Antalya ilinin en çok ilgi gören ilçelerinden birisi Kumluca’dır. Akdeniz kıyı şeridi üzerinde kurulu olan bir ilçedir. Antik Çağ’dan beri farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Bu bölgede Antik Çağ’da egemenlik kuran başlıca medeniyetler Solymler ve Likyalılardır. Kumluca’yı egemenlik altına alan diğerleri ise Fenikeliler, Romalılar ve bir kavim olan Selimler sırasıyla ilk yerleşip dağılan topluluklar olarak bilinmektedir. Bu yüzden tarihe ait çok fazla kalıntıyı barındırmaktadır.
Kumluca Tarihi Yerleri
Gelidonya Feneri (Taşlıkburnu Feneri)
Şekli küçük bir yarımadayı anımsatır. Beş Adalar, fenerin bulunduğu burnun ön tarafından açıkça görünür. En iyi ziyaret zamanı Nisan ve Haziran ayları arasındadır. Trekking için Likya Yolu güzergahı üzerinde ilerleyenlerin uğrak noktasıdır.
Gelidonya Feneri’ne giriş ücretsizdir.
Açık büfe imkanlarıyla bütçe dostu uygun fiyatlı oteller için Kumluca oteller sayfamızı kontrol etmeyi unutmayın.
Olympos Antik Kenti (Antalya Olympos Ören Yeri)
Şehrin kuruluşunun kesin tarihi bilinmemektedir. MÖ 4. yüzyılın sonuna tarihlenen lahit üzerine yazı yazılmıştır, bu nedenle Olympos en geç Helenistik dönemde kurulmuş olduğu düşünülür. En parlak dönemini Romalıların kenti ele geçirmesinden sonra yaşamıştır.
Kentte günümüze kadar gelmeyi başaran tiyatro, köprü ayağı, Orta Çağ kalesi, Bizans bazilikası ve hamam kalıntıları olmuştur.
Olympos Antik Kenti’ne giriş ücreti 20 TL’dir.
Deniz kenarına yakın ve muhteşem görünümlü otellerde eğlenceli aktiviteler ile keyif alabileceğiniz oteller için Antalya otel seçeneklerine göz atabilirsiniz.
Rhodiapolis Antik Kenti
Rhodiapolis'in tarihi hakkında pek bir şey bilinmemektedir. Yapılan araştırmalar arasında Rhodiapolis'te üretilen önemli miktarda gümüş sikke bulunmuştur. Roma döneminde şehir, milyoner hayırsever Opramoas'ın evi olduğu için ün kazanmıştır. Opramoas öldüğünde kent tiyatrosuna yakın bir anıt yapılmıştır. Anıtın duvarlarında Opramoas’un yaptığı iyilikler anlatılmaktadır. Yazıtlara göre, şehir Helenistik ve Roma döneminde Athena Polias kültünün merkezi olmuştur.
Alanda bir su kemeri, küçük bir tiyatro, Asclepius tapınağı, lahitler ve kilise kalıntıları hala görülebilmektedir. MÖ 300 yılından kalma bir Likya mezarlığı 2011 yılında keşfedilmiştir.
Rhodiapolis Antik Kenti’ne giriş ücretsizdir.
Kumluca'da mutlaka gezilmesi gereken yerleri ekibimiz sizin için Kumluca Gezilecek Yerler sayfasında listeledi.
Korydalla Antik Kenti (Corydella Antik Kenti)
Kentin duvarlarının bir tanesinde Korydalla yazılı kare şeklinde bir blok keşfedilmiştir. Kentin içerisinde günümüze kadar gelmeyi başaran küçük bir tiyatro, bir Roma su kemeri ve büyük bir Yunan duvarı kalıntısı vardır.
Korydalla Antik Kenti’ne giriş ücretsizdir.
Doğal güzellikleri ile hayata bakış açınızı değiştrecek ihtişamlı yerleri ekibimiz sizler için Kumluca Gezi Rehberi sayfasında listeledi.
Kitanaura Antik Kenti (Kithanaura Antik Kenti)
Kentin tarihi hakkında ayrıntılı bilgi yoktur, çünkü Antik Çağ’da yazılan eserler arasında bu kente dair hiçbir şey belirtilmemiştir. Sadece kentin kalıntıları bazı bilgiler vermektedir. Kent surlarının en eski evresi Helenistik döneme aittir, son evresi Bizans dönemine aittir. Geç Antik Dönem’de Hıristiyanlığın yayılmasıyla kent, önem kazanmıştır.
Kitanaura akropolisi, doğu-batı yönünde uzanan, güney ve batıdaki yapı kalıntıları ile çevrili bir tepenin üzerine kurulmuştur. Akropolisin batı ve kuzey tarafları dik kayalıklarla kaplıdır, güney tarafında daha az dik bir kaya eğimi vardır. Akropolisin güneybatı köşesinde bazilika kalıntıları bulunur. Bir salon kompleksi, yerleşim yerinde makul ölçüde iyi korunmuş tek binadır. Akropolisin güneybatı girişinin eteğinde yer alır.
Kitanaura Antik Kenti’ne giriş ücretsizdir.
Kesinlikle gitmeniz gereken yerleri rahatça keşfetmek için Antalya Gezi Rehberi sayfamıza uğramayı unutmayın.
İdebessos Antik Kenti
Tartışmalı olarak kente atfedilen Klasik döneme ait bir madeni para dışında, Helenistik Dönem’den önce kentin varlığına dair bir kanıt yoktur. İdebessos’un, MÖ 168'de kurulduğu ve Likya Birliği'nin bir üyesi olduğu araştırmalar sonrası ortaya çıkarılmıştır.
Güneyden kuzeye doğru ilerleyen yol üzerinde bir Yunan tiyatrosu, hamam salonu kompleksi ve bu yol boyunca bir kilise bulunur. İdebessos halkının yerleşimin merkezi, tiyatro ile hamam arasındaki alandır. Bu binalar arasında geniş düz alan, agora görevi görmüştür. Nekropol, ana cadde boyunca kesintisiz uzanır. İdebessos halkının yaşam alanı olarak kullandığı evler dışında geriye kalan bütün yapıtlar çok iyi korunup günümüze kadar gelmeyi başarmıştır.
İdebessos Antik Kenti’ne giriş ücretsizdir.
Mufakazar hizmetleri ile alkolsuz içecekler dahil her imkanı sağlayan oteller için Kumluca islami apart oteller listemize göz atmayı unutmayın.
Melannipe
Helenistik Dönem’de ve Roma Dönemi’nde önemini tamamen yitiren kent, Gagai Antik Kenti’nin denetimi altına alınmıştır. Bir süre bu şekilde devam ettikten sonra Bizans Egemenliği altına girmiş ve büyük bir gelişme göstermiştir.
Kentin 3 tarafı surlarla çevrilidir. Güneyinde surların dışına inşa edilen dikdörtgen şeklinde bir kule vardır. Giriş kapısı da bu kulenin hemen yanındadır. Antik Çağ’dan çok Bizans Dönemi’ndeki kalıntılar günümüze kadar gelmeyi başarmıştır.
Melannipe’ye giriş ücretsizdir.
Kum plajları ile denize bir kaç adımlık uzaktaki otellere göz atmak için Kumluca Kum Plajlı Oteller sayfamıza uğrayabilirsiniz.
Akallisus Antik Kenti (Asar Önü)
Karacaören Mahallesi üzerinde yer alan kent, bazı kaynaklarda Asar Önü diye anılır. Bulunan kalıntılara bakıldığında Helenistik Dönem’de kurulduğu anlaşılır. Fakat kaynakların bazılarında Roma Dönemi’nde kurulduğu iddia edilir.
Bizans Dönemi’ne geçildiğinde ise Myra metropolitliğine bağlı piskoposluk noktası olarak kullanılmıştır.
Kentin kalıntılarından çoğu yok olmuştur. Günümüze gelmeyi başaran kalıntılar sadece Bizans Dönemi’nde inşa edilen kilise kalıntıları, sur parçaları ve 25’ten fazla lahit kalıntıları olmuştur.
Akallisus Antik Kenti’ne giriş ücretsizdir.