Eski isminin “Nahita” ya da “Nakita” olduğu düşünülen Niğde ili, tarihi ve turistik yerleri ile geçmişe yolculuk yapmanıza olanak tanımaktadır. Geçmişi Neolitik Dönem’e uzanmaktadır. Niğde üzerinde yapılan araştırmalar ile birçok höyük ortaya çıkarılmıştır.
Niğde, söz konusu gezilecek yerler olduğunda oldukça zengin seçenekleri bünyesinde barındırmaktadır. Yılın dört mevsimi keşfe çıkılabilecek turistik yerlerden bir tanesidir.
Anadolu’nun en önemli kentleri arasında kabul edilen Niğde, ile merkezine kuşbakışı hakim olan bir tepe üzerinde kaleye sahiptir. Kalenin ne zaman yapıldığına dair kesin bilgilere ulaşılamasa da, üzerinde araştırmalar yapılmış ve duvar kalıntılarının 8. Yüzyılda inşa edilmiş olduğu ortaya çıkarılmıştır. Farklı araştırmalar ise 1. Alaeddin Keykubad tarafından 13. Yüzyılda inşa edildiğini göstermektedir.
Bir süre önemini kaybeden Niğde Kalesi, Osmanlı Dönemi’nde Sadrazam İshak Paşa tarafından 1740 yılında restore edilmiştir. Düşmanların saldırılarının son bulmasının üzerine kale, kaderine terk edilmiştir. 2007 yılında gerçekleştirilen yenileme çalışmalarından sonra günümüzdeki halini almıştır.
Niğde Kalesi’ne giriş ücretsizdir.
Köşk Höyük, Niğde iline bağlı Bar ilçesinde yer almaktadır. Neolitik Çağ’da önemli bir yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Dört büyük kültür tabakasının bulunduğu höyüğün yüksekliği 15 metre ve çapı ise ortalama 80 metredir.
Köşk Höyük üzerinde yapılan araştırmalar sonrasında kil ile yapılmış tanrıça heykelleri, geometrik şekiller ve hayvan figürleri ile süslenmiş seramikler ve obsidiyenden yapılan takılar ve aletler ortaya çıkarılmıştır. Tarihi dokusu ile gezilmesi gereken yerler arasına mutlaka eklenmelidir.
Niğde il merkezine bağlı Dışarı Cami Sokak üzerinde yer alan Niğde Müzesi’nde arkeolojik eserler kronolojik sıraya göre sergilenmektedir. Toplam 6 salona sahip sitede Niğde’nin en eski tarihine dair eserlere ulaşmak mümkündür.
Niğde Müzesi, toplam 6 teşhir salonuna sahiptir. Her bir salon Neolitik Çağ, Eski Tunç Çağı, Hitit Dönemi, Roma Dönemi, Bizans Dönemi gibi tarihi açıdan önemli dönemlerden eserlere ev sahipliği yapmaktadır. Bunun yanı sıra salonun bir bölümü şark köşesi olarak ayrılmıştır.
Niğde Müzesi’ne giriş ücretsizdir.
Niğde’ye bağlı Bor ilçesinde yer alan Roma Havuzu, M.S. 2. yüzyılda Trojan ve Hadrian Dönemi’nde inşa edilmiştir. Burada biriken kaynak suyu su kemeriyle Antik Tyana Kenti’ne götürülürmüş
Roma Havuzu’nda Kleopatra’nın yüzmüş olduğuna dair rivayetler bulunmaktadır. Dikdörtgen plana sahip havuzun yapımında düzgün kesme taşlar kullanılmıştır.
Roma Havuzu’na giriş ücretsizdir.
Niğde il merkezine bağlı Mustafa Üçler Caddesi üzerinde yer alan Niğde Saat Kulesi, Niğde Kalesi’nin eski burçlarından birisi üzerine inşa edilmiştir. 41 metre yüksekliğe sahip kulenin yapımı 1866 yılında Ziya Paşa tarafından gerçekleştirilmiştir.
Osmanlı Dönemi’nin klasik saat kulesi özelliklerini taşıyan Niğde Saat Kulesi’nin çevresi de keşfe çıkılabilecek tarihi yerler ile kaplıdır.
Niğde il merkezine bağlı Karatlı kasabasında yer alan Kuş Kayası Kaya Mezarları, bir vadinin iki yamacı üzerine kuruludur. Toplam 15 adet kaya mezarı yer almaktadır. 4 tanesi kuzey yamacında, 11 tanesi ise güney yamacındadır.
Mezarların hepsi birbirine benziyor olsa da, bir tanesi boyut ve kapasite olarak diğerlerinden çok daha farklıdır. Mezarların üzerinde insan figürleri ve dağ keçisini kovalayan köpek figürü bulunmaktadır.
Tyana Ören Yeri ve Su Kemerleri, Bor ilçesine bağlı Kemerhisar kasabası sınırlarında yer almaktadır. Ören yerinde yapılan araştırmalar sonrasında çıkarılan eserler, Niğde Müzesi’ne gönderilmiştir. Bu eserler arasında heykeltıraşlar bulunmaktadır.
Antik Çağ’dan Hitit Devleti’nin yok oluşuna kadar aktif bir yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Hitit Dönemi’nde bölgeye Tuwanuwa ismi verilmiştir. Günümüzde kentin tamamı gün yüzüne çıkarılamamış ve çalışmalara hala devam edilmektedir.
Tyana Ören Yeri ve Su Kemerleri’ne giriş ücretsizdir.
Sungur Bey Camii, Niğde il merkezinde yer alan tarihi camilerden bir diğeridir. Kitabesi bulunmasa da, Niğde valisi Sungur Bey tarafından 1335 yılında inşa ettirilmiş olduğu düşünülmektedir. Hoca Ebubekir, minber ve kuzey taç kapısının ahşap kanatlarını yapan ustadır. İlerleyen zamanda Hacı Muhammed tarafından doğu taç kapısının ahşap kanatları eklenmiştir.
Cami, 18. yüzyılda barut mahzeni olarak kullanılırken yangına maruz kalmış ve büyük zarar görmüştür. Ardından birçok kez restore edilmiş olsa da orijinal haline getirilmesi başarıyla gerçekleşmiştir.
Porsuk Höyük, Niğde’nin Ulukışla ilçesine bağlı Porsuk köyünde yer almaktadır. Niğde il merkezine uzaklığı 55 kilometredir. Höyüğüm geçmişi Demir Çağı’na kadar uzanmaktadır ve yapılan araştırmalar ile Hitit Dönemi’nde ve Geç Roma Dönemi’nde önemli bir yerleşim yeri olarak kullanıldığı ortaya çıkarılmıştır.
Höyük üzerinde ilk kazı çalışmalarına Fransızlar tarafından 1970’li yıllarda başlanmıştır. Kazıdan çıkarılan eserler Niğde Müzesi’nde sergilenmektedir.
Niğde il merkezinden 8 kilometre uzaklıkta bulunan Gümüşler Ören Yeri, Gümüşler kasabası sınırlarında kalmaktadır. Bizans Dönemi’nde inşa edilen manastır, Anadolu bölgesinde en iyi korunmayı başaran manastır olarak kabul edilmektedir. Arkeolojik sit alanı olarak 1973 yılından bu yana koruma altındadır.
Döneminin en önemli din merkezleri arasında kabul edilen manastırın güçlü anlatımlara sahip freskleri, yeraltı şehri, kaya içerisine oyulmuş yerleşim bölgeleri ve büyük mezarlık odası oldukça dikkat çekicidir.
Gümüşler Ören Yeri’ne giriş ücreti 5 TL’dir.
Niğde il merkezinde yer alan Alâeddin Cami, 1223 yılında Selçuklular tarafından yaptırılmıştır. Niğde’de bulunan simgesel yapılardan bir tanesidir. Ahur Abdullah Oğlu Zeyneddin Beşare Bey tarafından Sultan Alâeddin Keykubad adına inşa ettirilmiştir. Sıddık ve kardeşi Gazi, caminin mimarlarıdır.
Dikdörtgen plana sahip caminin inşasında düzgün kesme taş kullanılmıştır. Kuzey ve doğu cephelerinde taç kapılar yer almaktadır. Cami hakkında yerli halktan dinleyebileceğiniz farklı rivayetler de vardır.
İbadete açık olan Alâeddin Cami’ye giriş ücretsizdir.