Gerede Tarihi Yerleri

Gerede antik zamanlardan günümüze uzanan bir geçmişe sahiptir. Antik Bitinya ile Paflagonya şehirleri arasında konumlanmıştır. İlk tarihi yerleşimler MÖ 300 yılına kadar dayanmaktadır.

Şehir Osmanlı, Roma, Bizans gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. İlçenin ismi sırasıyla Cressa, Kratia ve Gerede olarak anılmıştır. En önemli geçim kaynağı, yıllardır yapılmakta olan dericiliktir.

Tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olmasından dolayı ilçe tarihi yapılar yönünden ziyaretçilerine zengin seçenekler sunmaktadır.

Gerede'de uygun fiyatları ile her bütçeye hitap eden konaklama hizmetleri için Gerede hotel sayfamıza göz gezdirebilirsiniz.

Keçi Kalesi

Keçi Kalesi ilçenin kuzeyindeki Arkut Dağı tepesinde, şehre 5 kilometre uzaklıktadır. Bitinyalılar zamanında yapılan kale, 1992 yılında restore edilmiştir.

Kale etrafa hakim büyük bir tepe üzerine yapılmıştır. Kesme ve moloz taşla inşa edilmiş olup, yapımında beyaz renkli Horasan Harcı kullanılmıştır. İç ve dış surlardan oluşan kalenin 3 girişi bulunmaktadır.

Kalenin çevresinde saldırı gerçekleştiren düşmana karşı, kaleye sığınan halk keçilerin boynuzlarına mumlar yerleştirerek düşmanın üzerine salmıştır. Bu nedenle kale Keçi Kalesi olarak anılmaktadır.

Bolu'da tarihi ve turistik mekanlara yakın konaklama seçenekleri için Bolu'daki oteller adresinden otelleri inceleyebilirsiniz.

Asar Kalesi

Asar Kalesi’nin kesin yapılış tarihi bilinmemektedir. Merkeze yaklaşık 20 kilometre mesafede, Çağış, Ertuğrul, Akçaşehir, Çalışlar köyleri yolu üzerinde her tarafa hâkim kayalık bir tepededir.

Tepenin doğu yönüne inşa edilmiş olan kalenin iç tarafında, şimdi girişleri kapalı, kaya içi odalar bulunmaktadır. Tamamen kayalık bir bölge olan tepenin kuzey ve batı tarafları doğal sur halinde olup kaleye buradan çıkılamamaktadır. Yapı tarzı ve hakkında aşağıda anlatılan hikâye bu kaleyi oldukça ilginçleştirmektedir.

Hikâyeye göre kaleyle, kalenin doğusundaki başka kalenin bulunduğu tepeden daha engin olan tepe arasında “Ulusu” deresi altında bulunan bir geçitle bağlantı yer almaktadır. Halk bu küçük tepede kurulu şehirde yaşamakta ve düşman saldırısı karşısında dere altındaki geçit yoluyla Asar Kalesine çıkarak kendisini savunmaktadır.

Gerede'deki tatilinizde mutlaka gezilmesi gereken yerleri ekibimiz sizin için Gerede'de gezilecek yerler yazısında listeledi.

Hacı Emin Efendi Camii

1957 yılında restore edilen Hacı Emin Efendi Camii, yeniden yapılmadan önce 50 yıl boyunca hizmet vermiştir.

Ahşap çark örtü planında yapılmıştır. Dikdörtgen biçiminde olup beyaz betonarme duvarlara ve ahşaptan yapılma bir çatıya sahiptir.

Yukarı Tekke Camii

Yukarı Tekke Camii, kitabesine göre 1267 tarihinde Abdullah Efendi tarafından Kabiller Mahallesi’nde yaptırılmıştır. Cami dikdörtgen planlı ve kerpiçten inşa edilmiştir. Yöredeki diğer tarihi camilerden farkı ise kerpiç duvarlarıdır.

Aşağı Tekke Camii

Yine Seviller Mahallesinde olan,1944 yılında tamamen yıkılan cami 1957 yılında yeniden inşa edilmiştir. İç ve dış mimarisinde pek çok el işçiliği sanatı uygulanmıştır. İçerisinde Hattı Talik ile yazılmış kitabe bulunmaktadır. Gazi Ahmet Muhtar Paşa tarafından yaptırıldığı söylenmektedir.

Gerede'de doğal güzellikleri ile hayata bir daha tutunmanızı sağlayacak ihtişamlı yerleri ekibimiz sizin için Gerede gezi rehberi sayfasında listeledi.

Aşağı Ovacık Köyü Camii

Osmanlı’nın köy arşivlerinde geçen Aşağı Ovacık Köyü birçok cami ve kalıntıya ev sahipliği yapmaktadır. En ünlü ve büyük camisi ise köy ismiyle aynı olan camisidir.

Ovacık Köyü Camii, Sultan II. Abdülhamid’in ser marangozu Hacı İbrahim’in yaptığı hizmetlere karşılık sultanın bir hediyesidir.

Bolu'ya gittiğinizde mutlaka görülmesi gereken yerleri ekibimiz sizin için hazırladı. Bolu gezi rehberi sayfasını kontrol edebilirsiniz.

Aşağı Tekke Türbesi (Şeyh Halil Efendi Türbesi)

Aşağı Tekke Türbesi

Şeyh Halil Efendi, 1749 tarihinde Ali-Fakih Köyü’nde doğmuştur. Halvetiyye Tarikatı’nın büyük kollarından Şeyh Mustafa Efendiye intisab ederek en iyi iki halifesinden biri olmuş ve bu tarikatta belde kurucusu sayılmıştır. Şeyhliği Sultan 2. Mahmut tarafından da takdirle karşılanarak saraya davet edilmiş ve bazı hediyeler verilmiştir.

Şeyhin türbesi Seviller Mahallesi “Aşağı Tekke” Camii’nin kıblesindedir. Türbeyi eski maliye nazırı (Bakanı) Muhtar Paşa inşa ettirmiştir. Hacı Halil Efendi Miladi 1843 yılında vefat etmiştir.

Kendinizi ev sıcaklığında hissedebileceğiniz, sorunlarınıza anında çözüm bulabileceğiniz oteller Gerede butik oteller sayfamızda yer almaktadır.

Yukarı Tekke Türbesi

Yukarı Tekke Türbesi Şeyh Abdullah Efendi Türbesi’nin yanındaki Kabiller Mahallesi’nde aynı adla anılan caminin yanındadır. Türbede S. Ahmet Efendi ve babası Abdullah Efendi yatmaktadır. Necdet Suna tarafından araştırılan bilgide Evliyalar Ansiklopedisi’ndeki yazı şu şekilde başlamaktadır; “Anadolu evliyalarındandır. Doğum ve ölüm tarihleri bilinmemektedir. 19. asrın sonlarında yaşamıştır.”

Abdullah Efendi, Tasavvufta Mustafa Sâfî Efendi’nin derslerinde ve sohbetlerinden feyz alarak kemâle ermiştir. Hocasının ölümünden sonra yerine insanlara doğru yolu gösterme, anlatma görevini yapmaya devam etmiştir.

Sapanlı Dede Türbesi

Bir rivayete göre Ramazan Dede’nin akıncılarından veya üç kardeşinden biridir. Sapanlı Urgancılar Köyü’ndeki türbede yatmaktadır. Bu köyde türbesinin olması şu hikâyede anlatılmaktadır.

Anadolu’yu fethe çıkan ilk akıncılardan Sapanlı Dede, Ramazan Dede, Şaban ve Gazi Dedeler kamp alanı olarak Esentepe’yi seçerler ve burada yaşamaya başlamışlardır. Sapanlı Dede ustası olduğu sapanıyla Esentepe’den fırlattığı taşın düştüğü alanı (Sapanlı Urgancılar Köyü, ilçeye yaklaşık 5 km.) işaret ederek, ölünce kendisinin buraya defnedilmesini istemiştir.

Kiliseli Tüccar Hanı

Kiliseli Tüccar Hanı, Bizanslılardan miras kalan konaklama hanıdır. Bizans zamanında kilise olarak kullanıldığı rivayet edilmektedir. Kitirler Mahallesi’nin çarşı tarafında bulunan yapı iki katlı olup alt katı, alışveriş merkezi, hayvan barınağı ve kahvehane bölümünü; üst katı ise konaklama tesisleri alanıdır.

Binaya güneyde süvari veya at arabası girecek derecede büyük bir kapıdan girilerek, üstü açık büyük avluya geçilmektedir. Avlu alt katı, batı ve kuzey cepheleri taştan inşa edilmiş olup, doğu cephesi ise ahşap sütunlarla çevrili odalar şeklindedir. Bu bölüm alışveriş yapmaya ve dinlenmeye müsaittir. Ahşap iki merdivenle çıkılan üst kat tarafında ise yatak odaları bulunmaktadır.

Bartın'da yılbaşı gecelerinde keyifli vakit geçirmek isteyenler Gerede yılbaşı otelleri sayfamızda bulunan otelleri inceleyebilirler.

Yıldırım Bayezid Hamamı

Yıldırım Beyezid Hamam

Yıldırım Bayezid Ankara Savaşı esnasında buradan geçerken bir takım kişilerin hayvan derileri ile uğraştıklarını, bu kişilerin tabak esnafı olduğunu görmüş onlar için hamam ve köprü yaptırmıştır.

1388 yılında inşa edilen yapının mimarı Ömer İbni İbrahim’dir. Hamam 1908 yılında onarımdan geçmiştir. Moloz taştan inşa edilen Yıldırım Bayezid Hamamı, çifte hamam niteliğinde olup, kadınlar ve erkekler kısmı ayrıdır.

Yakın tarihte yeniden onarım gören ve kubbe kiremitleri ile çatısı değişen hamam ilçenin en özel tarihi yapılarından biridir.