Marmara Bölgesi’nde bulunan Gelibolu Çanakkale iline bağlı bir ilçedir. Çanakkale Boğazı ile Saros Körfezi arasında kalan bölge hem tarihi hem de doğal güzellikleri ile ön plana çıkmaktadır. İlçe, Çanakkale il merkezine yaklaşık 50 kilometre uzaklıktadır.
İlçenin hangi tarihte kim tarafından kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir. Ancak pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığı düşünüldüğü zaman son derece eski tarihlere ulaştığı söylenmektedir.
Bölge ilk olarak güzel şehir anlamına gelen Galli Polis olarak anılmıştır. Ancak yıllar içerisinde dilden dile Yunanca olan bu isim Türkçeleşerek Gelibolu ismini almıştır. Gelibolu tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığı için ilçede çeşitli dönemlere ait eserler bulunmaktadır.
Gelibolu'da gezilecek yerler yakın göz alıcı dizaynları ile sizi cezbedecek oteller için Gelibolu otelleri sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Çimpe Kalesi
Çimpe Kalesi
Gelibolu ilçesinin 10 - 12 kilometre kadar dışında kalan Kara Yokuş mevkiinde bulunan Çimpe Kalesi tarihi bir yolculuk yapmak isteyenlerin mutlaka görmesi gereken yerlerdendir. Tarihçilerin anlattıklarına göre kale Bizans Devleti tarafından Osmanlı Devleti’ne hediye edilmiştir.
Kalenin çıkan isyan ve savaşlarda Osmanlı’nın Bizans’a yaptığı yardım karşılığında hediye edildiği tarihi kaynaklarda yer almaktadır. Çimpe Kalesi ile birlikte Türkler Rumeli’de ilk kez toprak sahibi olmuşlardır. Çimpe Kalesi’nin alınmasının ardından zaman kaybedilmeden Gelibolu Yarımadası da fethedilen topraklar arasında yerini almıştır.
Kale günümüzde zamana yenik düşüp bakımsız bir hal almasına rağmen tarihte yolculuk yapmak isteyen ziyaretçiler için açıktır.
Gelibolu'ya uğradığınızda gezilmesi gereken yerleri ekibimiz sizin için hazırladı. Gelibolu'da gezilecek yerler yazısına göz atabilirsiniz.
Bayraklı Baba
Bayraklı Baba
Bayraklı Baba, ilçenin Fener Meydanı’ndaki girişinde bulunan Hamza Bey Koyu’nu gören yamaç üzerinde yer almaktadır. Küçük bir bahçenin içerisinde mermer bir mezar olarak oluşturulan anıtın ve mezarın üzerinde asılmış olan pek çok bayrak bulunmaktadır.
Adak yeri olarak bilinen Bayraklı Baba bu özelliği ile hem şehir halkı hem de turistler tarafından en çok ziyaret edilen noktalardan biridir. Evlenmek, ev sahibi olmak, okulunu bitirmek isteyen ve yeni fırsatlar bekleyen kişiler buraya gelerek dua edip, dilek dileyerek bayrak asmaktadır.
Gelibolu'da tatilde dinlenmek, kışa hazırlanmak ve bedenen rahatlamak için Gelibolu gezi rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Hisarlık Tepesi
Hisarlık Tepesi
Hisarlık Tepesi, Gelibolu’da Çanakkale Şehitler Abidesi’ne ev sahipliği yapan bölge olarak öne çıkmaktadır. Bu abide, Çanakkale’nin simgesi olarak kabul edilmektedir. Bir diğer yandan Troya Kenti’nin kurulduğu tepe olma özelliğine sahiptir.
Hisarlık Tepesi ilk olarak Alman Arkeolog Heinrich Schliemann tarafından keşfedilmiştir. Bölgede çeşitli arkeolojik kazılar yapılmıştır. Yapılan bu kazılar sırasında tepenin altında Truva Kenti’ne ait bulgulara rastlanmıştır.
Bölgedeki kazılarda elde edilen hazinelerin birçoğunun Almanya’ya kaçırıldığı iddia edilmektedir. Daha sonra İkinci Dünya Savaşı sırasında elde edilen hazinelerin Rusya’ya götürüldüğü söylenmektedir.
Gelibolu'da lüks hizmetleri ile her türlü imkanları sağlayan oteller için Gelibolu 4 yıldızlı oteller sayfamızı kontrol edebilirsiniz.
Saruca Paşa Hamamı
Saruca Paşa Hamamı
Çanakkale tarihine ışık tutan yapılardan biri olan Saruca Paşa Hamamı, Gelibolu Tersanesi’ni inşa ettiren Saruca Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yapım yılının 1391’dir.
Yapı, Gelibolu Yarımadası üzerinde bulunan en büyük hamam olma özelliğine sahiptir. İçerisinde bulunan çizme mermerler hamamı bir askerin yaptırdığına işaret etmektedir.
Saruca Paşa Hamamı içerisinde sıcak, soğuk ve halvet bölümü yer almaktadır. Gelibolu ilçesinin merkezi bir noktasında konumlanmasından dolayı, hamamı ziyaret etmek isteyenler için ulaşım oldukça kolaydır.
Gelibolu'da kaliteden ödün vermeyen ve bir çok aktiviteyi yapabileceğiniz oteller için Gelibolu 3 yıldızlı oteller sayfamıza göz atabilirsiniz.
Hallac-ı Mansur Makamı
Hallac-ı Mansur Makamı
Hallac-ı Mansur Makamı, Hamzakoy Yolu ile Fener Yolu’nun ayrıldığı kavşak üzerinde bulunmaktadır. Burada iki farklı mezar vardır ancak mezarların kime ait olduğu bilinmemektedir. Zamana karşı yenilen ve hasarlar oluşan türbe ilk olarak 1971 yılında sonrasında ise 2007 yılında aslına uygun olarak restore edilmiştir.
Türbeye ismi verilen Hallac-ı Mansur, İslam dininin anlayışları sebebiyle Bağdat’ta öldürülmüştür. Asıl türbe Bağdat’ta bulunmasına rağmen belirli bölgelerde 7 adet makamı bulunmaktadır. İlçedeki türbede bu makamlardan birisidir.
