İzmir’in şehir merkezine uzak ilçelerinden biri olan Tire, yılları boyunca zengin bir coğrafyada bulunmasından dolayı birçok uygarlığın yükselişine ve sona ermesine sahne olmuştur.
Bahsedilen uygarlıklar Hitit, Frigya, Lidya, Pers, Hellen, Roma, Bizans ve Osmanlı gibi medeniyetlerdir. Her uygarlıktan kalan zenginlikler yıllar geçtikçe artmış son olarak Türklerin Tire’yi ele geçirmesi ile birlikte ilçe çok kültürlü bir yapıya bürünmüştür.
Tire yıllar boyunca birçok gezginin yazılarına konu olmuştur. Şehrin tam olarak ne zaman kurulduğu bilinememekle birlikte kaynaklardan yapılan çıkarımlara göre MÖ 2000’li yıllara, Hititler dönemine uzandığı düşünülmektedir. Lidyalılar zamanında kral yolunun üzerinde bulunmasından ötürü önem kazanan ilçede dünyadaki ilk madeni sikke basılmıştır.
Tire tarihinde çok önemli bir geçiş yolu olarak kullanılması ile sosyal, ekonomik gelişmeler gösteren ilçelerden olmuş ve birçok eser inşa edilmiştir. Fakat ilçede gerçekleşen sürekli depremler, yağmalamalar, salgın hastalıklar nedeni ile Tire büyük yıkıma uğramıştır.
Tire'de uygun fiyatları ile her bütçeye hitap eden konaklama hizmetleri için Tire hotel sayfamıza göz gezdirebilirsiniz.
Kurşunlu Han (Bakır Han)
Tire Kurşunlu Han Avlusu
Sadrazam Lütfü Paşa tarafından günümüze kazandırılmış olan han daha çok Tire’ye gelen bakır tüccarlarının konaklaması için kullanılmıştır. Bu sebeple bir diğer bilinen adı Bakır Han’dır.
İlk inşa edildiği tarihte 53 adet odası bulunan hanın cadde kullanımından ötürü güney ve batı kesimler yıkılmış ve orijinal halinden pek bir eser günümüze ulaşamamıştır.
Yeni Mahalle Atatürk Caddesi No:59’da yer alan Kurşunlu Han, daha sonrasında restore edilmiş ve günümüzde işhanı olarak hizmet vermektedir.
Kurşunlu Han gezisi sonrası İzmir'de konaklamak isterseniz İzmir'deki oteller sayfasında yer alan konaklama seçeneklerini değerlendirebilirsiniz.
Tire Kent Müzesi
Tire Kent Müzesi GirişiTire Belediyesi’nin önceden kullandığı bina restore edilerek Tire‘ye kazandırılış olan müze 1995 yılına Mimar Can Egeli tarafından sulan bir proje ile yapılmaya başlanmıştır. 2014 yılında ise Tire Kent Müzesi olarak halka açık hizmet vermeye başlamıştır.
Müze giriş kısmı ve 4 odadan oluşmaktadır. Giriş kısmında Tire’nin tarihi, kurucuları yönetenler anlatılmıştır. 1.odasında Tire’de izi kalmış olan ünlüler, 2.odada Tire’de geçmişte yapılan ve günümüzde kaybolmakta olan meslekler, 3.odada el yazmalar ve son odada ise yemek kültürü işlenmiştir.
Tire’nin geçmişten günümüze kadar olan tarihi gelişimini anlatan Tire Kent Müzesi’ni ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.
Yeni Han
Tire Yeni Han Yukarıdan Bakış
Tire’de bulunan Arabacılar Çarşısı olarak bilinen bölgede Paşa Camii’nin güney yönünde yer alan han daha çok hanın sahibi olan Rum Mathius’un adı ile anılmaktadır.
1543 yılında Sadrazam Lütfü Paşa Vakıfları’ndan olan bu hanın vakfiyesine göre altta 24, üstte 37 odası ve 100 adet atı alabilecek kapasitesi olan ahırı bulunmaktadır.
Hanın kuzey bölümünde yer alan dükkanlar günümüzde hala kullanılmaktadır.
Tire'deki tatilinizde birbirinden farklı mekanlar ile sizi büyüleyecek yerlerde gezinize devam etmek için Tire'de gezilecek yerler yazımıza göz atabilirsiniz.
Tire Müzesi
Tire Müzesi GirişiMüze II. Murat döneminde kumandan olan Halil Yahşi Bey’in yaptırdığı zaviye içerisinde yer almaktadır. Arkeoloji ve etnografya müzesi olan Tire Müzesi, 1935 yılında Tire Halkevi Müze Kolları tarafından açılmıştır.
Müze içerisinde değerli eserler arasında Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma Tire Darphanesi’nde basılmış olan mangırlar ( gümüş para) bulunmaktadır. Özellikle dikkat çekenler ise nakışlı mangırlardır.
Müzede yer alan eserler iki ayrı salonda sergilenmektedir. Arkeoloji bölümünde MÖ 3500 ile MS 1100 yılları arasına aie mezar stelleri, mermer ve pişmiş toprak lahitler, heykeller, mermer masa ayakları, pişmiş toprak yağ kandilleri, camdan yapılmış eserler, bronz ve gümüş sikkeler gibi birçok tarihi eser sergilenmektedir.
Etnografya bölümünde ise yazı takımları, erkek ve kadın ceketleri, Kuran-ı Kerim’ler, çeyiz sandıkları, karyola örtüleri, hamam ve şifa tasları, çeyiz sandıkları, gümüş kadın eşyaları, seramikler, savaş aletleri, tablolar, halılar ve kilimler gibi birçok eser sergilenmektedir.
Müzede özellikle görülmeye değer eserlerden biri, siyah kumaş üzerine gümüş bir klaptan yapılmış olan ve üzerinde ‘Es Sultan Orhan İbni Osman’ yazılı işleme eserdir.
Tire'de muhteşem manzaraları ile sizi uzaklara götürecek gezi rehber için Tire gezi rehberi sayfamızı kontrol etmeyi unutmayın.
Balım Sultan Türbesi
Balım Sultan Türbesi Ziyaretçi AlanıBektaşiliğin kurucularından biri olarak görülen ünlü Balım Sultanoğlu Lütfullah Çelebi’ye ait olan türbe 1510 tarihinde yaptırılmıştır.
Mevkii olarak Hisarlık Köyü’nde yer alan Balım Sultan Türbesi, ilçede yapılan ‘Sultan Nevruz’ kutlamalarının da kaynağı olarak görülmesi bakımından önem taşımaktadır.
Türbe içerisinde yalnızca Lüftullah Çelebi’ye ait olan mezar üzerinde yazılar bulunmakta ve bunun haricinde 4 adet daha da mezar yer almaktadır.
Türbe mimari açıdan sekizgen bir planla inşa edilmiştir. Mezarın baş ve ayak kısmında Lütfullah Çelebi’nin tanımlaması yapılmaktadır.
Tahtakale Çarşısı
Tire Tahtakale Çarşı MeydanıYapılmış olan sicil kayıtlarından yola çıkılarak Tire Kent Çarşısı Bizans dönemlerinde kullanılan bedesten semti olarak bilinmektedir.
İnşa tarihi olarak 8 – 9. Yüzyıllara dayandığı düşünülen tarihi çarşı, Osmanlı’nın fethi ile birlikte Aydınoğlullarının hakimiyetine geçmiş ve beylik bu çarşıyı merkez olarak belirlemişlerdir.
Bizans döneminde bedestenin kuzey kısmından yukarıya doğru olan kısım Osmanlılar tarafından da kullanılmıştır. Bedesten 8 kubbeden oluşmakta ve şehre 4 adet kapıyla açılmaktadır. İçerisinde yer alan dükkanlar ticarethane olarak kullanılmıştır. Toplamda 28 adet dükkan bulunmaktadır.
Bedesten döneminden sonra dükkanlar kuzey kesime doğru yayılmış ve bedestenin doğu ve batı kesimlerinin olan ölçüleri mükemmel denilecek mimariye sahiptir.
Osmanlı döneminde çarşı planı Halil Yahşi Bey tarafından yapılmış ve 600’ ü aşkın yıldır Tahtakale Çarşısı olarak varlığını sürdürmektedir.
İzmir'deki birbirinden farklı büyüleyici mekanlarda tutkunuzu yeniden keşfetmenizi sağlayacak yerler için İzmir gezi rehber sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Tahtakale Hamamı
Tire Tahtakale HamamıYeşil İmaret Zaviyesi’nin vakfı olan Tahtakale Hamamı Sultan II. Murat’ın komutanlarından olan Halil Yahşi Bey tarafından yaptırılmıştır.
Hamamın girişi doğu yöndedir ve giriş bölümünde bir avlu kurutma hücresi bulunmaktadır.
Erkeklerin soyunma bölümü kubbeli derin bir bölüm şeklindedir ve örtülüdür.
Diğer Tire hamamlarında karşılaşılan özelliklerin aksine simetrik nişler kullanılmıştır.
Yangında büyük yıkıma uğrayan hamam sonrasında yapılan restorasyonla bir kısmı mağaza bir kısmı ise belediye dokuma tezgahı olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Tire'de tatilinizde bir çok hizmetin bir arada sunulduğu havuzlu tesislerde konaklamak isterseniz Tire havuzlu oteller tam size göre.
Necip Paşa Kütüphanesi
Tarihi Necip Paşa KütüphanesiYörenin en önemli kültür miraslarından biri olan Necip Paşa Kütüphanesi, 1827 yılında II. Mahmut döneminde yaşamış ve devlet adamlarından biri olan Gürcü Mehmet Necip Paşa tarafından inşa ettirilmiştir.
Tire ile bir bağlantısı olmayan Necip Paşa’nın böylesine değerli bir eseri buraya inşa ettirmesi ile ilgili bir rivayet bulunmaktadır. Rivayete göre, Tire’ye ziyarete gelen paşa İbni Melek Medrese’si öğrencilerinin ağaç gölgelerinde çalıştığını görür ve ilim sever kişiliği gereği bir kütüphane inşa ettirmeye karar verir.
Kütüphane içerisinde Necip Paşa Vakfı’na ait toplam 671 cilt kitap bulunmaktadır. Kitapların tamamı onarım yapıldıktan sonra kırmızı deri ile muhafazaya alınarak bağışlanmıştır. Cilt sanatının eşsiz örneklerinden biri olan derilerin üzerinde ebru örnekleri bulunmaktadır.
Sonradan bağışlanan eserlerle birlikte cilt sayısı 3000’e yaklaşmıştır.
Türkçe ifadelerle basılmış olan eserlerin sayısı ise 9000 civarında olduğu bilinmektedir. Bu eserlerin çoğu Cumhuriyet’in ilanından sonra basılmış kitap, ansiklopedi ve batı klasiklerinin çeviri eserlerinden oluşmaktadır.
Molla Arap Camii
Molla Arap Camii TireTire ilçesinin 5 km kuzey kısmında Yahşi Bey Ovası’nda yer alan camii, II. Beyazıt’ın şeyhülislamlarından biri olan Molla Arap olarak tanınan Ali Arabi tarafından inşa ettirilmiştir.
Caminin etrafında yer alan çarşısı, hamamı ve medresesinden günümüze kadar herhangi bir yapı gelememiştir.
Kendini yıllar öncesinde oluşan depremlere karşı koruyamamış olan camii günümüzde harap haldedir fakat caminin kalıntılarından kare planlı ve kubbeli olduğu anlaşılmaktadır.
Yeni Camii
Tire Yeni Camii Avlusuİzmir’in Tire ilçesinin Kurtuluş Mahallesi’nde yer alan Yeni Camii, 16.yüzyılda Yeniçeri Kethüdası Behram Ağa tarafından inşa ettirilmiştir.
Tire’de kesme taşların kullanıldığı tek yapı olan caminin cemaat yerindeki sütunlarda olan 1597 yılına ait cami nakışlarından anlaşıldığı üzere caminin mimarı Kasımpaşalı Osman’dır.
Osmanlı döneminin mimari örneklerinden biri olan Yeni Cami gerek harem gerekse kalem işi süslemeleriyle dönemini yansıtmaktadır.
Kaystros Kaya Mezarları
Tire Kaystros Kaya Mezarları
İlçenin girişinde Laletepe’de Maltepe mevkiisinde bulunan kaya mezarlarının Irmak Tanrısı olduğu düşünülen Kayıstiros’a ait olduğuna inanılmaktadır. 3000 yıllık geçmişe sahip olan mezarlar Roma dönemine denk gelmektedir.
Ünlü tarihçi Strabon’un MÖ 50 tarihlerinde yaptığı gezi yazılarında bahsettiği Küçük Menderes bölgesi olarak adlandırdığı alanda yaşayan Irmak Tanrısı Kayıstiros’a ait olduğu düşünülmektedir.
Aralarında 10 metre mesafe bulunan tepenin batı kesimine bakan 2 mezar tümülüs şeklinde bir tepede yer almaktadır. Araştırmalara göre bir mezar diğerine göre boyut olarak daha büyük ve giriş kısımları dikenlerle kaplı ve incir ağaçları ile örtülüdür. Büyük mezarın önünde 6 metrelik kaya yer almakta ve giriş olarak kullanılmıştır.
Büyük mezarın hemen yanında bir de küçük mezar odası bulunmuştur. Küçük mezar odasının içerisinde 2 platform, büyük mezar odasında ise 3 cenaze platformu gün ışığına çıkarılmıştır.
Theos Mozolesi
Tire Theos Mozolesi
Arkeologlar arasında hala tartışılan, Halkapınar Köyü mevkiisinde yer alan mezar anıtının kime ait olduğu hala bilinememektedir.
Yapılan araştırmalara göre MÖ 246 yılında Selevkos Devleti Krallarından Theos’un adına inşa ettirildiği tahmin edilmektedir. Mezarın bulunduğu bölgenin yakınlarında ayrıca Arkaik dönemden kalma bir tümülüs yer almaktadır.
Tapınak şeklinde bir kaidenin üzerine inşa edilmiş olan mezar anıtını korint sütun başlıkları çevrelemektedir. Ayrıca mozolonenin tavanında dekoratif grifonlar, taş vazo tasvirleri gibi şekiller tespit edilmiştir.
Lahtin üzerinde belirlenen ve uzanmış bir şekilde tasvir edilen kişi de mezarın sahibini temsilen resmedilmiştir.
Ali Efe Hanı
Tire Ali Efe HanıHalk arasında Ali Efe Hanı olarak bilinen fakat asıl adı Abdüsselam Hanı olan Han, Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşayan defterdarlardan biri olan Abdüsselam Efendi tarafından inşa edilmiştir.
Han içerisinde dükkân, vakıf ve hamam gibi yapılar da bulunmaktadır.
Hanın bir diğer adı Serban Hanı’dır ve Tire’de hala han olarak varlığını sürdürmeye devam eden yapıdır. Hanın zamanla sadece ön cephesi kullanılamaz duruma gelmiştir.
Kutu Han
Tire Tarihi Kutu Han Kalıntıları
Tire ilçesinin Tahtakale Meydanı’nda yer alan Halil Yahşi Bey Vakıflarından biridir.
Dört cepheden de dükkanları ile ölçülü bir mimari plana sahip olan hanın önemli bir bölümü Tire Çarşısı’nın işyeri durumundadır.
Doğu cephesinde bulunan kapalı çarşı yani Arasta bölümü, 15.yüzyılda bile Osmanlı planının mükemmeliyetini yansıtmaktadır.
Gucur Camii
Tire Tarihi Gucur CamiiGucur Bey’in vakıflarından biri olan ve Karakadı Külliyesi’nin güneyinde yer alan Gucur Camii, sekizgen planlı bir mimari plana uygun olarak inşa edilmiştir.
İnşa tarihi tam olarak bilinememektedir. Caminin batısında yer alan üniteler günümüze kadar kendini koruyamamıştır. Mescit, ana giriş bölümü ve doğu kesimindeki minare hala ayaktadır.
Karakadı Mecdettin Camii
Karakadı Mecdettin Camii AvlusuTire ilçesinin İpekçiler Mahallesi’nde bulunmakta ve yöredeki ilk Rumeli beyi olan Karakadı Mecdettin tarafından inşa ettirilmiştir.
Rivayete göre Timur Ankara Savaşı’ndan sonra Tire’de konakladığı süre içerisinde Cuma namazlarını burada kılmıştır.
Külliye planını orijinal haliyle hala koruyabilmiş olan tek yapılar arasındadır. Medresesi, hanı, camisi, kütüphanesi ve hamamı günümüzde görülebilecek eserler arasındadır. Cami girişinde mermer söveli bir kapı bulunmaktadır, Avlunun doğu, batı ve kuzey kısımlarında medrese odaları yer alır.
Cami altıgen planlı ve minaresi benzersiz bir mimari örneği temsil etmektedir.
Yivler, minarenin dik gövdesini süsler nitelikte olup, Allah ve Bismillah yazılarının plaketleri ustaca yerleştirilmiştir.
Yalınayak Camii
Yalınayak Camii AvlusuII.Selim ve Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamlarından olan Ferhat Paşa’nın oğlu caminin banisi olarak bilinmekte ve cami bağlı olduğu külliyenin bir bölümünde yer almaktadır.
Caminin en dikkat çeken unsurları mihrap, kalem işçiliği, minber ve şadırvanın etrafını çevreleyen çiçek bezemeleridir.
Caminin en süslü bölümlerinden olan son cemaat yeri 5 bölmeden oluşmakta ve caminin minaresi batı yönüne inşa ettirilmiştir.
Yahşibey Camii / Yeşil İmaret Zaviyesi
Tarihi Yahşibey CamiiGelişmiş mimari planı ile farklı bir yapı özelliği taşıyan zaviye, ilçenin ilk dönem Osmanlı Yeşil İmareti olarak bilinmektedir. 1935-1971 yılları arasında müze olarak kullanılmış olan Yeşil İmaret Zaviyesi günümüzde cami olarak kullanılmaktadır.
1426 yılında Aydınoğlu Beyliği’ni Osmanlı’ya bağlamış olan II. Murat kumandanı Halil Yahşi Bey tarafından inşa ettirilmiştir. İnşa tarihi kesin olarak bilinememektedir. Vakfiyesi 1441 tarihli olup ilçedeki ilk Osmanlı eseri olması ile önem kazanmıştır.
Anadolu’da yarım kubbeli olarak inşa edilmiş olan ilk yapı özelliği ile Bursa tipi zaviyelerine benzemektedir. Haremi yarım kubbeli olup kubbenin başlangıç noktalarında renkli bitkisel motifler ve pencerelerin çevresini saran nişlerin üzerinde karışık süslemeler bulunmaktadır.
Haremin giriş kısmında, sol ve sağ taraflarında semahaneler yer almaktadır. Bu semahanelerin giriş kapıları ise Türk oymacılığını yansıtmaktadır.
Zaviyeye sonradan minare eklenerek cami işlevi kazandırılmıştır.
Eski Yeni Hamam
Tire TarihiEski Yeni Hamam
Kent merkezinde yer alan 20 tarihi özellik taşıyan hamamlar arasında günümüzde işlevini sürdüren tek hamamdır.
Osmanlı dönemi eserlerinden biri olan hamam Sadrazam Lütfü Paşa vakfıdır.
Hamam, 1876 yılında restorasyon çalışmaları geçirmiştir. Hamamın güneybatı yönünde erkekler bölümünde büyük bir havuz bulunmaktadır.
600 senelik bir geçmişi olan hamam, Türe’nin sağlık açısından en çok tercih edilen hamamlarından biri olmaktadır.
Çanakçı Mescidi
Tarihi Çanakçı Mescidi KalıntılarıTire’de bulunan ilk mescitlerden biri olan Çanakçı Mescidi, Bahariye Mahallesi Çatalçeşme mevkiisinde yer almaktadır.
Çanalçı Mescidi Selçuklu ailelerinden biri olan Kara Seyfettin Bey’in oğlu Bahadır Bey tarafından 1339 yılında inşa ettirilmiştir. Dönemsel özelliğini hala koruyan yapısı ile dikakt çeken mescit, Tire’de ayrı bir öneme sahiptir.
Giriş kapısı batı kısmında yer alan mescit günümüzde kullanılmamaktadır. Mescidin kubbesi şiştli kayraklarla örtülmüştür.
Tire'de iş toplantılarınızı gerçekleştirebileceğiniz çalışma, toplantı ve konferans salonlarına sahip olan oteller Tire toplantı otelleri sayfamızda yer almaktadır.
Yoğurtluoğlu Külliyesi
Tire Yoğurtluoğlu KülliyesiHalk arasında daha çok Yavukluoğlu Camii olarak bilinen külliye 15.yüzyılda Yoğurtluoğlu Mustafa Bey tarafından yaptırılmıştır.
Tire’nin güneyinde yer alan caminin doğu bölümünde medreseler kuzeyinde ise rasathane yer almaktadır. Geçirdiği restorasyon sürecinden önce yoksul barınağı olarak kullanılan külliye, 2005 yılında tekrar ibadete açılmıştır.
Seçkin mimari özellikleri ve avlusu ile dikkat çeken camii Tire’de görülmesi gereken dini sembollerden biridir.