Antakya Doğal Güzellikleri

Antakya her ne kadar tarihi ile ön plana çıkmış bir şehir olsa da birçok doğal güzelliğe de sahip bir kenttir. Akdeniz ılıman iklimi sayesinde yörede çeşitli sebzeler, meyveler ve ağaçlar yetişmektedir.

Irmağı, şelalesi, yaylaları, doğal su kaynakları ve ulu ağaçları bulunan bölgedeki dağlar da ayrı bir güzellik oluşturmaktadır.

Köklü bir tarihe tanıklık edeceğiniz bu eşsiz ilçede, zamanınızı yemyeşil doğanın kalbinde dinlenerek geçireceğiniz seçenekler de sizleri beklemektedir. 

Antakya'da gezilecek yerler yakın göz alıcı dizaynları ile sizi cezbedecek oteller için Antakya otelleri sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.


Asi Nehri

Asi Nehri Asi Nehri

Antakya kent merkezinden geçen Asi Nehri Lübnan’da bulunan Bekaa Vadisi’nde doğmaktadır. Lübnan sınırları içerisinde 40 km ilerledikten sonra Suriye topraklarına girmekte ve toplam uzunluğunun (556 km) yarıdan fazlası (366) bu ülkede bulunmaktadır.

Son olarak Türkiye’ye ulaşmakta ve yaklaşık 100 km boyunca ilerlemektedir. Amik Ovası’ndan geçmekte ve Antakya kent merkezine ulaşmaktadır. İçinden nehir geçen her kent gibi, Asi Nehri de Antakya’ya başka bir hava katmakta ve Samandağ ilçesinde denize dökülmektedir. 

2018 yılında yapımı tamamlanan atık su arıtma tesisiyle nehrin suları arıtılarak hem nehre ve Antakya’ya eski güzel görünümü tekrar verilmiş hem de nehrin suları eskiden olduğu gibi tarımda kullanılmaya devam etmektedir. 

Nehre “Asi” isminin verilmesinin ise bulunduğu coğrafyadaki nehirlerin tersi istikamete doğru akmasından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Antakya'ya uğradığınızda gezilmesi gereken yerleri ekibimiz sizin için hazırladı. Antakya'nın gezilecek yerleri yazısına göz atabilirsiniz.


Musa Ağacı

Musa Ağacı Musa Ağacı

Antakya merkeze yaklaşık 25 km mesafede bulunan Samandağ ilçesine bağlı Hıdırbey Mahallesi’nde bulunmaktadır. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından anıt ağaç olarak tescillenmiştir.

2000 yaşından daha eski olduğu düşünülen bu ağaç, Doğu Çınarı (Platanus Orientalis) olarak bilinmektedir. Gövde çapı yaklaşık 8, çevresi ise yaklaşık olarak 20 metre civarındadır. 

Musa Ağacı’nın bir de efsanesi vardır. Efsaneye göre Hızır ile Hz. Musa, Samandağ’da bulunan, Hızır Türbesi olarak bilinen yerde buluşmuşlar ve bu ağacın bulunduğu Musa Dağı’na doğru yola koyulmuşlardır.

Tepeye doğru tırmanırken Hz. Musa susamış ve su içmek için elindeki asayı toprağa saplamış ve dereye su içmeye gitmiştir. Hz. Musa döndüğünde toprağa sapladığı asanın yeşerdiğini görmüş ve orada bırakarak Hızır ile yolculuğuna devam etmiştir. Efsaneye göre Musa Ağacı olarak bilinen ağaç, Hz. Musa’nın toprağa sapladığı ve oraya bıraktığı yeşillenen asasıdır.

Antakya'da aileniz ile birlikte güzel bir vakit geçirmek için ekibimizin hazırlamış olduğu Antakya gezi rehberini incelemeyi unutmayın.


Harbiye Şelaleleri

Harbiye Şelaleleri Harbiye Şelaleleri

Antakya kent merkeziyle birleşik olan Harbiye, büyükşehir yasasıyla birlikte Defne merkez ilçesi sınırları içerisinde bulunmaktadır. Antakya’nın merkezi yerlerine yaklaşık olarak 7 – 8 km uzaklıktadır.

Harbiye Mahallesi’nin güney tarafında dağın yamacında bulunan Harbiye Şelaleleri bölgenin en güzel yeri olarak kabul görmektedir. Su, dağın yamacındaki kaynaktan itibaren Asi Nehri’ne doğru indikçe küçük büyük birçok şelale oluşturmaktadır. Uzunluğu yaklaşık olarak 1,5 km civarındadır.

Harbiye Şelaleleri’nin yanı başında birçok kafe ve çay bahçesi bulmak mümkündür. Kafelerde yöreye özgü birçok içecek sunulmaktadır. Şelaleleri gezmenin yanı sıra seyir terasından manzarayı seyretmek de seçenekler arasındadır. 

Harbiye’nin (Defne) mitolojik bir de hikâyesi bulunmaktadır. Efsaneye göre şiirin, sanatın, güneşin tanrısı olan Apollon kırlarda gezinirken, Daphne ile karşılaşmış ve âşık olmuştur. Daphne ise aşktan çok uzaktır. Her ne yaptıysa Apollon, Daphne’ye bir türlü kendini sevdirememiştir. Yine bir gün karşılaşmışlar ve Daphne kaçmaya başlamış ve Apollon peşinden gitmiştir.

Koşmaktan artık yorulan Daphne Toprak Ana’ya  “Beni sakla, beni ört, beni kurtar.” diye yalvarmış, Toprak Ana Daphne’yi defne ağacına çevirmiştir. Apollon bu duruma çok üzülmüş ve ağlamaya başlamıştır. Kimilerine göre bu efsanenin geçtiği yer Harbiye Şelaleleri olup, defne ağaçları arasından akan sular da Apollon’un gözyaşlarıdır.

Hatay Arkeoloji Müzesi’nde bölgede çıkarılmış olan Apollon ve Daphne temalı bir de mozaik bulunmaktadır.

Antakya'da özellikle mütevazi konaklama talebi olanlar için uygun fiyat seçeneğinde listelenmiş olan Antakya pansiyon kategorimize göz atabilirsiniz.


Batıayaz (Teknepınar) Yaylası

Batıayaz Yaylası Batıayaz Yaylası

Antakya kent merkezine yaklaşık 20 km uzaklıkta, Samandağ ilçesine bağlı Batıayaz Mahallesi’nde bulunmaktadır. Musa Dağı yamacına kurulmuş olan bu yayla köyü; kaynak suları, temiz havası, muhteşem yeşilliği ve doğal güzellikleriyle bölgedeki en önemli doğal güzelliklerden biri olarak bilinmektedir. Eski bir Ermeni yerleşim alanıdır. 

Yaylada birçok mesire yeri bulunması sebebiyle yöre halkının tatil günlerinde akınına uğramaktadır. Cennetten bir köşe niteliğinde olan Batıayaz’da birçok kaynak suyu bulunmaktadır. Muhteşem bir güzelliğe sahip olan bu gezi durağında kamp yapma olanakları da sunulmaktadır.

Antakya'da kendinizi ev sıcaklığında hissedebileceğiniz uygun fiyattaki butik oteller için Antakya butik oteller sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.