İlk yerleşimlerin, Antik Çağ’a uzandığı tahmin edilen Kızılcahamam ilçesi, bünyesinde tarih boyunca bölgeye hükmetmiş medeniyetlerden izler taşımaktadır. Yazılı kaynaklarda Hititlerden başlayan tarihi, sırasıyla Friglerin, Lidyalıların, Perslerin, Galatların, Romalıların, Bizanslıların, Anadolu Selçukluların ve Osmanlı İmparatorluğu’nun etkisi altında kalmıştır.
Barındırdığı tarihi güzelliklerde dini motifler ön plana çıkmaktadır. İlçede birçok türbe olmasının yanı sıra, Anadolu isminin kökenleri bu topraklardan gelmektedir.
Uygun fiyatları ile her bütçeye hitap eden konaklama hizmetleri için Kızılcahamam hotel sayfamıza göz gezdirebilirsiniz.
Alicin Manastırı
Alicin Manastırı
Kalemler Mahallesi üzerinde yer alan Alicin Manastırı’nın kesin olarak ne zaman yapıldığı bilinmese de Trabzon’da bulunan Sümela Manastırı’ndan daha eski olduğu tahmin edilmektedir. Vadi tabanından ortalama 90 metre yükseklikte bir konuma sahiptir.
Oldukça bakımsız olduğu için çok ayrıntılı bilgiler elde edilememekte ve içerisinde yaşam olduğuna dair kesin kanıt bulunmamaktadır. Fakat Kızılcahamam’ın tarihi hakkında az da olsa bilgi edinebilmek için ziyaret edilmesi gereken yerlerden birisidir. Ayrıca yamaç üzerinde yer alan görüntüsü de gidenlerin ilgisini çekmektedir.
Alicin Manastırı’na giriş ücretsizdir.
Ankara'da tarihi mekanlara yakın olan uygun fiyatlı oteller için Ankara'daki oteller sayfamıza göz gezdirebilirsiniz.
Pazar Köyü
Pazar Köyü
Kızılcahamam’ın 22 kilometre güneydoğusunda yer almaktadır. İsmini eskiden burada kurulan bölge pazarından almıştır. Pazar Köyü’nün tarihi, Kızılcahamam’ın tarihinden daha eskilere dayanmaktadır.
Hititler de dahil olmak üzere birçok medeniyet, burayı yerleşim yeri olarak kullanmıştır. Selçukluların yaşadığı dönemde olan iç çatışmalar sonrasında Çiğil Türkleri’nin egemenliği altına girmiştir. Çiğil Türkleri Timur’un desteğini alarak bu bölgeyi önemli bir ticaret merkezi haline getirmiştir.
Günümüze kadar çok iyi bir şekilde korunmamış olsa da, Ermeni kiliseleri, Selçuklu Dönemi’ne ait kalıntılar, Rumlara ve Ermenilere ait mezar kalıntıları, turistlerin ilgisini çeken yerler arasındadır.
Kızılcahamam'da bünyesinde barındırdığı eşsiz güzelliklere şahit olmak için Kızılcahamam'da gezilecek yerler yazımıza göz atabilirsiniz.
Mahkeme Ağacin Köyü
Mahkeme Ağacin Köyü
Kızılcahamam’ın 19 kilometre güneybatısında yer alan köy, çeşitli mağaralara, kiliselere ve eski yerleşim yerlerine ev sahipliği yapmaktadır. Köyde tüf, bazalt, andezit, pomza ve cüruf parçaları bulunmaktadır. Günümüzde hala yapılan araştırmalar ile yeni önemli tarihi yapılar ve eserler keşfedilmektedir.
Roma Dönemi’nde ilk mağara yerleşiminin olduğu araştırmalar sonrası ortaya çıkarılmıştır. Köyde yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çeken diğer özellik ise balıkçıl kuşlara ve onların yuvasına ev sahipliği yapıyor olmasıdır.
Başköy Kalesi
Başköy Kalesi
Kızılcahamam ilçe merkezine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta yer alan ve ismini Başköy Köyü’nden alan kale, özellikle gün batımı seyri konusunda tercih edilebilecek en iyi yerlerin başında gelmektedir. İnşa edildiği kesin tarih bilinmemekle birlikte Galatlar Dönemi’nde yapıldığı düşünülmektedir.
Kale beşli bir mimariye sahip olup, tamamen doğal taş oyularak inşa edilmiştir. Yaklaşık 300 metre altında mağaralar da vardır. Burada yer alan mağaraların Osmanlı Dönemi’nde savunma amaçlı oyulduğu düşünülmektedir.
Başköy Kalesi’ne giriş ücretsizdir.
Kızılcahamam'daki tarihi yerleri ve doğal güzellikleri keşfetmek için Kızılcahamam gezi rehberi sayfamızı kontrol etmeyi unutmayın.
Ağsar Kalesi (Gavur Kalesi)
Ağsar Kalesi
Yöre halkının Gavur Kalesi olarak adlandırdığı Ağsar Kalesi, Sarp kayalıklar üzerinde yer aldığı için ulaşım yalnızca tırmanışçılar tarafından sağlanabilmektedir.
Kalenin ne zaman ve kim tarafından kesin olarak yapıldığı bilinmese de, Frigyalılar tarafından inşa edildiği tahmin edilmektedir.
Ağsar Kalesi’ne giriş ücretsizdir.
Ankara'daki birbirinden farklı yerler ile tutkunuzu yeniden keşfetmenize imkan sağlayacak Ankara gezi rehberi sayfamızı okumayı unutmayın.
Kırmızı Ebe Türbesi
Kırmızı Ebe Türbesi
Ülkemize Anadolu denmesinin temelleri Kırmızı Ebe olarak bilinen bir evliyadan gelmektedir. Kızılcahamam’ın Taşlıca Köyü sınırları içerisinde bulunan Kırmızı Ebe Türbesi, Anadolu Selçuklu Dönemi’nde yaşamış bu evliya için yapılmıştır.
Alaaddin Keykubat, bir sefer sırasında Taşlıca Köyü’nde mola vermiş, burada Kırmızı Ebe ve oğlu Oruç Gazi askerlere yardım etmiştir. O sırada bir sohbet nail olmuştur;
+Doldurun Gazilerim,
-Doldur Ana.
+Doldurun yavrularım
-Ana, dolu.
Kırmızı Ebe’nin bu hareketi üzerine Sultan çok etkilenir ve bölgeyi Kırmızı Ebe’ye tahsis eder. Anadolu kelimesinin kökenlerini atan bu olay, günümüzde ziyaret edilmesi gereken yerlerin ilk sıralarında yer almaktadır.
Kırmızı Ebe Türbesi’ne giriş ücretsizdir.
Kızılcahamam'da inancı gereği hassasiyetleri olan misafirlerin beklentilerini karşılayabilecek oteller için Kızılcahamam islami termal oteller sayfamızı incelemeyi unutmayın.
Oruç Gazi Sultan Türbesi
Oruç Gazi Sultan Türbesi
Oruç Gazi Sultan Türbesi, Kızılcahamam ilçe merkezinin 15 kilometre güneydoğusunda yer alan Taşlıca Köyü’ndedir. Türbe içerisinde evliya olarak bilinen Kırmızı Ebe’nin oğlu olan Oruç Gazi’nin sandukası yer almaktadır.
Kızılcahamam’ı ziyaret eden turistlerin ilgisini çeken yerlerden birisidir. Türbe içerisinde Oruç Gazi’nin sandukası dışında 3 farklı kişinin sandukası da yer almaktadır.
Oruç Gazi Sultan Türbesi’ne giriş ücretsizdir.
Kızılcahamam'da merkezi noktalarda yakın, havuzlu ve jakuzili otellerin listesini Kızılcahamam havuzlu oteller sayfamızda bulabilirsiniz.
Abdülcemil Türbesi
Abdülcemil Türbesi
Kızılcahamam’ın Akbaş Mahallesi sınırları içerisinde bulunan Abdülcemil Türbesi, ilçenin eski tarihini yansıtan noktalardan biri olarak ön plana çıkmaktadır. Kırmızı Ebe’nin oğlu ve Oruç Gazi’nin kardeşi olan Abdülcemil, Anadolu’nun İslamlaştırılmasında önemli rol oynamış kişilerdendir.
Alaaddin Keybut’ın, Kırmızı Ebe’ye vaat ettiği toprakların bir kısmını Abdülcemil yönetmiştir. Bu sayede bölgedeki insanlarla iyi ilişkiler kurup, 1100’lü yıllarda Kızılcahamam bölgesinde İslam’ın yayılmasına katkı sağlamıştır.
