İlk yerleşimin 7 bin yıl önce yapıldığı tahmin edilen Mardin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer almaktadır. Medeniyetlerin beşiği konumunda olan Mardin, doğunun en zengin kültürel birikimine sahip şehirlerinden bir tanesidir. Çok sayıda din ve mezhep mensubu insanın hoşgörü içerisinde yaşadığı şehirde manastırlar, camiler, kiliseler ve türbeler bulunmaktadır. Şehri gezen turistler, oyma kaya evlerin ve yapıların arasında kendilerini adeta bir zaman yolculuğuna çıkmış gibi hissetmektedirler.
Uygun fiyatları ile her bütçeye hitap eden konaklama hizmetleri için Mardin hotel sayfamıza göz gezdirebilirsiniz.
Mardin Evleri
Mardin Evleri
Mardin, Türkiye’nin en kalabalık nüfusa sahip 30 ilinden bir tanesidir. Elbette bu nüfusun tamamı tarihi evlerde kalmamaktadır fakat Mazı Dağı’nın güney yamaçlarında kurulmuş olan Mardin Evleri, tarihi dokusunu korumayı başarmıştır. Şehrin tarihi ve kültürel dokusunu en iyi şekilde yansıtabilen Mardin Evleri, aynı zamanda Anadolu’daki taş işçiliğinin en güzel örneklerinden bir tanesidir.
Merkezden bölgeye ulaşmak için Midyat otobüsleri veya taksiler kullanılabilmektedir. Aynı şekilde merkezden yürüyerek de ulaşılabilecek mesafededir. Mardin, düz bir ova üzerine kurulmuş olduğu için yürüyenleri zorlayacak yollar bulunmamaktadır.
Geleneksel Mardin Evleri’nin bulunduğu yere giriş için belirli bir ücret gerekmemektedir.
Mor Gabriel Manastırı
Mor Gabriel Manastırı
Mardin’in en çok turist çeken ilçesi Midyat’ta bulunan Mor Gabriel Manastırı’na şehir merkezinden ulaşım yaklaşık olarak 45 dakika sürmektedir. Süryaniler için çok önemli olan bu yapı, Güngören Köyü’nün sınırları içerisinde yer almaktadır. Manastırın ilk temellerinin günümüzden 1400 yıl önce, Mor Şemun tarafından atıldığı bilinmektedir.
Mardin’e hükmeden medeniyetlerce kullanılmış olan manastıra, Roma İmparatorluğu Dönemi’nde birçok ek yapı da eklenmiş ve manastır geliştirilmiştir. Midyat’ın genel mimarisi yapısına uygun olarak kesme taştan inşa edilmiştir. Süryaniler, asırlar boyu dinlerini burada insanlara öğretmişlerdir. Onlar için Kudüs’ten sonra en kutsal yer Mor Gabriel Manastırı’dır.
Mor Gabriel Manastırı’na giriş ücreti 10 TL’dir.
Deyrulzafaran Manastırı
Deyrulzafaran Manastırı
Mardin’in en çok ziyaret edilen tarihi yapılarından birisi olan manastır, günümüzde Süryani mezhebine bağlı ziyaretçiler tarafından ibadethane olarak kullanılmaktadır. Manastır, aynı zamanda okul olarak da hizmet vermektedir. Süryanileri temsil eden en eski yapıdır ve içerisinde geçmiş asırlarda, manastırda görev yapmış patriklerin heykelleri yer almaktadır. Zafaran adı, geçmişte manastırın bahçesinde yetişen safranlar sebebiyle verilmiştir.
Roma Dönemi’nde manastır aktif olarak kullanılmış ve ek binalar ile de geliştirilmiştir. Çok geniş bir avluya sahip olan 3 katlı manastır içerisinde, kiliseler ve sergi alanları bulunmaktadır. Ayrıca muhteşem bir manzaraya sahip terası da, ziyaretçilerin akınına uğramaktadır. Girişi ücretsiz olan Deyrulzafaran Manastırı, Mardin il merkezine 5 kilometre mesafede yer almaktadır.
Deyrulzafaran Manastırı’na tam giriş ücreti 10 TL, öğrenci giriş ücreti ise 5 TL’dir.
Mardin'de eski tarihi yapıları, görkemli ve nefes kesen yerleri ziyaret etmek için Mardin'de gezilecek yerler yazımızı ziyaret edin.
Mardin Kalesi
Mardin Kalesi
Mardin Kalesi, şehrin en görkemli yapılarından bir tanesidir ve halk arasında ‘Kartal Yuvası’ olarak da bilinmektedir. Mardin’e hakim bir konumda olan kalenin kimin tarafından yaptırıldığı bilinmiyor olsa da, 10. yüzyıldan günümüze kadar ulaştığı bilinmektedir. Günümüzde ziyarete kapalı olmakla birlikte, çok yakın zamanda kapılarının ziyarete açılacağı tahmin edilmektedir.
Zinciriye Medresesi’nin arkasında yer alan kale, 1000 yılı deviren tarihine rağmen hala sağlam bir şekilde ayakta kalmıştır. Çok az kısmı, savaşlar nedeni ile tahribata uğramıştır.
Mardin Kalesi’ne giriş ücretsizdir.
Kasımiye Medresesi
Kasımiye Medresesi
Birçok din için önemli olan Mardin’de, çok fazla sayıda dini yapı bulunmaktadır. Bu yapıların en büyüklerinden birisi de Kasımiye Medresesi’dir. Şehrin merkezinde bulunan yapının, Artuklular Dönemi’nde yapıldığı bilinmektedir. Yapımı 3 asır kadar sürdüğü için, farklı mimari çizgileri aynı yapı içerisinde birleştirmiştir. Medrese, geçmiş yıllarda dini ve tıbbi eğitim verilen bir okul olarak kullanılmıştır.
Mardin’in en başarılı insanlarını yetiştirmiş olması sebebiyle, şehrin en önemli yapılarından birisi haline gelmiştir. İki katlı olan medrese içerisinde havuz da bulunmaktadır. Kesme taş ve tuğladan örülen bina, 800 yıldır ayakta olmasına rağmen çok az tahribata uğramıştır.
Kasımiye Medresesi’ne giriş ücretsizdir.
Zinciriye Medresesi (Sultan İsa Medresesi)
Zinciriye Medresesi
Medresenin asıl ismi Sultan İsa Medresesi olsa da, halk arasında Zinciriye Medresesi olarak bilinmektedir. Yapım tarihi 1385 yılı olarak bilinen medrese, Artuklu Sultanı Necmettin İsa tarafından yaptırılmıştır. Medresenin 2. katından Mezopotamya manzarası, oldukça etkileyici bir şekilde görülmektedir. Medrese içerisinde avlu, cami ve türbe yer almaktadır.
Gösterişli bir yapıya sahip olması nedeni ile çok uzaktan bile fark edilebilen Zinciriye Medresesi, kesme taştan yapılmıştır ve taşlar üzerindeki işlemeler de oldukça inceliklidir. Medreseyi yaptıran Melik Necmeddin İsa, Timur saldırısı sonrasında bu medresede hapis hayatı yaşamıştır. Merkez ilçesi olan Artuklu’nun Şar Mahallesi sınırları içerisinde olan medreseye, merkezden yürüyerek ulaşmak 20 dakika kadar sürmektedir.
Zinciriye Medresesi’ne giriş ücretsizdir.
Mardin Müzesi
Mardin Müzesi
İlk olarak Patrikhane olan yapı daha sonra kışla, polis karakolu ve sağlık ocağı olarak kullanılsa da, inşaatından 100 yıl sonra 1995’te müzeye çevrilmiştir. Müzede şehrin tarihi ve kültürel birikimi sergilenmektedir. Mardin’den çıkarılan arkeolojik ve etnografik eserlerin büyük bir bölümü, Mardin Müzesi’nde bulunmaktadır.
Mardin, medeniyetler beşiği olmasından dolayı çok zengin bir birikime sahiptir. Müzede Roma, Pers, Osmanlı ve Bizans eserleri ağırlıktadır. O dönemde kullanılan ev eşyaları, giysiler, mutfak takımları ve takı gibi eşyalar da, şehrin etnografik yapısı hakkında önemli bilgiler vermektedir.
Mardin Müzesi’ne tam bilet ücreti 9 TL, öğrenci bilet ücreti ise 4 TL’dir.
Mardin'de manzarası ve tarihi yerleri ile sizi büyüleyecek yerler için Mardin gezi rehberi sayfasını ziyaret etmeyi unutmayın.
Mardin Ulu Camii
Mardin Ulu Camii
Şehrin en büyük ibadethanesi olan Mardin Ulu Camii, halk arasında Cami-i Kebir olarak da bilinmektedir. Mardin’in en eski camisidir ve kurucularının, mimari yapısındaki izler sebebiyle Artuklu Devleti olduğu tahmin edilmektedir. Heybetli bir yapısı olan caminin, tek minaresi bulunmaktadır ve bu minare 19. yüzyılda yapılmıştır. Fakat caminin kayıtlarına göre 2 minareli yapıldığı bilinmektedir, minarelerden ikisi de yıllar içerisinde yıkılmıştır. İnşaat yılının ise 12. yüzyılın sonları olduğu tahmin edilmektedir.
800 yıldan fazladır ayakta duran cami, günümüze kadar birçok restorasyon çalışmasından geçmiştir. Son olarak 2010 yılında kapsamlı bir yenileme çalışması geçiren caminin, Artuklu Devleti döneminde kiliseden camiye çevrildiği de tahmin edilmektedir. Artuklu mimarisi hakkında çok fazla fikir veren Mardin Ulu Camii, tıpkı şehrin geri kalanı gibi sarı kesme taştan yapılmıştır.
İbadete açık olan Mardin Ulu Cami’ye giriş ücretsizdir.
Mardin Dara Antik Kenti
Mardin Dara Antik Kenti
Mezopotamya’daki ilk yerleşim yerlerinden birisi olduğu kabul edilen Dara Antik Kenti, il merkezine 30 kilometre uzaklıktaki Oğuz Köyü’nde konumlandırılmıştır. İmparator Anastasius tarafından kurulduğu bilinen kent, stratejik bir savunma kenti olarak tasarlanmıştır. Bu savunma ihtiyacı için şehrin çevresinde 4 kilometrelik surlar bulunmaktadır.
Döneminin en büyük kentlerinden birisi olan Dara Antik Kenti içerisinde saray, kale, kilise, tophane, çarşı, su sarnıçları ve zindanlar yer almaktadır. Bunların birçoğu sadece kalıntı haldedir, günümüze kadar ulaşmayı başaramamıştır. Kentin kuruluş tarihi 6. yüzyılın başları olarak tahmin edilmektedir. Henüz büyük bölümü toprak altında olsa da, çalışmalar sürmektedir.
Dara Antik Kenti’ne giriş ücretsizdir.
Mardin'de hayatınızın en mutlu gününün ve bu günü taçlandıran tatilin kusursuz geçmesi için Mardin balayı otelleri sayfamızı kontrol etmeyi unutmayın.
Meryem Ana Kilisesi ve Patrikhane
Meryem Ana Kilisesi
21 sütun üzerinde oturan Meryem Ana Kilisesi, 1860 yılında inşa edilmiştir. Midyat ilçesindeki Meryem Ana Manastırı ile karıştırılıyor olsa da, Midyat’taki manastır çok daha eskidir ve tarihi birikimi daha fazladır. Merkezde bulunan bu kilisede ibadet için gelen ziyaretçilerin vakit geçirmesi için geniş bir avlu tasarlanmıştır. Kilise içerisindeki ahşap işçilikleri, ilgi çekicidir.
Kiliseye ek olarak patrikhane, 35 yıl sonra inşa edilmiştir. Patrikhane, 1988 yılında Kültür Bakanlığı’na devredilmiş ve ibadethane statüsünü yitirmiştir. 1995 yılından günümüze kadar ise müze olarak kullanılmaktadır. Birinci Dünya Savaşı esnasında bir miktar tahribata uğramış olsa da, halen tamamına yakını ayaktadır.
Meryem Ana Kilisesi’ne tam giriş ücreti 2 TL, öğrenci giriş ücreti ise 1 TL’dir.
Latifiye Camii (Abdullatif Cami)
Latifiye Camii
Artuklular Dönemi’nde inşa ettirilen cami, aslında Abdullatif Cami ismine sahiptir. Halk arasında Latifiye Camii olarak bilinmektedir. Mardin’in genelinde bulunan sarı kesme taşlar ile inşa edilen yapının 14. yüzyılın başlarında yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Caminin minaresi yıkılmış ve 1845 yılında Mısır Valisi’nin emri ile tekrardan yapılmıştır.
Özellikle ilk Türk-İslam mimari çizgilerini taşıması ile dikkat çeken cami, Mardin’in önemli ibadethanelerinden bir tanesidir. Düzenlenen bir yarışmada, Mardin’in en güzel camisi seçilmesi de tesadüf değildir. Şehir merkezinde bulunan cami, Cumhuriyet Meydanı’nda yer almaktadır.
İbadete açık olan Latifiye Cami’ye giriş ücretsizdir.
Mardin Kent Müzesi
Mardin Kent Müzesi
Önceleri kışla ve vergi binası olarak kullanılan yapı, Sabancı Holding’in katkıları ile 2007 yılında restore edilmiş ve 2009 yılında müze olarak kapılarını ziyarete açmıştır. Holdingin katkılarından dolayı müzenin resmi adı Sabancı Mardin Kent Müzesi olarak belirlenmiştir.
Müze iki kattan oluşmaktadır. Yapının ilk katında, Dilek Sabancı’nın sanat galerisi sergilenmektedir. İkinci kat ise kent müzesine ayrılmıştır. Burada Mardin halkının asırlardır kullandığı eşyalar sergilenmekte ve fotoğraflar ile geçmiş yıllar ziyaretçilere gösterilmektedir. Kent tarihine ışık tutan birçok eser de, ziyaretçilerin beğenisine sunulmuştur.
Mardin Kent Müzesi’ne giriş ücreti 2 TL’dir, öğrencilere %75 indirim yapılmaktadır.
Surur Hanı
Surur Hanı
Mardin’in önemli tarihi yapılarından bir tanesi olan Surur Hanı, 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu tarafından yapılmıştır. Şehrin merkezinde olan yapının büyük bölümü tahribata uğramış olsa da, bir kısmı günümüze kadar ulaşmıştır. İki katlı olan han, dikdörtgen bir yapıya sahiptir ve şehre gelen turistlerce yüksek ilgi görmektedir.
Han içerisinde alışveriş yapma imkanı bulunmaktadır. Hediyelik eşya satan birçok mağazaya ek olarak, yeme-içme imkanları da bulunmaktadır. Özellikle Mardin merkezde yapılan gezilerde, ziyaretçiler tarafından mola yeri olarak kullanılmaktadır.
Surur Hanı’na giriş ücretsizdir.
Mardin'de aileniz ile bir arada keyifli, konforlu ve güvenli bir tatil geçirebileceğiniz otellerin listesi Mardin aile otelleri sayfamızda yer almaktadır.
Mor Benham Kilisesi (Kırklar Kilisesi)
Mor Benham Kilisesi
Mardin merkezde bulunan ve 1. Cadde’ye paralel bir konumda yer alan Mor Benham Kilisesi, halk arasında Kırklar Kilisesi olarak da bilinmektedir. İnşaatının 500’lü yıllarda yapıldığı bilinmektedir. Mor Benham adına yaptırılmıştır ve günümüzde halen Ortodokslar tarafından ibadethane olarak kullanılmaktadır. Türkiye’de en çok Süryani, Mardin’de yaşamaktadır ve Süryaniler, Mor Benham Kilisesi’ni dini merkez olarak kabul etmişlerdir.
Kilise aynı zamanda 1799 yılından, Cumhuriyet yıllarına kadar okul görevi de görmüş ve öğrencilerini her dalda eğitmiştir. Kilise içerisinde geniş bir avlu ve çan kulesi yer almaktadır. Hıristiyan tarihi açısından çok önemli olan yapı, aynı zamanda 6. yüzyıl mimarisi hakkında da önemli fikirler vermektedir.