Niğde'de Gezilecek Yerler

Anadolu’nun en önemli yerleri arasında kabul edilen Niğde, köklü geçmişi ile ön plana çıkan bir şehirdir. Geçmişinin Neolitik Dönem’e kadar uzanması, bünyesinde birçok tarihi kalıntıyı barındırmasına olanak tanımıştır.

Niğde’de ziyaret edebileceğiniz belli başlı doğal güzelliklerde yer almaktadır. Üç tarafı Toroslar ile çevrili olan Niğde, doğa severleri memnun edecek güzelliklere ev sahipliği yapmaktadır. 


Aladağlar Milli Parkı

Aladağlar Milli Parkı Aladağlar Milli Parkı

Niğde, Kayseri ve Adana illeri arasında bir konuma sahip Aladağlar Milli Parkı, birçok doğal güzelliği bünyesinde barındırmaktadır. 1995 yılından milli park olarak ilan edilmiştir. Jeolojik yapısı ve sunduğu muhteşem doğa manzarası ile herkesin beğenisini kazanmaktadır. Burayı önemli kılan bir diğer özelliği ise Toros Dağları arasında en yükseği olmasıdır. 

Zamantı Vadisi, Yedigöller, Aksu Kanyonu, Emli Vadisi, Hacer Ormanı, Kapuzbaşı Takım Şelaleleri, Acısu ve Demirkazık Tepesi, milli park içerisinde gezilecek yerler arasındadır. Olta balıkçılığı, dağcılık, oryantiring, rafting, kanyoning, yamaç paraşütü, piknik ve daha fazlası ile eğlence dolu bir gün için en ideal noktalar arasındadır. 

Aladağlar Milli Parkı’na tam giriş ücreti 7 TL, indirimli giriş 3,5 TL ve otomobil ile giriş ise 21 TL’dir.


Çiftehan Kaplıcaları

Çiftehan Kaplıcaları Çiftehan Kaplıcaları

Niğde iline bağlı Ulukışla ilçesinin Çiftehan kasabasında yer alan Çiftehan Kaplıcaları, il merkezinden 80 kilometre uzaklıktadır. Kaplıca, 950 metre yükseklikte bir konuma sahiptir. Sodyum, klorür, kalsiyum ve sülfat içeren şifalı suları birçok derde derman olmaktadır. 

Kaplıcanın şifalı suyu romatizma, bel fıtığı, cilt hastalıkları, eklem kireçlenmesi, böbrek rahatsızlığı ve cilt hastalığı gibi birçok hastalığa iyi gelmektedir. Konaklama planı yapanlar için çevresinde oteller de bulunmaktadır.


Narlıgöl (Acıgöl)

Narlıgöl Narlıgöl

Çiftlik ilçesine bağlı Nar köy sınırlarında kalan Narlıgöl, volkanik bir krater gölü olma özelliği taşımaktadır. Tepeden bakıldığında kalp şekline benziyor olması ile oldukça dikkat çekicidir. Suyunun kükürtlü olmasına rağmen tatlı ve soğuk su özelliği göstermektedir. 

0,7 kilometrekare alana ve 21 metre derinliği sahip gölün denizden yüksekliği 1363 metredir. Göl çevresi jeotermal kaynaklara ev sahipliği yaptığı için termal tesisler inşa edilmiştir. Bu tesisler günümüzde hala hizmet vermektedir. 


Niğde Kalesi

Niğde Kalesi Niğde Kalesi

Niğde Kalesi, il merkezini kuşbakışı gören bir konum üzerine kuruludur. Kaleni ne zaman inşa edildiğine dair kesin bilgilere ulaşılamamıştır. Ancak duvar kalıntıları üzerinde yapılan araştırmalara göre 8. yüzyılda inşa edilmiş olduğu düşünülmektedir. Farklı araştırmalara göre 13. yüzyılda 1. Alaeddin Keykubad tarafından inşa ettirilmiştir.

Yapıldığı dönemlerde aktif olarak kullanılan Niğde Kalesi, bir süre kaderine bırakılmıştır. 1740 yılında Osmanlı Devleti’nin egemen olduğu dönemde Sadrazam İshak Paşa, kaleyi restore ettirmiştir. 2007 yılında yapılan restorasyon çalışmaları ile günümüzdeki halinin almıştır. 

Niğde Kalesi’ne giriş ücretsizdir. 


Çinili Göl

Çinili Göl Çinili Göl

Çinili Göl, buzul gölleri arasında en büyüğü olması ile öne çıkmaktadır. Deniz seviyesinden 2600 metre yükseklikte olan Çinili Göl, Bolkar Dağları üzerinde bulunmaktadır. 100 metre derinliği bulunduğu için halk arasında Dipsiz Göl olarak da adlandırılmaktadır. 

Çinili Göl çevresinde gerçekleştirilen aktivitelerin başında trekking gelmektedir. Bunun yanı sıra göl çevresinde kamp için uygun alanlar da mevcuttur. Tertemiz doğası ve huzur dolu atmosferi ile saklı bir cenneti anımsatmaktadır. 


Köşk Höyük

Köşk Höyük Köşk Höyük

Neolitik Çağ’da önemli bir yerleşim yeri olarak kullanılan Köşk Höyük, Niğde iline bağlı bar ilçesinde yer almaktadır. Dört büyük kültür tabakasının bulunduğu höyüğün yüksekliği 15 metre ve çapı ise ortalama 80 metredir. 

Köşk Höyük üzerinde gerçekleştirilen araştırmalar sonrasında birçok eser ortaya çıkarılmıştır. Kil ile yapılmış tanrıça heykelleri, geometrik şekiller ve hayvan figürleri ile süslenmiş seramikler ve obsidiyenden yapılan takılar ve aletler, bu eserlerin en önemlileridir. 


Niğde Müzesi

Niğde Müzesi Niğde Müzesi

Niğde Müzesi, Niğde il merkezine bağlı Dışarı Cami Sokak üzerinde yer almaktadır. Arkeolojik eserlerin kronolojik bir sıraya göre sergilendiği bir müzedir. Niğde’nin en eski tarihine ait eserleri bu müze içerisinde görmeniz mümkündür. 

Toplam 6 farklı salona ev sahipliği yapmaktadır. Her bir salonunda kronolojik olarak Neolitik Çağ, Eski Tunç Çağı, Hitit Dönemi, Roma Dönemi, Bizans Dönemi ve Osmanlı Dönemi’ne ait eserler sergilenmektedir. Ayrıca gelenek ve göreneklerini sergilemek amacıyla müzenin bir bölümü şark köşesi haline getirilmiştir. 

Niğde Müzesi’ne giriş ücretsizdir. 


Roma Havuzu

Roma Havuzu Roma Havuzu

Roma Havuzu, Niğde iline bağlı Bor ilçesinde yer almaktadır. M.S. 2. yüzyılda Trojan ve Hadrian Dönemi’nde inşa ettirilmiştir. Bu havuz içerisinde biriken kaynak suyu, su kemerleri yardımıyla Antik Tyana Kenti’ne taşınırmış. 

Bu havuzun popüler olmasındaki en önemli etkenlerden birisi ise Kleopatra’nın burada yüzdüğüne dair rivayetlerin olmasıdır. Düzgün kesme taşlar ile inşa edilmiş Roma Havuzu, dikdörtgen planlıdır. 

Roma Havuzu’na giriş ücretsizdir.


Tyana Ören Yeri ve Su Kemerleri

Tyana Ören Yeri Tyana Ören Yeri

Tyana Ören Yeri ve Su Kemerleri, Bor ilçesine bağlı Kemerhisar kasabası sınırlarında yer almaktadır. Ören yerinde yapılan araştırmalar sonrasında çıkarılan eserler, Niğde Müzesi’ne gönderilmiştir. Bu eserler arasında heykeltıraşlar bulunmaktadır. 

Antik Çağ’dan Hitit Devleti’nin yok oluşuna kadar aktif bir yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Hitit Dönemi’nde bölgeye Tuwanuwa ismi verilmiştir. Günümüzde kentin tamamı gün yüzüne çıkarılamamış ve çalışmalara hala devam edilmektedir. 

Tyana Ören Yeri ve Su Kemerleri’ne giriş ücretsizdir.


Alâeddin Cami

Alaeddin Camii Alaeddin Camii

Alâeddin Cami, il merkezinde yer alan Niğde’nin önemli simgesel yapıları arasında kabul edilmektedir. Selçuklu Devleti döneminde 1223 yılında inşa ettirilmiştir. Ahur Abdullah Oğlu Zeyneddin Beşare Bey tarafından Sultan Alâeddin Keykubad adına yaptırılmıştır. Caminin mimarisi Sıddık ve Kardeşi Gazi’ye aittir. 

Düzgün kesme taşlardan yapılan cami dikdörtgen plana sahiptir. Kuzey ve doğu cephelerinde taç kapılar yer almaktadır. Cami hakkında yerli halktan dinleyebileceğiniz birçok rivayet bulunmaktadır. 

İbadete açık olan Alâeddin Cami’ye giriş ücretsizdir.