca Cumhuriyet Dönemi’nde kale içerisine gazino da inşa edilmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait olan bu tarihi yapı, Kütahya’nın Sultanbağı Mahallesi’nde yer almaktadır. Çevresi ormanlıktır ve şehre muhteşem bir manzara ile bakmaktadır.
Kütahya Kalesi’ne giriş ücretsizdir.
Aizanoi Antik Kenti
Aizanoi Antik Kenti
Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesinde yer alan Aizanoi Antik Kenti, Roma’nın en büyük şehirlerinden bir tanesidir ve içerisinde Zeus Tapınağı, Stadyum, Tiyatro ve Macellumu barındırmaktadır. Tepe üzerinde stratejik bir konuma kurulmuş olan Aizanoi Antik Kenti’ndeki Zeus Tapınağı, dünyanın en iyi korunmuş Zeus tapınaklarından bir tanesidir. Kendi türünün ise dünyadaki tek örneğidir ve bu hali ile şehir için çok önemli bir turizm potansiyeli taşımaktadır.
Şehirdeki tiyatro 20000, stadyum ise 13500 kişi kapasitelidir. Stadyum ve Tiyatro, bir kompleks şeklinde inşa edilmiştir ve bu antik Roma kentlerinde görülen tek örnektir. Dünyanın ilk borsasının da yine Aizanoi Antik Kenti’ndeki Macellum içerisinde kurulduğu tahmin edilmektedir. Şehir içerisinde, Roma Dönemi’ndeki enflasyon ile mücadele hakkında çıkarılan kanunların bulunduğu yazıtlar çok iyi korunmuş durumdadır.
Aizanoi Antik Kenti, Yukarı Mahallesi’nin Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunmaktadır. Giriş ücreti ise 6 TL’dir.
Kütahya'da manzaraları ile sizi büyüleyecek ihtişamlı yerler için ekibimizin hazırladığı Kütahya gezilecek yerler yazısına göz atabilirsiniz.
Dumlupınar Şehitliği
Dumlupınar Şehitliği
Cumhuriyetimizin en önemli olaylarından birisi olan Başkomutan Meydan Muharebesi, 1922’de Afyon’da başlamış ve ondan 8 gün sonra Kütahya Dumlupınar’da müthiş bir zafer ile sona ermiştir. Kurtuluş Savaşı’nda şehit düşen vatan evlatlarının anısına, ilçede Kültür ve Turizm bakanlığı tarafından 1992 yılında Dumlupınar Şehitliği açılmıştır. Şehitlik sembolik olsa da, Kütahya halkı için manevi değeri çok büyüktür.
Şehitlik, Üç Komutan Anıtı, Milisler Anıtı, Şehit Baba-Oğul Anıtı, Mehmetçik Anıtı, Namazgah ve Şadırvan’dan oluşmaktadır. Şehitlerin hikayesi tüm ziyaretçilerin gözlerini doldurmaktadır. Üç Komutan Anıtı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük 3 komutanı olan Atatürk, İsmet Paşa ve Fevzi Çakmak anısına yaptırılmıştır. Kütahya-Uşak karayolu üzerinde bulunmaktadır. Uşak ve İzmir’e giden tüm otobüsler, şehitliğin önünden geçmektedir.
Çinili Cami
Çinili Camii
Dünyada ve Türkiye’de hiçbir şekilde benzeri olmayan Çinili Cami, Ressam Ahmet Yakupoğlu tarafından tasarlanmıştır. Camiyi diğer tüm benzerlerinden ayıran ise içinin ve dışının tamamen çiniler ile kaplı olmasıdır.
Orta Asya Türk mimarisi örnek alınarak tasarlanan cami, 1973 yılında hizmete açılmıştır. Kütahya’nın inanç turizminin en önemli yapılarından birisi olan Çinili Camii, 2 katlıdır ve tek kubbeden oluşmaktadır. Sekizgen biçimde inşa edilmiş olan caminin içindeki hat sanatı ile yapılmış süslemeler de dikkat çekmektedir.
İbadete açık olan Çinili Cami’ye giriş ücretsizdir.
Hayme Ana Türbesi
Hayme Ana Türbesi
Osmanlı Devleti’nin kurucusu olan Osman Gazi’nin ninesi Hayme Ana, aynı zamanda Ertuğrul Gazi’nin de annesidir. Belirli bir dönem, beyliği yönettiği için yaşadığı yıllarda Devlet Ana olarak da bilinmiştir. Türbesi ise ilk olarak Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamit döneminde, 1886 yılında inşa ettirilmiştir.
Hayme Ana’nın kabri bulunmuş ve bugünkü türbe alanına defnedilmiştir. Kütahya’nın Domaniç ilçesindeki Çarşamba Köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır. Her yıl Eylül ayının ilk Pazar günü, Hayme Ana anılmakta ve köyde şenlikler düzenlenmektedir. Kütahya merkezden türbeye ulaşım 1,5 saat sürmektedir.
Hayme Ana Türbesi’ne giriş ücretsizdir.
Kütahya'da doğal güzellikleri ile hayata bir daha tutunmanızı sağlayacak ihtişamlı yerleri ekibimiz sizin için Kütahya gezi rehberi sayfasında listeledi.
Kütahya Çini Müzesi
Kütahya Çini Müzesi
Kütahya denince akla gelen ilk şeylerden birisi, hiç şüphesiz ki çinicilik sanatıdır. Dünyanın çinicilik merkezi olan Kütahya, bu alandaki ilk ve tek müzeye de sahiptir. Tarihi bir yapı içerisinde hizmet veren müze, medrese, mescit, hamam ve imaret alanlarından oluşmaktadır. 1999 yılında restore edilerek, Çini Müzesi haline getirilmiştir.
Müze içerisinde 14. yüzyıldan günümüze kadar ulaşmayı başaran eserler sergilenmektedir. Bu eserler arasında çini tabaklar, panolar, halk tarafından kullanılmış ev eşyaları ve vazolar bulunmaktadır. Müzenin en değerli eserlerinden birisi de medreseyi inşa ettiren Yakup Çelebi’ye ait dünyanın en büyük 2. taş kitabesidir.
Çini Müzesi giriş ücreti 5 TL olarak belirlenmiştir.
Kütahya Ulu Camii
Kütahya Ulu Camii
Şehirdeki tek padişah camisi olarak bilinmektedir. Sultan Bayezid Yıldırım Han tarafından yaptırılan cami, aynı zamanda Kütahya’nın en büyük ibadethanesidir. Sultan Beyazıd, Timur’a esir düşmesinden dolayı camiyi oğlu Musa Çelebi bitirmiştir. Camiyi değerli kılan hadiselerden birisi de, onarımını Mimar Sinan’ın yapmış olmasıdır. Kanuni Sultan Süleyman, Rodos Seferi’ne giderken Kütahya’da dinlenmiş ve caminin onarılmasını emretmiştir.
Kütahya Ulu Camii, bir başka çok önemli tarihi olaya da şahitlik yapmıştır. Kanuni Sultan Süleyman’ın vefat haberini Kütahya Valisi iken alan 2. Selim, padişahlığını bu camide ilan etmiş ve adına hutbe okutmuştur. Hutbe sonrası İstanbul’a geçerek, Osmanlı’nın tahtına oturmuştur. Caminin içerisinde 1812 yılında Vahid Paşa tarafından yaptırılan bir kütüphane de bulunmaktadır.
İbadete açık olan Kütahya Ulu Cami’ye giriş ücretsizdir.
Kütahya Arkeoloji Müzesi
Kütahya Arkeoloji Müzesi
Şehir merkezinde yer alan Arkeoloji Müzesi, Ulu Cami’nin hemen yanında bulunmaktadır. Müzenin bulunduğu yapı 14. yüzyılın başlarında, Umur Bin Savcı tarafından yaptırılan bir medresedir. Doğal olarak o dönemin hakim mimari çizgileri olan Selçuklu mimarisinin izlerini taşımaktadır. Arkeoloji Müzesi olarak hizmet vermeye başlaması ise 1965 yılına dayanmaktadır.
Müze içerisinde Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait yüzlerce eser ve buluntu sergilenmektedir. Müzenin en önemli eseri ise Amazonlar Lahid olarak kabul edilmektedir. Yüksek kabartma tekniği ile yapılan eser, Aizanoi Antik Kenti’ndeki kazı çalışmalarında ortaya çıkarılmıştır. Dünya arkeoloji çalışmaları açısından da çok önemli olan eser, günümüze kadar iyi korunarak gelmiştir.
Kütahya Arkeoloji Müzesi’ne ziyaret ücreti 5 TL’dir.
Kütahya'da gezilecek yerlere yakın muhafazakar hizmet veren islami termal otellerin listesi Kütahya islami termal oteller sayfasında bulunmaktadır.
Alaaddin Keykubat Cami
Alaaddin Keykubat Camii
Kütahya, ilk kez Selçuklu Devleti ile Türklerin eline geçmiştir. Selçuklu Devleti’nin önemli sultanlarından olan Alaaddin Keykubat adına inşa edilmiş olan Alaaddin Keykubat Cami, 1233 yılından bu yana ayakta durmaktadır. Cami içerisinde hamam da bulunmaktadır. Selçuklu sarayının önemli isimlerinden olan Gülümser Hatun, Kütahya’da hastalığına şifa bulduğu için bu camiyi yaptırmıştır.
Döneminin en önemli yapılarından birisi olan ve hamamı, camisi ve medresesi ile bir kompleks olarak düşünülen Alaaddin Keykubat Cami, 8 asırdır halen dimdik ayakta durmaktadır. Tıpkı cami gibi hamamında bir kubbesi bulunmaktadır. Ayrıca hamam, kadın ve erkekler için ayrı girişlere sahiptir.
İbadete açık olan Alaaddin Keykubat Cami’ye giriş ücretsizdir.
Seyitömer Höyük
Seyitömer Höyük
Kütahya il merkezine 1 saatlik uzaklıkta bulunan Seyitömer Höyüğü, şehrin en eski yerleşim yerlerinden birisidir. Höyüğün altında çok zengin bir kömür yatağı tespit edilmiştir. Arkeolojik değerinin de olması nedeni ile kazı çalışmaları çok yavaş ilerlemektedir. Kazı çalışmaları Dumlupınar Üniversitesi görevlileri tarafından 1989 yılından bu yana sürdürülmektedir.
Çalışmalar 2006 yılından bu yana hızlanmıştır ve çıkarılan buluntulara göre höyüğün geçmişinin en az 5000 yıl olduğu tespit edilmiştir. Bölgedeki ilk yerleşimler Tunç Dönemi’ni işaret etmektedir. Seyitömer Höyüğü, Helenistik ve Roma dönemlerinde de aktif yerleşim alanı olarak kullanılmıştır. Seyitömer Höyüğü’nü gezmek tamamen ücretsizdir.
Kütahya'da şifa ve huzurun merkezi olan termal otellerde keyifli konforlu bir tatil geçirebileceğiniz otellerin listesi Kütahya termal oteller 5 yıldızlı sayfamızda yer almaktadır.
Mevlevihane ve Dönenler Cami
Mevlevihane ve Dönenler Camii
Ulu Cami’nin yakınında bulunan Mevlevihane, 14. yüzyılda inşa edilmiştir. Erken dönem Türk mimarisinin en seçkin yapılarından birisi olan Mevlevihane, günümüze kadar oldukça sağlam olarak ulaşmayı başarmıştır. Günümüzde cami olarak kullanılmaktadır. Mevlana hazretlerinin torunu olan Ergun Çelebi, Mevlevihane içerisindeki türbede yatmaktadır.
19. yüzyılda bir minare eklenerek cami haline getirilmiştir. Halk arasında Dönenler Cami olarak bilinmektedir. İsmini Mevlevi kültüründeki semazenlerin dönmesinden almıştır. Caminin giriş yapısı üzerinde Mevlana’nın oğlu Sultan Veled’in Kütahya ile alakalı övgü dolu sözleri de bulunmaktadır. İnanç turizmi açısından çok değerli olan Mevlevihane, şehir merkezindeki Börekçiler Mahallesi’nde yer almaktadır.
İbadete açık olan Mevlevihane ve Dönenler Cami’ye giriş ücretsizdir.