Kaynaklara göre kentin Antik Çağ’da kullanılan ismi ‘Kotiaeion’ olarak bilinmektedir. Kotys’nin şehri manasına gelen bu kelimede adı geçen Kotys ise, bir Roma komutanıdır. Arkeoloji Müzesi’ndeki bir sikkede şehrin adı ‘Koti’ olarak da geçmektedir. Tarihi MÖ 3000 yılına kadar dayanan Kütahya, günümüze kadar onlarca farklı büyük devletin sınırları içerisine girmiş ve daima stratejik açıdan önemli bir bölge olarak kabul edilmiştir.
Ege Bölgesi’nin İç Anadolu Bölümü’nde bulunan Kütahya, Frigler, Hitit Devleti, Roma, Bizans Selçuklu, Germiyanoğlu ve Osmanlı gibi büyük devletler tarafından yönetilmiş önemli bir şehirdir. Şehrin kesin kuruluş tarihi bilinmese de, 7000 yıldır yerleşimin olduğu yapılan arkeolojik çalışmalar ile ortaya çıkarılmıştır. Şehrin büyük bölümünün ormanlık olması ve termal sulara sahip yer altı kaynakları, asırlar boyunca Kütahya’nın cazibesini artıran etkenler olmuştur.
Kütahya’nın yöresel yemekleri, ağırlıklı olarak evlerde yapılmaktadır. Restoran ve lokanta kültürü, bu nedenle şehre çok geç girmiştir. Yöresel yemekler ise ağırlıklı olarak hamur ve süt ürünlerinden oluşmaktadır. Yöre halkı makarna ve tarhanalarını kendi evlerinde yapmakta, en çok da bu ürünleri tüketmektedir.
Binlerce yıldır yerleşim yeri olarak kullanılan Kütahya’daki ilk insan izleri Geç Miyosen Dönemi’ne kadar dayanmaktadır. Eski Tunç, Hitit, Frig, Roma, Bizans, Germiyan ve Osmanlı dönemlerinde de aktif olarak kullanılan kent, Cumhuriyet ile beraber Türkiye Cumhuriyeti toprakları içerisinde kalmıştır. 7 bin yıllık bir geçmişinin olması, şehri tam bir kültür merkezi haline getirmiştir. Ünlü masalcı Ezop’un da, Kütahya’da doğduğu güçlü rivayetler arasındadır.
Türkiye’nin önemli bir kavşak noktasında yer alan Kütahya’ya demiryolu, karayolu ve havayolu ile ulaşım mümkündür. Türkiye’nin nüfus depoları olan İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlere en fazla 6 saatlik kara yolculuğu uzaklıkta olması, Kütahya’nın turizm potansiyeli açısından olumludur. Birkaç istisna hariç tüm şehirlerden Kütahya’ya direkt otobüs seferleri düzenlenmektedir.
Kütahya’da alışveriş dendiği zaman akla ilk porselen ve ince işçilikli çini sanatı gelmektedir. Kütahya, porselen alanında bir marka haline gelmiş ve dünyanın en önemli porselen üreticilerini bünyesinden çıkarmıştır. Çini konusunda ise dünyanın başkenti konumundadır. Seramik işleme sanatı, Kütahya’da 3000 yıldır yapılmaktadır.
Kütahya, kültürel ve tarihi birikiminin yanı sıra doğal güzellikleri ile de gezilip görülmeye değer şehirlerden bir tanesidir. Ege Bölgesi’nde yer alan şehir, aynı zamanda çinicilik sanatının da dünyadaki merkezi olarak kabul edilmektedir. İlin nüfusu yarım milyondan fazladır ve en büyük ilçesi Tavşanlı olarak kabul edilmektedir. Şehirdeki ilk yaşam izleri ise MÖ 3000’li yıllara kadar dayanmaktadır.
Büyük bir kültür mirasına sahip olan Kütahya, Neolitik Dönem’den bu yana insanlar tarafından yerleşim merkezi olarak kullanılmıştır. Şehrin yarısından fazlasının ormanlık alanlar ile kaplı olması, doğa sporlarının yapılmasına da zemin oluşturmuştur. Çok sayıdaki gölet, nehir ve pınar da doğal güzellikler arasındadır.
Kütahya, Ege Bölgesi’nde bulunmasına rağmen konumu sebebiyle Marmara ve İç Anadolu Bölgeleri’nin de etkisi altındadır. 3 bölgenin geçiş iklimi arasında bulunan kent, yaz aylarında sıcak ve kış aylarında soğuk bir iklime sahiptir. Turistik ziyaret için yaz ve bahar mevsimleri önerilmektedir.