Tarih boyunca büyük imparatorluklara ev sahipliği yapan hem Asya’yı hem de Avrupa’yı kucaklayan İstanbul, dünyanın en gelişmiş şehirlerinden biridir.
Fatih, bu gelişmiş şehrin içinde, en muhafazakâr ilçelerden biri olmakla birlikte, aslında burada yapmanız gereken pek çok şey ve görmeniz gereken pek çok yer vardır.
Görkemli Ayasofya, Osmanlı’nın muhteşem sarayı Topkapı Sarayı ve Sultanahmet Cami, Şişli’de keyifli bir karşılama sunar. Kapalıçarşı’nın dükkanları ise, sizi muhteşem bir lokum, kahve ve göz kamaştırıcı biblolar ile kucaklamaktadır.
Ayasofya, Topkapı Sarayı, Sultanahmet Cami ve Kapalıçarşı’nın yanı sıra, Fatih’teki diğer yerleri keşfetmek için de yeterli zaman ayırmalısınız.
Her ne kadar, pek çok turistik cazibe merkezi Sultanahmet’in çevresinde bulunuyor olsa da Fatih’in diğer bölgelerinde de yapılacak göz alıcı pek çok şey vardır.
Fatih'te tarihi yerlere yakın olup birbirinden farklı uygun fiyatları ile göz alıcı oteller için Fatih otelleri sayfamızı inceleyebilirsiniz.
Topkapı Sarayı
Tarihi Topkapı SarayıGörkemli bir şekilde inşa edilen Topkapı Sarayı, Fatih’te görülmesi gereken yerlerden biridir.
Çini işlemeleri ile dolu avluları, görkemli duvarları ve gösterişli iç mekanı ile zengin bir İslam eseri olan Topkapı Sarayı, 15. Yüzyılda, Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır.
Saray ayrıca, Hz. Muhammed’in etkileyici bir eserler koleksiyonunu sergilemekte ve imparatorluk hazinesine ev sahipliği yapmaktadır.
Topkapı Sarayı’nı tam olarak keşfedebilmek için, en az yarım güne ihtiyacınız olacaktır.
Salı günleri ziyarete kapalı olan sarayı, diğer günlerde 09:00 ile 17:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Ayasofya
Tarihi Ayasofya Camiİstanbul'un en önemli simgelerinden biri olan Ayasofya, mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.
Bizans döneminde kilise olarak hizmet veren bina, Osmanlı döneminde cami olarak hizmet vermiş ve günümüzde, yolculuğuna müze olarak devam etmektedir.
Şehrin pek çok tarihi harikasından en ünlüsü olan Ayasofya, çok uzun bir süredir müze olarak hizmet veriyor olsa da ondan çok uzun bir süre boyunca, İstanbul ve daha geniş bir dünya için dini bir merkezdi.
500’lü yıllarda, Bizans imparatorunun emri ile yolculuğuna kilise olarak başlayan müze, artık bir ibadet yeri olmasa da ağlayan sütünün bakır tarafındaki küçük bir deliğe elinizi soktuğunuzda, parmağınız nemli çıkarsa, tüm rahatlıklarınızdan kurtulacağınız rivayet edilmektedir.
Yaz aylarında denizin güneşin tadını çıkartmak için İstanbul'daki tüm otelleri sizin için ayrıntılı bir şekilde İstanbul otel fiyatları sayfamızda listeledik.
Yerebatan Sarnıcı
Tarihi Yerebatan SarnıcıYerebatan Sarnıcı, İstanbul'un en şaşırtıcı turistik mekanlarından biridir. 300’ün üzerinde sütunla desteklenen bu devasa yeraltı salonu; geçmişte Bizans İmparatorluğu’nun su kaynaklarını depolamaktaydı.
Büyük Konstantin tarafından başlatılan proje, altıncı yüzyılda tamamlanmıştır. Bu yeraltı salonunun inşasında kullanılan sütunların çoğu, eski klasik yapılardan dönüştürülmüştür. Bu yapılardan en ünlüsü, Medusa taşları olarak bilinen sütunlardır.
Yerebatan Sarnıcı’nı, haftanın her günü 09:00 ile 17:30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
İstanbul Arkeoloji Müzesi
İstanbul Arkeoloji Müzesi Sergi AlanıTopkapı Sarayı’na çok yakın bir mesafede bulunan bu önemli müze; Türkiye ve Ortadoğu’dan, bölge tarihini yansıtan şaşırtıcı bir dizi eseri bir araya getirmektedir.
Müzede, her biri görülmeye değer üç ayrı bölüm yer almaktadır: Eski Doğu Müzesi, ana Arkeoloji Müzesi ve çarpıcı bir seramik koleksiyonuna sahip olan bir bölümden oluşmaktadır.
Burada sergilenen eserlerin yanı sıra, ana Arkeoloji Müzesi bölümünde yer alan ilginç İstanbul sergisini de görmelisiniz.
Arkeoloji Müzesi, İstanbul’da en eski müze binasıdır.
Müzeyi, haftanın her günü 09:00 ile 19:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Kariye Müzesi
Tarihi Kariye Müzesi BinasıKariye, Yunanca’da “ülke” anlamına gelmektedir ve bu eski Kilise, eski İstanbul surlarının hemen dışında yer almaktadır.
Buradaki ilk kilisenin 5. Yüzyılda inşa edildiği bilinmektedir. Günümüzde gördüğünüz bina, 9. Yüzyılda yıkılmış ve 14. Yüzyıldan sonra bugünkü bina inşa edilmiştir.
Kariye Müzesi, 14. Yüzyıla ait muhteşem mozaikleri, duvarları ve kubbelerindeki detayları ile dünyaca ünlüdür.
1950’li yılların sonundan bu yana müze olarak hizmet veren Kariye Müzesi’ni, haftanın her günü 09:00 ile 17:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Fatih'te eski tarihi yapılarından tutun, görkemli ve nefes kesen yerleri ziyaret etmek için Fatih'te gezilecek yerler yazımızı ziyaret edin.
Mısır Çarşısı
Eşsiz Baharatlarıyla Mısır ÇarşısıEminönü ve ziyaret edilecek yerler söz konusu olduğunda, Mısır Çarşısı akla gelen ilk duraklardan biridir.
Fatih’i gezmeye geldiğinizde Mısır Çarşısı; lokum, kuru meyve, kuruyemiş, şifalı otlar ve tabii ki muhteşem baharatların tadına bakabileceğiniz yerdir.
Mısır Çarşısı’nın yapımı için kullanılan para, genel olarak Osmanlı hükümetinin Mısır yapımı ürünlere uyguladığı vergilerden kaynaklanmıştır. Bu nedenle adı, Mısır Çarşısı’dır.
Turistik bir cazibe merkezi olan çarşı, günün belirli saatlerinde yerli ve yabancı turistlerin akınına uğramaktadır. Daha sakin bir ortamı tercih ederseniz, öğleden önce ve akşamüzeri saatlerde gelmeyi deneyebilirsiniz.
Mısır Çarşısı’nı, 08:00 ile 19:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Süleymaniye Cami
Tarihi Süleymaniye CamiSultanahmet semtinin yukarısındaki tepede yer alan Süleymaniye Cami, İstanbul’da en popüler turistik yerlerden biridir.
14. yüzyılda, Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır.
55 metre yüksekliğindeki kubbesinin hâkim olduğu iç mekanı ve tasarımı ile oldukça dikkat çekici bir yapıdır.
Caminin oldukça huzurlu ve sakin bahçesinde; Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan’ın türbesine ev sahipliği yapan ilginç bir Osmanlı mezarlığı bulunmaktadır.
Fener Rum Patrikhanesi
Fener Rum Patrikhanesi BinasıFener Rum Patrikhanesi dünyada Fener Rum Patrikhanesi olarak bilinmektedir. Fatih’in Fener semtinde bulunan yapı Ortodoks Hıristiyanlık alemi için oldukça önemli bir konuma sahiptir. Manevi başkent olarak da görülebilmektedir.
Fener Rum Patrikhanesi 4. yüzyılda Hz. İsa’nın havarilerinden biri olan Aziz Andrea tarafından kurulmuştur. Yapılar bütünü şeklindedir ve bünyesinde Aya Yorgi Kilisesi, kütüphane ve resmi işlerle ilgili bölümler yer almaktadır. Patrikhane içi gösterişli ve usta işçilikle işlenmiştir.
Fener Rum Patrikhanesi’ne Taksim’den de 55T’ye, Eminönü’nden 36CE, 399B, 399C, 44B, 48E, 55T, 99, 99A’ya binerek ulaşılabilmektedir.
Fatih'te muhteşem manzaraları ile sizi uzaklara götürecek gezi rehberi için Fatih gezi rehberi sayfamızı kontrol etmeyi unutmayın.
Kapalıçarşı
Tarihi Kapalı ÇarşıYerli ve yabancı pek çok ziyaretçi için; İstanbul’u gezmek ve alışveriş yapmak için ilk duraklardan biri Kapalıçarşı’dır.
Bu büyük kapalı Pazar, temel olarak dünyanın ilk alışveriş merkezidir. Nuruosmaniye Cami ile Beyazıt Cami arasında, kalın bir surla çevrilidir.
Pazara girdiğinizde, çok çeşitli dükkan ve tezgahların sıralandığı bir alan sizi karşılar.
3000’in üzerinde dükkan ve onlarca caddenin yanı sıra; etrafında on adet kuyu, dört adet çeşme ve iki adet çeşme bulunduğundan, bazen burada dolaşmak biraz kafa karıştırıcı olabilir.
Kapalıçarşı’nın merkezindeki çarşıda; antikalar, bakır eşyalar ve mücevherleri bulabilirsiniz.
Aya Yorgi Patrikhane Kilisesi
Aya Yorgi Patrikhane KilisesiFener Rum Patrikhanesi’ne ev sahipliği yapan Aya Yorgi Patrikhane Kilisesi, özenle dekore edilmiş bir Yunan Ortodoks kilisesidir.
Oldukça küçük bir kilise olmasının nedeni, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki yasalara göre, kiliselerin camilere göre daha küçük olması zorunluluğuydu. Küçük olmasına rağmen, İstanbul'daki Rum Ortodoks topluluğu için önemli bir yerdir.
İç mekânın güzelliği, gerçekten nefes kesicidir.
İstanbul'daki birbirinden farklı yerler ile tutkunuzu yeniden keşfetmenize imkan sağlayacak İstanbul gezi rehberi sayfamızı okumayı unutmayın.
Sahaflar Çarşısı
Tarihi Sahaflar ÇarşısıFatih ilçesinde mutlaka görülmesi gereken tarihi yerlerden biri, aradığınız pek çok kitabı bulabileceğiniz Sahaflar Çarşısı’dır.
Beyazıt ve Kapalıçarşı’ya uğradıktan sonra, rotanızı bu çarşıya çevirebilirsiniz.
Tarihi Beyazıt Cami’nin yanında bulunan bu çarşıda; ikinci el kitapları ve sayısız eseri bulabilirsiniz.
Sahaflar Çarşısı’nda, ikinci el kitapların yanı sıra pek çok tarihi metin ve tarihi eşyayı da bulabilirsiniz.
Fatih Cami
Tarihi Fatih Cami
Bu muhafazakâr ilçeyi keşfetmeye dini yapılarından başlayın.
İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet tarafından 1462-1470 yılları arasında inşa edilen Fatih Camii, Fatih’te mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.
Bugün gördüğünüz cami, geçmişte gerçekleşen bir deprem nedeniyle yenilenmiş olsa da şu anki yapının tarzı oldukça ihtişamlıdır.
Caminin görkemli iç mekanının tadını çıkardıktan sonra, hemen arkasındaki popüler türbeyi ziyaret edebilirsiniz.
Fatih'te uygun fiyatları ile kendinizi yabancı hissetmeyeceğiniz apartları sizin için Fatih apart oteller sayfamız da listeledik.
Sultanahmet Cami
Sultanahmet Cami ManzarasıSultanahmet Cami, İstanbul’un en görkemli ve tarihi yapılarından biridir. 15. yüzyılda inşa edilen cami, İslam aleminde büyük ses getirmiştir.
Caminin iç mekanı ve renkleri, camiyi Osmanlı mimarisinin en iyi başarılarından biri yapmaktadır.
Sultanahmet Cami’nin hemen arkasında yer alan Arasta Pazarı; el sanatları dükkanları ve hediyelik eşyalar için harika bir alışveriş durağıdır.
Buradaki dükkanlara göz atmak istemiyorsanız bile, Arasta Pazarı ile Sultanahmet Cami arasında yer alan Büyük Saray Mozaiği Müzesi’ni görmek için buraya gidebilirsiniz.
Bu küçük müze, 1950’li yıllarda çıkarılan, 250 m2’lik mozaik kaplama parçasını sergilemektedir.
Mimar Sinan Türbesi
Tarihi Mimar Sinan TürbesiOsmanlı Devleti’nin II. Selim ve III. Murad dönemlerinde baş mimarı olan Koca Sinan yani Mimar Sinan 49 yıl boyunca önemli eserler vermiştir. Osmanlı coğrafyasında farklı topraklarda yapılmış olan eserleri arasında en önemlisi Selimiye Cami olarak bilinmektedir.
Mimar Sinan Türbesi Mimar Sinan’ın mezarını ve üç kişiye ait başka mezarlara da ev sahipliği yapmaktadır. Açık türbe şeklinde olan türbeyi sivri kemerler ile bağlanmış olan altı sütun taşımaktadır. Mimar Sinan’ın sandukası önünde Sülüs yazı ile Nakkaş Sai’ye ait bir kitabe bulunmaktadır.
Mimar Sinan Türbesi haftanın her günü ziyarete açıktır. Türbenin direkt önüne toplu taşıma araçları gitmemektedir. 28,30D ve 77A otobüs hatlarından, Marmaray’dan ve M2 numaralı metrodan inip biraz yaya olarak yola devam etmek gerekmektedir.
Ayın Biri Kilisesi
Ayın Biri Kilisesi BahçesiAyın Biri Kilisesi Vefa Kilisesi olarak da bilinmektedir. Fatih’in Vefa semtinde bulunan kilise Vefa adını bulunduğu yerden almaktadır. Ayın Biri Kilisesi adı ise her yıl 1 Ocak gününde ayin yapılıyor olmasıdır. Genellikle dilek dilemek için gelen kişiler kiliseyi doldurmaktadır.
Kilise’nin yapım tarihi kesin olarak bilinmese de 1080 yılından beri var olduğu düşünülmektedir. Ancak yapıldıktan sonra yıkılıp toprak altında kalan kilise İstanbul’un fethinden sonra 1750 yılında arazi satın alınıyor. Arazinin bir kadın tarafından satın alındığı bilinmektedir. Rüyasında Meryem Ana’yı gören aile üyesi evin altında Ayazma olduğunu söylemektedir. Ardından 1755 yılında şifalı suyun aktığı yere Ayın Biri Kilisesi inşa edilmiştir.
Ayın Biri Kilisesi’ne Eminönü’nden 97A, 35, Taksim’den 97T, 71T, 89C, Beşiktaş’tan 28T, Mecidiyeköy’den 69A otobüs hatları ile ulaşım sağlanmaktadır.
Kanlı Kilise
Tarihi Kanlı Kilise Binası
Kanlı Kilise Moğolların Azize Meryem Kilisesi olarak da bilinen bir Ortodoks Kilisesi’dir. İstanbul’un fethinden sonra camiye çevrilmeyen kiliselerden biridir. Bizans Dönemi’nden günümüze dek ulaşmayı başarabilen tek kilisedir.
Kilisenin ilk hali 7. yüzyılın başlarında Bizans İmparatoru Maurikios’un kızı Prenses Sopatra ve arkadaşı Eustolia tarafından inşa ettirilmiştir. IV. Haçlı Seferi’nin ardından kurulan Latin İmparatorluğu zamanında manastır yıkılmıştır. 1261 yılında ise İsaakios Doukas aynı yerde tek katlı manastır inşa ettirmiştir. 1281 yılında İmparator VIII. Mikhail’in kızı ve Moğol İlhanlı Hükümdarı Abak Han’ın eşi Maria Despina Palaiologina kalan manastırın onarılmasını ve bir de kilisenin inşa edilmesini emretmiştir. Bu yüzden kilisenin lakabında Moğolların kelimesi bulunmaktadır.
Kanlı Kilise’ye direkt toplu taşıma aracı ulaşmamaktadır. Yakın konumundan 35D, 36CE, 399B, 41Y, 90B ve 99A otobüs hatları ve M1A, M1B, M2 metro hatları geçmektedir.
Zincirli Han
Tarihi Zincirli HanZincirli Han, Beyazıt ile yakın konumda, Kapalıçarşı’nın kuzeyindedir. Zincirli Han’ın 18. yüzyıl sonlarında yapıldığı bilinmektedir. Ticaret hanı özelliğine sahip olan han Kapalıçarşı’ya da yakın olduğundan oldukça ilgi görmektedir. Sade bir mimarisi bulunan Zincirli Han sadeliği ile etkilemektedir.
Kapalıçarşı’ya ve Beyazıt Meydanı’na yakın konumda bulunan Zincirli Han’a yürüyerek ulaşım sağlanabilmektedir. Yakın konumuna ise 28T, 32A, 36ES,39Y, 91E, 92B otobüs hatları, M2, T1 ve Marmaray ile ulaşılabilir.
Kalenderhane Cami
Tarihi Kalenderhane CamiKalenderhane Cami, İstanbul'daki eski bir Doğu Ortodoks kilisesidir ve Osmanlılar tarafından camiye dönüştürülmüştür.
Bu eski kilise, kubbeli Yunan haçı planlı bir Bizans kilisesinin birkaç örneği arasında yer almaktadır.
Doğu Roma döneminden kalma bir eser olan Kalenderhane Cami, Fatih’te, Kalenderhane mahallesinde bulunmaktadır.
Fatih'te denize bir kaç dakika yürüme mesafesinde olup sizi cezbedecek oteller için Fatih denize sıfır oteller sayfamıza göz atmayı unutmayın.
Surp Hreşdagabet Kilisesi
Surp Hreşdagabet Kilisesi Tapınma SalonuSurp Hreşdagabet Kilisesi İstanbul’un fethinden sonra Ermenilere devredilen ve camiye dönüştürülmeyen kiliselerden biridir. Fatih’in Balat semtinde yer alan kilise 1692 yılında çıkan bir yangın sonucu zarar görmüştür ve yeniden inşa edilerek ziyaretgaha dönüştürülmüştür. 1729 yangınında ise tamamen küle dönmüştür.
Melidon Ağa 1730 yılında ahşap biçimde yeniden inşa edilmiştir. Birkaç defa daha yangından geçen kilise II. Mahmud’un fermanı ile kargir olarak 5. defa inşa ettirilmiştir. Kilisenin avlusunda 1875 yılında vefat eden Tateos Trakyalı ve 1885 yılında vefat eden Mahdesi Mıgırdiç Efendi Antreasyan’ın gömülü olduğu bilinmektedir.
Surp Hreşdagabet Kilisesi’ne 55T, 48E, 99 numaralı otobüs hatları ile ulaşım sağlanabilmektedir. TB1 numaralı otobüs hattı sonrasında kısa bir yürüyüş mesafesi ile Surp Hreşdagabet Kilisesi’ne ulaşım mümkündür.
Sultanahmet Meydanı’nda Tarihi Hipodrom
Tarihi Sultan Ahmet MeydanıSultanahmet Meydanı’nda bulunan tarihi hipodromun inşası, 200’lü yıllarda başlamış ve 300’lü yıllarda tamamlanmıştır.
Hipodrom alanı; Bizans halkının yaşam merkezi, görkemli oyun ve araba yarışlarının gerçekleştiği yer olmuştur.
Günümüzde, küçük bir bölümü hariç Hipodromun pek bir kısmı yoktur. Ancak, yer aldığı At Meydanı, çeşitli anıtlara ev sahipliği yapmaktadır.
Hipodromun yakınında yer alan çeşme, 17. Yüzyılda Alman imparator tarafından Osmanlı padişahına hediye edilmiştir.
Bizans ve Roma döneminde Hipodrom olarak bilinen meydan, Osmanlı döneminde At Meydanı olarak anılmıştır.
