Balıkesir Tarihi Yerleri

Ege ve Marmara bölgelerinin buluşma noktasındaki konumu ve sahip olduğu doğal alanları ile oldukça ünlü bir kent olan Balıkesir, aynı zamanda uzun tarihi ile de bilinen bir yerleşim yeridir. Yüzyıllardan beridir birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış olan şehir, Antik Mysia Bölgesi olarak bilinmektedir.

Persler tarafından yapılan ve günümüze kadar gelebilmiş pek çok tarihi alan ve yapı, görmeniz gereken özellikler taşımaktadır. Konum olarak İstanbul ve İzmir’in ortasında olmasından ve ülkenin batıya açılan kapılarından biri olmasından dolayı tarihi yönden oldukça büyük önem taşıyan Balıkesir’i ziyaret etmek için birçok neden bulabilirsiniz. Kent merkezi, denize kıyısı bulunmasa da antik kentlere ve doğal güzelliklere olan yakınlığından dolayı görülmeye değerdir.

Balıkesir'deki günübirlik eğlenceleriniz için rahat konaklama hizmeti veren otelleri Balıkesir'deki oteller sayfamızda listeledik.

Kurşunlu Cami (Hekimzade Yusuf Sinan Camii)

Kurşunlu Camii

Bir diğer adı Hekimzade Yusuf Sinan Camii olan Kurşunlu Cami, Edremit ilçe merkezindeki en eski cami olarak bilinmektedir. Tarihi yapı, ilçenin merkezindeki Hekimzade Mahallesi’nde yer alır. Hakkında kesin bir bilgi bulunmayan ancak Selçuklu döneminde Edremit’in fethi sırasında büyük katkılar sağlayan komutanlardan biri olduğu düşünülen Hekimzade Yusuf Sinan, camiye adını veren ve yaptıran kişidir.

1300 yılında vefat eden Hekimzade Yusuf Sinan’ın türbesi, caminin hemen yanında yer alan bir diğer gezi noktasıdır. Mezarda yer alan kitabe ise, Balıkesir sınırlarında yer alan en eski kitabe olma özelliği taşımaktadır.

Tek bir kubbeye sahip olan caminin kemerlerini tutan sütunlar, oldukça süslü bir yapıya sahiptir.

Ahşap oyma işçiliği ile dikkat çeken cami kapısının yanı sıra, bahçesinde bulunan çeşitli ağaçlar ve cami şadırvanı da görülmeye değer detaylar arasındadır. Edremit ziyaretiniz sırasında mutlak suretle görmeniz gereken tarihi cami, Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak günümüzde ziyarete ve ibadete açıktır.

Kyzikos Antik Kenti

Balıkesir veya antik dönemdeki adıyla Mysia bölgesinin en bilinen antik kentlerinden biri olan Kyzikos, eski dönemlerdeki adı Ayı Dağı veya Ayılar Dağı olan Kapıdağ Yarımadası’nda bulunmaktadır. Erdek’in ilçe merkezine sadece 8 km uzaklıkta yer alan antik kente Bandırma-Erdek karayolu üzerinden rahatlıkla ulaşılabilmektedir.

Kentin tarihine bakılacak olursa, MÖ 300 ve 1200 yılları arasına, diğer bir deyişle Tunç Çağı’na denk geldiği düşünülmektedir. Ancak bu konuyu sabitleştirecek nitelikte bir buluntuya sahip olunmadığı da bir gerçektir. Araştırmacı ve arkeolog birçok otoriter kişiye göre antik kentin tarihi MÖ 8. yüzyılda Miletlerin kolonileşmeye başlamasına denk gelmektedir.

MS 543 yılına gelindiğinde Kyzikos’u büyük bir deprem ile sarsmıştır. Kentteki mermerlerin İstanbul’a götürülmesine sebep olan deprem, Kyzikos’a gözle görülebilir bir hasar vermiştir. Aynı zamanda, bölgede yaşayan halk Erdek’e göç etmek zorunda kalmış ve 1063 yılındaki son büyük depremden sonra Kyzikos’ta hiç kimse kalmamıştır. 1085 yılında Selçuklular tarafından ele geçirilmiş olan Kyzikos bölgesi, 1336 yılında ise Osmanlı tarafından yönetilmeye başlanmış ve günümüze kadar ulaşmıştır.

Antik kentte görülmeye değer unsurlar arasında güney agora, amfi tiyatro, Hadrian Tapınağı, akropol, kent meclisi olarak kullanılan Bouleuterion, dönemin mezarlığı akropol, liman bölümleri, sur duvarları ve tiyatro örnekleri verilebilir.

Kente ulaşmak için Erdek-Bandırma arasında düzenlenen otobüs seferlerini kullanarak Düzler Mevkii’ne varabilir veya şahsi aracınız var ise, Bandırma-Erdek karayoluna girerek tabelaları takip edebilirsiniz.

Balıkesir'in tüm ilçelerindeki bünyesinde barındırdığı eşsiz doğal güzelliklere şahit olmak için Balıkesir'de gezilecek yerler makalemize göz atabilirsiniz.

Antandros Antik Kenti

Edremit’e bağlı Altınoluk Mahallesi’nde yer alan Antandros Antik Kenti, Mysia kenti ile Truva kenti arasında yol kontrolünü sağlaması bakımından tarihte oldukça önemli bir rol üstlenen bir kent konumundadır. Antik kentin tarihi yaklaşık 3000 sene öncesine kadar tarihlenmektedir.

Birçok alan kazısı yapılan antik kente ait birçok bulgu da ele geçirilmiştir. Roma villası olarak bilinen ve yamaç ev de denilen yapının tabanındaki mozaiklerle birlikte duvarlarındaki fresk süslemeleri yapının önemli bir kişiye ait olduğu düşüncesini ortaya çıkarmıştır. Villada ayrıca altı adet oda, tuvalet, mutfak, teras ve oldukça ihtişamlı bir de hamam bulunmaktadır.

Edremit Çanakkale yoluna yakın bir noktada Kaz Dağı eteğinde yer alan Kaletaşı Tepesi üzerinde bulunan antik kentte kazı çalışmaları halen devam etmektedir. Antik kentteki kazı çalışmaları 2000 yılından beri devam etmektedir.

Saat Kulesi

Kente ilk vardığınızda sizleri karşılayan tarihi saat kulesi, 1829 yılında yaptırılan ve kitabesine göre bir Silistre Valisi olan Girit-i Zade Mehmet Paşa eseridir. Yerden yüksekliği 20 metre olan yapı, 5 farklı kata sahiptir ve ihtişamlı görüntüsü ile adeta ikinci bir Galata Kulesi’dir.

Yılların doğal bir getirisi olarak pek çok kez restorasyon işlemine tabii tutulmuştur. Şehrin sembolü haline gelen yapı, merkez ilçe olarak kabul edilen ve kentin eski adı olan Karesi’deki Dumlupınar Mahallesi’nde bulunmaktadır. Belediye Parkı olarak bilinen bölgeye vardığınızda rahatça fark edebileceğiniz Saat Kulesi, turistler tarafından sıklıkla ziyaret edilmektedir.

Balıkesir'deki tarihi ve turistik yerleri, plajları ve doğal güzellikleri keşfetmek için Balıkesir gezi rehberi yazımızı kontrol etmeyi unutmayın.

Zağnos Paşa Camii ve Külliyesi

Balıkesir merkezinin en değerli kültür ve tarihi yapılarından biri olan cami ve külliye adını Fatih Sultan Mehmet’in veziri Zağnos Paşa’dan almaktadır.

Merkezi kubbe ile örtülü olan yapı, kentteki ve yakın çevresindeki en büyük camii olma özelliği taşımaktadır. İhtişamlı görüntüsü ve eski tarihi ile görülmeye değer ünlü bir yapı olan Zağnos Paşa Camii, Mustafa Kemal Atatürk’ün de hutbe okuduğu yer olmasıyla bilinir.

Kare planlı cami, Osmanlı dini yapılarına güzel bir örnek olarak gösterilmektedir. İmparatorluğun mimari tarzını yansıtan pek çok süsleme ve motif, iç ve dış duvarlarda görülebilen önemli detaylardır.

Avlusunda yer alan şadırvan ve türbe, yapıyı önemli kılan diğer unsurlardır. Camiyi gördükten sonra, külliyenin diğer önemli yapılardan olan ve aynı adı taşıyan hamam da ziyaret edilen diğer noktalardandır. İç mimarisi günümüz şartlarına göre dekorasyona tabii tutulmuş olsa da dış cephesi ve duvar bölümleri orijinalliğini korumaktadır.

Kirazlı Manastırı

Ballıpınar ve Yukarıyapıcı mahalleleri arasında yer alan küçük bir tepe üzerinde bulunan Kirazlı Manastırı, Erdek ilçe merkezine 20 km uzaklıkta bulunmaktadır. Yapım tarihi 1895 yılına tekabül eden dini yapı, dönemin Rum vatandaşları tarafından inşa edilmiştir. Mübadele döneminden sonra ise harabe haline gelmiş ve günümüzde terkedilmiş bir yapı olarak ziyarete açıktır.

Manastır içerisindeki en önemli unsur, İstanbul Fener Rum Patrikhanesi’nde sergilenen Meryem Ana İkonası’dır. Yaklaşık 125 yıllık tarihi ile Kirazlı Manastırı, Erdek’in en eski tarihi yapılarından biri olma özelliği taşımaktadır.

Dini yapı, bulunduğu konum ve çevresindeki güzel doğası ile görülmeye değerdir. Güney tarafta bulunan Belkıs veya kuzey tarafındaki Ballıpınar mahalleleri üzerinden rahat bir şekilde ulaşım sağlanabilen manastır, Erdek ziyaretinizde mutlaka görmeniz gereken tarihi bir gezi noktasıdır.

Balıkesir'de büyük tesislerde kaliteli hizmet sunan tüm konaklama seçeneklerini Balıkesir tatil köyleri herşey dahil sayfasında bulabilirsiniz.

Alacaoluk Kalesi

Nispeten yüksek bir tepe üzerinde konuşlandırılmış olan Alacaoluk Kalesi, çevresindeki yemyeşil arazi yapısı ve muazzam bir doğal alanda bulunmasıyla da görülmeye değerdir. Özellikle bahar ve yaz aylarında ziyaret etmekten hoşlanan gezginler, kale civarındaki bu doğal güzellikler arasında yürüyüş turları düzenlemeyi tercih etmektedirler. Aynı zamanda tarihi kalenin bulunduğu konum dolayısı ile çevre manzarası fotoğrafları da çekilebilmektedir.

Bazı kaynaklara ve dayanaklara göre, Alacaoluk Kalesi’nin yapım tarihinin MS 5-6. yüzyıllara kadar uzandığı bilinmektedir. Dönemin önemli yöneticilerinden II. Theodosius veya I. Anastasius dönemine denk gelmesinden dolayı, yapı Geç Roma yapısı olarak kayıtlara aktarılmıştır.

Özellikle son yıllarda artan kazı çalışmaları, arkeolojik buluntuların sayısını artırmıştır ve bu çalışmalar neticesinde turizme önemli bir katkı sağlanması hedeflenmektedir.

Adramytteion Antik Kenti

Burhaniye merkez mahallelerinden biri olan ve yaklaşık 2 km uzaklıkta yer alan Ören sınırlarındaki antik kent, Edremit’e adını veren yerleşim yeri olarak büyük önem taşımaktadır. Eski Edremit olarak da bilinen antik kent, Burhaniye sınırlarındaki en değerli antik çağ bölgelerinden biridir. Kentteki kalıntıların çoğu sağlam olarak günümüze kadar gelebilmiş olmasa da görünen yerleri ziyaret etmeye değer özellikler barındırmaktadır.

Kent, döneminde kendi adına para basabilen nadir yerleşim yerlerinden biri olmuş ve bu değerli eşyalar günümüze kadar ulaşabilen kalıntılar arasına girmiştir. Kentin kurucusu, MÖ 6. yüzyıldaki Lidya Krallığı dönemindeki Kral Alyattes’in oğlu ve varisi Adramys olarak kayıtlara geçmiştir. Aynı zamanda kente adını veren kişi de Adramys olmuştur.

En parlak dönemlerini Roma egemenliğinde yaşayan Adramytteion, Bizans dönemine gelindiğinde önemini yitirmiş ve yerleşim yeri günümüzdeki Edremit tarafına kaymaya başlamıştır.

Görülecek değerli unsurlara göz atacak olursak, yapılan kazı çalışmaları sonucunda ortaya çıkarılan Bizans dönemi mermer sütunları başta olmak üzere onlarca kalıntı örnek gösterilebilir. Günümüzde bir kısmı sit alanı olarak ziyarete kapalı tutuluyor olsa da antik kentin olduğundan daha geniş alanlara yayıldığı rahatlıkla anlaşılabilir detaylardandır.

Doğal şifa ve huzurun merkezi olan termal otellerde keyifli vakitler geçirebileceğiniz otellerin listesi Balıkesir termal oteller 5 yıldızlı sayfasında yer almaktadır.

Daskyleion Antik Kenti

Bandırma merkezine yaklaşık 30 km uzaklıkta bulunan ve ülkemizin en güzide doğal güzelliklerinden biri olan Manyas Kuş Cenneti’nin kollarından biri Kara Dere’nin yakın çevresindeki antik kent, Ergilli Mahallesi’ne sadece 2 km’lik bir mesafede bulunmaktadır.

Adını dönemin Lidya Kralı olan ve Daskylos olarak bilinen Sardis’ten alan antik kent, Çanakkale’deki Truva’ya benzer özellikler taşımakta ve bu antik kent ile birlikte dönemin ve bölgenin en eski yerleşim yerlerinden biri olma özelliği ile dikkat çekmektedir. Mysia Antik Bölgesi’nde yer almasından ötürü büyük bir öneme sahiptir. Kentten çıkarılan ve kazı çalışmaları sonucunda bulunan kalıntıların birçoğu ilçe merkezindeki Bandırma Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.

Persler ve bu toplumun Anadolu’daki etkilerini gözlemleyebileceğimiz, onları daha yakından tanıyabileceğimiz ve haklarında geniş bilgiler edinebileceğimiz pek çok kalıntı ortaya çıkmaya devam eden kent, Bandırma’nın en önemli tarihi ve turistik yerlerinden biri olmaya devam etmektedir.

Saatli Camii - Aya Yanni Kilisesi

Saatli Camii

Ayvalık ilçesinin simgesel yapılarından biri olan ve eski dönemlerde Hristiyanlar için bir ibadethane olarak kullanılan Saatli Camii, mübadele sonrası dönüşümü sağlanmış tarihi eserlerden biridir. 1850 yılında inşa edildiğinde Aya Yanni Kilisesi olarak adlandırılmış olan yapı, dönemin en dikkat çeken yapılarından biri olmayı başarmıştır. 1928 yılına gelindiğinde ise, mübadele gerçekleşeli birkaç yıl olmuş ve bölgeye gelen Müslümanların cami ihtiyacını gidermek amacıyla Saatli Camii olarak işlev görmeye başlamıştır.

İhtişamlı görünümünün altında yatan en önemli sebeplerden biri, Hristiyan geleneklerine göre inşa edilen ve dizaynı sağlanan dış ve iç cephe teknikleridir. Adını kilise iken çan kulesine yerleştirilen saatten almış ve günümüzde hala kullanılmaya devam eden bir ibadethane statüsünü kazanmıştır.

İyi bir şekilde korunmayı başarmış olan camiyi ziyaret ederken görgü ve gelenek kurallarına dikkat etmeniz ve ibadet saatlerinin bitimini beklemeniz önerimiz olacaktır.

Şehitler Parkı

1915 yılında başlayan milli mücadele döneminde hayatını kaybeden ve şehit olan atalarımız için oluşturulan anıtsal mezarlık ve devasa bir parktan oluşan Şehitler Parkı, içerisindeki kafeteryalar, çocuklar için aktivite alanları ve yürüyüş parkurları ile hem tarihi hem de doğal bir gezi noktası olarak karşımıza çıkmaktadır.

Anıt mezarlarda ise şehidin ismi, doğum yeri ve tarihi yazan mermer sütunlar göze çarpmaktadır. Ülkenin yedi farklı bölgesinin ortak bir amaç uğruna verdiği amansız mücadeleyi temsil eden yedi ay ve bir yıldızdan oluşan simgesel bir heykel de görülmeye değerdir.

Kuvayı Milliye Müzesi

Zağnos Paşa Camii’ne oldukça yakın bir konumda yer alan ve I. Dünya Savaşı sırasındaki askeri ve cumhur mücadelesini anlatan eserleri ile müze, Balıkesir merkezinde görülmesi gereken bir diğer önemli noktadır.

Müze, iki kattan oluşmaktadır. Giriş katı, Mustafa Kemal ve mücadeleye öncülük etmiş kahramanlar için düzenlenmişken, ikinci katta ise Balıkesir’in bilinen en eski tarihinden günümüze kadar geçen zamanda yaşanan olaylara farklı bir bakış açısı sağlayan etnografik ve arkeolojik eserler, gösterimler ve sergiler bulunmaktadır.

Giriş ücretsizdir ve müze, sabah 08.30 ile akşam 17.30 saatleri arasında ziyarete açıktır. Dini bayramlarda ise saat 13.00 sonrasında ziyarete açılmaktadır.

Eski İskele Binası

1933-1954 yılları arasında, yaklaşık 20 yıl boyunca ilçenin belediye binası olarak hizmet vermiş olan yapı, ilk olarak 1926 yılında inşa edilmiştir. Orijinal olarak üç katlı ve kubbelere sahip olacak şekilde inşa edilen bina, sonbahar ve kış aylarında meydana gelen sert rüzgârlara dayanamayacağından dolayı günümüzde görebileceğiniz düz bir çatıya kavuşturulmuştur.

Saçaklı çatıları, tonozlar, çini kaplamaları ve sivri kemeri dâhil olmak üzere kornişleriyle birlikte Milli Mimari Akım’a dâhil edilen yapı, tipik bir örnek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bandırma’nın simgesel yapılarından biri haline gelmiş olan iskele binası, yapımının ilk yıllarında denize sıfır olacak şekilde inşa kalmıştır.

Bandırma ilçe merkezine yapacağınız bir ziyarette mutlaka görmenizi tavsiye ettiğimiz iskele binası, günümüzde Belediye Nikâh Salonu gibi farklı bir isim ve amaç ile kullanılmaktadır. İlçenin en önemli tarihi yapılarından biri olan yapının mimari özellikleri görülmeye değerdir.

Haydarçavuş Camii

İlçe merkezindeki Cumhuriyet Meydanı’na oldukça yakın bir konumda yer alan ve dönemin yöneticisi II. Selim tarafından Bandırma’ya gönderilen Haydar Çavuş adındaki bir şahıs tarafından yaptırılan cami, dönemin ve günümüzün en değerli Osmanlı yapılarından biridir.

Haydar Çavuş, camiye ek olarak külliye, mektep, birçok dükkân ve hamam gibi vakıf eserleri de inşa ettiren kişi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bandırma ilçesinin bilinen ilk dini yapılarından biri olan cami, birkaç defa yeniden yapılmak ve restore edilmek zorunda kalmıştır.

Birçok kaynağa göre yapının ilk yapım tarihi 1582 yılına dayanmaktadır. 16. yüzyılda inşa edilen orijinal yapı her ne kadar korunamamış olsa da günümüzdeki haliyle dahi oldukça ihtişamlı ve dikkat çekicidir.

Son olarak I. Dünya Savaşı döneminde tamamen yıkılmış olmasa da kubbesi çöken ve büyük hasar gören yapı, tekrar onarılarak günümüzdeki haliyle kullanıma açılmıştır. Gerek yapısal gerekse hüzünlü tarihi ile Haydarçavuş Camii, Bandırma gezinizde mutlak suretle ziyaret etmeniz gereken değerli bir Osmanlı eseri olarak listenize girmeyi hak etmektedir.

Lazlar Hamamı

Yaklaşık olarak 400 yıllık bir geçmişe sahip olan ve dönemin Karesi’sinde yaşayan Laz vatandaşlar tarafından kurulduğu bilinen tarihi yapı, il merkezindeki Hisariçi Mahallesi’nde bulunmaktadır. Şehir içi toplu taşıma araçlarından veya ticari taksilerden faydalanarak rahat bir şekilde ulaşabileceğiniz bir konumda yer almaktadır.

Birçok tıbbi soruna ve hastalığa iyi geldiğine inanılan ve şifalı sayılan suyu ile yıl boyunca hem yerli hem de yabancı pek çok turistin ilgisini çekmektedir. Hemen civarındaki tarihi çarşı hamamı ve Yeşilli Hamamı da ziyaret edebileceğiniz yakın tarihi yapılar arasındadır.

Taksiyarhis Kilisesi Anıt Müzesi

Aynı ada sahip olan ancak Alibey Adası’nda yer alan Taksiyarhis Kilisesi ile sıklıkla karıştırılan bu müze, Ayvalık’ın en bilinen tarihi yapılarının başında gelmektedir. Cebrail ve Mikail meleklerine atfedildiği bilinen kilise, koruyucu baş melekler anlamı taşıyan bu ismi almıştır.

15. yüzyılda küçük bir dini yapı olarak inşa edilen yapı, Ayvalık’ın bilinen en eski kilisesi olarak kayıtlara geçmiştir. Medeniyet çatışmalarından zarar gördüğü düşünülen yapı, farklı zamanlarda farklı nedenler ile yeniden inşa edilmiştir. Günümüzdeki kilisenin güney girişindeki kapının üzerinden bulunan bilgiye göre 1753 yılında ikinci kez inşa edildiği düşünülmektedir.

Kilisenin üçüncü defa inşası ise 1844 yılına dayanmaktadır. Zaman geçtikçe ve bölgedeki Hristiyan nüfusu azaldığından dolayı kullanımı ve bakımı da azalan yapı 20. yüzyılda büyük ölçüde tahrip olmuştur. 2013 yılına gelindiğinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilen ve günümüzdeki haline kavuşan Taksiyarhis, tavanındaki süslemeleri ve mermer işçiliği ile dikkat çekmektedir.

Yaz sezonunda sabah 10.00 ile akşam 19.30 saatleri arasında açık olan anıt müze, kış sezonunda ise aynı saatte açılmakta ancak 2 saat erken kapanmaktadır.

Müze kart geçerlidir ve giriş ücreti ise 6 TL olarak uygulanmaktadır.

Ayazma Şifalı Sular Merkezi

Ayvalık ilçe merkezinde yer alan ve yapılan çalışmalar sonrasında bir kilise olmadığı fark edilen yapı, adını Yunan dilinde şifalı sular çıkan yer anlamına gelen Hagiasma’dan almaktadır. Hristiyanlık inancında Ortodoks mezhebine dâhil kişiler için bu merkezden içilen su vaftiz edilebilen ve aynı zamanda edilen duaların kabul olmasını sağlayan özellikler taşımaktadır.

Bir diğer adı Ayvalık Panagia Phanaromeni olan yapıda 1852 yılında başlatılan kazı ve kalıntı çalışmaları sonucunda bulunan Meryem Ana heykeli dikkat çekici bir detaydır. Zira Ortodoks mezhebine mensup kişiler Meryem Ana’ya Panagia (Panaya) diye hitap etmektedirler.

Bulunan heykel vesilesi ile bu bölgenin daha öncesinde de kullanıldığı anlaşılmıştır. 1867 yılına gelindiğinde bir ayazma inşa edilmiş ve zamanla bu yapı yıkılınca 1890 yılından günümüze kadar gelebilmiş bir ayazma daha inşa edilmiştir.

2016 yılında başlanılan restore çalışmaları 2018 yılında sonlandırılmış ve Ayazma Şifalı Sular Merkezi olarak ziyarete ve kullanıma açılmıştır.

Pazartesi günleri hariç sabah 10 akşam 17 saatleri arasında kullanabileceğiniz merkezdeki suyun şifalı olduğuna inanan birçok insan bulunmakta ve ziyaretlerini bu sebepten dolayı gerçekleştirmektedirler.

Şahinler Köyü (Mahallesi) Cami

Şahinler Köyü Camii

Dışarıdan bakıldığında klasik bir mimariye sahip olan Şahinler Camii, Burhaniye ilçesinin en özel ve tarihi yapılarından biridir. İçerisinde yer alan süslemeler ve sıra dışı manzara resimleri ile Şahinler Köyü Camii, görülmeye değer pek çok özellik barındırmaktadır. Camiyi diğer yapılardan ayıran temel özellik sadece süslemeler ile kalmamakta, aynı zamanda kalem işi ayrıntılar da göze çarpmaktadır.

Yapım tarihi 1895 yılına dayanan tarihi cami, dışarıdan bakıldığında yokmuş gibi görünen ancak içerisine girildiğinde fark edilen 3 adet “yalancı kubbe”ye sahiptir. İlgi çekici bu yönleri dışında, çiçek, meyve ve doğa resimleri ile süslenmiş olmaları dikkatinizi bu kubbeler üzerine toplayacaktır.

Farklı bir açıdan bakıldığında, normal şartlar altında Hristiyan dini yapılarındaki ve özellikle kiliselerde görülebilen duvar süslemelerinin İslami bir yapıya uyarlanması, ortaya kendine özgü bir yapı çıkarmıştır. Şahinler Köyü Camii, son yıllarda Burhaniye’ye gelen turistler tarafından çokça ziyaret edilen bir yer haline gelmiştir.