Edirne tarihi önemini her zaman korumayı başarmış olan şehirlerin arasında yer almaktadır. Yer alan bilgilere baktığımız zaman ilk çağlarda Orta Asya’dan göç edip gelen Traklar tarafından kurulduğu bilinmektedir. Sonrasında ise Makedonya İmparatorluğu bölgeyi topraklarına katmıştır.
Makedonya İmparatorluğu’nun ardından, şehre Romalılar hakim olmuş ve 395 yılında Roma’nın ikiye ayrılmasının sonrasında Doğu Bizans’ın payına düşmüştür. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise Edirne, Paşa Sancağı olarak Rumeli Beylerbeyi’ne bağlı olan bir vilayettir.
Beylerbeyliğinin merkezi o dönemde Sofya’da bulunmaktadır. Vilayet, imparatorluğun üniversite şehri olarak bilinmektedir. 17. yüzyılda dünya genelinde en büyük şehirler arasına girmiştir. 1745 ile 1751 yıllarında yaşanan iki büyük yangın şehrin gerilemeye girmesine sebep olmuştur.
Edirne'de gezilecek yerlere yakın, açık büfe imkanları ile herkese hitap edecek mükemmel dizaynlı oteller için Edirne otelleri fiyat sayfamızı kontrol edebilirsiniz.
Selimiye Camii
Selimiye Camii
Mimar Sinan’ın ustalık eserim dediği Selimiye Camii, Osmanlı padişahları arasında bulunan II. Selim tarafından yaptırılmıştır. Bu eseri Mimar Sinan 90 yaşındayken inşa etmiştir. Osmanlı mimarisinin en önemli eserlerinden biri olan cami, 2011 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edilmiştir.
Edirne’nin her yerinden görülebilen 4 minaresi ve görkemli kubbesi ile şehrin tarih gezilerinde ilk durağıdır. Caminin dış mimarisinin yanı sıra içerisinde yer alan çiniler de hayranlık uyandırmaktadır.
Rüstem Paşa Kervansarayı
Rüstem Paşa Kervansarayı
Rüstem Paşa, Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamıdır. Kervansarayı ise Mimar Sinan’ın yapmış olduğu tarihi eserler arasında yer almaktadır. Rüstem Paşa Kervansarayı klasik Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biridir.
Kanuni Dönemi’nde yapılmış olan en önemli ve görkemli eserlerin arasında gösterilen kervansarayda, avlulu hanlar bulunmaktadır. Dikdörtgen olarak yapılan avlunun çevresine ise iki katlı olan odalar yerleştirilmiştir.
Üç Şerefeli Cami
Üç Şerefeli Camii
Sultan II. Murat tarafından yaptırılan Üç Şerefeli Cami, 1443 ile 1447 arasında tamamlanmıştır. Yapının mimarisi Osmanlı İmparatorluğu sanatının erken ve klasik döneminin izlerini yansıtmaktadır. Enine dikdörtgen bir yapıya sahiptir.
Osmanlı Dönemi’nde ilk kez bu camide revaklı avlu kullanılmıştır. Avlunun dört köşesinde ise minareler yer almaktadır. Özellikleri değerlendirildiğinde Üç Şerefeli Cami’nin, sonraki dönemlerde inşa edilen camilere örnek teşkil ettiği görülmektedir. Her şerefeye ayrı yollardan çıkılmaktadır.
Edirne'de manzaraları ile sizi büyüleyecek ihtişamlı yerler için ekibimizin hazırladığı Edirne'de gezilecek yerler yazısına göz atabilirsiniz.
Enez Kalesi
Enez Kalesi
Enez Kalesi, Antik Çağ’da Akropol denilmekte olan yüksek bir tepede kurulmuştur. Kalenin kurulmasının sebebi ise; Balkanlardan gelen barbar akınlarını önlemektir.
Yapım dönemi bilinmiyor olsa da duvarlarda kullanılan devşirme malzemeler Bizans’ın öncesinde yapıldığını göstermektedir.
Kuzeybatı güneydoğu yönünde uzanan yapının deniz tarafındaki limanı koruyan iki sur duvarı bulunmaktadır. Kalenin içerisinde Enez Ayasofyası dikkat çekmektedir. Mağara duvarlarındaki kabartmalar ise günümüzde Edirne Müzesi’nde sergilenmektedir.
7/24 ziyarete açık olan kaleye giriş ücretsizdir.
Eski Camii
Eski Camii
Edirne’nin merkezinde yer alan Eski Camii, zamanımıza kadar ulaşmış olan ilk orijinal abidevi olarak bilinmektedir. Caminin yan kapısında yer alan kitabeye baktığımız zaman mimarlığını Konyalı Hacı Alaaddin, kalfalığını ise Ömer İbn-i İbrahim’in yaptığı görülmektedir.
2 minare, 9 kubbeye sahip olan cami, Osmanlı mimarisinin klasik tarzını yansıtmaktadır. Yapımı 1414 yılında tamamlanmıştır. III. Mustafa ve II.Ahmet bu camide kılıç kuşanmış olduğundan, günümüzde Cuma Hutbesi’ne çıkan imamlar da kılıç kullanmaktadır. Hacı Bayram Veli’nin anısına saygıdan burada imamlar Vaaz Kürsüsü’nü kullanmamaktadır.
Edirne'de manzarası ve tarihi yerleri ile sizi büyüleyecek yerler için Edirne gezi rehberi sayfasını ziyaret etmeyi unutmayın.
Karaağaç Tren Garı
Karaağaç Tren Garı
Tren garını, Mimar Kemalettin Bey, Şark Demiryolları adına özel olarak tasarlamıştır. Bu tren garı demiryollarının adına tasarlanmış olan dört gardan birisi olarak geçmektedir. Diğer üç gar ise; Selanik, Filibe ve Sofya’dır.
Tren garı olarak inşa edilen bina günümüzde Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olarak kullanılmaktadır. Neo Klasik üsluba sahip olan mimarisinde İstanbul Tren Garı’ndan esinlenilmiştir.
Adalet Kasrı
Adalet Kasrı
Adalet Kasrı, Edirne Sarayı’nda yer almaktadır. Sarayın günümüzde sağlam kalmış tek yapısıdır. Kırkpınar Yağlı Güreşlerinin yapıldığı Sarayiçi Semti’ndedir.
Edirne Sarayı’na Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde eklenmiştir. Hatta Kanuni’nin kanunlarını burada yazdırmış olduğu iddia edilmektedir. 1561 yılında Mimar Sinan’a yaptırılan bu tarihi yapı, dört katlı olup, üst katta fıskiyeli bir havuzu bulunmaktadır.
Kırkpınar Er Meydanı
Kırkpınar Er Meydanı
Türk milleti her zaman savaşçı olan toplumların arasında bulunmaktadır. Türk güreşinin aslına baktığımız zaman ise Hun İmparatorluğu’nun kurulduğu döneme kadar giden bir geçmişi olduğu görülmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu, Rumeli’ye geçtiği zaman bu geleneğini kaybetmemiş ve yağlı güreş organizasyonları düzenlemeye başlamıştır. Edirne’de artık geleneksel hale gelen bu etkinlik ise Kırkpınar Er Meydanı’nda düzenlenmektedir.
Sweti George Bulgar Kilisesi
Sweti George Bulgar Kilisesi
Edirne’nin Kıyık Semti’nde bulunan Sweti George Bulgar Kilisesi, 1880 yılında inşa edilmiştir. Yapının dekorasyonu 1889 yılında yapılırken, Slav Bulgarcası ile yazılmıştır. Burada önceden aynı konumda yer alan kiliseden kalma bazı tablolar da bulunmaktadır.
Kilise halk arasında Bulgar Kilisesi olarak bilinmektedir. Valilik tarafından restorasyon çalışmaları tamamlanmış olup, günümüzde hem ziyarete hem de ibadete açıktır.
Edirne'de denize bir kaç dakika yürüme mesafesinde olup sizi cezbedecek oteller için Edirne denize sıfır oteller sayfamızı incelemeyi unutmayın.
Sarayiçi Balkan Savaşı Şehitliği
Sarayiçi Balkan Savaşı Şehitliği
Sarayiçi Balkan Savaşı Şehitliği, Edirne’ye giden birçok turistin ilk uğradığı noktalar arasında yer almaktadır. Şehitlik, 1912 – 1913 yıllarında yapılan Balkan Savaşı sırasında vatanlarını savunmakta olan 300 bin askerin ve 1913 yılında susuz ve aç bir şekilde ölüme terk edilen 20 bin askerin de anısına yapılmıştır.
1939 yılında Balkan Şehitleri Anıtı eklenmiştir.
IV. Mehmet Av Köşkü
4. Mehmet Av Köşkü
Edirne Yeni Saray’ın geniş bir av alanına sahip olduğu günümüze kadar gelen kaynaklardan anlaşılmaktadır. Av Köşkü ise Edirne’de Tunca Nehri’nin iki kolunun arasında bulunan ve adeta ada görünümüne sahip Tavuk Ormanı’nda inşa edilmiştir.
Bazı kaynaklarda karşımıza Bülbül Köşkü olarak da çıkabilmektedir. Köşk, IV. Mehmed tarafından 1671 yılında inşa ettirilmiştir. Edirne Belediyesi yapıyı 2002 yılında restore etmiştir. Günümüzde turizm amaçlı kullanılmaktadır.
Edirne tatilinizde doğa ile iç içe sakin, huzurlu bir ortamda konaklamak isteyenler için Edirne bungalow sayfamızda yer alan seçenekleri değerlendirebilirsiniz.
Beyazıd Köprüsü
Beyazıd Köprüsü
Beyazıd Köprüsü, Mimar Hayrettin tarafından, II. Beyazıt Dönemi’nde yapılmıştır. Köprü 6 gözlü olup, 115.83 metre uzunluğundadır. Genişliği ise 5.70 metredir. Edirne’nin içerisinden geçen köprü, Beyazıt Külliyesi’yle şehri birbirine bağlamaktadır.
Tunca Nehri’nin eşsiz manzarasını görmek ve şehrin köklü tarihine tanıklık etmek için Beyazıd Köprüsü’nü listenize mutlaka eklemeniz önerilmektedir.