Hatay, gezilecek yerler açısında birçok tarihi mekâna ev sahipliği yapmasının yanında Amanos Dağları sayesinde birçok doğal güzelliği de bünyesinde barındırmaktadır. Farklı dinlerin ve dillerin bir arada huzur içerisinde yaşadığı Hatay, köklü tarihi ile zengin seçenekler sunmaktadır.
Hatay, sadece tarihi yerleri ile değil, ayrıca doğal güzellikleriyle de görülmesi gereken bir ildir. Ayrıca Hatay’da hem tarihi hem de doğal güzellikleri bir arada sunan yerler de oldukça fazladır.
Hatay'daki günübirlik eğlenceleriniz için konforlu ve uygun fiyatlarla her bütçeye hitap eden Hatay otelleri listemize uğramayı unutmayın.
Titus Tüneli
Titus Tüneli
Hatay’ın Samandağ'da bulunan Titus Tüneli, dünyanın insan eliyle yapılmış en büyük tünelidir. Toplam uzunluğu 1400 metreye yakın tünelin bazı yerlerinin üstü açık olup sadece yan duvarları yontulmuş ancak 7 metre yüksekliğe ve 6 metre genişliğe sahip 150 metreye yakın bir bölümü tamamen kapalı olup, yaklaşık bin köle tarafından yıllarca kazılarak yapılmıştır. Denize 100 metre uzaklıktadır.
Roma İmparatorluğu Dönemi’nde tünelin hemen altında bulunan liman kentini korumak amacıyla yapıldığı bilinen tünel M.S. 1. yüzyılda Titus Vespasianus döneminde yapıldığından bu adla anılmaktadır. Tünele yakın bir noktada Beşikli Mağara olarak bilinen tipik kaya oyma Roma mezarları da bulunmakta olup, Titus Tüneli gezisi için giden turistler tarafından Beşikli Mağara Roma mezarları da ziyaret edilmektedir. Hatay gezilecek yerler listesinde bulundurularak geçmişe yolculuk yapmanız önerilmektedir.
Müze kartın geçerli olduğu Beşikli Mağara ve Titus Tüneli'nden oluşan bu bölgeye giriş ücreti 10 TL’dir
Hatay Arkeoloji Müzesi
Hatay Arkeoloji Müzesi
Arkeoloji Müzesi, Hatay’ın ilçesi Antakya'da yer almaktadır. 33 dekar kapalı alanı ve 11 dekar sergileme alanı ile Türkiye’nin en eski arkeoloji müzelerinden biri konumundadır. Yeni binasına taşınmasıyla birlikte dünyanın en büyük ikinci mozaik müzesi konumuna gelmiştir.
Müze, mozaik bulguların çokluğu ile bilinse de, çok farklı eserlere de ev sahipliği yapmaktadır. Bu müzede bulunan birkaç önemli eser hakkında ufak detaylar müze ziyaretini daha anlamlı kılacaktır. II. Şupiluliuma Heykeli’nin yazıtından alınan bilgilere göre Hitit Kralı II. Şuppiluliuma’ya ait eser yaklaşık olarak 3200 yaşındadır. Sadece üst tarafı 1,5 ton ağırlığında ve 1,5 metre boyunda, devasa büyüklüğe sahip eser neredeyse yapıldığı ilk günkü kadar sağlamdır. Kocaman gözleri, elinde bulunan mızrak ve başak ile birçok mesaj içeren bu muazzam heykeli görmek için bile Hatay Arkeoloji Müzesi’ne gidilebilir. Yakto Mozaiği ise M.S. 5. yüzyılda Defne ilçesi Harbiye Mahallesi’nde bulunmuş ve genellikle hayvan avı görsellerini barındırmaktadır. Kültürel yolculuğa çıkacak olanlar, gezilecek yerler planında bulundurmalıdır.
Haftanın her günü açık olan müze, yaz aylarında 08.30 - 19.00 saatleri arasında, kış aylarında ise 08.30-17.00 saatleri arasında hizmet vermektedir. Antakya merkezde bulunan ve müze kartın geçerli olduğu Hatay Arkeoloji Müzesi’ne giriş ücreti 20 TL’dir.
Hatay'a gelmeden önce tatil planı yapabilmeniz için mutlaka gidilmesi gereken yerleri sizin için Hatay gezi rehberi sayfasında listeledik.
Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi ve Payas Kalesi
Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi
Hatay’ın ilçesi Payas'ta bulunan Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi, Osmanlı Dönemi’nden kalan bölgedeki en nadide eserlerden biridir. Payas kent merkezinde gezilecek yerler arasında bulunan külliye, 1574 yılında Kanuni Sultan Süleyman ve oğlu II. Selim’in (Sarı Selim) vezirliğini yapmış olan Mehmet Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır.
16. yüzyılın başlarında bölgeyi ele geçiren Osmanlı İmparatorluğu Payas’ın önemine binaen burada bir şehir kurma çabasındaydı. Bu çabanın en önemli eserleri arasındaki külliye, hemen yanında bulunan Payas Kalesi ve yaklaşık 700 metre uzağında bulunan Cin Kulesi sayılabilir.
Külliyede hamam, kervansaray, medrese, II. Selim adını taşıyan ve günümüzde hala kullanılan cami, 48 dükkândan oluşan ve Payas Belediyesi tarafından kadın girişimcileri desteklemek adına sadece kadınlara kiraya verilen bir de çarşı bulunmaktadır.
Külliye ziyaretine gelindiğinde hemen bitişikte Payas Kalesi ve II. Selim Cami’nin avlusunda bulunan, anıt ağaç olarak tescillenmiş ve 1350 yaşında hala zeytin vermeye devam eden Hünkâr Zeytini de ziyaret edilecekler listesine eklenmelidir.
Vakıflı Köyü
Vakıflı Köyü
Hatay'da gezilecek yerler açısından zengin seçenekler sunan Vakıflı Köyü, Hatay'a bağlı Samandağ ilçesinde, Musa Dağı üzerinde bulunmaktadır. Büyükşehir yasasıyla birlikte Samandağ ilçesinin artık bir mahallesi konumunda olan Vakıflı Köyü, ilçe merkezine 3-4 km mesafede bulunmaktadır.
20. yüzyılın başında bu civarda birçok Ermeni köyü bulunmaktayken I. Dünya Savaşı esnasında meydana gelen tatsız olaylardan sonra sadece Vakıflı Köyü kimliğini korumayı başarabilmiştir. Vakıflı Köyü, Türkiye topraklarında nüfusunun tamamı Ermenilerden oluşan son köy olma özelliğini taşımaktadır. Köyün gezilecek bir yer olarak görülmesinin nedeni sadece bu özelliğinden değil, son zamanlarda yaptıkları organik tarımla adını duyurması ve muhteşem bir doğaya sahip olmasından da ileri gelmektedir.
Köyde Ermenice ve Türkçenin yanında Arapça da konuşulmaktadır. Köy kadınlarının kurduğu köy kooperatifinde tamamen organik defne sabunu, birçok çeşit likör, onlarca çeşit reçel ve nar ekşisi başta olmak üzere birçok ürün satılmaktadır. Son zamanlarda ziyaretçi sayısı oldukça fazla olan köyde bir de pansiyon bulunmaktadır.
Harbiye Mahallesi ve Harbiye Şelaleleri
Harbiye Şelalesi
Hatay ilinin en popüler doğal güzelliklerinden biri olan Harbiye Şelaleleri aynı zamanda Hatay’ın en eski yerleşim yeri olan tarihi Harbiye Mahallesi’nde bulunuyor. MÖ 300 yılında Antakya kurulduğunda o zamanlardaki adı Defne olan Harbiye Mahallesi’nin var olduğu düşünülmektedir. Öyle ki yapılan kazı çalışmalarında buradaki yerleşim MÖ 3000 ile MÖ 4000 yıllarına tarihlenmektedir.
Seleucos İmparatorluğu Dönemi’nde de çok önemli bir yere sahip Harbiye bölgesinde mozaikli sokaklar, tiyatrolar, heykellerle süsletilmiş caddeler bulunmaktaydı. Roma ve Bizans Dönemi’nde de önemini koruyan Harbiye Mahallesi’nde yapılan kazı çalışmalarında onlarca mozaik bulunmuş ve günümüzde Hatay Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.
Harbiye Mahallesi’nde mitolojik bir hikâyesi bulunan Harbiye Şelaleleri de yer almakta olup, yerli yabancı birçok turistin uğrak noktası konumundadır. Muhteşem bir manzaraya sahip ve defne ağaçları arasından akan su, yaklaşık 1,5 km olan yatağı boyunca küçüklü büyüklü birçok şelale oluşturduktan sonra Asi Nehri’nin bulunduğu bölgeye ulaşmaktadır. Doğal güzelliği ile Hatay'da gezilecek yerler açısından öne çıkmaktadır.
Uzun Çarşı
Uzun Çarşı
Uzun Çarşı, Hatay’a bağlı Antakya ilçesinin merkezi bir konumda yer almaktadır. Yapılış tarihi hakkında net bir bilgi bulunmayan Uzun Çarşı’da dükkânların yanı sıra han ve hamam gibi yapılar da bulunmaktadır. Çarşının her sokağı farklı bir meslek grubuna ait dükkânlardan oluşmaktadır. Osmanlı çarşı kültürünün tipik bir örneği olan meşhur çarşı, yörenin kültürüyle yoğrularak farklı bir havaya bürünmüştür.
Uzunluğu toplamda 3500 metreyi bulan çarşıda görülmeye değer yerler arasında kasaplar, baharatçılar, bakırcılar, kuyumcular ve künefeciler gibi farklı meslek gruplarına ait yüzlerce esnaf bulunuyor.
Çarşıda bulunan künefe dükkânlarında künefenin yapım aşamalarını izlemenin yanı sıra Türkiye’nin başka hiçbir yerinde bulamayacağınız közde pişen künefenin tadına bakmak da seçenekler arasında yer alıyor. Ayrıca buradaki kasap dükkânlarının farklı bir özelliği de bulunuyor. Kasaplar sadece et satmanın yanında yöreye özgü tepsi kebabı ve kâğıt kebabı gibi farklı yemekleri de pişirip restoran görevi de üstlenmektedirler.
Yöreye özgü birçok ürün bulunmakta olup, bu ürünlerin başında onlarca farklı türüyle zeytin, defne sabunu, organik zeytinyağı, biber salçası, organik nar ekşisi, baharat çeşitleri yer alıyor. Eğer bu çarşıdan alışveriş yapılırsa, esnafın birçoğu istenilen tarihte istenilen adrese kargoyla gönderim yapabilmektedir.
Saint Pierre Kilisesi
Saint Pierre Kilisesi
Hatay ilinin Antakya ilçesinde bulunan St Pierre Kilisesi, Antakya’nın gezilecek yerler arasındaki en popüler turistik noktalardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Kilise birçok ilki de bünyesinde barındırmaktadır. Dağ yamacında bulunan mağaraya yapılmış St Pierre Kilisesi, tarihte bilinen ilk kilisedir. Ayrıca İsa’ya tabi anlamına gelen “Hristiyan” kelimesinin de ilk olarak bu kilisede telaffuz edildiği düşünülmektedir.
Kilisenin kurucusu ve aynı zamanda Aziz Petrus ismiyle de bilinen Saint Pierre, Hz. İsa’nın 12 havarisinden biridir. Saint Pierre, M.S. 30’lu yıllarda İsa’nın öğretilerini yaymak için Antakya’ya gelmiş ve Kudüs dışında Hıristiyanlığı yayma çabaları da ilk olarak Antakya’da gerçekleşmiştir. Papa VI. Paul tarafından 1963 yılında hac yeri olarak kabul edilen kilisede her yıl 29 Haziranda yoğun bir katılımla ayin yapılmaktadır.
Günümüzde müze amacıyla hizmet veren Saint Pierre Kilisesi’ne girişte müze kart geçerli olup müze kartı olmayanlar için giriş ücreti 20 TL’dir.
İskenderun Deniz Müzesi
İskenderun Deniz Müzesi
Gezilecek yerler arasında ilk sıralarda bulunan İskenderun Deniz Müzesi, Hatay ilinin en merkezi ilçelerinden biri olan İskenderun’da bulunmaktadır. Müze, 1930 yılında yapılmış ve uzun zamandır Deniz Müzesi Komutanlığı tarafından çeşitli amaçlarla kullanılan tarihi bina restore edilerek 2009 yılında ziyarete açılmıştır. Türkiye’de açılan üçüncü deniz müzesi konumundadır.
İki katlı binanın içinde çeşitli gemi maketleri, eski silahlar, tablolar, tarihe ait önemli belgeler ve fotoğraf sergileri yer alıyor. Üst katında altı salon bulunan müzede, salonlara tarihe mal olmuş önemli kişilerin isimleri konulmuştur. Barbaros Hayrettin Paşa gibi Türk deniz tarihinin en önemli isminin konulduğu salonda Osmanlı donanmasına ait eserler, meşhur denizcilere ait büstler, usturlaplar ve Venedik-Osmanlı Deniz Savaşı’nı anlatan tablo gibi eşyalar ziyaretçilerin beğenisine sunulmaktadır.
Müze mağazasında satış da yapılmakta olup, pusula, teleskop, kum saati, sekstant gibi denizcilikte kullanılan birçok eşyayı satın alabilmek mümkündür.
Giriş yetişkinler için 7 TL, öğrenciler ve askerler için ise ücretsizdir.
Hatay'da denize bir kaç dakika yürüme mesafesinde olup sizi cezbedecek oteller için Hatay denize sıfır oteller sayfamızı incelemeyi unutmayın.
Cin Kulesi
Cin Kulesi
Cin Kulesi, Hatay’ın 2012 yılında ilçe olan Payas ilçesi şehir merkezinde bulunuyor. Tarihte çoğu zaman büyük bir öneme sahip Payas limanını korumak amacıyla gözetleme kulesi olarak Cenevizliler ya da Haçlılar zamanında yapıldığı düşünülmektedir. Zamanla tahrip olan kule yıkılmış ancak Osmanlı İmparatorluğu zamanında tekrar canlanan şehir için bir gereklilik arz ettiğinden 1577 yılında aynı yere yapılmıştır.
Payas sahile çok yakın bir konumda bulunan kule, yakın zamanda tekrar restore edilip ziyarete açılmıştır. Harika bir manzaraya sahip Cin Kulesi’ne gidildiğinde terasında bulunan kafe hoş vakit geçirmek için gayet güzel bir mekân olarak karşımıza çıkmaktadır.
İlk Kurşun Müzesi ve Atatürk Evi
İlk Kurşun Müzesi ve Atatürk Evi
Tarihi önemi ile gezilecek yerler arasına dahil edilen İlk Kurşun Müzesi ve Atatürk Evi, Hatay’ın ilçesi Dörtyol'da bulunmaktadır. Milli Mücadele’nin sembolü haline gelmiş Dörtyol ilçesi, 1918 yılında Fransızlar tarafından işgal edilmiş, bağımsızlığından asla ödün vermeyen halk, işgalden bir hafta sonra ilk kurşun olarak bilinen ve Mehmet Çavuş tarafından atılan kurşunla birlikte direnişe başlamıştır. Aynı zamanda Milli Mücadele’nin güney cephesindeki ilk örgütlenme çalışmaları Kara Hasan Paşa tarafından başlatılmıştır. Bütün olumsuzluklara rağmen kahraman Türk Halkı, 9 Ocak 1922’de Dörtyol’u Fransız işgalinden kurtarmayı başarmıştır.
Milli Mücadele döneminde verilen bu kahramanca mücadelelerin anısına 9 Ocak 2014 tarihinde İlk Kurşun Müzesi ve Atatürk Evi açılmıştır. Müzenin içinde Atatürk dâhil olmak üzere Dörtyol’un kurtuluşu için canını ortaya koyan kahramanların balmumu heykelleri, tarihi tablolar, resimler, istiklal madalyaları, tarihi belgeler, kılıçlar, silahlar, kamalar ve yöresel eşyalar sergilenmektedir.
Dörtyol merkez Özerli Mahallesi’nde bulunan İlk Kurşun Müzesi ve Atatürk Evi’ne giriş ücretsizdir.
Hatay Yaylaları
Batıayaz Yaylası
Hatay bölgesindeki şelale, mağara, ormanlar ve yaylalar gibi doğal güzelliklerin birçoğu Amanos Dağları’nda bulunur. Amanos Dağları, yazın sıcağında insanları yaylalara çekerek Akdeniz ikliminin etkisini biraz da olsa azaltmaktadır.
Bu yaylaların başında Belen ilçesinde yer alan ve çevre illerden de birçok ziyaretçisi olan Soğukoluk Yaylası ve Atik Yaylası, İskenderun’a yakınlığıyla bilinen Nergizlik Yaylası ve Samandağ’da bulunan ancak Antakyalıların da çokça tercih ettiği Batıayaz Yaylası gelmektedir. Hatay ilinin görülmesi gereken doğal güzellikleri arasındadır.
Kırıkhan yakınında bulunan Alan Yaylası ve Çataloluk Yaylası, Erzin sınırları içerisinde bulunan Kocadüz, Üçkoz, Bağrıaçık ve Karıncalı Yaylaları, Dörtyol Çökek Yaylası ve Topaktaş Yaylaları gibi çok bilinen yaylalar da yazları bir hayli kalabalık olmaktadırlar.
Sarıseki Kanyonu
Sarıseki Kanyonu
Sarıseki Kanyonu, Hatay ilinin İskenderun ilçesine bağlı Sarıseki Mahallesi’nde bulunmaktadır. İskenderun otoyolu, kanyonun üzerinden geçmekte olduğundan özel araçla giderken kenara çekilip görülebilecek güzel bir konumdadır. Kanyon yaklaşık 15 km uzakta Amanos Dağları’nın yukarı kısımlarında olan Hatay Sarıseki Mağarası yakınlarında başlamaktadır.
Hemen yukarı tarafına yapılan piknik alanı ve sosyal tesisler sayesinde halk tarafından sıklıkla kullanılan bir yer konumuna gelmiştir. Sarıseki Kanyonu, kanyon manzarasının yanında muhteşem bir deniz manzarası da sunmaktadır. Doğa yürüyüşü veya kamp yapmayı seven kişiler için Sarıseki Kanyonu ve Sarıseki Mağarası kesinlikle görülmesi gereken yerlerdendir.
İssos Antik Kenti (Epiphaneia Antik Kenti)
İssos Antik Kenti
İssos Antik Kenti, Hatay’ın Erzin ilçesine 7 km uzaklıkta İstasyon mevkiinde yer almaktadır. Tarihi M.Ö. 3000 yılına kadar uzanan İssos Antik Kenti’nde yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkan bulgular ise genellikle Roma Dönemi’ne aittir.
Antik kentte yoldan geçenlerin de kolaylıkla görebildiği yüzlerce metre uzunluğa sahip su kemerlerinin yanı sıra müzik odası, amfi tiyatro, tapınak, kale ve hamam kalıntılarına rastlamak da mümkündür. Kazı çalışmaları hala devam eden İssos Antik Kenti’nde 14 metre genişliğe sahip mozaik tabanlı sütunlu cadde, son yıllarda yapılan çalışmalarla açığa çıkarılmaktadır.
Sadece su kemerlerini görmek için bile gidilebilecek İssos Antik Kenti’ne giriş ücretsizdir.
Hatay Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Müzesi
Hatay Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Müzesi
Turistik il, UNESCO tarafından 2017 yılında gastronomi şehri ilan edilmiştir. Hatay ilinde 300’e yakını endemik olmak üzere 2000 civarında bitki türü bulunmaktadır. Bu çeşitlilikte Amonos Dağları’nın payı oldukça yüksektir. Hatay bölgesinin muhteşem lezzetlere sahip olmasında ise aromatik bitkilerin katkısı yadsınamaz bir gerçektir. Hal böyle olunca bölgedeki bu bitki türü zenginliğinin tanıtılması amaçlanarak 2012 yılında klasik bir Antakya evi restore edilmiş ve Hatay Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Müzesi ziyaretçilere açılmıştır.
Türkiye’de bir ilk olan bu müzede 280 çeşit bitki türünün kullanıma hazır halleri örgü sepetler ve cam kavanozlar içerisinde sergilenmektedir. Bitkilerin detaylı bilgilerinin yanı sıra bu bitkilerin ne için kullanıldığı, çayının veya yağının nasıl yapıldığı gibi bilgilerin de bulunduğu fotoğraflar ise müze duvarlarını süslemektedir.
Hatay iline bağlı Antakya ilçesi merkezinde Kurtuluş Caddesi üzerinde bulunan ve bitki satışı henüz yapılmayan Hatay Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Müzesi’ne giriş ücretsizdir.
Habib-i Neccar Cami
Habib-i Neccar Camii
Habib-i Neccar Cami, Hatay ilinin en büyük ilçesi Antakya merkezde Kurtuluş Caddesi üzerinde yer almaktadır. Bu caminin en önemli özelliği, Türkiye toprakları içerisinde bulunan en eski ve ilk cami olmasıdır. M.S. 636 yılında, İslam’ın ilk yıllarında yapılmıştır. Antakya konumu gereği birçok medeniyete yakın olmasından dolayı İslam’ın dünyaya yayıldığı ilk yıllarda, Müslümanlarca fethedilmiş ve bölgeye yapılan ilk eserlerden biri de Habib-i Neccar Cami olmuştur.
Caminin bulunduğu yerde daha önce başka bir ibadethane olduğu düşünülmektedir. Bölge el değiştirdikçe caminin kaderi de değişmiş ve meydana gelen depremlerde cami tahrip olmuş ve birçok kez yenileme çalışması yapılmıştır.
Cami yerleşkesinde medrese odaları, şadırvan ve iki de türbe bulunmaktadır. Bu türbelerden birinin Habib-i Neccar’a, diğer türbenin ise Barnabas ve Pavlos’a ait olduğu düşünülmektedir.
Habib-i Neccar Cami günümüzde hala ibadete açık durumda olup Antakya’nın sembollerinden biri konumundadır.
Tell Tayinat Höyüğü
Tell Tayinat Höyüğü
Tell Tayinat Höyüğü, Hatay iline bağlı Demirköprü Mahallesi sınırları içerisinde bulunmaktadır. 1935 yılında kazı çalışmalarına başlanan höyükte çalışmalara uzun bir süre devam edilmemiş ikinci kazı çalışmaları 2004 yılında tekrar başlamıştır. Birçok katmandan oluşan höyükte M.Ö. 2250 yıllarına kadar tarihlenen bulgulara rastlanmıştır.
Höyük, yüksek olasılıkla geç dönem Hitit krallıklarından Patina Krallığı’nın başkenti Kunulua olarak tahmin edilmektedir. Hititlere ait birçok eser gün yüzüne çıkarılmıştır. 2012 yılında arkeoloji tarihinin en önemli bulgularından olan Kral II. Şuppiluliuma Heykeli ve 2017 yılında ise kralın karısına ait olduğu düşünülen bir heykel bulunmuştur. Burada kaya kabartmaları, taş heykeller ve hiyeroglifler dâhil olmak üzere birçok arkeolojik bulguya rastlanmıştır. Tell Tayinat Höyüğü’nden çıkan bulguları Hatay Arkeoloji Müzesi’nde görebilmek mümkündür. Tayinat Höyüğü’ne çok yakın bir konumda en az bu höyük kadar önemli Aççana Höyüğü de bulunmaktadır.
Barlaam Manastırı
Barlaam Manastırı
Barlaam Manastırı, Hatay iline bağlı Yayladağı ilçesi sınırlarında, Kılıç Dağı üzerinde bulunmaktadır. Mitolojik birçok anlatıya da sahip Kılıç Dağı, yörede Cebel-i Akra adıyla bilinmektedir. Ayrıca denizin hemen yanı başında bulunmasına rağmen 1740 metre rakıma sahip bu dağa Keldağ da denilmektedir.
Ulaşımın zor ve korunaklı olması sebebiyle Kılıç Dağı üzerinde, M.Ö. 3. yüzyılda Dorik mimari düzene göre inşa edilmiş tapınak, bölgedeki en eski yerleşim olarak bilinmektedir. M.S. 4. yüzyılda Saint Barlaam buraya gelmiş ve hayatını dine adamış kişilerden oluşan bir topluluk ile birlikte eski manastırın olduğu yere bir manastır inşa edip burada yaşamaya başlamışlardır. Manastıra MS 6. yüzyılda bir de kilise yapılmıştır. Meydana gelen büyük depremlerde yıkılan manastır, MS 9. yüzyılda Gürcü Papazları tarafından tekrar yapılmış ve uzunca bir süre aktif şekilde kullanılmış, ancak manastır 1268 yılında terk edilmiştir. Doğal güzelliyle de bilinmektedir. Bir rivayete göre burayı ele geçiren Roma Kralı üç gün boyunca gece gündüz demeden buradaki manzarayı seyretmiştir.
Haron Cehennem Kayıkçısı Kabartması
Haron Cehennem Kayıkçısı Kabartması
Hatay iline bağlı Antakya ilçe merkezinde, Saint Pierre Kilisesi’ne çok yakın bir konumda bulunmaktadır. Kayaya oyulmuş bir insan portresi Haron Cehennem Kayıkçısı Kabartması’nın yüksekliği 4 metre ve eni ise 2 metre civarındadır. Kabartmanın yüz kısmı zamanla tahrip olmuşsa da genel görünümünü korumayı başarabilmiştir.
Mitolojide Haron, para karşılığında ölü ruhları nehirden geçiren kayıkçının adıdır. Kabartmanın M.Ö. 2. yüzyılda Antiochus IV. Epiphanes zamanında ortaya çıkan veba salgınından korunmak amacıyla yapıldığı düşünülmektedir. Kabartma, Antakya’yı yüksek bir noktadan panoramik bakış açısıyla görmektedir.
Haron Cehennem Kayıkçısı Kabartması, Habib-i Neccar Dağı yamacında biraz yokuş tırmanarak ulaşılacak bir konumda yer almakta ancak oraya varıldığında ödül olarak harikulade bir Antakya manzarası ziyaretçileri beklemektedir.
Saint Simone Manastırı
Saint Simone Manastırı
Saint Simeon Manastırı, Hatay’ın Samandağ ilçe merkezine 6-7 km uzaklıktaki Aknehir Mahallesi’nde bulunan bir diğer manastırdır. Azizin adının Simone, Simeon, Symeon, Simon gibi farklı söylenişleri bulunmaktadır. Antakyalı olan Saint Simone küçük yaşta Halepli yaşlı Simeon olarak bilinen keşişten din eğitimi almış ve sonrasında manastırın bulunduğu tepe üzerine gelerek kendini dine adamıştır. Azmi ve sabrıyla bölgede tanınmış kişi haline gelmiş ve Aziz Simeon ismiyle anılmaya başlanmıştır.
Aziz Simeon zamanla birçok mürit toplamış ve manastırı dini eğitimler vermek için inşa etmiştir. Manastır, vaftizhane, kilise ve sarnıç gibi birçok kalıntıdan oluşmaktadır. 479 metre yükseklikte olan tepede M.S. 6. yüzyılda yapıldığı düşünülen manastır günümüzde hac yeri amacıyla da ziyaret edilmektedir.
Manastır, çevresiyle beraber koruma altına alınarak tahribata uğramaktan biraz da olsa korunmuştur. Rüzgar güllerinin hemen yanı başında bulunan manastıra araç ile ulaşmak mümkündür. Seyir terası da bulunan Saint Simone Manastırı’nın muhteşem manzarası, ziyaretçilerine şahane görsel şölen sunmaktadır.
Hatay'da lüks mimari tasarımları ile güzel açık büfe kahvaltı sunan ve havuzlu otellerin listesini Hatay havuzlu oteller sayfamızda bulabilirsiniz.
Kinet Höyüğü
Kinet Höyüğü
Kinet Höyüğü, Hatay’a bağlı Dörtyol ilçesi Yeşiltepe Mahallesi sınırları içerisinde bulunmaktadır. 26 metre yüksekliğe ulaşan Kinet Höyüğü’ndeki yerleşim bulguları Neolitik Dönem’den Helenistik Dönem’e kadar uzanmaktadır. Tarih boyunca yıkılan yapıların yerine tekrar yenilerinin yapılması sonucu birçok farklı döneme ait onlarca katman oluşmuştur.
Deniz kenarına 500 metre mesafede bulunan höyük, geçimini balıkçılık ve liman sayesinde ticaret yaparak kazanmaktaymış. Burası, Doğu Kilikya bölgesindeki en büyük antik yerleşim alanı olarak bilinmektedir.
Kinet Höyüğü’ndeki bulguların çoğu ev araç gereçleri, üretim için kullanılan eşyalar, ev kalıntıları gibi basit nitelikli güzel bulgulardan oluşmaktadır. Hatay gezilecek yerler listesinde bulundurularak geçmişe yolculuk yapmanız önerilmektedir.
Hıdırbey Musa Ağacı
Hıdırbey Musa Ağacı
Hatay iline bağlı Samandağ ilçesinde yer alan Hıdırbey Musa Ağacı, ihtişamıyla ve doğal güzelliğiyle herkesi büyülemektedir. Rivayete göre Hz. Musa ile Hz. Hızır Samandağ Sahili'nde buluşup daha çıkmaya karar vermişlerdir. Hz. Musa, asasını toprağa saplayarak su içtikten sonra asasının yeşererek fidana dönüştüğünü görür.
Musa Ağacı, 7 metre yüksekliğe, 21 metre çevre alanına ve 7,5 metre ağaç gövdesine sahiptir. Dallar ile birlikte ortalama 1000 metrekare alanı çevrelemektedir. 3000 yıllık geçmişi ile koruma altına alınan ağaç, Hatay'da görülmesi gereken yerler arasındadır.
Hatay Günübirlik Gezilecek Yerler
Hatay, hem tarihi yerleri hem de doğal güzellikleri ile Türkiye'nin keşfe çıkılması gereken önemli bir güzergahıdır. Gezilecek yerler, Hatay ile sınırlı kalmamakta ve çevre illerinde turistik yolculuğa çıkılabilecek popüler noktalar bulunmaktadır.
Toprakkale Kalesi
Toprakkale Kalesi
Osmaniye iline bağlı Toprakkale ilçesinde bulunan Toprakkale Kalesi, Hatay merkeze 101 kilometre uzaklıktadır. Yığma bir tepe üzerinde kurulu olan kalenin geçmişi M.Ö. 2000'li yıllara dayanmaktadır. Dış avlu surları, 12 burcu ve dikdörtgen planı ile dikkat çekmektedir.
Tahtaköprü Barajı
Tahtaköprü Barajı
Gaziantep iline bağlı İslahiye ilçesinde bulunan Tahtaköprü Barajı, Hatay merkeze 71 kilometre uzaklıktadır. 1967 ile 1975 yılları arasında sulama amacıyla yapılan bir baraj niteliği taşımaktadır. Burası güzel bir manzara ile ziyaretçilerini karşılamaktadır.
Yesemek Açık Hava Müzesi
Yesemek Açık Hava Müzesi
Gaziantep ilinin İslahiye ilçesinde yer alan Yesemek Açık Hava Müzesi, Hatay merkeze 78 kilometre uzaklıktadır. Yapılan araştırmalara göre kuruluş tarihi M.Ö. 900 ile 800 yılları arasına dayanmaktadır. Gün yüzüne çıkarılan heykeller, müze içerisinde görülmesi gereken kalıntılardır.