Adana ülkemizin güneyinde yer alan illerden birisidir. Çukurova üzerinde kurulan şehir verimli topraklar ile çevrili olması ve bir ticari rota üzerinde bulunması nedeniyle birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. 2 milyonun üzerindeki toplam nüfusu ve tarihi İpek Yolu üzerindeki rotası ile her zaman bir ticari merkez olmuştur.
Hititler Dönemi’nde bölgeye hakim olan Kizzuvatna Krallığı’nın şehirlerinden birisi olan “Adanya” isimli şehirden ismi türeyerek günümüzdeki halini almıştır. Milattan önce 2000 yılına kadar uzanan tarihi ile ülkemizdeki en eski yerleşim yerlerinde biridir.
Bölgeye tarih içerisinde Hititler, Asurlular, Persler, Büyük İskender, Roma, Bizans, Kilikya Ermeni Krallığı ve Osmanlılar hakim olmuştur. Türklerin yaptıkları savaşlarla Anadolu’ya girmesinin ardından Adana Türk topraklarına dahil edilmiştir. Tüm medeniyetlerden izleri şehirde görmek mümkündür.
Adana'da tarihi yerlere yakın olup birbirinden farklı uygun fiyatları ile göz alıcı oteller için Adana'daki oteller sayfamızı inceleyebilirsiniz.
Varda Köprüsü
Varda Köprüsü
Karaisalı içerisinde bulunan ve Almanlar tarafından 1912 yılında inşa edilen görkemli bir köprüdür. Yöre halkı bu yapıyı “Koca Köprü” ya da Alman Köprüsü olarak da isimlendirmektedir.
Yapımında çelik kafes ismi verilen taş örme tekniği kullanılmıştır. Uzunluğu 172 metre olan yapı 100 yılı aşkın süredir hizmet vermektedir. Köprünün en uzunu olan orta ayağın yüksekliği 100 metredir. Bu da yapının heybetini göstermektedir. Yapımı yaklaşık 5 yıl sürmüş ve birçok işçi bu yapım esnasında hayatını kaybetmiştir.
Taş Köprü
Taş Köprü
Adana’nın en önemli simge yapılarından olan Taş Köprü, Yüreğir ve Seyhan ilçelerini birbirinden ayıran Seyhan Nehri üzerinde bulunmaktadır. Tarihi konusunda birçok rivayet vardır. Kimilerine göre Hititler Dönemi’nden kalan bir eser olarak bilinse de tarihi kayıtlarda Roma İmparatoru Hadrianus tarafından miladi 385 yılında yaptırıldığı söylenmektedir.
Birçok medeniyete nehri geçme imkanı sunan köprünün toplam uzunluğu 319 metredir. 21 ayaklı olarak yapılan köprünün günümüzde sadece 14 ayağı bulunmaktadır. Diğer ayaklar ıslah çalışmaları ile kaybolmuştur.
13 metre genişliğe sahip olan köprü dünyanın en eskisi olma özelliğini korumaktadır. Osmanlı Dönemi’nde köprü üzerine ticaret için bir yapı inşa edilmiş olsa da günümüze kadar gelmemiştir.
Adana'da tatilinizi bir adım yukarı taşımak için gezmeniz gereken yerleri listeledik. Adana'da gezilecek yerler yazımızı kontrol etmeyi unutmayın.
Adana Arkeoloji Müzesi
Adana Arkeoloji Müzesi
Cumhuriyet tarihinin ilk müzelerinden birisidir. 1924 yılında kurulan müzede bölgede çıkarılan tüm arkeolojik eserler sergilenmektedir. Müze içerisinde sergilenen eserler arasında Gözkükule, Yümüktepe, Soğuksutepe, Hitit, Fenike, Frig ve Helenistik dönemlere ait eserler bulunmaktadır.
Toplamda 17 binin üzerinde eser, 26 binin üzerinde sikke görülebilmektedir. En önemli eser ise Troya savaşlarından getirilen Akhilleus Lahiti’dir.
Girişin 6 TL olduğu müze her gün açıktır. Yaz aylarında saat 8 ile 19 arasında, kış aylarındaysa 8 ile 17 saatleri arasında hizmet vermektedir.
Bebekli Kilise
Bebekli Kilise
Gerçek ismi Aziz Pavlus Kilisesi olan yapı, halk tarafından Bebekli Kilise olarak anılmaktadır. Bunun nedeni de kilise önünde yer alan Meryem Heykeli’nin bebeğe benzetilmesidir.
İtalyan Katolik Kilisesine bağlı olan bu yapının 1880 ile 1890 yılları arasında Apostotik Kilisesi tarafından inşa edildiğini bilinmektedir. Tebabağ Mahallesi’nde yer alan kiliseyi gün içinde ziyaret etmeniz mümkündür. Kesme taş kullanılarak inşa edilen yapı günümüzde dini turizm açısından önemli bir konuma sahiptir.
Adana'da muhteşem manzaraları ile sizi farklı diyarlara götürecek gezi rehberi için Adana gezi rehberi sayfamıza uğramayı unutmayın.
Yılankale
Yılan Kale
Yılankale, Şahmeran hikayesinde vücudunun yarısı yılan, yarısı kadın olan kahramanın yaşadığı kaledir. Ceyhan Ovası’nın tamamını görecek şekilde inşa edilen kale Kilikya Kralı 1. Levon tarafından yapılmıştır. Yöre halkı bu yapıya Şahmeran Kalesi adını da vermektedir.
Bulunduğu konum itibariyle inşa edilen birçok kalenin de görüş alanındadır. 12.yüzyılda inşa edilen kale çok kısa bir süre terk edilmiştir. 3 avludan oluşan kalenin amacı gelen saldırıları püskürtmektir.
Ceyhan İlçesi’ne 13 kilometre uzaklıkta olan kale bölgenin en çok turist çeken yapıları arasında yer almaktadır. Efsaneye göre Lokman Hekim’in ölümsüzlük iksirini Şahmeran’dan aldığı kale olarak da bilinmektedir.
Adana Etnografya Müzesi
Adana Etnografya Müzesi
Adana Etnografya Müzesi 1924 yılında Cumhuriyet tarihinin ilk müzelerinden birisi olarak eski bir kilisenin yerine kurulmuştur. 1972 yılında yapılan çalışma ile yeni binasına, daha sonra, kilisenin restore esilmesi ile tekrar aynı yerine geçiş yapmıştır.
Müze içerisinde Çukurova ve köylerinde yaşayan Yörüklere ait birçok eşya sergilenmektedir. Eserler arasında ney, kaval, zurna, gümüş kemerler, bilezikler, tesbihler, kemençe ve kılıç gibi eşyalar yer almaktadır.
Girişin ücretsiz olduğu müze haftanın her günü açıktır. Sadece dini bayramların birinci günü saat 13’e kadar kapalıdır. Müzeyi haftanın her günü 8 ile 17 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Adana'da doğa ile iç içe mekanlara yakın kaliteli hizmet sunan konaklama seçeneklerini Adana yayla otelleri tesisler sayfasında bulabilirsiniz.
Anavarza Antik Kenti
Anavarza Antik Kenti
Roma Dönemi’nde bölgenin en önemli ticaret merkezlerinden birisi olan Anavarza kentinden günümüze miras olan kalıntılar burada bulunmaktadır.
Milattan önce 1.yüzyıldan itibaren büyümeye başlayan şehir 3.yüzyıla gelindiğinde bir metropol halini almıştır. Tarih boyunca Roma, Arap ve Ermeni medeniyetleri bölgeye hakim olmuştur. Memlük hakimiyetine geçtikten sonra şehirdeki büyüme durmuştur.
Anavarza Antik Kenti içerisinde çok sayıda kalıntı vardır. Kilise, tiyatro, stadyum, kaya mezarlıkları, antik deniz tanrıçası olan Thetys’e ait mozaik bunlardan bazılarıdır. Ancak yapının en çok dikkat çekici özelliği 1500 metre toplam uzunluğa sahip olan büyük sur duvarlarıdır.
Kente çıkmak biraz yorucu olsa da, Ceyhan Havzası’nı kuş bakışı izleme şansı ve tarihi dokusuyla bölgenin görülmesi gereken yerlerinde birisidir.
Adana Ulu Camii
Adana Ulu Camii
Adana’nın simge yapılarından birisi olan Ulu Camii 16.yüzyıldan itibaren ibadethane olarak kullanılmaktadır. Yapımı çok uzun sürmüştür. İlk çalışmalar Ramazanoğlu Halil Bey tarafından 1513 tarihinde başlatılmıştır. Tamamlaması ise bu beyin oğlu olan Piri Mehmet Paşa tarafından 1541 yılında gerçekleşmiştir. Toplam 28 yılda tamamlanmıştır.
Ulu Cami’nin mimarisinde dönemin önemli mimari üslupları olan Selçuklu ve Memlüklü tarzları dikkat çekmektedir. Cami görevinin yanında bir külliyle olarak da kullanılmaktadır. 20.yüzyılın sonuna kadar bölgenin en büyük camisi olsa da sonra bu özelliğini Sabancı Merkez Camisi’ne kaptırmıştır.
Misis Antik Kenti ve Köprüsü
Misis Antik Kenti
Misis Antik Kenti ya da o dönemki adıyla Mopsuestia şehri bölgenin en önemli ikinci ticari merkezidir. Ceyhan Nehri kıyısında bulunan kentin girişinde tarihi Misis Köprüsü bulunmaktadır.
Şehrin kuruluşunu sağlayan kişinin Truva Savaşı’nın ardından bölgeye gelen Mopsos isimli komutanın yaptığı tahmin edilmektedir. Bölgeye birçok medeniyet hakim olmuştur. Aralarında Asur, Makedon, Hitit, Roma ve Bizans ile son olarak Osmanlı bulunmaktadır. Her medeniyet bölgeye bir eser bırakmıştır.
Bölgede yapılan çalışmalar ile mozaik tabanlar, dokuz gözü bulunan köprü, hamamlardan arta kalanlar, kervansaray gibi pek çok yapıyı ortaya çıkartmıştır. Misis Köprüsü hakkında bir Lokman Hekim’in buradan geçerken ölümsüzlük iksirini düşürdüğü konuşulmaktadır.
Adana Kazancılar Çarşısı
Kazancılar Çarşısı
Adana’nın ticari geçmişini canlı olarak görmek için mutlaka gidilmesi gereken bir yerdir. Büyük Saat Kulesi’nin hemen yanında bulunan çarşı içerisinde çok sayıda kazancı ve bakırcı olduğu için bu isimle anılmaktadır.
Geçmişi yaklaşık olarak 500 yıl öncesine dayanan çarşı içerisinde Adana lezzetlerini sunan restoranlar, el işleri ile harika eserler ortaya çıkaran, ağaç oyan ustalar yer almaktadır. Ülkemizdeki kapalı çarşı örneklerinden birisi olan bu alanı gezerek harika bir şekilde zaman geçirme şansınız vardır.
Misis Mozaik Müzesi
Misis Mozaik Müzesi
Misis Antik Kenti’nden çıkarılan birçok eserin sergilendiği yerdir. Hizmete 1959 yılında başlayan müze içerisinde çok sayıda mozaik eserin bulunması nedeniyle bu isim kullanılmıştır. Adana merkeze 26 kilometre uzaklıkta olan müzeye ulaşmak için özel aracın yanı sıra dolmuşlar bulunmaktadır.
Misis Mozaik Müzesi haftanın tüm günlerinde açıktır. Girişin ücretsiz olduğu müzenin içerisinde Bizans Dönemi’ne ait Nuh Peygamber’in gemisine almış olduğu hayvanların betimlendiği mozaik oluşumlar vardır.
Müze zaman zaman çalışmalar için hizmete ara verdiğinden, ziyaretiniz öncesinde açık olup olmadığını öğrenmeniz önerilmektedir.
Magarsus Antik Kenti
Magarsus Antik Kenti
Antik Çağ Dönemi boyunca bulunduğu bölgenin en önemli ticaret kenti olan Magarsus için yapılan kazı çalışmaları ile ortaya çıkarılan arkeolojik bir alandır. 2013’te ilk kazı çalışmasının yapıldığı alanda en önemli eser olarak antik tiyatro gösterilmektedir.3000 kişilik tiyatro alanındaki kazı çalışmalarının ilerletilmesi için 2011 yılında geniş bir kamulaştırma yapılmıştır.
Milattan önce 7.yüzyılda kurulduğu tahmin edilen şehirde son yıllarda çalışma yapılarak tarih turizmine dahil edilmesi amaçlanmaktadır. Adana’ya bağlı Karataş sınırları içerisinde olan antik alan, ilçeye 5 kilometre il merkezine 50 kilometre uzaklıktadır.
Kurtkulağı Kervansarayı
Kurtkulağı Kervansarayı
Ceyhan İlçesi’nin Beldesi olan Kurtkulağı sınırları içerisinde yer alan kervansaray, beldenin ismiyle anılmaktadır. Osmanlı Dönemi eserlerinden birisi olan yapının inşa amacı amacı Halep yolunu kullanan kervanlar için bir durak noktası olmasıdır.
İlçeye uzaklığı 12 kilometre olan ve il merkezinin güneydoğusunda yer alan yapı dönemin önemli isimlerinden olan Hüseyin Paşa tarafından yaptırılmıştır.
2006 yılında restore edilen yapının kalan duvarları konaklamaya gelen insanların güvenliğinin de düşünüldüğünü göstermektedir.
Büyük Saat Kulesi
Adana Büyük Saat Kulesi
Adana’nın simge yapılarından birisi olan Büyük Saat Kulesi, Osmanlı Dönemi’nde inşa edilmiştir. 1881 yılında Osmanlı’nın önemli isimlerinden olan Ziya Paşa tarafından yapım kararı alınmıştır. Osmanlı toprakları içindeki en yüksek kule olması ile bilinmektedir. Toplam 32 metre yüksekliğe sahip olan kulenin bir o kadar da yerin altında derinliği bulunmaktadır.
Kulenin içerisinde yukarı çıkmaya ve yerin altına gitmeye yarayan merdivenler bulunmaktadır. Yapı 1883 yılında Vali Abidin Paşa Dönemi’nde tamamlanmıştır. Birinci Dünya Savaşı zamanında bölgeye giren Ermeniler tarafından talan edilmiş, Cumhuriyet Dönemi’nde restore edilmiştir.
Büyük Saat Kulesi’nin yapılımda küçük tuğlalar özel olarak imal edilerek kullanılmıştır. O kadar sağlam yapılmıştır ki, 1998 yılında Adana’da yaşanan büyük depremi hasar almadan atlatmıştır. Seyhan İlçesi sınırları içinde bulunan kuleye yürüyerek ulaşmanız mümkündür.
Adana'da bir çok eğlenceli aktiviteler ile yüzünüzü güldürecek oteller için Adana tatil otelleri sayfamıza göz gezdirebilirsiniz.
Feke Kalesi
Feke Kalesi
Adana il sınırları içerisinde yer alan en gösterişli kalelerden birisidir. 12.yüzyıldan kalma bu kalenin yapısı kadar ziyaretçilerine sunmuş olduğu manzara da dikkat çekmektedir. Heybeti ile ziyaretçilerde hayranlık uyandıran kale büyük oranda ayakta durmaktadır.
Geniş bir havzayı panoramik olarak gören yapının Selçuklu ve Bizans imparatorlukları döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Feke İlçesi sınırlarında yer alan kalenin ilçe merkezine uzaklığı 10 kilometredir.
Yakın bir noktaya kadar araba ile gittikten sonra yolun devamını yürüyerek giderek tarih ve doğa ile iç içe güzel bir şekilde zaman geçirmeniz mümkündür.
İbrahim Paşa Tabyası
İbrahim Paşa Tabyası
Osmanlı Dönemi savunma yapılarından olup, Adana’nın en önemli eserlerden bir tanesidir. Dönemin en önemli isimlerinden olan İbrahim Paşa tarafından yaptırılması bu ismi almasına neden olmuştur. Aynı zamanda Kızıl Tabya ve Ak Tabya adında iki farklı tabya da burada bulunmaktadır.
Toplam 3 adet yapının bir arada bulundu alan Tekir Yaylası üzerindedir. Yapımı ile Adana - Pozantı arasındaki derin boğazın kontrolü amaçlanmıştır. Yapı günümüze gelmeyi başarsa da aslında üç katlı olduğu tahmin edilmektedir. Bölgeden toplanan taşların, harç ile karıştırılarak üst üste dizilmesi ile inşa edilmiştir. Oval yapısı ve ilginç mimarisi ile dikkat çekmektedir.
Ayas Antik Kenti
Ayas Antik Kenti
Kilikya Krallığı’nın en önemli antik kenti olan Ayas, günümüzdeki adıyla Yumurtalık İlçesi’nde bulunan ve geniş bir alana yayılan antik kenttir.
Şehir ismini milattan önce 1 yüzyılda kullanılan “Aegeae” değişimiyle almıştır. İsim değişikliği yapılmış olsa da bölge halkı hala bu ismi kullanmayı tercih etmektedir. Antik kent içerisinde çok sayıda yapı vardır. Yapılar arasında Ayas Kalesi, Marko Polo İskelesi ve Süleymaniye Kulesi vardır.
Marko Polo İskelesi, ünlü gezginin Çin seyahatine giderken ve gelirken iki kez uğradığı bir nokta olması nedeniyle yerli ve yabancı turistlerin sıklıkla uğradığı bir alandır. Restorasyon çalışmaları yapılan antik kent şehir merkezinde olduğu için rahatça gezme fırsatı sunmaktadır.
Tebebağ Höyük
Tepebağ Höyüğü
Seyhan İlçesi sınırları içerisinde yer alan Tepebağ Mahallesi’nde yapılan kazı çalışmaları nedeniyle bu ismi almıştır. Arkeolojik anlamda son yılların en geniş kazı çalışmalarından birisidir.
Yapılan araştırmalar sonucunda kazı alanının Klikya Krallığı’nın başkenti olan Adaniya’nın kalıntıları olduğu tahmin edilmektedir. 2013 yılında kazıya start verilmiştir. Bölgede yerleşim alanları kamu tarafından satın alınarak kazı alanı genişletilmiştir.
Gün içerisinde ziyarete açık olan alan için “Arkeopark” çalışması yapılmaktadır. Kazı alanında Osmanlı Dönemi’nin yanı sıra Erken Tunç, Demir ve Helenistik çağlara ait eserler bulunmaktadır. Şu ana kadar Osmanlı Dönemi’ne ait Pipolar, Bizans Dönemi’ne ait paralar bulunmaktadır. Şehir merkezine yakın olmasından dolayı yürüyerek ulaşılabilen höyüğe dolmuşlar da bulunmaktadır.
Anahşe Kalesi
Anahşe Kalesi
Bölgedeki ender Bizans yapılarından birisidir. Kale konum itibariyle çok yüksekte olup, ulaşılması zordur. 1200 metre rakıma sahip olan savunma kalesi düşman saldırılarından korunmak için bu noktaya yapılmıştır.
Genç Bizans Dönemi olarak bilinen tarihte yapılan kale günümüzde koruma altına alınan alanlardan birisidir. Yapının güney tarafı tamamıyla sarp kayalardan oluşmaktadır. Giriş için kuzey tarafı daha elverişlidir. Kale dışı kadar içerisinde yer alan su sarnıçları ve diğer yapılar da dikkat çekmektedir.
Bulunduğu bölgede aynı zamanda Eski Konacık Kalesi olarak da bilinmektedir. Kaleye ulaşmak için Belemedik Köyü ile Pozantı yolunu kullanmanız gerekmektedir. Çakıt Vadisi’ni tamamıyla kontrol etmek için yapılan ve ortalama 130 cm sur kalınlığına sahip yapı günümüzde heybetini korumaktadır.
AK Köprü
Ak Köprü
Pozantı İlçesi’nde yer alan Şekerpınar Köyü sınırları içerisinde yer alan tarihi 9.yüzyıla kadar dayanan bir köprüdür. Şekerpınar Köprüsü olarak da bilinmektedir.
Toplam kemer açıklığı 10 metrenin üzerinde olan yapı geçirdiği restorasyon çalışması sonunda sadece yaya geçişi için kullanılmaktadır. Uzunluğu 83, yürüyüş mesafesi 6 metredir.
Pozantı-Adana Karayolu’nu kullanırken rahatlıkla görebileceğiniz ve yanındaki mesire alanına oturarak güzel vakit geçirebileceğiniz bir alandır.