Bursa’ya bağlı olan Yıldırım İlçesi, adını Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt’tan almıştır. Osmanlı Dönemi’nde başkent olarak kullanılan bölgede döneme ait çok sayıda tarihi eser bulunmaktadır.
Osmanlı öncesi dönemlere de uzanan geçmişi ile Yıldırım İlçesi’nin bulunduğu bölgede Asya ve Avrupa’nın bağlantı noktası olmasından dolayı birçok uygarlık yaşamıştır.
Ters T planlı caminin en güzel örneklerinden biri olan Yıldırım Beyazıt Camii, kesme taşlarla kaplıdır. Caminin iki kubbesini mermer yapılı bir Bursa kemeri bağlamaktadır.
Camide süsleme olarak çini işlemeleri ve mukarnas kullanılmıştır. 1855 yılında minaresi yıkılan yapı restore edilmiş ve 1963 yılında yapıdan ayrı bir minare inşa edilmiştir.
Yıldırım Bayezid 1402 yılında vefat etmiştir. İlk olarak Akşehir’de bulunan türbe daha sonra Bursa’ya taşınmıştır. Bu türbe, Osmanlı mimarisinin ilk revaklı türbesi olma özelliğini taşımaktadır.
Türbede, ortada Yıldırım Bayezid, sağında oğlu İsa Çelebi, hanımı ve ayakucunda kim oldukları bilinmeyen iki sanduka bulunmaktadır.
Bursa’nın en önemli tarihi eserlerinden biri olan Emir Sultan Külliyesi, Yıldırım ilçe merkezinde bulunmaktadır.
15.yüzyılda Yıldırım Beyazıt’ın kızı olan Hundi Fatma Hatun tarafından eşi Emir Sultan için yaptırdığı külliyenin içerisinde hamam, çeşme, cami ve türbe yer almaktadır. Emir Sultan Camii, asırlık ağaçların altındaki konumu ve tarihi mimarisi ile ziyaretçilerine hem Osmanlı mimarisini hem de doğal güzellikleri bir arada yaşatmaktadır.
Yapının en dikkat çeken bölümleri arasında avlu revakları içerisinde bulunan ahşap kemerleri bulunmaktadır. İlk yapılışında tek kubbeli olarak inşa edilen Emir Sultan Camii’ne onarım sırasında üç kubbeli revak eklenmiştir. İznik çinileri ile süslü mihrabı yapının dikkat çeken bir diğer bölümüdür.
Emir Sultan Türbesi, caminin yanında bulunmaktadır. Türbe içerisinde, Emir Sultan, eşi Hundi Hatun, oğlu Emir Ali ve iki kızının mezarı bulunmaktadır. Emir Sultan Hamamı ise, taş ve tuğladan dikdörtgen yapıda inşa edilmiştir. 2008 yılında yapılan restorasyon çalışmaları sonrasında ziyarete açılmıştır.
Yıldırım İlçesi, Mollaarap Mahallesi’nde bulunan Balabanbey Kalesi, Osman Bey tarafından, 1303 yılında yaptırılmıştır.
Adını Osmanlı Devleti’nin önemli kumandanlarından biri olan Balaban Bey’den alan kale, restorasyon çalışmaları sonrasında ziyarete açılmıştır.
Yıldırım İlçesi’nin Yeşil Semti’nde bulunan Yeşil Külliyesi, adını yeşil çinilerinden almıştır. Külliye, camii, türbe, medrese, imaret ve hamamdan oluşmaktadır. Çelebi Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Yeşil Külliyesi’nden günümüze Sultaniye Medresesi, Yeşil Camii ve Yeşil Türbe sağlam olarak gelebilmiştir.
Çelebi Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Yeşil Camii, Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşımaktadır. Çini ve çeşitli motiflerle kaplı dış yüzeyi dikkat çeken bölümleri arasında yer almaktadır. Caminin karşısında Yeşil Türbe ve günümüzde İslam Eserleri Müzesi olarak ziyarete açılmış olan Sultaniye Medresesi bulunmaktadır.
Yeşil Türbe’nin, camiden yüksekte inşa edilmiş olması alışılagelmiş bir durum değildir. Burada verilmek istenen mesaj, dosta düşmana karşı ayaktayız şeklindedir. Türbede Çelebi Sultan Mehmet haricinde, kızlarından Selçuk Hatun, Hafsa, Ayşe, Sitti Hatun; oğulları Mahmud ve Yusuf Beyler ve dadıları yatmaktadır.
14. yüzyılda, Yıldırım Beyazıt tarafından imarethane ve medrese ile birlikte yaptırılmıştır.
Restorasyon çalışmaları ile günümüze kadar gelen yapı, Osmanlı mimarisinin en önemli örnekleri arasında yer almaktadır.
Yıldırım Beyazıt Camii’nin batısında, eğimli bir arazi üzerinde bulunan Yıldırım Hamamı’na Yıldırım Mahallesi güzergahından geçen tüm otobüslerle ulaşım sağlanmaktadır.