Antakya'da Gezilecek Yerler

Antakya, Hatay ilinin doğal güzellikleri ve özellikle de tarihi ve kültürel mirasıyla, turizm perspektifinden değerlendirildiğinde sadece bölgenin değil, dünyanın en eşsiz lokasyonlarından birisi olarak dikkat çekmektedir. Hoşgörü şehri olan Antakya, UNESCO tarafından "Barış Kenti" olarak kabul edilmektedir.

Şehrin çok eskilere dayanan ve çoğunlukla korunmuş olan çok kültürlü yapısı, Antakya gezilecek yerler listesine de yansımıştır. Yaşayan bir dini hoşgörü abidesi olan Antakya; özellikle Semavi dinlerin müntesiplerinin, gerek ortak gerekse de kendi inançlarına özgü yapıtlar ve ziyaret edilecek yerlerden meydana gelen bir müze olarak tanımlanmaktadır.

Bütün bu tarihi ve dini cazibesinin yanında doğal güzellikleri açısından da hatırı sayılır bir kent olarak göze çarpmaktadır. Antakya gezilecek yerler planına eklemeniz gereken birbirinden güzel tarihi yerleri ve doğal alanları ile eşsiz olanaklar sunmaktadır.

Aileniz ile birlikte keyifli bir tatil geçirebileceğiniz Antakya'da yer alan tüm otellerin listesine ulaşmak için Antakya otelleri sayfamıza göz atabilirsiniz.

Hatay Arkeoloji Müzesi

Barış, kardeşlik ve hoşgörü kenti olarak nitelendirilen Hatay, tarih boyunca onlarca medeniyete ev sahipliği yapmış yerlerin başında gelmektedir. Tarihi çok eskilere uzanan bölgede birçok arkeolojik bulgulara rastlanmıştır. Türkiye’deki arkeolojik çalışmalara ilk başlanan bir yer olarak bilinmektedir. Antakya ilçesinde yer aldığı için Antakya Arkeoloji Müzesi ismiyle de bilinmektedir.

1932 yılından itibaren Hatay’ın çeşitli bölgelerinde kazı çalışmaları yapılmış ve çok sayıda arkeolojik bulgular elde edilmiştir. Bunlar ülkemizin en eski arkeoloji müzelerinden biri olan Hatay Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.

Dünyanın en büyük mozaik müzesi konumundadır. Gezilecek yerler arasında MÖ 4000 yılına ait bulgulara rastlamak mümkündür. Müzede birçoğu Roma Dönemi’ne ait olan yaklaşık 40000 eser sergilenmekte olup, sayısı her geçen gün artmaya devam etmektedir.

Antakya Arkeoloji Müzesi'ndeki en önemli eserlerden biri ise şüphesiz 2012 yılında Reyhanlı ilçesi Tayinat Höyüğü’nde yapılan kazılarda çıkarılan Hitit Kralı II. Şuppiluliuma Heykeli’dir. 1,5 ton ağırlığında ve 1,5 metre boyunda olan kral heykeli, MÖ 1200 yılından günümüze kadar yaklaşık 3200 senedir neredeyse hiç bozulmadan gelebilmiştir.

Hatay Arkeoloji Müzesi, sergi, toplantı, gösteri salonları, kütüphane ve kafeteryalar da dâhil birçok sosyal donatısı ile Antakya gezilecek yerler arasında bulunmaktadır.

Antakya merkezde bulunan ve müze kartın geçerli olduğu Hatay Arkeoloji Müzesi’ne giriş ücreti 20 TL’dir.

Hatay'da kendinizi yabancı hissetmeyeceğiniz keyifli bir tatil geçireceğiniz konaklama seçeneklerini sizin için Hatay otelleri sayfamızda listeledik.

Saint Pierre (Aziz Petrus) Kilisesi

Saint Pierre Kilisesi

Hatay, Antakya, Hıristiyanlar için neredeyse Kudüs kadar önemli bir yer sayılmaktadır. Hz. İsa’nın havarilerinden bir olan Aziz Petrus MS 30’lu yıllarda Antakya’ya Hıristiyanlığın öğretilerini yaymaya gelmiştir. Roma İmparatorluğu’nun en önemli ve en büyük şehirlerinden olan Antakya ilçesinde Stauris Dağı’nın yamacında bulunan mağarada gizli toplantılar yapılmıştır. Hz. İsa peygambere tabi olan anlamına gelen “Hıristiyan” kelimesinin de ilk kez burada zikredildiği varsayılmaktadır.

St. Pierre Kilisesi, Habib-i Neccar Dağı niteliğindeki Stauris Dağı yamacında bulunmaktadır. Uzunluğu 13 metre olan kilisenin yüksekliği 7 metre, genişliği yaklaşık 10 metredir. Kilisenin en önemli özelliklerinden biri de Hıristiyanlığın mezheplere ayrılmadan önce yapılmasıdır. Mağara tabanındaki mozaik kalıntıları bir hayli tahrip olmuş durumdadır. Duvarlarında freskler, St. Pierre heykeli ve saldırı olunca kaçmak için yapılan bir de tünel bulunmaktadır.

1963 yılında Papa VI. Paul St. Pierre Kilisesi’ni hac yeri ilan etmiştir. Her yıl 29 Haziran’da, burada ayinler yapılmaktadır. Ayrıca izine tabi olarak senenin farklı günlerinde ayinler düzenlendiği de bilinmektedir. St. Pierre Kilisesi günümüzde müze amacıyla hizmet vermektedir. Antakya gezilecek yerler arasında kabul edilmektedir.

Antakya kent merkezine çok yakın bir konumda olan kiliseye ulaşmak için 2-3 km yol kat etmek yeterli olacaktır. Kurtuluş Caddesi’nin devamı niteliğinde olan Antakya - Reyhanlı Yolu’nda kilisenin adını taşıyan caddeden sağa dönerek ulaşılmaktadır.

Müze kartın da geçerli olduğu St. Pierre Kilisesi’ne giriş ücreti 20 TL’dir.

Antakya'da muhteşem manzaraları ile sizi farklı diyarlara götürecek gezi rehberi için Antakya gezi rehberi sayfamıza uğramayı unutmayın.

Vakıflı Köyü

Hatay ilinin Samandağ'a bağlı ve Antakya ilçesine 25 km mesafede bulunan klasik bir Ermeni köyü niteliğindedir. Yaklaşık 150 kişilik bir nüfusa sahip olan Vakıflı Köyü, Türkiye’nin bütün nüfusu Ermeni olan son köyüdür.

Köydeki gençlerin birçoğu Anadolu’nun diğer köylerinde olduğu gibi şehirlere göç etme düşüncesindedir. İstanbul’a yapılan göçlerin yanında Ermenistan’a da birçok kişi göçmüş ama köy halkı her şeye rağmen günümüzde hala kültürlerini ayakta tutmaya ve yaşatmaya çalışmaktadır.

I. Dünya Savaşı sırasındaki Musa Dağı olaylarında birçok Ermeni, köylerini terk etmiş ancak çevredeki birkaç köy ahalisiyle birleşip tekrar bu köye yerleşmişlerdir. Antakya gezilecek yerler planına mutlaka dahil edilmelidir.

Ağustos ayının ikinci pazarında, Meryem Ana Yortusu, Türkiye’nin farklı yerlerinden gelen ve farklı inanışlara sahip insanların da katılımlarıyla kutlanmaktadır. Köyde bir kilise ve köy kahvesinin yanı sıra köy kadınları tarafından kurulmuş Vakıflı Köy Kooperatifi de bulunmaktadır.

1915 yılında kiliseye dönüştürülmüş olan daha önce ipekböceği yetiştirmek üzere yapılmış bir bina yer almaktadır. 1997 yılında yenilenmiş ve tam anlamıyla kullanılabilir hale getirilmiştir.

Köyde Ermenice ve Türkçenin yanında Arapça da konuşulmaktadır. Köy kooperatifinde tamamen organik defne sabunu, likör, reçel ve nar ekşisi başta olmak üzere birçok ürün satılmaktadır. Son zamanlarda ziyaretçi sayısı oldukça fazla olan Vakıflı’da, 13 odalı bir pansiyon bulunmaktadır.

Harbiye Mahallesi (Defne veya Daphne) ve Harbiye Şelaleleri

Harbiye Şelaleleri

Harbiye’nin geçmişinin Antakya ilçesinden de eski olduğu düşünülmektedir. Bölgede yapılan arkeolojik çalışmalardan edinilen bulgular, buradaki yerleşimin MÖ 3000 ile MÖ 4000 yılları arasına tarihlendiğini göstermektedir.

Antakya ilçesinin kurucusu Seleukos Nikator da Daphne kentine çok önem vermiştir. Bölgeye tiyatrolar, caddeler ve mesire yerleri kurdurmuş ve heykellerle süslettirmiştir. Bu kadar çok önem vermesinin en belirgin sebebi bölgenin sayfiye yeri olması değil, “Daphne Kutsal Efsanesi” olduğu düşünülmektedir. MÖ 195 yılından itibaren yaklaşık 200 yıl boyunca yapılan olimpiyatların burada düzenlenmekte olduğu bilinmektedir.

Harbiye Şelaleleri, rivayete göre Daphne'nin gözyaşlarıdır. Yunan Nehir tanrılarından Peneus'un kızı olan Daphne, Apollo'dan kurtulmak için tanrıya yakarmaktadır. Toprak ana sesini duyarak saçlarını yapraklara, bedenini ağaca ve kollarını ise dallara çevirmiştir. Akan gözyaşları ise şelalenin oluşumuna sebep olmuştur. Doğal güzellikleri ile Antakya gezilecek yerler arasında kabul edilmektedir. Kaynakları vadinin güneyinden çıkmakta ve şelaleleri oluşturmasının ardından Asi Nehri'ne dökülmektedir.

Uzun Çarşı

Uzun Çarşı, Antakya ilçesinin en merkezi yerinde bulunmaktadır. Yapılış tarihi net bir şekilde bilinmemekte olan çarşı içerisinde çeşitli meslek gruplarına ait dükkânların yanında hanlar ve hamamlarda barındırmaktadır.

17. yüzyılda yapılan Kurşunlu Han da burada bulunuyor. Antakya Uzun Çarşı'nın içerisinde birçok meslek grubuna ait dükkânlar da mevcuttur. Bunlardan bazıları ayakkabıcılar, bakırcılar, kuyumcular, kasaplar, baharatçılar ve künefecilerdir. Antakya gezilecek yerler arasında kabul edilmektedir.

Küçük mütevazı dükkânlarında künefe yapımı için kadayıf hazırlayan ustaları seyretmek de mümkündür. Künefe dükkânlarında közde pişen tatlı ziyaretçilerin gözleri önünde hazırlanıp ikram edilmektedir. Antakya Uzun Çarşı'yı gezdikten sonra affan kahvesi içmeniz tavsiye edilmektedir. Türk kahvesinden farklı olan affan kahvesi, lezzeti ile herkesin beğenisini kazanmaktadır.

Kasaplarda tepsi kebabı hazırlanışına bakmak, hatta kasap dükkânında tepsi kebabı bile yemek mümkündür. Hatay, UNESCO tarafından Gastronomi Şehri ilan edilmiştir ve dünya çapında popüler olan bu lezzetleri Antakya Uzun Çarşı'da denemeniz mümkündür. Yöreye özgü diğer ürünlerin başında her türüyle zeytin, defne sabunu, organik zeytinyağı, biber salçası, organik nar ekşisi ve onlarca farklı baharat yer almaktadır.

Uzunluğu yaklaşık 3500 metre olan çarşıda iki bin civarında esnaf bulunmaktadır. Antakya Uzun Çarşı esnafı eskilerden kalma güler yüzlü ve hizmet odaklı olarak müşterilerine her türlü yardımı yapmakta kaçınmamaktadır.

Büyük Antakya Parkı

Antakya kent merkezinde ve Asi Nehri kenarında bulunmaktadır. Yaklaşık 52 bin metrekare bir alana sahip olan park Antakya ilçesinin en büyük parkıdır. Kesin olmamakla birlikte parkın II. Abdülhamit Dönemi’nde açıldığı, Fransız İşgali zamanında bir takım düzenlemeler yapılarak günümüze ulaştığı düşünülmektedir.

Parkta yürüyüş yolu kenarlarında Antakya ilçesinin simgesi olan defne ağacı, çam ağacı, akasyalar ve palmiyeler bulunmaktadır. Gezilecek yerler arasında heykellere, çay bahçelerine, nikâh salonuna, oda tiyatrosuna ve ufak çaplı bir de hayvanat bahçesine ev sahipliği yapmaktadır.

Antakyalıların uğrak yeri olan Büyük Antakya Parkı, dinlenmek, yürüyüş yapmak, arkadaşlarla veya aile ile sohbet etmek, Antakya merkezde kentin gürültüsünden uzaklaşmak için insanlara olanaklar sunmaktadır.

Hatay’a doğru yola çıkmaya karar verdiyseniz, gezilmesi gereken yerleri öğrenmek için Hatay gezi rehberi sayfasını ziyaret edin.

St. Simone Manastırı

Antakya kent merkezine yaklaşık 25 km uzaklıkta, Asi Nehri kıyısında, yaklaşık 480 metre yüksekliğe sahip bir tepenin üzerinde bulunmaktadır.

Stilitler Tarikatı’nın kurucusu olan St. Simone bir rivayete göre küçük yaşta din eğitimi almış ve sonrasında buraya gelerek, 40 yıl (Başka bir rivayete göre 40 gün) bir sütun üzerinde yaşamıştır. Bu azmi ve sabrı üzerine çevrede bilinen bir kişi haline gelmiş, hastalıklara şifa dağıtmaya başlamış ve bu onu halkın gözünde yüceltmiştir. Günümüzde dini açıdan çok önemli bir konuma sahiptir.

Gezilecek yerler arasında manastıra ait birçok kalıntıyı görebilmek mümkündür. Çevresiyle beraber koruma altına alınan yapının bulunduğu konuma çok yakın bir yere kadar araçla ulaşma imkânı vardır. Manastırın muhteşem Antakya manzarasına ek, yanında birçok rüzgârgülü de yer almaktadır.

Eski Antakya Evleri

Sarımtırak beyaz kalker taşı ile kerpiçten yapılan Eski Antakya Evleri, Antakya tarihi açısından çok fazla özelliği gözler önüne sermektedir. 2 asır öncesinde inşa edilmiş bu evler genellikle bir katlı ya da iki katlı yapılmıştır. Yerli halkın gelenek ve göreneklerini en iyi şekilde hissettirmektedir.

Eski Antakya Evleri, ortak miras kabul edilmekte ve tarihi dokuyu en iyi şekilde yansıtmaktadır. Gezilecek yerler niteliğindeki bu evlerin cepheleri batı ve güney yönlerine doğrudur. Ayrıca birçoğunda havuz, su kuyusu, avlu, çiçeklerle renklendirilmiş bahçeler ve meyve ağaçları bulunmaktadır. Anadolu mimarisi ile yapılan süslemeler oldukça dikkat çekicidir.

Antakya Türk Katolik Kilisesi

Antakya Türk Katolik Kilisesi, Hatay ilinin Antakya ilçesine bağlı Zenginler Mahallesi'nde yer alıyor. Antakya sınırlarında yer alan bir diğer Katolik kilisesi olma özelliği taşımaktadır. Osmanlı padişahından alınan izin üzerine 19. yüzyılda tarihi ve eski bir Antakya evi birisi kiliseye çevrilerek hizmete açılmıştır.

Bütün dinlerin huzur içerisinde yaşadığı Antakya ilçesinde yaşamlarını sürdüren Katolikler günümüzde hala Antakya Türk Katolik Kilisesi'ni ibadet amacıyla kullanmaktadır. Antakya Türk Katolik Kilisesi içerisinde misafirhane, mutfak ve salon bulunmaktadır. İnanç turizmi açısından Antakya gezilecek yerler arasında kabul edilmektedir.

Habibi Neccar Camii

Roma Dönemi'ne ait bir pagan tapınağı üzerine inşa edilen Habib i Neccar Camii, Hatay ilinin ve Antakya ilçesinin önemli tarihi camileri arasındadır. Kurtuluş Caddesi üzerinde yer almaktadır. 7. yüzyılda cami amacıyla kullanılmaya başlanmıştır.

Türkiye sınırlarında bulunan en eski cami olarak bilinen bir camidir. Zamana karşı koyamayan Habibi Neccar Camii, Osmanlı Dönemi'nde restore edilmiştir. Habib-i Neccar Camii'ye yuvarlak kemerli bir kapıdan giriş yapılır. Kapısı sivri sağır kemerli taç kapıdır.

Pagan inanışından vazgeçip tek tanrılı inanışı benimseyen Antakyalı Habibi Neccar, bu inanış uğruna canından olmuştur. Cami de ismini buradan almıştır. İnanç turizmi amacıyla mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında gelmektedir. İnanç turizmi için Antakya gezilecek yerler listesinde büyük bir yer edinmiştir.

Antakya'da yeni evlenen çiftler için romantik balayı tatili seçeneklerini Antakya balayı otelleri sayfasında yer almaktadır.

Aziz Paul Ortodoks Kilisesi

Hatay iline bağlı Antakya ilçesinin merkezinde bulunan Aziz Paul Ortodoks Kilisesi, 1860 yılında başlanmış olmasına rağmen 1872 yılında gerçekleşen depremden ötürü büyük zarar görerek yıkılmıştır. Daha sonrasında 19. yüzyılın tekrardan inşa edilerek 1900 yılında ibadete açılmıştır.

Avlusu revaklarla çevrili kilise, dikdörtgen planlı bir yapıdadır. Sağında bir adet de çan kulesine ev sahipliği yapmaktadır. Üç Semavi dinin huzur içinde yaşadığı Antakya ilçesindeki Aziz Paul Ortodoks Kilisesi, günümüzde ibadet amacıyla kullanılmaktadır.

Antakya'da dinlenmek ve uzun zamandır ihtiyaç duyduğunuz o hayalinizdeki tatili yapmak için Antakya tatil otelleri sayfasına göz atmayı unutmayın.

Antakya Günübirlik Gezilecek Yerler

Antakya, Hatay ilinin merkez ilçesi ve şehrin en gözde yeridir. Yakın konumunda yer alan doğal güzellikleri ve tarihi yapıları da gezilecek yerler arasındadır. Gezilecek yerler, Hatay sınırlarında çok zengin seçenekler ile karşımıza çıktığı için birkaç gün ayırılması gereklidir.

Vespasianus ve Titus Tüneli

Titus Tüneli

Antakya gezilecek yerler arasında ilk sıralarda olan Vespasianus ve Titus Tüneli, Antakya ilçesine yaklaşık 30 km uzaklıkta yer alıyor. Tamamen el işiyle yapılmış olan tünelin tarihi M.Ö. 300 yıllarına dayanmaktadır. Titus Flavius Vespasianus tarafından yaptırılma tünel şehri ve limanı su ve sel baskınlarından korumak için oluşturulmuştur. Halk arasında Beşikli Mağara ismiyle bilinmektedir. Mimari yapısından dolayı yerli halk Beşikli Mağarası ismini vermiştir.

İssos Harabeleri

İssos Antik Kenti

İssos Harabeleri Antakya ilçesine yaklaşık 115 km uzaklıktadır. İskender Dönemi’nden günümüze dek İssos Harabeleri’nden yalnızca su kemerleri kalmayı başarmıştır. Su kemerleri Cenevizli gemicilere ve Amanos Dağları’na su götürmede kullanılmıştır.

Kapılı Değirmenli Şelale

Kapılı Değirmenli Şelalesi

Kapılı Değirmenli Şelale Antakya ilçesine yaklaşık 105 km uzaklıktadır. Amanos Dağları’nın bir parçası olan şelale zengin bitki örtüsü ile çevrelenmiştir. Son zamanlarda gezilecek yerler listesinde adını duyurmayı başarabilmiş olan doğal güzelliklerden biridir.

Alexandretta Antik Kenti

Alexandretta Antik Kenti Antakya ilçesine yaklaşık 75 km uzaklıktadır. Büyük İskender etkisi ile kurulmuş olan İskenderun’un tarihi kesin olarak M.Ö. 333 yılına dayanmaktadır. Tarih boyunca işgallere maruz kalan Antik Kent’ten günümüze yalnızca limandan kalma duvarlar gelebilmiştir.

Yeşilyazı Asma Köprüsü

Yeşilyazı Asma Köprüsü Antakya ilçesine yaklaşık 25 km uzaklıktadır. Asi Nehri üzerinde yer alan köprü eşsiz bir manzara ile ziyaretçilerini karşılamaktadır. Halatlarla bağlı olan köprü 30 metreyi bulmaktadır. Doğaseverlerin gezilecek yerler listesine eklemeleri gerekmektedir.

Hıdırbey Musa Ağacı

Hatay iline bağlı Samandağ ilçesinde yer alan Hıdırbey Musa Ağacı, Antakya ilçe merkezine 24 kilometre uzaklıktadır. Hz. Hızır ile buluşan Hz. Musa asasını su içmek için toprağa sapladığı an yeşerip fidana dönüştüğü iddia edilmektedir. Günübirlik ziyaret için Antakya gezilecek yerler listesinde bulunmalıdır.