1987 yılında Bursa, büyükşehir statüsüne kavuştuğunda kurulan üç merkez ilçeden biri Nilüfer ilçesidir. Doğusunda Osmangazi, batısında Karacabey, kuzeyinde Mudanya, güneyinde Orhaneli ilçeleri bulunmaktadır.
Nilüfer ilçesi adını Nilüfer Çayı’ndan, çay ise adını Orhan Gazi’nin eşi Nilüfer Hatun’dan almıştır. Bu nedenle Nilüfer ilçesinin adı Osmanlı zamanından mirastır.
Yapılan araştırmalar sonucunda, bu ilçenin Bursa civarında ilk yerleşime ev sahipliği yaptığına dair buluntular elde edilmiştir.
Osmanlı ve Bizans dönemlerine ait izlere yoğun olarak rastlanmakla birlikte, tarihin daha eski dönemlerine ait veriler de bulunmaktadır.
Alaaddin Bey Mahallesi’nde yer alan Tepecik Höyüğü, Tahtalı Köyü, Gölyazı, Akçalar Beldesi’nin Aktopraklık Höyüğü, Gölyazı Adalar Bölgesi, arkeolojik sit alanı olarak ilan edilen alanlardır.
Bu bölgelerde tarihi cami, kilise, hamam, çeşme, kale kalıntıları, manastır gibi yapıların yanı sıra, tarih öncesine ait buluntular ve anıt ağaçlar yer almaktadır.
Gölyazı
Gölyazı
Gölyazı’nın tarihi M.Ö 6. yy’a kadar uzanmaktadır. Nilüfer ilçesinin en zengin tarihi yerleşim yerlerinden biri olan bölgenin antik çağlardaki adı "Apollonia ad Rhyndacum" dur.
Bölgede halk arasında “Deliktaş” olarak anılan bir su kemeri ve “Taş Kapı” adı verilen bir kale bulunmaktadır.
Gölyazı’nın tarihi kalıntıları bu iki alanla sınırlı değildir. Yarımadanın çevresinde sur kalıntıları, Kız Adası’nda bulunan Apollon Tapınağı’na ait kalıntılar, antik tiyatro kalıntıları, 19. yy’da yapılan, Hagios Georgios Kilisesi, tarihi kalıntılar arasındaki diğer örneklerdir.
Yapım tarihi bilinmeyen bir hamam ve bir cami de bulunmaktadır.
Bursa Kent Meydanı ile Gölyazı arası 38 km’dir. Özel araçla yolculuk yaklaşık olarak 40 dakika sürmektedir. Halk otobüsü ile ulaşım sağlamak isteyen kişiler ise 5/G ile bölgeye ulaşabilmektedir. Nilüfer İlçesi’nden kalkan Gölyazı dolmuşları da bulunmaktadır.
Misi Köyü
Misi Köyü
Orhaneli yolu üzerinde bulunan Misi Köyü de Bursa’nın en eski yerleşim yerlerinden biridir.
Heredot’a göre bu bölgeye M.Ö 1816 yılında Mysi’ler göç etmiştir. Bu kavimin özelliği dünya tarihinde ilk kez batıdan doğuya geçmiş olmalarıdır.
M.S 183 yılında ise Romalıların dini baskıları nedeniyle adı Alex olarak bilinen bir keşiş ve 85 kişilik maiyeti ile birlikte Hristiyanlığın öncüleri olarak bu bölgeye yerleşmiştir.
Misi kelimesi, hem Misya’lıların buraya yerleşmesi hem de keşişlerin burada misyonerlik örgütü kurmalarından gelmektedir.
Bu dönem içerisinde Misi’de bulunan manastırda İncil tartışmaları yapıldığı ve bir nüshasının burada gömülü olduğu söylenmektedir.
Misi, Osmanlı Tarihi’nde de önemli bir yere sahiptir. Tarih boyunca batıdan gelen tüccarların uğrak yeri olmasının nedeni İpek Yolu üzerinde bulunan bir bölge olmasından kaynaklanmaktadır. Güçlü bir akış hızı olan Nilüfer Çayı, İpek Yolu’na gitmek isteyen tüccarların Misi Köyü’nden geçmesini zorunlu kılmıştır.
Misi’nin şimdiki adı Gümüştepe Mahallesi’dir. Köyün merkezinde bulunan Etnografya Evi, Kavacık Sultan Yatırı ve Ulu Cami ise diğer gezilmesi gereken yerler arasındadır.
Bursa Kent Meydanı ile Gümüştepe Mahallesi arası 12 km’dir. Özel araçla ya da taksiyle yapılacak olan yolculuk yaklaşık olarak 20 dakika sürmektedir. Halk otobüsleri ile B/20-A ya da B/20-B kullanılarak ulaşım sağlanmaktadır.
Ağlayan Çınar
Ağlayan Çınar
745 yaşında olan bu tarihi çınar, Gölyazı’da bulunmaktadır. Bölgenin simgesi haline gelmiştir.
Ağacın büyürken yan yatması nedeniyle gövdesinden kaynak suyu gelmektedir. Bu nedenle adı “Ağlayan Çınar” olarak anılmaktadır.
Ağlayan Çınar’ı görmek isteyen kişilerin Gölyazı’ya ulaşım sağlaması gerekmektedir.
Ürünlü
Ürünlü Köyü
Nilüfer’in en eski yerleşim yerlerinden biri de Ürünlü Mahallesi’dir.
Bölgede antik surlarla çevrili tarihi kale kalıntısı, mahallenin tarihinin Roma Dönemi’ne kadar uzandığını göstermektedir. Kite Kalesi ve çevresinde bulunan seramik eserler, mahallenin tarihinin M.Ö 3. yy’a dayandığının kanıtı olmaktadır.
Romalıların Mora Yarımadası’nı ele geçirdiği dönemde o bölgede bulunan Kite kentinden göç eden halk bu mahalleye yerleştirilmiştir. Bu nedenle halk o dönemde bu bölgeye Kite adını vermiştir.
Mudanya ve Gemlik arasında bulunan bu bölge, Osmanlı Devleti’nde de önemli yerleşim yerleri arasındadır. O dönemde Kite ilçe merkeziyken, Mudanya ve Gemlik ilçenin köyleri arasındadır.
Ürünlü Mahallesi, 2. Derece sit alanı olarak koruma altına alınmıştır. Bölgedeki Roma ve Osmanlı dönemlerine ait tarihi eserlerin yanı sıra, iri gövdeli tarihi dut ağaçları ve yaşı bilinmeyen anıt çınar ağacı ile bir hamam bulunmaktadır.
Ürünlü Mahallesi Bursa şehir merkezine 20 km uzaklıkta ve yolculuk yaklaşık olarak 25 dakika sürmektedir. Özel araç ve taksi haricinde Ürünlü Mahallesi’ne halk otobüsleriyle de ulaşım sağlanmaktadır. B/22 Ürünlü Mahallesi’ne giden otobüsler arasında yer almaktadır.
Tahtalı Köyü
Tahtalı Köyü
Tahtalı, Uludağ’ın yamaçlarına kurulmuş olan bir köydür. Bu bölge ve çevresinde çıkan buluntular en önemli antik yerleşim bölgesinin bu lokasyon olduğunu göstermektedir. Tahtalı Köyü ve çevresinde yapılan kazılar sonucunda bölgedeki yerleşimin, Bursa’daki yerleşimden daha eskilere dayandığı sonucuna varılmaktadır.
Köyde çok sayıda mermer ve seramikten yapılmış parçalara rastlanmıştır. Tahtalı Köyü’nün tarihi M.Ö 2. yy’a kadar dayanmaktadır.
Bölgede Bizans Dönemi’ne ait örenler bulunmaktadır. Bunlardan en önemlileri, sadece temelleri kalmış ve Hagios Theodoros’a adanmış kilise ve şu anda özel mülkiyeye geçmiş olan kale örenidir.
Tahtalı Köyü’nde bulunan kalenin bedenindeki kemerli açıklığın olduğu yerdeki tünel Ürünlü Kalesi’ne kadar uzanmaktadır.
Tahtalı Köyü’ndeki bir diğer tarihi yapı ise 1850 yılında yapılmış olan camidir. Caminin minare kaidesinde bir yazıt bulunmaktadır. Bu yazıtta minarenin Halil Ağa tarafından yaptırıldığı yazmaktadır. Cami Osmanlı mimarisinin izlerini taşımaktadır. Yakın bir zamana kadar kullanılıyor olsa da, bölgeye yapılan yeni camiden sonra kullanıma kapatılmış ve restorasyon çalışması başlatılmıştır.
Bursa Kent Meydanı ile Tahtalı Köyü arası 20 km’dir. Özel araç veya taksiyle yapılacak olan yolculuk yaklaşık olarak 25 dakika sürmektedir. Halk otobüsleri ile ulaşım sağlamak isteyen kişilerin ise B/33-H seferini kullanması gerekmektedir.
Aziz Panteleimon Kilisesi
Aziz Panteleimon Kilsesi
19. yy’da Anadolu Rumları tarafında inşa edilen Aziz Panteleimon Kilisesi, göç yıllarına kadar kullanılmış ancak göç zamanında kullanılamayacak kadar tahrip edilmiştir.
Günümüzde Büyükşehir Belediyesi tarafından aslına uygun bir şekilde restore edilerek, tekrar kullanılır hale getirilmiştir. Yeni adı Gölyazı Kültür Evi olmuştur.
Bursa kent meydanından yaklaşık olarak 40 dakika sürecek olan bir yolculuk ile Gölyazı Kültür Evi’ne özel araç ile ulaşılmaktadır. Bir diğer yandan toplu taşıma araçları ile bölgeye ulaşım sağlanmaktadır. 5G otobüs hattı ve Nilüfer ilçesinden hareket eden Gölyazı servisleri diğer ulaşım alternatifleridir.
Aktopraklık Höyüğü Arkeopark ve Açıkhava Müzesi
Aktopraklık Höyüğü
Aktopraklık Höyüğü Arkeopark ve Açıkhava Müzesi, Avrupa’nın en büyük tarih öncesi parkıdır. İstanbul Üniversitesi ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ortak çalışması ile kurulmuştur.
Bölgede yapılan kazılarda ortaya çıkan buluntuların yanı sıra, Eskikızılelma Köyü’nden sökülerek proje alanına inşa edilen yapılardan oluşan bir geleneksel köy de ziyaretçilere açılmıştır.
Bu geleneksel köyde ziyaretçileri, köy evlerinin yanı sıra, çeşme, su değirmeni, odunluk, ahır, köy kahvesi, ambar, demirci atölyesi, ekmek fırını, pekmezlik gibi bölümler beklemektedir.
Açık hava müzesi içerisinde 3 ayrı sergileme birimi bulunmaktadır. Bunlardan iki tanesi tarih öncesi köylere aittir. Bunlar Neolitik Dönem’i ve Kalkolitik Dönem’i göstermektedir.
Arkeopark ve Açıkhava Müzesi’ne giriş ücretsizdir. Haftanın her günü 09:30-17:00 saatleri arasında ziyarete açıktır.
Bursa şehir merkezi ile arası 31 kilometredir. Özel araçla yapılacak yolculuk yaklaşık olarak 41 dakika sürmektedir. Toplu taşıma tercih eden ziyaretçiler ise Bursa Görükle’den hareketle 1/TH otobüsünü kullanarak müzeye ulaşmaktadır.