Karadeniz’e 20 kilometre uzaklıkta bulunan ve denizden yüksekliği sadece 20 metre olan Bafra, Türkiye’nin en uzun akarsuyu olan Kızılırmak Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü ilçedir. 175.000 hektarlık yüz ölçümüne sahip olup, Samsun şehir merkezinden 50 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Güneyi dağlar ile çevrilmiş olan Bafra ovasının, kuzeyi de Karadeniz ile çevrilidir.
Bafra’nın güneyindeki dağların en meşhuru Canik Dağları’nın uzantısı olan Nebyan Dağı’dır. Sivas’tan başlayarak Bafra’ya kadar ulaşan Kızılırmak, bu dağları delerek ilçeye gelmektedir. Bu güçlü ırmak tarafından oluşmuş olan Bafra Ovası’nın, denize yakın kısmında irili ufaklı birçok göl bulunmaktadır. Günümüzde 1224 metre uzunluğundaki Nebyan Dağı’nda, yaylacılık turizmi yapılmaktadır.
1151 kilometre gibi inanılmaz bir uzunluğa sahip olan Kızılırmak, en çok ilkbahar ve yaz aylarında su taşımaktadır. Kızılırmak’ın Karadeniz’e döküldüğü noktada balık yönünden zengin göller bulunmaktadır. Hayırlı, Çernek, Uzungöl ve Liman gölleri bunlardan sadece bazılarıdır.
Bafra ilçesinin tarihi, milattan önce 5.000 yıllarına kadar gitmektedir. Kızılırmak’ın varlığı ve bölgenin verimli toprakları, geçmişte Anadolu’da hüküm sürmüş tüm medeniyetlerin dikkatini çekmiştir. Özellikle bir liman kenti olması nedeni ile de denizlere hükmeden medeniyetlerin gözdesi olmuştur. Limanlarda bulunan işletmelere, milattan önce Anadolu’da hüküm sürmüş olan Fenikeliler tarafından Bafıra ismi verilmiştir. Ticaret evlerine verilen bu ismin, yüz yıllar içerisinde Bafra ismine dönüştüğü tahmin edilmektedir.
Bafra Belediyesi’nin kuruluşu ise 19. yüzyılın sonlarına yani Osmanlı Dönemi’ne denk gelmektedir.
Bafra'da kendinizi yabancı hissetmeyeceğiniz keyifli bir tatil geçireceğiniz konaklama seçeneklerini sizin için Bafra otelleri fiyat sayfamızda listeledik.
İkiztepe
İkiztepe
Türkiye’nin en uzun akarsuyu konumunda olan Kızılırmak, Karadeniz’e Bafra’dan dökülmektedir. Bu dökülmenin olduğu yerde, iki büyük ve iki küçük tepe bulunmaktadır. İkiztepe adını alan bölge, milattan önce 3.200 yılından bu yana yerleşik yaşamın olduğu düşünülen bir antik arazidir.
Dönemlerinin en gelişmiş medeniyetlerine ev sahipliği yapan İkiztepe’den, 45 asır öncesine ait olan ameliyat gereçleri dahi çıkarılmıştır. İkiztepe, muhteşem bir güneş manzarasına sahiptir. Verimli toprakları ve denize sıfır konumda olması nedeni ile asırlardır medeniyet merkezi olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. Bölgede Antik çağlardan kalan çok fazla silah kalıntısı bulunmuştur, bu da İkiztepe’nin bir cazibe merkezi olduğunu ve uğruna savaşlar verildiğini kanıtlamaktadır.
İkiztepe dünya arkeoloji tarihi açısından da çok önemli bir nokta olup, meşhur Hitit Uygarlığı’nın, bu bölgede kurulduğu tahmin edilmektedir. Burada büyük bir gelişim yaşayan Hititler, daha sonraları göç ederek Anadolu’ya hakim olmuşlardır.
İkiztepe’de yapılan arkeolojik kazılar, Karadeniz’in en eski tarihte başlayan ve en uzun süren kazı çalışmalarıdır. Karadeniz’in bol yağışlı ve nemli bir iklime sahip olması, arkeoloji çalışmalarını bir hayli zorlaştırmaktadır.
İkiztepe Ören Yeri’nden çıkarılan antik eserler, Samsun Müzesi’nde sergilenmektedir. İkiztepe Höyüğü, Bafra İlçesi’nin 7 kilometre uzağında yer almaktadır. Kızılırmak'ın Karadeniz’e döküldüğü bölgenin batısında bulunan höyük, uzaktan bakıldığında da görülebilmektedir.
Hafta sonu tatilinizi ailenizle birlikte geçireceğiniz rahat konaklama imkanları sağlayan otelleri ekibimiz sizin için Samsun bölgesi otelleri sayfasında listeledi.
Asar Kalesi ve Mezarları
Asar Kalesi ve Kaya Mezarları
Bafra ilçe merkezinin 30 kilometre uzağında bulunan Asar Kale ve Kaya Mezarları, Antik Çağ’dan kalan önemli bir turizm değeridir. Altınkaya Barajı’nda çok yakın bir konumda bulunan bölgenin, bu çağlarda savunma amacı ile yapıldığı bilinmektedir. Kalenin ve kaya mezarlarının, Helenistik Dönem’de inşa edildiği tahmin edilmektedir.
Antik Çağ’da inşa edilen bu yapılar, Roma’dan Osmanlı’ya kadar birçok devletin ilgisini çekmiş ve daima tadilattan geçirilmiştir. Binlerce yıllık tarihe sahip olan kalenin, sadece küçük bir kısmı ayakta kalabilmiştir. Kaleye ulaşım ise oldukça rahat olup asfalt yol ile sağlanmaktadır.
Mezarlar ise kalenin hemen yanında bulunmaktadır. Klasik mezar görüntüsünden çok uzak olan kayak mezarları, büyük bir kaya oyularak yapılmıştır. Milattan önce 3. asra ait olduğu düşünülen bu mezarlar 3 bölüme ayrılmaktadır. Mezarların mimarisi birbirine benzemediği için farklı dönemlerde inşa edildiği tahmin edilmektedir.
Bu antik yapılar Kolay Beldesi’nde yer almaktadır. Samsun merkezden Asar Kalesi’ne gitmek için ise öncelikle Bafra’ya daha sonra da Kola Beldesi’ne gitmek gerekmektedir. Özel araç ile gelen konukların ise Bafra-Kavak Karayolu’nu takip etmeleri yeterli olacaktır. Kale ve mezarlık bölgesinin Samsun şehir merkezine uzaklığı 75 kilometredir.
Bafra'da manzaraları ile sizi büyüleyecek ihtişamlı yerler için ekibimizin hazırladığı Bafra'da gezilecek yerler yazısına göz atabilirsiniz.
Çetinkaya Köprüsü
Çetinkaya Köprüsü
Cumhuriyet’in Bafra’daki ilk eseri olan Çetinkaya Köprüsü, 250 metre uzunluğunda ve 7 kemere sahiptir. Cumhuriyet’in yokluk yıllarına rağmen muntazam bir şekilde inşa edilen köprü, 1937 yılının Sonbaharında Bafra halkı tarafından heyecan ile hizmete açılmıştır. Atatürk hükümetinde bakan olan Ali Çetinkaya’ya ithafen, köprünün adı Çetinkaya Köprüsü konmuştur.
Günümüzde Bafra’da evlenen tüm çiftlerin geleneksel olarak uğradığı ve resim çektirdiği bir yer haline gelmiştir. Bafra’nın simge eserlerinden bir tanesi olan Çetinkaya Köprüsü, Kızılırmak üzerinde ve Fatih Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Bafra merkezden köprüye 15 dakika içerisinde yürünebilmektedir.
Bafra Deniz Feneri
Bafra Deniz Feneri
Gemiler, tarihi çok eskilere dayanan ulaşım araçlarıdır. Gemilerin yollarını daha rahat bulabilmeleri için liman kentlerine yakın tepeler ve yamaçlara deniz fenerleri yapılmaktadır. Deniz fenerleri, her ne kadar işlevsel olmaları amacı ile inşa edilseler de insanoğlu tarafından daima güzel bir manzara izlenecek yerler olarak da görülmüşlerdir.
Dünya yuvarlak olduğu için deniz fenerlerinin uzaktan da görülebilmesi için mutlaka tepe noktaları yapılması zorunludur. Özellikle sisli havalarda gemilere ışıklı ve sesli uyarı veren deniz fenerleri, gemi yolculuklarının olmazsa olmazıdır.
Bafra fenerinin ise çok ilginç bir hikayesi bulunmaktadır. 1880 yılında Fransa’dan montajı bitmiş şekilde gemiye yüklenen bu deniz feneri, dünyadaki diğer fenerlerden çok farklıdır. Osmanlı Dönemi’nde inşa ettirilen deniz feneri, Kızılırmak Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü Halisburnu mevkiine konumlanmaktadır.
Karadeniz’de seyreden gemiler için önemli bir yol bulma aracı olan Bafra Deniz Feneri, 22 metre yüksekliğine sahiptir. İnşa edildiğinde gaz yağı ile çalışan deniz fenerinde, günümüzde elektrik enerjisi kullanılmaktadır. Olası elektrik kesintilerinde ise yine gaz yağı ile hizmetine devam etmektedir.
1937 yılına kadar Fransızlar tarafından yönetilen deniz feneri, aynı sene Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne devredilmiştir. Fener Mahallesi’nde, denize sıfır konumda yer almaktadır.
Bafra'da binlerce yıllık tarihi yerler ile sizi geçmişe götürecek yerler için Bafra gezi rehberi sayfamızı inceleyebilirsiniz.
Bafra Müzesi
Bafra Müzesi
3 katlı bir binaya sahip olan müzede, Bafra ve çevresinden çıkarılan arkeolojik eserler sergilenmektedir. Ayrıca yöre halkının yaşantısını gözler önüne seren etnografik eserler de bulunmaktadır. Bafra’nın halk hayatını yansıtan canlandırma bal mumu heykelleri de oldukça etkileyicidir.
Müzeye giriş ücreti yoktur. Yılın 365 günü de açık olan müze, kış aylarında 17:00’da ve yaz aylarında ise 19:00’da kapanmaktadır.
Büyükcami Mahallesi’nde yer almakta, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün solunda bulunmaktadır. Bafra ilçe merkezinden sadece birkaç dakikalık yürüyüş ile ulaşılabilmektedir.
Hızır Bey Türbesi
Hızır Bey Türbesi
Bafra’nın 4 kilometre uzağındaki Çetinkaya Beldesi’nde yer alan Hızır Bey Türbesi, halk arasında Hızır Bey olarak bilinen bir alimin mezarıdır. 15. yüzyılın başlarına doğru yaşadığı tahmin edilen Hızır Bey’in, Bafra’yı uzun bir süre yönettiği bilinmektedir.
Küçük bir tepe üzerine kurulmuş olan türbe, ince bir duvarla kaplanmıştır. Türbeye 2 dakika yürüme mesafesinde ve aynı mimari özelliklere sahip bir hamam da bulunmaktadır. Bu iki yapıyı, Hızır Bey’in kendisinin yaptırdığı tahmin edilmektedir.
Hem lider hem de evliya olarak bilindiği için uzun yıllar halk tarafından koruma altına alınmış olan türbe, yapılışı üzerinden 600 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen ayaktadır. Halk arasında türbeye gelip dua edenlerin şifa bulacağına dair bir inanç vardır.
Bölgeye ulaşmak için Bafra Otogarı’ndan kalkan Çetinkaya dolmuşlarına veya otobüslerine binmek gerekmektedir. Hızır Bey Türbesi, Samsun-Sinop yolunun Bafra çıkışının hemen solunda yer almaktadır.
Samsun'daki turistlerin sürekli ziyaret ettiği mükemmel yerler için Samsun gezi rehberi sayfamıza göz gezdirebilirsiniz.
Bafra Büyük Camii
Bafra Büyük Camii
Cami-i Kebir olarak da bilinen Bafra Büyük Camii, yine kendi adını taşıyan Büyük Cami Mahallesi sınırları içindedir. Bafra’nın en eski tarihi eserlerinden birisi olan cami, Evliya Çelebi’nin meşhur Seyahatnamesi’nde de geçmektedir.
Cami ilk olarak Bafra Beyi Emir-i Mirza tarafından, ahşap olarak inşa ettirilmiştir. Ahşap olmasının ibadeti zorlaştırması sebebiyle, 17. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı’nın en meşhur paşalarından birisi olan Köprülü Mehmet Paşa’nın kızı tarafından, tekrar yaptırılmıştır. Osmanlı mimarisinin tüm inceliklerini taşıyan cami, taş ve tuğladan örülmüştür. Caminin kapısında iki adet kitabe ve çeşitli süslemeler bulunmaktadır.
En dikkat çeken yönlerinden birisi de Sakal-ı Şerif bulunduruyor olmasıdır. Sadece Kadir Gecesi’ndeki Teravih Namazı’nın ardından halka açılan sakalı şerif, sıra ile cemaatteki herkese gösterilmektedir. O nedenle, Kadir Gecesi’nde camiye çevre ilçelerden de ziyaretçi akını olmaktadır.
Sakal-ı Şerif, inşasından kısa bir süre sonra padişah tarafından görevlendirilmiş bir paşa tarafından getirtilmiş ve Peygamber’e ait olduğunun tescilli belgesi bulunmaktadır.
Otogara ve ilçe merkezine 10 dakikalık yürüme mesafesinde bulunan cami, Bafra Müzesi’nin yan sokağındadır.
Bafra'da bir çok aktiviteyi içerisinde barındıran ihtişamlı otelleri sizin için Bafra ultra herşey dahil sayfasında listeledik.
Ali Bey Çeşmesi
Ali Bey Çeşmesi
Bafra ilçe merkezindeki Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Ali Bey Çeşmesi, aynı zamanda Bafra’nın en eski çeşmesi ve kitabesidir. Canikoğlu Hacı Ali Bey tarafından yaptırılmıştır. Canikoğulları Beyliği, 13. yüzyılda Orta Karadeniz Bölgesi’ne hakim olmuş bir Türk boyudur.
13. yüzyılda yaptırılan tarihi Ali Bey Çeşmesi’nin her iki yönünde de kitabe bulunmaktadır. Çeşme 2016 yılında 6 ay süren bir restorasyon dönemi geçirmiş ve bugün halka açık olarak hizmet vermektedir. İlçenin merkezinde bulunan çeşme, Bafra Kaymakamlığı’nın girişinin hemen solunda konumlanmaktadır.
Bafra'da denize bir kaç dakika yürüme mesafesinde olup sizi cezbedecek oteller için Bafra denize sıfır oteller sayfamıza göz atmayı unutmayın.
Bafra Höyükleri
Bafra Höyükleri
Bafra’da tarihi öneme sahip 2 höyük bulunmaktadır. Bunlardan ilki olan Beylik Köyü Höyüğü, Tepecik Köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır. Milattan önce 3.000 yılına kadar eserlere ve kalıntılara rastlanan höyükte, ağırlıklı olarak Friglere ait ev eşyaları bulunmuştur.
Böğürtlen Höyüğü ise Komşupınar Köyü sınırları içerisinde bulunan bir diğer höyüktür. Genç Antik Çağ’da bir yerleşim merkezi olarak kullanıldığına dair birçok eşya, arkeolojik çalışmalar sonucunda bölgeden çıkarılmıştır.
İki höyüğe ulaşım da Bafra Otogarı’ndan kalkan köy otobüsleri ile sağlanmaktadır.