İlk olarak M.Ö 4000 yılında Karialar tarafından yerleşke alanı olarak kullanılan Datça, zamanla birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Sırasıyla Mikenler, Dorlar, Persler, Büyük İskender İmparatorluğu, Rodoslular, Romalılar, Bizanslılar ve son olarak da Osmanlı tarafından yönetilen Datça 1909 yılında Reşadiye olarak anılmaktaydı. Ancak günümüzde Reşadiye Datça’nın bir mahallesidir.
Son yıllarda Datça’nın tarihine yönelik olarak araştırmalar ve arkeolojik kazılar yapılmaktadır. Özellikle Knidos, Burgaz ve Sarı Liman bölgelerinde yapılan kazılarda yeni eserler gün yüzüne çıkmaktadır.
Eski Datça
Eski Datça SokaklarıMerkeze 3 kilometre uzaklıkta bulunan Eski Datça gezilip görülmesi gereken yerlerden biridir. Dikkatli bir şekilde korunmaya alınan mimarileri, dar sokakları ve taş desenleri ile size oldukça zevkli bir yürüyüş yaşatacaktır. Burada aynı zamanda birçok butik otel olduğu için konaklama için de son derece uygundur.
Knidos Antik Kent KalıntılarıDönemin en işlek ticaret ve sanat merkezlerinden olan Knidos şehrinden geriye kalanların bulunduğu yerde tarihten izlere rastlamak mümkündür. O dönem Karia sınırları içindeki Datça Dor’lar tarafından ele geçirilir ve Datça merkeze 38 kilometre uzaklıktaki mevkiye Knidos şehrini kurarlar. Özel araç veya minibüs ile ulaşım mümkündür.
Knidos Feneri
Datça Knidos Feneri1931 yılında inşa edildiği tahmin edilen Knidos Feneri özellikle gün batımında muhteşem bir güzelliğe sahiptir. Bununla beraber Knidos’un tek restoranı da burada yer almaktadır. Denize karşı bir akşam yemeği oldukça güzel bir deneyim olacaktır.
Eşsiz güzelliklerin bulunduğu Muğla'da yer olan otellerin tam listesi Muğla otel sayfamızda bulunmaktadır.
Mehmet Ali Ağa Konağı
Mehmet Ali Ağa Konağı Gün BatımıTarihi mekânlar denilince ilk uğranması gereken yerlerden biri olan Mehmet Ali Ağa Konağı yerli halk tarafından Kocaev olarak adlandırılmıştır. 19. yy’dan günümüze kadar sağlam kalmayı başaran konak 5,5 dönümlük bahçesiyle oldukça güzel bir ortam sunmaktadır. Bugünlerde butik otel olarak kullanılan konak restoran, cafe, havuz, hamam ve masaj hizmetleri vermektedir.
Değirmen Deresi
Datça Değirmen Dere
Önceleri yağan yağmurlar Kocadağ’dan başlayarak vadi boyunca derelerden akıp bu 8 değirmeni çalıştırmaktaydı. Günümüzde kendi haline bırakılan değirmenler yavaş yavaş çürümektedir.
Araçla Hızırşah Pustular’da ilk değirmende durup yürüyerek gezintiye devam edilebilir. Bu yolculukta Datça doğasını yakından ve el değmemiş şekilde görebilmek mümkündür.
Değirmen Deresi gezisini tamamlayanlar için daha fazla seçenek Datça gezilecek yerler sayfasında bulunmaktadır.
Hızırşah Kilisesi
Tarihi Hızırşah Kilisesi1850’li yıllarda eski bir kilisenin yıkılıp yerine yapılan Hızırşah Kilisesi, dönemin mimari özelliklerini taşımaktadır. Tarihi belgelere göre Taksiarhon Kilisesi olarak adlandırılmış olan kilise, mübadelenin ardından belediyeye ait depo alanı olarak kullanılmıştır.
Kesme, moloz taşlar ve tuğlalar ile yapılan kilise tek nefli bazilikal yapısı ile beraber ibadet için orta ref, kutsal ayinlerin bulunduğu kısım ve içten yarım daire şeklindeki apsisten oluşmaktadır..
Datça merkezine yaklaşık olarak 4 kilometre uzaklıkta yer almaktadır.
Datça'ya tatile gelmeden önce mutlaka Datça gezi rehberi sayfamızı ziyaret ederek gezi planlamanızı yapmanızı önermekteyiz.
Papazın İni
Tarihi Papaz İni Kalıntıları
Hızırşah’ta bulunan Yarık Dağı’nın yamacındaki kaya oyuğu içine yapılan ev muhteşem manzaraya sahiptir. Tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmeyen yapı genel olarak trekking sırasında görülmektedir. Yolu engebeli ve tırmanışı yorucu olsa da doğa yürüyüşleri için en güzel güzergahlardan biridir.
Datça'daki tatilinin ardından farklı noktaları keşfetmek isteyenler, Muğla gezi rehberi kategorimiz sizlere özel olarak hazırlanmıştır.
Su Sarnıçları
Datça Tarihi Su SarnıçlarıŞimdilerde ıssız arazinin ortasında bulunan bu sarnıçlar geçmiş dönemde hayvanların sulağı ve insanların su ihtiyacı karşıladığı yerlerden biriydi. Bu sarnıçlardan Datça’da birçok yerde görebilmek mümkündür.
Cumalı Sarınıcı: Hala aktif olarak kullanabilecek kadar iyi olan birkaç sarnıçtan biri olan Cumalı çobanlar tarafından kullanılmaktadır.
Küçük Sarnıç: Cumalı Sarnıcı’ndan sonra patika olan yolu takip ederek ulaşılan Küçük Sarnıç’ın içinde hala su bulunmaktadır. Mola sırasında elinizi yüzünüzü yıkamak için kullanılabilir.
Eştengil Sarnıcı: Eştengil Ovasında, Knidos’un arka kısmında bulunmaktadır. Çobanlar hayvanlarını buraya getirip bırakırlar ve aradan geçen birkaç gün sonra tekrar gelip götürürler. Diğerlerinden daha farklı görünen sarnıcın Roma döneminden kaldığı tahmin edilmektedir.
Kızılova Sarnıcı: Diğer sarnıçlarla benzer şekilde yapılmıştır. Hızırşah’taki Kartal Vadisi’nde bulunan sarnıç günümüzde kurumuştur. Bu yüzden sadece turistik amaç için kullanılmaktadır.
Palamutuk Sarnıcı: Kargı’nın arka kısmında bulunan sarnıç daha geçmişte her yerinde bulunan palamut ağaçlarının içinde yer almaktaydı. Bunu sarnıç içindeki figürlerden anlamak mümkündür. Diğer sarnıçlardan çok daha farklı olan Palamutluk Sarnıcı, oldukça yüksek ve yassı taşlar ile yapılmıştır.
Sabah uyanıp pencereden baktığınız da masmavi denizin içerisinde kaybolabileceğiniz oteller için Datça Denize Sıfır Oteller sayfamızı kontrol etmeyi unutmayın.
Datça Kaleleri
Tarihi Datça Kalesi Kalıntıları
Tarihi anlamda oldukça eskilere dayanan Datça’da birçok kale de görülmektedir. Geçmiş zamanda insanların korunması ve barınması için yapılan kalelerden birçoğu yıkılsa da hala görülecek yerleri vardır.
Eski Datça Kalesi: Eski Datça Mahallesi’nin arka kısımlarında yüksek bir tepenin üzerinde bulunmaktadır. Eski zamanlarda insanların elleri ile yaptıkları surların birçoğu yıkılmış olsa da tarihin izlerini görebilmek mümkündür. Kale içinde ise yapılardan herhangi bir kalıntı bulunmamaktadır.
Doğa ile iç içe mekanlara yakın kaliteli hizmet sunan konaklama seçeneklerini Datça tatil köyleri herşey dahil sayfasında bulabilirsiniz.
Yarıkdağ Kalesi: Hızırşah Köyü’nün içinde yer almaktadır. Doğa yürüyüşleri ile ziyaret edilen kale konumu ile adeta bir gözlem noktasını andırmaktadır. Kalenin bulunduğu noktaya ulaşım ise yaklaşık 2 saatlik bir yürüyüş gerektirir.
Yazıköy Kalesi: Yazıköy’ün yakınındaki tepede bulunan kale Knidoslardan beri kullanılmaya devam edilmiştir. Oldukça geniş surları ve sarnıcı ile dikkat çeken kalenin birçok yeri yıkılmıştır.
Saranda Kalesi: Yazıköy’ün Saranda bölgesinde Knidos yolu üzerinde bulunmaktadır. Sadece güney surları ayakta kalan kale Saranda Dağı’nın taşlarından örülmüştür. Bir saatlik yürüyüşün ardından ulaşım mümkündür.