Eskişehir Tarihi Yerleri

Eskişehir, Sakarya Nehri’nin en uzun kolu olan Porsuk Çayı üzerinde yer almaktadır. Şehir merkezinde Tepebaşı ve Odunpazarı olmak üzere iki merkezi, toplamda 14 tane ilçesi bulunmaktadır.

Şehir, tarihi ve turistik yerleri ile yıl boyunca çok sayıda yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle merkezinde bulunan tarihi yerler yoğun bir ilgi görmektedir. 

Ülkemizdeki tek Balmumu Heykel Müzesi, Odunpazarı Evleri, Lületaşı Müzesi ve Han Antik Kenti bölgenin dikkat çeken noktalarıdır. Tarihi birçok kentin, mezarın ve yapının da yer aldığı şehirde ziyaretçileri zengin bir tarih gezisi beklemektedir.  

Eskişehir'deki tatilde açık büfe imkanlarıyla bütçe dostu oteller için Eskişehir otelleri fiyat sayfamızı kontrol etmeyi unutmayın.


Odunpazarı Evleri

Odunpazarı Evleri Odunpazarı Evleri

Eskişehir’de görülmesi gereken yerler arasında ilk sırada Odunpazarı Evleri bulunmaktadır. Osmanlı Dönemi’nden kalan bu evler renkli mimarileri ve Arnavut kaldırımlı sokakları ile ilgi çekmektedir. Genel olarak ahşap çatıdan ve kerpiç kullanılarak inşa edilen yapılar şehir turizminin önemi bir parçasıdır. 

300 yıllık geçmişi olduğu düşünülen evler UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir. Günümüzde birçok ev aslına uygun olarak restore edilip bölgeyi merak edenlerin ziyaretine açılmıştır.

Odunpazarı’na ulaşım için otobüs ve tramvay hizmet vermektedir. Atatürk Lisesi durağında inerek bu tarihi evlere kolayca ulaşabilirsiniz. Burayı ziyaret ederken yanınıza mutlaka bir fotoğraf makinesi almanız önerilmektedir. 


Yunus Emre Türbesi

Yunus Emre Türbesi Yunus Emre Türbesi

Türk Edebiyatı’nın en önemli şairlerinden birisi olarak kabul edilen Yunus Emre’ye ait türbe Mihalıççık İlçesi’nde yer almaktadır. Türk ozanlarından birisi olan şahsiyetin türbesi 13 ile 14. yüzyıllar arasında yaşamış olduğu bölgeye inşa edilmiştir.

Sarayköy Beldesi’ne ait bir noktada bulunan türbe geniş bir alana sahiptir. İçerisinde döneme ait yaşam tarzlarını gösteren bir ev, çok sayıda mezar, şadırvan ve camii yer almaktadır. Asıl mezarının nerede olduğu tam olarak bilinmese de bu nokta yıl boyunca yoğun ziyaret almaktadır. 

Eskişehir'e uğradığınızda gezilmesi gereken yerleri ekibimiz sizin için hazırladı. Eskişehir'de gezilecek yerler makalesine göz atabilirsiniz.


Eti Arkeoloji Müzesi

Eti Arkeoloji Müzesi Eti Arkeoloji Müzesi

Eti Arkeoloji Müzesi, Eskişehir’de yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkan eserleri sergilemektedir. 1945 yılında ilk defa oluşturulan müze defalarca yer değiştirdikten sonra 2010 yılında tamamlanan teknolojik yapısı ile hizmet vermeye başlamıştır.

Binlerce eserin sergilendiği müzenin deposunda 18 bine yakın tarihi eserin var olduğu bilinmektedir. Yapımını ETİ firmasının üstlendiği müzenin en önemli noktalarından birisi sürekli gösterilen dijital sergidir.

Bu serginin de dahil olduğu çok sayıda teknolojik faaliyet müzede yer almaktadır. Savaş ürünleri, el aletleri, farklı figürler ve tarihin önemli dönemlerine ait eserler müzede sergilenmektedir. Arkeoloji Müzesi sadece Pazartesi günleri kapalı olup diğer günler, 8.00 – 19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir. Giriş ücreti 6 TL’dir. 


Midas Anıtı

Midas Anıtı Midas Anıtı

Han İlçesi’nde bulunan önemli tarihi eserlerden birisidir. Bölgede mutlaka görülmesi gereken yapılar arasında ilk sırada yer almaktadır. Frigyalılar Dönemi’nden kalan bu eserin 1800’lü yıllarda keşfedildiği bilinmektedir. 

Midas Şehri olarak bilinen bölgenin kuzeydoğusunda yer almaktadır. Yazıtta geçen Midai kelimesinden dolayı bu isim verilmiştir. Bu anıt bölge halkı tarafından Yazılıkaya olarak da bilinmektedir. Anıt ön cepheden 17 metre yüksekliğe ve 16,5 metre genişliğe sahiptir. Yerden yaklaşık 2 metre yükseklikten itibaren başlamaktadır. 

Eskişehir’e 72 kilometre, ilçe merkezine 22 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. 

Tatilde eğlenmek, dinlenmek için tercih edebileceğiniz tatil cennetlerinden olan Eskişehir'i keşfetmeniz için Eskişehir gezi rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.


Eskişehir Hamamları

Eskişehir Hamamları Eskişehir Hamamları

Şehirdeki hamam kültürü günümüzde tarihi hamamlar ile devam etmektedir. Eskişehir topraklarından çıkan kaynar suların üzerine inşa edilen bu yapılar insanlar tarafından sıklıkla tercih edilmektedir. Osmanlı Dönemi’nden kalma eserler günümüzde aslına uygun olarak korunmakta ve insanların hizmetine sunulmaktadır.

Eskişehir’de bulunan birçok hamam Sıcaksular ve Hamamyolu olarak bilinen bölgelerde sıralanmaktadır. Bahçeli Şengül, Ferah Termal, Demirkazık, Has Termal ve Alçık Hamamı bu bölgede oldukça popülerdir. Hamamlar sabahın erken saatlerinde hizmet vermeye başlayıp kapanış saatleri farklılık göstermektedir. 

Hamamlar bölgesinde önce hamam olarak inşa edilmiş ardından amacının dışına çıkılıp Ak Camii adını almış tarihi yapıda ziyaret edilmesi önerilen yerler arasındadır.  


Sivrihisar Ulu Camii

Sivrihisar Ulu Camii Sivrihisar Ulu Camii

Sivrihisar’da bulunan ve 67 direkten oluşan caminin en büyük özelliği bu direklerin ağaçtan olmasıdır. 2000 kişiye aynı anda ev sahipliği yapan caminin Selçuklu Dönemi’nden kaldığı bilinmektedir. Aynı zamanda Anadolu’da bulunan en eski ve büyük ahşap direkli ibadet yeridir. 

1274 yılında inşa edilen yapı o dönemdeki detaycılığın en güzide eserlerinden birisidir. Cami dönemin önemli şahsiyetlerinden Eminiddin Mikail tarafından yaptırılmıştır. Eskişehir’e uzaklığı 97 kilometre olup araç ile 1 saatin üzerinde bir yolculuk ile ulaşım sağlanmaktadır. 

Eskişehir'de uygun fiyatları ile kendinizi yabancı hissetmeyeceğiniz apartları sizin için Eskişehir apart otelleri sayfamız da listeledik.


Reşadiye Camii

Reşadiye Camii Reşadiye Camii

Tarihi çok eskiye gitmemekle birlikte şehrin en büyük ve en önemli camileri arasında yer almakta olup, kent merkezinde konumlanmaktadır. 

1969 ile 1978 yılları arasında inşa edilen yapı aslında önceden padişah Sultan Reşad tarafından yaptırılmış fakat yıkılmıştır. Osmanlı Dönemi’ne ait mimarinin aynısı uygulanarak hazırlanan cami, kubbesi, iki kulesi ve içindeki işlemeleri ile dikkat çekmektedir. Ulaşım için tramvay hizmetini kullanarak Çarşı, Stadyum duraklarında inmek yeterli olacaktır. 


Alaaddin Camii

Alaaddin Camii Alaaddin Camii

İlk defa 1267 yılında bölgeye yerleşen ilk Türkmenlerin egemen olduğu noktada 2. Gıyaseddin Keyhusrev tarafından yaptırılmıştır. Günümüze gelene kadar çok sayıda restorasyon çalışması geçiren yapı hiçbir zaman tam anlamıyla yıkılıp yeniden inşa edilmemiştir.

Osmanlı mimari eserlerinden birisi olarak dikkat çekmektedir. Odunpazarı Evleri’ne yakın bir noktada bulunan caminin 24 adet kubbesi bulunmaktadır. Cami bir dönem ibadete kapatılıp ardından tekrar açılmıştır. Bu dönemde Arkeoloji Müzesi 1944 ile 1951 yılları arasında burada yer almıştır. 


Eskişehir Havacılık Müzesi

Eskişehir Havacılık Müzesi Eskişehir Havacılık Müzesi

Havada olmayı sevenlerin Eskişehir’e geldiklerinde mutlaka uğraması gereken duraklardan birisidir. Açık ve kapalı olmak üzere uçaklarla ilgili çok sayıda bilginin bulunduğu müze şehir merkezinde yer aldığı için kolayca ulaşılmaktadır. 

İlk defa 1998 yılında oluşturulmaya başlanan müzede farklı uçak motorları, maket uçaklar, pilot kıyafetleri ve rozetler sergilenmektedir. Bombardıman uçağı ve kargo uçağı en çok ilgi çeken modellerdir.

2011 yılından bu tarafa Anadolu Üniversitesi bünyesinde bölgeye gelenlerin ziyaretine sunulmuştur. Girişin ücretsiz olduğu müzeyi Pazartesi ve Salı günleri hariç diğer günler saat 9.00 – 17.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. 


Pessinus Antik Kenti

Pessinus Antik Kenti Pessinus Antik Kenti

Frigya Medeniyeti’nin ana tanrıçası olan Kybele’ye ithafen kurulmuş bir yerleşim alanıdır. Sivrihisar’a bağlı Ballıhisar Köyü’nde bulunmaktadır. İlçe merkezine 16 kilometre uzaklıkta yer alan antik kent içerisinde yüzyıllar boyunca birçok dini ayin yapılmıştır.

Roma ile Bizans dönemlerinde de güvenli bir güzergah olmasından dolayı bu nokta sürekli olarak kullanılmıştır. İlk kazı çalışmaları 1967 yılında başlatılmıştır. Günümüzde hala devam eden kazı çalışmalarının ardından burası adeta bir açık hava müzesini andırmaktadır.


Tülomsaş Müzesi

Tülomsaş Müzesi Tülomsaş Müzesi

Tülomsaş Müzesi içerisinde ilk defa 1962 yılında dönemin cumhurbaşkanı olan Cemal Gürsel’e sunulan Devrim Arabası yer almaktadır. 

Otomobilinin yapımına ev sahipliği yapan Tülomsaş Fabrikası günümüzde gerekli düzenlemeler yapılarak bir müzeye dönüştürülmüştür. Aracın yapım aşaması ile ilgili tüm detaylar müze içerisine gelen ziyaretçilere sunulmaktadır.

Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi A.Ş’nin kısaltması olan Tülomsaş Müzesi içerisinde aynı zamanda ülkemizin ilk buharlı lokomotifi de sergilenmektedir.  


Atlıhan Çarşısı

Atlıhan Çarşısı Atlıhan Çarşısı

Atlıhan Çarşısı, şehir içindeki en eski yapılardan birisidir. Odunpazarı ilçes’inde yer alan yapıya evleri ziyaret ederken rahatça ulaşılabilmektedir. Külliyeye yakın olan çarşı içerisinde birçok küçük dükkan yer almaktadır. Çarşı içindeki bu dükkanlarda şehre uygun el sanatları icra edilmektedir.

Binlerce turiste yıl boyunca ev sahipliği yapan çarşının yapısı bir köşke benzetilmektedir. İki kattan oluşan çarşı içerisinde zaman geçirebilir, dükkanlardan alışveriş yapabilir ve mimarisini yakından inceleyebilirsiniz. Çarşının ortasındaki fıskiye ve havuz Osmanlı Dönemi’ne aittir. 


Kurşunlu Camii ve Külliyesi

Kurşunlu Camii ve Külliyesi Kurşunlu Camii ve Külliyesi

1525 yılında dönemin veziri Çoban Mustafa Paşa tarafından yaptırılan cami ve külliye Odunpazarı’ndadır. Osmanlı mimarisinin güzide eserlerinden birisi olan caminin girişinde bulunan kitabede yapım yılı ve kim tarafından yaptırıldığı yazmaktadır.

Cami adını kubbesinde bulunan kurşun kaplamadan almıştır. Külliye içerisinde, camiinin yanında imarethane, kervansaray, şadırvan yer almaktadır. Buranın Mevlevi Dergahı olduğu yönünde bilgiler de bulunmaktadır. Odunpazarı Evleri’nin olduğu bölgededir. 


Seyyid Battal Gazi Türbesi

Seyyid Battal Gazi Türbesi Seyyid Battal Gazi Türbesi

Eskişehir’in güneyinde bulunan ilçelerinden birisi olan Seyitgazi’de bulunan dönemin en önemli liderlerinden Battal Gazi adına yapılmış türbedir. Emeviler ile Bizanslılar arasında burada yaşanan bir savaşta şehit düşenSeyyid Battal, buraya defnedilmiştir. 740 yılında şehit olduğu tahmin edilen şahsiyet adına burada bir külliye daha sonradan inşa edilmiştir. 

Türbenin yapım tarihi 1208 yılını işaret etmektedir. Külliye içerisinde dershane, cami, çilehane yer almaktadır. Uzun yıllar ilgi gösterilmeyen türbe 1954 yılında restore edilerek günümüzdeki haline kavuşmuştur.  


Balmumu Heykeller Müzesi

Balmumu Heykeller Müzesi Balmumu Heykeller Müzesi

Balmumu Heykeller Müzesi’nde dünyada ve ülkemizde ünlü olan 160 kişinin heykeli bulunmaktadır. Her yıl müzeye yeni insanların heykelleri eklenmektedir. Belediye tarafından yaptırılan müze Odunpazarı Evleri’nin olduğu bölgede hizmet vermektedir. 

Müzenin ziyaret saatleri Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma günleri 10.00 – 17.00, Cumartesi ve Pazar günleri 10.00 – 18.00 saatleri arasındadır.

Yetişkinler için bilet 3 TL, çocuklar için 1,5 TL’dir. Pazartesi günleri ziyarete kapalıdır. Müze içerisindeki heykeller ile fotoğraf çektirmek serbesttir. 


Doğanlı Kale

Doğanlı Kale Doğanlı Kale

Seyitgazi İlçesi’nin güneyinde il merkezinden 68 kilometre uzaklıkta Çukurça Köyü sınırları içerisinde yer alan bir kaledir. Uzaktan bakıldığında adeta bir doğan başını andıran kayanın görüntüsü nedeniyle bu isim verilmiştir.

Kale’nin en önemli özelliği tamamen doğal kayanın oyulması ile inşa edilmesidir. Yedi kattan oluşan yapının üst katlarına çıkmak için kayalara merdivenler yapılmıştır. Kale içerisinde aynı zamanda şapeller ve depo alanları da dikkat çekmektedir.

Heybetli bir görünüme sahip kale mutlaka ziyaret edilmesi gereken tarihi noktalar arasında yer almaktadır. 


Han Antik Kenti

Han Antik Kenti Han Antik Kenti

Eskişehir’in güneyinde yer alan Han İlçesi sınırları içerisinde bulunan bir antik kenttir. Bölgedeki en önemli arkeolojik kazı alanlarından birisidir. Kentin en önemli özelliği bulunduğu bölgedeki kayalardan oyularak inşa edilmesidir. 

Birçok yer altı galerisi ve bunları birbirine bağlayan farklı koridorlardan oluşmaktadır. Ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı hakkında net bir bilgi bulunmayan kentin özellikle milattan sonra 7.yüzyılda bölgeye başlayan Arap akınlarına önlem olarak yapıldığı tahmin edilmektedir.

Üç kat olarak inşa edilen Gömü Odası en ilgi çeken noktasıdır. Kentin tavanlarında ve duvarlarında yaprak, fırıldak, rozet, fiyonk ve baklava dilimi motifleri bulunmaktadır. Eskişehir il merkezine uzaklığı 83 kilometre olup arabayla 1 saat 20 dakikalık bir yolculukla ulaşılabilmektedir. 


Nasreddin Hoca Evi 

Nasreddin Hoca Evi Nasreddin Hoca Evi

Sivrihisar’da bulunan Nasreddin Hoca’ya ait olduğu söylenen ev ilçeye bağlı Hortu Beldesi’nde yer almaktadır. Hoca hakkında birçok bilgi burada bulunmaktadır. Ayrıca evin önünde Nasreddin Hoca’nın eşeğe ters bindiği bir de heykeli yer almaktadır. 

Köyün içinde ayrıca hocaya ait göle maya çalışını tasvir eden bir heykel de bulunmaktadır. Eskişehir’e 117 kilometre, Sivrihisar’a 29 kilometre uzaklıktadır.  


Lüle Taşı Müzesi

Lüle Taşı Müzesi Lüle Taşı Müzesi

Eskişehir’de çıkarılan Lüle Taşı için oluşturulmuş bir müzedir. 1989 yılında kurulan müzenin içerisinde 400’den fazla eser bulunmaktadır. Bu eserlerin tamamı 60 farklı sanatçı tarafından oluşturulmuştur.

Müzenin girişi ücretsiz olduğu için bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerin mutlaka uğradığı noktalar arasındadır. 

Müzeyi ziyaret etmek isteyenler Kurşunlu Camii’nin içerisine girmelidir. Lüle Taşı Müzesi külliyede yer almaktadır. Bazı zamanlar içerisinde ney dinletileri organize edilmektedir. Müzede Lüle Taşı ile ilgili detaylı bilgiler sunulmaktadır. 

Eskişehir'de tatil zevkinizi en yüksek kaliteye taşıyacak konforlu oteller için Eskişehir 4 yıldızlı oteller sayfamıza göz gezdirebilirsiniz.


Solon’un Mezarı

Solon Solon'un Mezarı

Solon’un Mezarı veya Aslanlı Mabet olarak bilinen nokta Frig Uygarlığı’ndan günümüze kalan en önemli eserlerden birisidir. Kümbet Vadisi içerisinde yer alan yapı Seyitgazi sınırlarında bulunmaktadır. İlçeye 36, Eskişehir’e 75 kilometre uzaklıktadır. 

Bir köy evine bitişik olan kaya kütlesi oyularak inşa edilmiştir. Roma Dönemi’nde Frigyalıların ardından ikinci kez kullanıldığının işaretleri bulunmaktadır. İsmini girişinde bulunan Solon’dan almaktadır. İçinde çok sayıda aslan kabartması bulunduğu için aynı zamanda Aslanlı Mabet olarak da bilinmektedir.