İstanbul’un Avrupa yakasında bulunan küçük bir ilçe olan Kağıthane; Beyoğlu, Eyüp ve Şişli ilçeleri ile komşudur ve batı yönünde, Haliç ile birleşmektedir.
Kağıthane, zengin bir tarihe sahiptir. Geçmişte, “Pissa” adıyla da bilinen bölge, Bizans döneminde kurulmuştur. İstanbul Osmanlıların eline geçtiğinde, Kağıthane de Osmanlı sultanlarının dikkatini çekmeye başladı ve kısa bir süre popüler bir yerleşim yeri olmuştur.
Lale Devri döneminde, tarih sahnesinde önemli bir rolü olan Kağıthane’de, o yıllarda 10 yıldan daha kısa bir sürede, 170 civarında yapı ve saray inşa edilmiştir. Bölgede yer alan bahçe ve parkların büyük bir bölümü laleler ile süslendi ve Kağıthane, artık günlük yaşamda daha fazla yerini almaya başladı.
20. yüzyılın ortalarında Kağıthane, sanayi yatırımlarına açılmaya başladı. Zaman içinde bölge, bir sanayi bölgesine dönüşmüştür. Günümüzde Kağıthane, yüksek katlı binaların ve alışveriş merkezlerinin yükseldiği, İstanbul’un modernleşen yüzüne ayak uyduran ilçelerden biri haline gelmiştir.
Tarih sahnesinde önemli bir yere sahip olan Kağıthane’de gezilmesi gereken tarihi ve turistik yerler de bulunmaktadır. II. Abdülhamid Çeşmesi, Poligon Çeşmesi, Poligon Sarayı, Aziziye Cami, İmrahor Kasrı bu yerlerden bazılarıdır.
Kağıthane'de tarihi yerlere yakın olup birbirinden farklı uygun fiyatları ile göz alıcı oteller için Kağıthane oteller sayfamızı inceleyebilirsiniz.
Kağıthane Deresi’nin Yanında: Sadabat Cami
Kağıthane Sadabat Camii
18. yüzyılın başlarında, aynı bölgede yer alan Sadabat Sarayı ile birlikte inşa edilen Sadabat Cami, III. Ahmet tarafından inşa ettirilmiştir.
Kağıthane Cami olarak da bilinen Sadabat Cami, aynı zamanda Batı mimarisinin izlerini de taşımaktadır.
20. yüzyılın ortalarında, şehirde gerçekleşen bir depremden etkilenen ve zarar gören cami, daha sonraları yenilenmiş ve 20. Yüzyılın sonunda yeniden ibadete açılmıştır.
Batı mimarisinin etkilerini taşıması, tarihi bir yapı olması ve Kağıthane’deki konumu ile Sadabat Cami, Kağıthane gezinizde görmeniz gereken yerlerden biridir.
Kağıthane'de manzaraları ile sizi büyüleyecek ihtişamlı yerler için ekibimizin hazırladığı Kağıthane'de gezilecek yerler yazısına göz atabilirsiniz.
Tarihi Bir Çeşme: II. Abdülhamit Çeşmesi
2. Abdülhamit Camii
Kağıthane Camisi’nin yanında inşa edilen II. Abdülhamit Çeşmesi, dönemin padişahı II. Abdülhamit tarafından yaptırılmıştır.
Dört yüzünde de mermer aynalar bulunan, saçaklı bir çeşme olan II. Abdülhamit Çeşmesi,
20. yüzyılın sonlarında zarar gören çeşme, daha sonraki yıllarda Kağıthane Belediyesi tarafından yenilenmiştir. Zaman içinde dağılan ve zarar gören parçalar, yıllar sonra yeniden yerine koyulmuştur.
Çeşmenin üzerinde, II. Abdülhamit’in tuğrası da yer almaktadır.
Kağıthane'de muhteşem manzaraları ile sizi uzaklara götürecek gezi rehberi için Kağıthane gezi rehberi sayfamızı kontrol etmeyi unutmayın.
Sadabat Sarayları
Sadabat Sarayları Kağıthane Deresi kenarına ilki 1722 yılında inşa ettirilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk büyükelçisi olan Yirmisekiz Mehmet Çelebi saray ve bahçe planlarını Paris’ten getirtmiş ve ilk sarayı o planlara öykünerek yapılmasını buyurmuştur. Sadabat’ın anlamı ise “mutluluk veren mamur yer” anlamına gelmektedir. Ancak Patrona Halil İsyanı ile yapı tahrip edilir.
2. Mahmud Dönemi’ne kadar birinci saray onarılır ve bir dönem kullanılır. 2. Mahmud’un emri ile 1816 yılında birinci saray yıktırılıp ikinci saray inşa ettirilmiştir. Tarih sahnesinde önemli yeri olan Sened-i İttifak bu sarayda imzalanmıştır. 50 yıl ayakta duran saray yerine Sultan Abdülaziz üçüncü sarayın yapılmasını emreder. Bu sarayın adı da Çağlayan Sarayı olarak anılmıştır. İnşa edildiğinden günümüze dek birçok amaçla kullanılan saray günümüzde Kağıthane Belediyesi binası olarak kullanılmaktadır.
Sadabat Sarayı’na özel ve toplu ulaşım araçları ile gidilebilmektedir.
Kağıthane'de bir çok özel aktiviteleri ile lüks bir konaklama deneyimi yaşayabileceğiniz Kağıthane 3 yıldızlı oteller listemize uğramayı unutmayın.
17. Yüzyıl Tarihi Eseri: Aziziye Cami
Kağıthane ilçesinde yer alan tarihi yapılardan biri olan Aziziye Cami, 18. Yüzyılda bölgedeki Sadabat Cami’nin yapıldığı dönemde inşa edilmiştir.
III. Ahmet’in de namaz kıldığı Aziziye Cami, Batı mimarisinden etkilenerek yapılmıştır.
Yüze yakın basamağı ile iki ayrı merdiveni bulunan cami, 20. Yüzyılın ortalarında tamir edilmiştir.
Lale Devri döneminde lale ve gül bahçeleri ile süslenen Aziziye Cami’nin bahçeleri, 20. Yüzyılın sonlarına doğru yok edilmiştir.
Caminin bahçesinde ve içinde kalan parçalar, daha sonraları korunmaya alınmıştır.
Aziziye Cami’nin aynı zamanda iki adet iskelesi de bulunmaktadır. İskeleler, 20. Yüzyılın ortalarında kaldırılmış ve aynı yüzyılın sonunda yeniden kurulmuştur.
Kağıthane'de tatilinizde masaj ve terapilerin bir arada sunulduğu tesislerde konaklamak isterseniz Kağıthane spa otelleri listemizden birini tercih edebilirsiniz.
