Tarih boyunca farklı imparatorluklara ev sahipliği yapan hem Avrupa’yı hem de Asya’yı kucaklayan İstanbul; dünyanın en gelişmiş ve en güzel şehirlerinden biridir.
Milattan önce 1000 yılında kurulan Bizans kolonisi, daha sonra yerini Bizans İmparatorluğu’nun büyük başkenti Konstantinopolis’e bıraktı. 1453 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun İstanbul’u fethetmesinden sonra, Osmanlı’nın kalbi olarak da görkemli yerini korudu.
Farklı dinlerin, farklı kültürlerin, farklı yaşam tarzlarının gerçek bir karışımı olan İstanbul, uzun ve şanlı tarihi ile buraya gelen yerli ve yabancı ziyaretçileri etkilemektedir.
İstanbul’un hem Anadolu hem de Avrupa yakası, sayısız tarihi ve turistik mekan ile doludur. Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait tarihi eserler, yapılar, kurumlar, inanç merkezleri, Boğaz’a bakan birbirinden güzel turistik mekanlar, deniz kenarında ya da doğa içinde gezebileceğiniz turizm bölgeleri, olmazsa olmaz Sultanahmet, muhteşem Bebek, eğlenceli Ortaköy, tarihi Fatih, vazgeçilmez Kadıköy ve daha pek çok bölgesi ile İstanbul’da gezebileceğiniz yerlerin sayısı oldukça fazladır.
İstanbul’a geldiğinizde, eğer biraz vaktiniz varsa; Sultanahmet Cami, Ayasofya, Topkapı Sarayı ve Kapalıçarşı’nın dışında, diğer turistik mekanları keşfetmek için de yeterli zaman ayırmalısınız.
Uygun fiyatları ile her bütçeye hitap eden konaklama hizmetleri için İstanbul hotel sayfamıza göz gezdirebilirsiniz.
Bir Zamanların En Yüksek Binası: Galata Kulesi
Tarihi Galata Kulesi
Beyoğlu’nun Arnavut kaldırımlı semti Galata’da yer alan Galata Kulesi, inşa edildiği 14. yüzyılda, şehrin en yüksek binasıydı.
Tarihte, Mesih’in Kulesi adıyla da bilinen Galata Kulesi, inşa edildiği günden bu yana bir dizi yangında hasar görmüş ancak onarılmıştır.
Günümüzde, İstanbul’un en popüler turistik yapılarından biri olan kuleyi, haftanın her günü 09:00 ile 19:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Ayrıca, akşam saatlerinde hizmet veren restoran bölümünde keyifli bir akşam yemeği de yiyebilirsiniz.
Galata Kulesi’ni ziyaret ücreti ortalama 10 TL ve öğrenciler için ortalama 5 TL’dir.
Padişahlar Burada Yaşadı: Topkapı Sarayı
Topkapı Sarayı Havadan Görünüm
1400’lü yıllarda, Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa ettirilen ve İstanbul Boğazı’nın yanı başında yer alan Topkapı Sarayı; 19. yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğu yıkılana kadar, sultanların egemenliklerine hükmettikleri yerdi.
Duvarları, görkemli bir şekilde dekore edilmiş odaları, el boyaması fayansları, zengin avluları ve kuleleri ile oldukça göz kamaştırıcı olan bu yapı, Osmanlı mimarisinin güzel bir örneğidir.
Tarihte, içinde binlerce insanın yaşadığı Topkapı Sarayı’nın mimarları; Mimar Sinan, Davut Ağa ve Sarkis Balyan’dır.
Padişahın cariyelerinin ve çocuklarının yaşadığı Harem, saray mutfağının ve padişahın konsey odasının yer aldığı İkinci Avlu ve padişahın özel odalarının yer aldığı Üçüncü Avlu, sarayın en ilgi çekici bölümleridir.
Günümüzde bir müze olarak hizmet veren sarayı, Pazartesi günleri hariç 09:00 ile 17:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Müze bölümüne giriş ücreti ortalama 60 TL, harem bölümüne giriş ücreti ortalama 35 TL ve Aya İrini Anıtı ziyaret ücreti ortalama 30 TL’dir.
Tarihe Tanıklık Ediyor: Ayasofya
Ayasofya
Kelime anlamı “kutsal bilgelik” anlamını taşıyan Ayasofya, Bizans döneminde, 500’lü yılların ortalarında bir katedral olarak yapılmış bir yapıdır.
İlk inşa edildiğinde İstanbul, Bizans İmparatorluğu’nun başkentidir.
İstanbul’un Osmanlı tarafından fethedilmesinin ardından, 20. yüzyılda müzeye dönüştürülmesine kadar olan sürede Ayasofya, şehrin en değerli yerlerinden biri olmayı başarmıştır.
Konum olarak Sultanahmet Mahallesi’nde yer alan Ayasofya, Bizans mimarisinin etkileyici bir örneğidir.
Günümüzde müze olarak hizmet veren yapıyı, Pazartesi günleri hariç 09:00 ile 17:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Ayasofya’yı ziyaret ücreti ortalama 60 TL’dir.
Kız Kulesi
Kız Kulesi
Kız Kulesi Boğaz manzarasında bulunan, Üsküdar’ın sembolü halinde olan tarihi bir yapıdır. Salacak açıklarında küçük bir adanın üzerine inşa edilmiştir. Tarihi M.Ö. 24. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Tarihi boyunca savunma kalesi, deniz feneri, sürgün istasyonu, vergi noktası, radyo istasyonu, karantina odası ve hapishane olarak kullanılmıştır. Hakkında birçok rivayet bulunan Kız Kulesi oldukça önemli tarihi yapılar arasında sayılmaktadır.
Kız Kulesi’ne giriş ücreti 20 TL’dir. Giriş saati 09:00-19:00 arasındadır. Kız Kulesi’ne ulaşım Üsküdar Salacak ve Kabataş’tan kalkan teknelerle sağlanmaktadır. Üsküdar Salacak iskelesinden ring servisi her gün 09:00-18:45 saatleri arasında yapılmaktadır. Kabataş’tan ise yalnızca hafta sonu 09:00-18:45 saatleri arasında sefer düzenlenmektedir.
Göz Alıcı Saray: Dolmabahçe Sarayı
Dolmabahçe Sarayı
Lüks, görkemli ve göz alıcı… Bunlar, Dolmabahçe Sarayı’nı tanımlamak için kullanılan sıfatlardan bazılarıdır.
1800’lü yıllarda, toplamda on dört ton altın varak kullanılarak inşa edilen Dolmabahçe Sarayı, yalnızca İstanbul’un değil, tüm Türkiye’nin en göz alıcı sarayıdır.
Geleneksel Osmanlı mimarisini, Avrupa Neoklasik ve Barok tarzları ile harmanlayan saray; 1850’lilerin ortaları ile 1900’lerin ortasına kadar toplamda 6 padişaha ev sahipliği yapmıştır.
İstanbul’da, Boğaziçi kıyılarında yer alan Dolmabahçe Sarayı’nın sunduğu manzara da oldukça çarpıcıdır.
Beşiktaş ilçesinde yer alan sarayı, Pazartesi günleri hariç 09:00 ile 16:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Dolmabahçe Sarayı’nı ziyaret için ortalama 60 TL ödemeniz gerekmektedir.
Görkemli Bir Yapı: Yerebatan Sarnıcı
Tarihi Yerebatan Sarnıcı
Şehrin en değişik turistik mekanlarından biri olan Yerebatan Sarnıcı; saraya benzeyen yeraltı salonu ve iç mekanı ile oldukça görkemli ve büyüleyicidir.
Toplamda 12 sırada, 336 sütun içeren sarnıcın projesi, 500’lü yıllara, Bizans dönemine uzanmaktadır.
Yerebatan Sarnıcı’nın yapımında kullanılan sütunlar, daha önce inşa edilmiş yapılardan alınmıştır. Bunların en bilineni, Medusa Taşı’dır.
Güzelce aydınlatılmış sütunları ile Yerebatan Sarnıcı’na yapılan bir ziyaret, oldukça atmosferiktir.
İstanbul’da tarihi Fatih semtindeki tarihi yapılardan biri olan Yerebatan Sarnıcı’nı, haftanın her günü 09:00 ile 17:30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Ziyaret için ortalama 10 TL ödemeniz gerekmektedir.
İstanbul'da manzaraları ile sizi büyüleyecek ihtişamlı yerler için ekibimizin hazırladığı İstanbul'da gezilecek yerler yazısına göz atabilirsiniz.
Rahmi Koç Müzesi
Rahmi Koç Müzesi
Rahmi Koç Müzesi 1994 yılında faaliyete geçmiştir. Eserler ve içerisinde bulunan araçlar Lengerhane, Hasköy Tersanesi ile Haliç kıyısına de uzanmaktadır. Açık hava alanında sergilenen eserler bilimsel araçlar, nostaljik arabalar ve uçaklardan oluşmaktadır. TCG Uluçalireis Denizaltısı da ziyaret edilebilecek bölümlerden biridir. Rahmi Koç Müzesi alışılmış müzelerden oldukça farklıdır. 2 veya 3 saatlik müze turu genel anlamda yeterli olmaktadır.
Rahmi Koç Müzesi’ne giriş ücreti 20 TL’dir. Hafta içi salı ve cuma günleri arası 10:00-17:00 saatleri arasında, yaz mevsimi hafta sonu ziyaret saatleri 10:00-19:00 arasında, kış mevsimi ziyaret saatleri ise 10:00-18:00 arasındadır. Haliç Köprüsü’ne yakın konumda bulunan müzeye toplu taşıma araçları ile ulaşım oldukça kolaydır.
Çırağan Sarayı
Çırağan Sarayı
Çırağan Sarayı Beşiktaş ile Ortaköy ilçeleri arasına Lale Devri Sadrazamı Damat İbrahim Paşa ile eşi Fatıma Sultan tarafından yaptırılmıştır. Saray I. Mahmut ve III. Selim dönemlerinde onarılmış ve eklemelerle yenilenmiştir. Abdülmecid döneminde yeniden inşa edilmek üzere yıkılan saray ancak Sultan Abdülaziz Han zamanında inşa edilebildi.
Sarayın planını Nikogos Balyan yapmıştır. Saray deniz kıyısında 740 metre uzunluğundadır. Beyaz mermerden yapılma Çırağan Sarayı’nın iç mimarisi oldukça büyüleyici bir görünüme sahiptir. Çırağan Sarayı günümüzde Kempinski oteller zincirine bağlı olarak otel ve konaklama amaçlı kullanılmaktadır. Özel düğünler, organizasyonlar ve konferans davetleri boğaz manzarası eşliğinde gerçekleşmektedir.
Çırağan Sarayı’na özel veya toplu taşıma araçları ile ulaşılabilmektedir.
Beylerbeyi Sarayı
Beylerbeyi Sarayı
Beylerbeyi Sarayı 1860 ile 1865 yılları arasında konukevi olarak Sultan Abdülaziz’in talimatıyla yaptırılmıştır. Sarayın tasarımı Sarkis Balyan’a aittir. Dış mimarisi oldukça sade biçimde olan saray Barok izlerini de taşımaktadır. İç mimarisi altın işçiliği ile süslenmiş olduğundan göz alıcı manzaraya sahiptir. Beylerbeyi Sarayı’nda 24 oda bulunmaktadır. En önemli odaları arasında Kabul Salonu ile haremlik ve selamlık bölümlerinde bulunan hamamlardır.
Beylerbeyi Sarayı’na giriş ücreti 20 TL’dir. Pazartesi ve perşembe günleri haricinde 09:00-17:00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Beylerbeyi Sarayı Üsküdar’da olduğundan Anadolu Yakası’ndan gelenler Gebze-Harem dolmuşları ile ulaşabilir. Eminönü, Kabataş veya Beşiktaş istikametinden vapur ile Üsküdar’a geçilebilir, ardından Beykoz istikametine giden otobüslere binilmelidir.
İstanbul'da doğal güzellikleri ile hayata bir daha tutunmanızı sağlayacak ihtişamlı yerleri ekibimiz sizin için İstanbul gezi rehberi sayfasında listeledi.
Osmanlı’nın Ünlü Dış Bahçesi: Gülhane Parkı
Gülhane Parkı
İstanbul’un Fatih ilçesinde Eminönü’nün turistik yerlerinden biri olan Gülhane Parkı, özellikle güzel havalarda hem yerliler hem de şehre gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin akınına uğramaktadır.
Lale mevsiminde etrafı süsleyen laleleri, birbirinden güzel ağaçları, park alanları, içerisinde yer alan Sarayburnu, Alay Köşkü ve Topkapı Sarayı ile de görülmeye değer bir parktır.
1912 tarihinde halkın ziyaretine açılan parkı, 06:00 ile 22:30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Gülhane Parkı’na giriş için herhangi bir ücret talep edilmemektedir.
Şaşırtıcı Eserler Bulacaksınız: İstanbul Arkeoloji Müzesi
İstanbul Arkeoloji Müzesi
Bölge tarihinin en geniş bölümünü kapsayan İstanbul Arkeoloji Müzesi; Türkiye ve Orta Doğu’dan şaşırtıcı eserlere ev sahipliği yapmaktadır.
Fatih’te, turistik yerlerin biraz dışında kalan müze; Osman Hamdi Bey tarafından, 19. yüzyılın sonlarına doğru kurulmuştur.
Mimar Alexandre Vallaury tarafından inşa edilen binada yer alan İstanbul Arkeoloji Müzesi, aynı zamanda hem Avrupa’nın hem de dünyanın en büyük müzelerinden de biridir.
Eski Doğu Müzesi, Ana Arkeoloji Müzesi gibi farklı bölümleri bulunan müzede sergilenen muhteşem eserlerin yanı sıra, çağlar boyunca İstanbul’u da yakından tanıyabilirsiniz.
Müzeyi, haftanın her günü, 09:00 ile 19:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
İstanbul Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret ücreti ortalama 30 TL’dir.
Khora Manastırı: Kariye Müzesi
Kariye Müzesi
İstanbul’un Fatih ilçesinde Edirnekapı mevkiinde yer alan Kariye Müzesi, Bizans mimarisi tarzını yansıtmaktadır.
İnşa edildiği dönemde bir kilise olarak hizmet veren yapı, İstanbul’un fethinden sonra camiye dönüştürülmüş ve 20. yüzyıldan sonra bir müze olarak yoluna devam etmiştir.
Mermer süslemeleri, mozaik ve fresko sanatı ve tasarımı ile görülmeye değer bir yapı olan Kariye Müzesi’ni, haftanın her günü 09:00 ile 17:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Kariye Müzesi’ne giriş ücreti ortalama 45 TL’dir.
Baharat Kokuyor: Mısır Çarşısı
Mısır Çarşısı
Mısır Çarşısı, lokumu, kuru meyveleri, kuruyemişleri, otları ve tabi ki baharatları bulabileceğiniz en güzel çarşılardan biridir.
Osmanlı döneminde, mısır yapımı ürünlerine konulan vergilerden gelen para ile inşa edilen çarşı, İstanbul’da mutlaka ziyaret edilmesi ve alışveriş yapılması gereken yerlerden biridir.
Bu ünlü tarihi çarşı; özellikle 11:00 ile 16:00 saatleri arasında, buraya gelen turist kafileleri ile korkunç bir şekilde kalabalıklaştığından, alışveriş için günün erken ya da geç saatlerini tercih etmeniz önerilmektedir.
Eski İstanbul’un Tepesinde: Süleymaniye Cami
Süleymaniye Camii
Tarihi Sultanahmet mahallesinin üzerindeki tepede yer alan Süleymaniye Cami, İstanbul’un en turistik yerlerinden biridir.
Mimar Sinan tarafından inşa edilen ve ünlü Osmanlı mimarinin en ünlü eserlerinden biri olan Süleymaniye Cami; 16. yüzyılın ortalarında, Kanuni Sultan Süleyman adına yaptırılmıştır.
İç mekanında 53 metre yüksekliğinde kubbesi bulunan caminin bahçesinde, Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan’ın türbelerinin yer aldığı bir Osmanlı mezarlığı da yer almaktadır.
Camiyi, haftanın her günü 09:00 ile 18:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Süleymaniye Cami’yi ziyaret etmek için herhangi bir ücret talep edilmemektedir.
Şehrin Kalbi Atıyor: Kapalıçarşı
Kapalı Çarşı
İstanbul’da turistik yerler denince akla ilk gelen mekanlardan biri, Kapalıçarşı’dır.
Şehre gelen pek çok ziyaretçi; müzeler, camiler, kiliseler ve daha pek çok tarihi yapıya yapılan ziyaretlerin ardından, rotasını Kapalıçarşı’ya çevirmektedir.
İstanbul’a gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin mutlaka uğradığı, devasa bir çarşı olan Kapalıçarşı; konum olarak Beyazıt Cami ile Osmaniye Cami arasında kalmaktadır.
15. yüzyılın sonlarında inşa edilen çarşı, aynı zamanda dünyanın ilk alışveriş merkezidir.
Ayasofya’nın mimarisinden ilham alınarak yapılan Kapalıçarşı’ya geldiğinizde; aklınıza gelebilecek her türlü hediyelik eşyayı bulabilirsiniz.
Toplamda 11 kapısı bulunan ve uzunca vakit geçirip bol bol alışveriş yapabileceğiniz çarşıyı, Pazar günleri hariç 08:30 ile 19:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Şehrin Kalbi Burada Atıyor: Taksim Meydanı
Taksim Meydanı
İstanbul’un en popüler turistik cazibe merkezlerinden biri olan Taksim Meydanı, günün her saati kalabalık atmosferi ile İstanbul gezisinde mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.
Taksim Meydanı’na geldiğinizde; Taksim, Beyoğlu, Galatasaray ve Tünel arasında hizmet veren nostaljik tünele binebilir, Sıraselviler Caddesi’nden Cihangir’e kadar yürüyebilir, yakınlardaki metroyu kullanarak Metrocity ve Kanyon alışveriş merkezlerine gidebilir, Taksim’in meşhur lezzetli ıslak hamburgerin tadına bakabilir, İstiklal Caddesi’nde yürüyebilir, Sütiş ya da Saray Muhallebicisi’nde nefis sütlü tatlılardan yiyebilir, bol bol alışveriş yapabilir, Demiören Alışveriş Merkezi’ni gezebilir ve pek çok farklı sanat galerisini gezebilirsiniz.
Taksim Meydanı, özellikle Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri oldukça kalabalık olduğundan, daha sakin bir ortam arıyorsanız, burayı hafta içi günlerde ziyaret etmeniz önerilmektedir.
İstanbul'da doğal güzellikleri ile hem yerli hem de yabancı turistler tarafından tercih edilen İstanbul spa otelleri kategorisini size özel olarak sunuyoruz.
İstanbul’da, Beyoğlu ilçesinde Galip Dede Caddesi’nde yer alan Galata Mevlevihanesi, İstanbul’un en ikonik sembollerinden biridir.
Dervişlerin katıldığı dini tören olan semayı yakından izlemek için de en iyi yerdir.
15. yüzyılın sonlarında, şehirdeki ilk Sufi Köşkü olarak kurulan Galata Mevlevihanesi, günümüzde müze olarak hizmet vermektedir.
Müzeyi; Pazartesi günleri hariç yaz günlerinde 09:00 ile 19:00 ve kış günlerinde 09:00 ile 17:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Galata Mevlevihanesi’ni ziyaret ücreti ortalama 12 TL’dir.
Ünlü Bir Meydan: Sultanahmet Meydanı
Sultanahmet Meydanı
Eskiden, Bizans İmparatorluğu’nun başkenti olan İstanbul’un spor ve sosyal merkezi olarak hizmet veren Sultanahmet Meydanı, aynı zamanda şehrin önemli tarihi eserlerinden bazılarına da ev sahipliği yapmaktadır.
Sultanahmet Meydanı; şehrin pek çok tarihi ve turistik yapısına yakın bir konumda yer aldığından, İstanbul gezisine başlamak için de ideal bir mekandır.
Sultanahmet Meydanı’na geldiğinizde; yakınlardaki Türk ve İslam Eserleri Müzesi’ni, Sultanahmet Cami’yi, Antik Hipodrom’u, Vakıflar Halı Müzesi’ni ve Mozaik Müzesi’ni de ziyaret edebilirsiniz.
Eski Hazine Sarayı: Çinili Köşk
Çinili Köşk
Çinili Köşk, Topkapı Sarayı’nın dış duvarlarına yerleştirilmiş bir yapıdır ve ana girişinin üzerinde yer alan kimit kitabesinde yazdığı gibi, tarihi 15. yüzyıla kadar dayanır.
Fatih Sultan Mehmet tarafından bir hazine sarayı olarak yaptırılan köşk, Topkapı Sarayı’nın dışında ve Gülhane Parkı’nın yanında yer almaktadır.
Tarihte, Sırlı Kiosk adıyla da bilinen Çinili Köşk, günümüzde bir müze olarak hizmet vermektedir ve Mimar Atik Sinan tarafından inşa edildiği tahmin edilmektedir.
Müzeyi, Pazartesi günleri hariç 09:00 ile 17:00 saatlerinde ziyaret edebilirsiniz. Ziyaret ücreti ortalama 30 TL’dir.
Eyüp Sultan Cami
Eyüp Sultan Camii
Eyüp Sultan Cami 1458 yılında Fatih Sultan Mehmet’in emri ile inşa ettirilmiştir. Günümüzdeki görünümü ise 1798-1800 yılları arasında restore edilerek oluşmuştur. Restore edilmesi III. Selim zamanında gerçekleşmiştir. Caminin adı Hz. Muhammed’in bayraktarlığını yapan Halid Bin Zeyd Ebu Eyüb El-Ensari’den gelmektedir. İstanbul’un ilk külliyesi de cami sınırları içerisinde yer almaktadır.
Sabah namazları ve dini günlerde Eyüp Sultan Cami dolup taşmaktadır. Eyüp Sultan Türbesi de caminin yanında yer almaktadır. Eyüp Sultan Türbesi de farklı mimarisi ile oldukça göz kamaştırmaktadır.
Eyüp Sultan Cami’ne toplu taşıma araçları ile ulaşmak oldukça kolaydır. İETT otobüs hatları, metro ve özel araçla ulaşım için birçok yol bulunmaktadır.
Sahaflar Çarşısı
Sahaflar Çarşısı
Sahaflar Çarşısı Kapalı Çarşı’ya açılan bölgeye yakın konumdadır. Osmanlı Dönemi’nden günümüze ulaşmayı başarabilmiş olan eski kitapçı çarşısıdır. Sahaflar Çarşısı’nın tarihi 15. yüzyıla dayanmaktadır. 1950 yılında çıkan yangın sonucu oldukça büyük zarar gören çarşı İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından onarılarak bugünkü görünümünü almıştır.
Sahaflar Çarşısı esnafları Sahaflar Loncasına bağlı şekilde çalışmaktaydı. Sahaflar Çarşısı’nın ilk kitapçısının Basralı Abdullah Yetimi Efendi olduğu söylenmektedir. Çarşının ortasında ise ilk Türk matbaacı İbrahim Müteferrika’nın büstü bulunmaktadır. Çarşıda görülmeye değer 23 dükkan bulunmaktadır.
Sahaflar Çarşısı’na ulaşım Bağcılar-Kabataş tramvay hattı ile sağlanabilmektedir. Metrobüs, metro ve Marmaray ile gelmek isteyenlerin Bağcılar-Kabataş tramvayına aktarma yapması gerekmektedir.
İstanbul’a Yakın Tatil Yeri: Prens Adaları
Prens Adaları
Prens Adaları adıyla da bilinen Adalar, İstanbul’a bağlı, toplamda dokuz adadan oluşan bir takım adadır.
İstanbul’un Anadolu yakasının kıyısında, Marmara Denizi’nin karşısında yer alan Adalar, hem Bizans hem de Osmanlı dönemine tanıklık ettiğinden, aynı zamanda şehrin en tarihi bölgeleri arasındadır.
Tarihte birer sürgün yeri olarak kullanılan Adalar, günümüzde oldukça popüler birer turizm bölgesidir.
İstanbulluların günübirlik tatil yeri olarak tercih ettikleri Adalar, yaz aylarında ya da bahar aylarında keyifli bir tatil için idealdir.
Adalar’a, İstanbul şehir merkezinden kalkan vapurlar ile kolayca ulaşım sağlayabilirsiniz.
Beyazıt Meydanı
Beyazıt Meydanı
Beyazıt Meydanı Fatih ilçesinde Kapalı Çarşı’ya açılan bir konumdadır. M.S. 393 yılında inşa edilen meydan oldukça köklü bir geçmişe sahiptir. Meydanın kuzey noktasında İstanbul Üniversitesi yer almaktadır.
Beyazıt Meydanı yapıldığı zamandan günümüze dek birçok kez zarar görmüştür ancak her onarıldığında daha geniş ve büyük bir meydan biçimini almıştır. Osmanlı Dönemi’nde ve Cumhuriyet sonrasında İstanbul’un en kalabalık yeri olma özelliğini kaybetmemiştir.
Beyazıt Meydanı merkezi bir noktada olduğundan metro, metrobüs, otobüs ve tramvay ulaşımına açıktır.
İstanbul’a Hediye Tarihi Bir Eser: Sultanahmet Cami
Sultanahmet Camii
Tarihi 16. yüzyıla kadar giden ve Sedefkar Mehmet Ağa tarafından inşa edilen Sultanahmet Cami, Osmanlı ve İslami mimari özellikleri taşımaktadır.
I. Ahmet döneminde yapılan cami, günümüzde, İstanbul’a gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler için en popüler turizm duraklarından biridir.
İnşa edildiği dönemde İslam dünyasında ayaklanmalara neden olan caminin iç mekan dekorasyonu ve renkleri, onu Osmanlı mimarisinin en iyi örneklerinden biri yapmaktadır.
Müze, Cuma günleri 13:30 ve haftanın diğer günleri 08:30 saatlerinde açılmakta ve yatsı saatine kadar ziyarete açıktır.
Soğuk Çeşme Sokağı
Soğuk Çeşme Sokağı
Soğuk Çeşme Sokağı Topkapı Sarayı ile bitişik bir sokaktır. Osmanlı tarihinde saray personelleri ve varlıklı ailelerin kaldıkları yerdir. Az katlı şirin evlerden oluşan sokakta 12 tane ev bulunmaktadır. Evlerden biri ise eskiden cumhurbaşkanlığı yapmış olan Fahri Korutürk’ün doğduğu evdir. Sokakta Osmanlı ve Roma Dönemi izleri açıkça görülebilmektedir.
Soğuk Çeşme Sokağı Gülhane Parkı, Ayasofya ve Topkapı Sarayı arasında bulunduğundan oldukça önemli bir konuma sahiptir. Sokakta 20. yüzyıl sonunda yenileme çalışmaları yapılmıştır. Pansiyon olarak kullanılan evler ilgi çekmektedir.
Eminönü’nde bulunan sokağa çeşitli toplu taşıma araçları ile ulaşım sağlamak mümkündür.
Hıdiv Kasrı
Hidiv Kasrı
İstanbul’un Anadolu Yakası’nda Beykoz’un Çubuklu sırtlarında yer alan Hıdiv Kasrı Boğaz manzarası ve tarihi önemi ile ünlü yapılar arasındadır. Hıdivlik adı Osmanlı zamanında Mısır valilerine verilmekte idi. 19. yüzyılın sonlarında Osmanlı’nın Mısır valilerinden biri olan Hıdiv Abbas Hilmi Paşa 1000 m2’lik araziyi İtalyan Mimar Delfo Seminati’ye inşa ettirmiştir.
Mısır’ın İngiliz işgalinden sonra Abbas Hilmi Paşa İsviçre’ye sürgüne gönderilmiş ve Hıdivlik unvanını da kaybetmiştir. Ancak Paşanın ailesi 1937 yılına kadar Hıdiv Kasrı’nda yaşamaya devam etmişlerdir. Günümüzde ise tarihi yapı Beltur tarafından işletilmektedir.
Hıdiv Kasrı’na giriş ücretsizdir. Araçla gelenler içinse otopark ücreti 10 TL’dir. Toplu taşıma araçları ile ulaşım sağlamak isteyenler için 15E İETT otobüs hattı Hıdiv Kasrı durağında indirmektedir. Alternatif olarak Kanlıca’dan 10-15 dakikalık yürüyüş mesafesi ile ulaşım sağlanabilmektedir.
İstanbul'da merkezi noktalarda yakın, havuzlu ve jakuzili otellerin listesini İstanbul jakuzili oteller sayfamızda bulabilirsiniz.
Panorama 1453 Tarih Müzesi
Panorama 1453 Tarih Müzesi
Panaroma 1453 Tarih Müzesi İstanbul’un fethi üzerinden 557 yıl geçtiğinde 2005 yılında yapılmaya başlanmıştır. 5 milyon dolar maliyete sahip olan müze 2009 yılında devlet erkanlarıyla beraber açılmıştır. Müzenin proje fikri Haşim Vatadaş’a aittir. Vatandaş aynı zamanda koordinasyonu da sağlamıştır.
Panaroma 1453 Tarih Müzesi Türkiye’nin ilk panoramik müzesidir. Müze binasına giriş, fetih sonrası Osmanlı askerlerinin şehre ilk giriş yaptıkları Silivrikapı’ya ve surlarına bakacak biçimde konumlandırılmıştır.
Panaroma 1453 Tarih Müzesi’ne Kabataş-Bağcılar Tramvay Hattı, Aksaray metrosu, metrobüs ve birçok otobüs hattı ile ulaşım sağlanabilmektedir. Müze her gün saat 08:00-17:00 arası açıktır. Giriş ücreti nakit TL olarak alınmaktadır, döviz geçerli değildir. Tam bilet 7,50 TL, yabancı ziyaretçi 15 TL, öğrenci, öğretmen ve askeri personel 3 TL’dir.