Kıbrıs'ta Gezilecek Yerler

Oldukça küçük olan Kıbrıs Adası'nın büyük ve köklü bir tarihi vardır. Yüzyıllar boyunca imparatorlukların sürekli elde etmeye çalıştığı kıskanılacak bir konuma sahiptir.

Doğu Akdeniz'de saklanan bir mücevher olarak değerlendirilir. Tarihi, efsanevi ve kültürel destinasyonları ile dikkatleri üzerinde toplamayı her zaman başarmıştır. 1974 yılında 2'ye ayrılmasına karar verilen ada; Kuzey Kıbrıs ve Güney Kıbrıs olarak bölünerek Rum ve Türk yönetimlerine bırakıldı. Adanın %36'lık kısmı Türkiye'ye verilirken bu bölgenin ismi de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti şeklinde belirlenmiştir.

Manzarası ile muhteşem görünümlü otellerde eğlenceli aktiviteler ile keyif alabileceğiniz Kıbrıs otelleri seçeneklerine de göz atabilirsiniz.

Selimiye Cami

Tarihi Selimiye Camii

Tarihsel süreçte Ayasofya Katedrali olarak bilinen Selimiye Camii, Kuzey Lefkoşa'da bulunan ve camiye dönüştürülen eski bir Roma Katolik katedralidir. Kentin ana camisidir ve Kuzey Kıbrıs bölgesindeki en eski camidir. Muhtemelen daha eski bir Bizans kilisesine inşa edilmiş, günümüze kadar gelmeyi başarmış en büyük ve en eski Gotik kilise yapısının içinde bulunmaktadır.

Selimiye Cami'nin iki yüksek minaresi, Lefkoşa'da çok önemli simgesel yapıtlardır. Girne yolundaki dağlardan aşağıya inerken ve Gönyeli'ye ulaşmadan hemen önce, bu minareleri görerek Lefkoşa'nın konumu belirlenebilir. Bir diğer belirgin özelliği ise on bir köşesi olan çokgen burçları ile Venedik yapımı duvarlarıdır. Tarihi yapıları görüp tanımak isteyen turistlerin Kıbrıs gezilecek yer ve bölgeler düşünüldüğünde bu camii ilk sıralarda yer alıyor.

İbadete açık olan Selimiye Cami girişi ücretsizdir.

Arasta

Arasta Çarşısı Girişi

Arasta, Kıbrıs’ın başkenti Lefkoşa’da yer almakta olup, aradığınız her şeyi bulabileceğiniz çarşısıdır. Her türlü ihtiyacınızı bulabileceğiniz Arasta, büyüleyici tarihsel bir doku ile sizleri karşılamaktadır. Yiyecekten içeceğe, kıyafetten aksesuara kadar birbirinden farklı seçenekler sunan geniş bir yelpazeye sahiptir.

Rahat bir şekilde gezerek aradığınız her şeyi bulabilmeniz için tamamen araç trafiğine kapatılmıştır.

Girne Kalesi

Girne ilinin kuzeydoğusunda yer alan kale, limana hakim ve dörtgen formda inşa edilmiştir. Kalenin içinde ve çevresinde yapılan keşifler bizi Helenistik ve Roma Dönemi'ne kadar götürür. Ancak şu ana kadar kalenin yapımının kesin tarihini belirlemek mümkün olmamıştır. Alanda yapılan incelemeler sonucunda, orijinal kalenin Girne'nin Arap akınlarına karşı savunulması amacıyla Bizanslılar tarafından MS 7. yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir.

Lüzinyanlıların hükümdarlığı sırasında kendisine eklemeler yapılmış ve Venedikliler tarafından hediye edilmiş olan kale bize iyi korunmuş bir halde gelmiştir. Antik tarihçilere ve gezginlere göre adanın savunması için çok önemli olan Girne Kalesi'nin yapımı, tarihi kaynaklar ve mevcut kalıntılara göre üç dönemde incelenebilir. Bu dönemler ise Erken Bizans Dönemi Kalesi (VII - XII AD), Lüzinyan Dönemi Kalesi (MS 1208 - 1211) ve Venedik Dönemi Kalesi (MS 1489 - 1570) olarak ayrılır.

Ayrıca kale duvarlarının içinde, geç Roma başkentlerini ve Gemi Enkazı Müzesi'ni gösteren, 12. yüzyıldan kalma bir şapel yer almaktadır. Girne Kalesi giriş ücreti 12 TL'dir.

Kıbrıs'ta keyifli bir tatile başlamadan önce tarihi mekanlardan tüm turistik yerleri için Kıbrıs gezi rehberini inceleyebilirsiniz.

Beşparmak Dağları

Beşparmak Dağları, Kıbrıs’ın kuzey kesimi boyunca sıralanmış dağların adıdır. Vadilerle bölünmüş olsa da aşılması oldukça zor bu dağlar orta yüksekliktedir ve doğudan batıya doğru yükselmektedir.

İsmini Bizanslıların kahramanı olan Dighenis’in Araplardan kaçtığı esnada nasıl zorlandığını anlatan efsaneden almıştır. Dighenis, son durak olarak burayı tercih etmiştir. Bu dağların beş zirvesi ise bu zor durumdan nasıl kurtulduğunu simgelemektedir. Doğa yürüyüşlerini seviyor ya da tırmanma gibi ekstrem sporlara ilgi duyuyorsanız Kıbrıs'ta gezilecek yerler listenize mutlaka ekleyeceğiniz yerler arasındadır.

Kıbrıs’ın en önemli doğal güzellikleri arasında yer alan Beşparmak Dağları, aynı zamanda kuş gözlemciliği açısından da oldukça popülerdir.

Büyük Han

Tarihi Büyük Han

Büyük Han, Kıbrıs adasındaki en büyük kervansaraydır ve adadaki en güzel yapılardan birisi olarak kabul edilir. Kıbrıs'ın başkentinde bulunur ve 1572'de Osmanlıların bölgeyi Venediklilerden ele geçirmesi sonrası yaptırılmıştır.

Açık avlunun ortasında namaz kılmak isteyenlere özel çeşmeli bir alan yaptırılmıştır. Sonrasında İngiliz idaresi altına giren bölge ilk şehir hapishanesi olarak kullanılmıştır. Tekrardan Osmanlılar tarafından fethedildikten sonra 1990'lü yıllarda restore edilmiştir. Restorasyon çalışmaları sonrası birçok atölyeden oluşan bir sanat merkezi olarak yeniden hizmete açılmıştır. Aynı zamanda avluda birkaç kafe ve hediyelik eşya dükkanı da bulunmaktadır. Kıbrıs'ta gezilecek yerler arasında tarihi anlamda en kıymetli bölgelerden biridir. Hanın kare şekli vardır. Çapraz tonozlu sütunlarla çevrili odaların arasında geniş bir iç avlu yer almaktadır. Her iki katta da 68 oda bulunmakta olup, zemin kattakiler ticaret için, birinci kattakiler konaklama için kullanılmaktadır.

Hanın girişi doğu ve batıdaki iki kapıdan geçmektedir. Ana kapı doğu tarafındadır ve Asmaaltı Meydanı'na açılır. Her odada şöminelerin üzerine yerleştirilmiş altıgen veya sekizgen taş bacalar vardır. Büyük Han girişi ücretsizdir.

Kıbrıs'ta plaja yakın lüks hizmetleri ile her türlü imkanları sağlayan oteller için Kıbrıs lüks oteller sayfamızı kontrol edebilirsiniz.

Ermeni Kilisesi

Lefkoşa Ermeni Kilisesi

Ermeni Kilisesi, Notre Dame de Tyre veya Ermeni Apostolik Kilisesi, Lefkoşa'da yer alan bir manastır kilisesidir. Arap Ahmet Mahallesi'nde, Salahi Şevket Caddesi'nde yer almaktadır.

Var olan yapı gotik bir tarza sahiptir ve yarı sekizgen apsisi olan kare bir nefinden oluşur. Batı kısmı örten bir kemer ve bir çan kulesi vardır. 14. ve 15. yüzyıllardan kalma kilisenin tabanındaki bazı mezar alanları, 19. ve 20. yüzyılın başlarında gün yüzüne çıkarılmıştır.

Kilise, 1963’ün bölünmesini ve 1974'deki Kıbrıs işgalini takiben kentin Kıbrıs Türk kesimine yerleştirilmesinin ardından, zarar gördüğü bildirilmiştir. Sonrasında yapılan restorasyon çalışmaları sonrası yenilenerek hizmete açılmıştır.

Kumarcılar Hanı

Tarihi Kumarcılar Hanı

Kumarcılar Han, Kuzey Lefkoşa'da bulunan bir kervansaraydır. Büyük Han'ın birkaç yüz metre kuzeyinde ve aynı caddede yer alan Kumarcılar Hanı ve yaklaşık MÖ 1570 yılından kalmadır.

Orta Çağ tüccarlarının deri, kumaş, mücevher, baharat ve ev eşyaları ticareti yaptığı bir han olarak kullanılmıştır. Ayrıca, uzak kasabalardan gelen tüccarların ilk uğradıkları nokta burasıymış.

Günümüzde ise mekana hoş bir atmosfer veren çok sayıda dükkan ve kafe işletmeleri tarafından hizmet verilmektedir.

Green Heights Park

Green Heights Botanik Bahçesi

Green Heights Park, ayrıca Botanik Bahçe olarak adlandırılmakta olup, Kıbrıs’a bağlı liman kenti Girne’de yer almaktadır. İlk kuruluş tarihi 1997’ye dayanmakla birlikte, kuruluşunda bölgeye ağaçlar ve bitkiler dikilmiştir. Her ne kadar ilk dikim yapıldığında bölgenin toprağının verimsiz olduğundan dolayı başarısız olunacağı düşünülse de, sonrasında tam tersi bir şekilde sonuçlanmıştır.

Parka birbirinden farklı ülkelerden ağaç fidanları getirtilmiştir. Günümüzde bu doğa harikası bölgede restoran, bar, otel, havuz, spa ve farklı oyunlar gibi hoş vakit geçirerek eğlenilecek olanaklar sunulmaktadır.

Otel, haftanın 7 günü hizmet vermekte olup, saat 09:30 ve 19:00 arasında açıktır. Ayrıca parkın belirli bir bölümü farklı eğlenceler için 19:00’dan sonra da hizmet vermektedir.

Green Height Park’a giriş ücretsizdir.

1001 Airport Mall

Çağdaş yaşam ve alışveriş alanlarının gözler önüne serildiği 1001 Airport Mall, başkent Lefkoşa’daki Ercan Havalimanı’nda yer almaktadır. Dünyaca ünlü markaların tamamını burada kolaylıkla bulabilmek mümkündür.

Yalnızca giyim ve aksesuar konusunda değil, ayrıca yiyecek ve içecek konusunda da ön plana çıkmaktadır. 1001 Airport Mall’da aradığınız her şeyi bulabileceğiniz gibi, sevdikleriniz için de hediyelere bir göz atabilirsiniz.

Derviş Paşa Konağı

Derviş Paşa Konağı, şu anda Kuzey Lefkoşa'da bulunan Lefkoşa'nın Arap Ahmet semtinde tarihi bir konak ve etnografya müzesidir. Beliğ Paşa Caddesi üzerinde yer almaktadır ve iki katlıdır. Kıbrıs'taki Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilir.

Konak daha eski bir Gotik bina üzerine inşa edilmiştir. Ön kapısı üzerinde 1801 yılında yapıldığına dair bir yazı yer alır. Tavandaki süslü ahşap oymalar 1869 yılında restore edilerek yenilenmiştir. 19. yüzyılın sonunda, duvarlarla çevrili Lefkoşa şehri dışında geniş toprak alanlarına sahip olan zengin bir Kıbrıslı Türk Hacı Ahmet Derviş Efendi'ye ait bir konaktır. Alt kat taştan, üst kat kerpiçten yapılmıştır. Mimarisi ağır bir Osmanlı karakteri taşır ve zamanın Osmanlı yaşam tarzını yansıtır. İki giriş kapısı vardır, tarihsel süreçte biri erkekler için olan selamlık, diğeri de kadınlar içindir haremliktir.

1981'de Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tarafından satın alınmış ve bir tadilattan sonra 21 Mart 1988'de ziyaretçilere etnografik müze olarak hizmete sunulmuştur. Konakta mutfak eşyaları, iğne işi gereçleri, eski kılıçlar ve tarihi kıyafetler gibi geleneksel Kıbrıslı yaşam tarzının varlıkları sergilenir.

Kendinizi ev sıcaklığında hissedebileceğiniz, sorunlarınıza anında çözüm bulabileceğiniz uygun fiyattaki oteller Kıbrıs butik otelleri sayfamızda yer almaktadır.

Salamis Antik Kenti

Antik Kıbrıs'ın en önemli antik kentlerinden birisi olan Salamis, Kıbrıs Adası'nın doğu kıyısında, Gazimağusa'nın kuzeyinde yer alır. Homeros'un efsanesine göre Salamis, Truva Savaşı'ndan sonra gelen Attikalı okçu Teucer tarafından kurulmuştur. Asurlular, Mısırlılar, Persler ve Romalılar da dahil olmak üzere tarih boyunca birçok baskın gruba hizmet etmiştir.

Antik Çağ'da Kıbrıs'ın en büyük kentlerinden bir tanesi ve başkenti olmuştur. İlerleyen zamanlarda ise Kıbrıs'ın doğu tarafında yer alan, çok önemli bir liman kenti olarak kabul edilmiştir. Zamanla dünyanın hemen hemen her tarafından gelen gemilerin uğrak noktası haline gelmiştir. Antik kent, deniz kıyısında uzanan bir alanı kaplamaktadır. Kentte yer alan çoğu tarihi eserler zamanla keşfedilmiştir. Günümüze kadar yapılan araştırmalara göre ise madeni paraların MÖ 411-374 yıllarına dayandığı tahmin edilmektedir.

Bir diğer önemli eserlerden birisi ise kentte 7. ve 8. yüzyıla kadar uzanan büyük ve kemerli mezarlardır. Bu mezarlar hiyerarşi sisteminin en belirgin özelliklerini ortaya çıkarmaktadır. 15000 kapasitelik açık hava tiyatrosu da ziyaretçilerin en beğendiği yapıtlar arasında yer alır. Sur, liman, Roma villası, Bizans Sarnıcı, Aziz Epiphanios Bazilikası, Agora, Zeus Sunağı ve Nikokreon Anıtı, Salamis Antik Kenti'nin içerisinde yer alan diğer temel yapıtlardır.

Kentin mimoza, çam ve okaliptüs ağaçları ile çevrili bölgesinde hala araştırmalar yapılmaktadır.

Lüzinyan Evi

Lüzinyan Evi, Kuzey Lefkoşa'nın Yeni Cami Caddesi'nde yer almaktadır. Ev, 15. yüzyıl Lüzinyan döneminde Latin asilleri için bir konaklama yeri olarak inşa edilmiştir. Osmanlı'nın Kıbrıs fethinden sonra ev değiştirilerek bir cumba eklenmiştir. 1872 yılına gelindiğinde, harap bir ev haline gelmiş ve Türk "Kaloria Al Effendi" ailesinin yaşadığı yer olmuştur. 1958 yılında, ev Classen ailesi tarafından Kıbrıs hükümetinin eline geçerek dokuma atölyesi olarak kullanılmıştır. Daha sonra, ev bölünmüş ve topluluklar arası şiddetten sonra mülteciler tarafından kullanılmıştır. 1980'lerde, Türk makamları tarafından boşaltılmıştır.

Evin tadilatı ve onarımı 1995 yılında Kıbrıs Türk Eserleri Bakanlığı tarafından başlamış ve Aralık 1997'de bir müze ve kültür merkezi olarak hizmete açılmıştır. Evdeki etkinlikler, geleneksel dokuma sanatının hayatta kalmasını amaçlayan prensipler içerir. 2013 yılında, binanın resmi sosyal etkinlikler için kullanılmasını sağlayan başka bir yenileme çalışması yapılmıştır. Ayrıca tesis bünyesinde geleneksel Kıbrıs yemeklerinin servis edildiği bir kafe vardır.

Mevlevi Tekke Müzesi

Mevlevi Tekke Müzesi, Kuzey Lefkoşa'da bir tekkedir. Tarihsel olarak Mevlevi Tarikatı tarafından kullanılmıştır ve şimdi müze olarak hizmet vermektedir. Adadaki en önemli tarihi ve dini yapılardan birisidir. Girne Bulvarı üzerindeki Girne Kapısı'nın yanında, İbrahimpaşa Mahallesi'nde yer almaktadır.

Bina Lefkoşa'nın kentsel dokusunda, Osmanlı mimarisinin önemli bir örneğidir. Günümüzde doğusundaki birkaç oda ile birlikte küçük bir arka bahçe ritüelleri için kullanılan semahane olarak kullanılır.

Mevlevi Tekke Müzesi'ne giriş ücretsizdir.

Deniz Kaplumbağalarının Doğal Yuvaları

Deniz Kaplumbağaları

Sunduğu temiz doğası ve eşsiz atmosferi ile Kıbrıs, deniz kaplumbağalarının en sık tercih ettiği noktalardan birisidir. Kuzey Kıbrıs’ta yer alan ince kumlu ve tertemiz plajlar, hem deniz kaplumbağaları hem de caretta carettalar için oldukça elverişli bir konuma sahiptir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içerisinde yer alan bazı plajlarda da günlük hayata ayak uydurdukları ve rahatlıkla zaman geçirdikleri belirtilir. Kaplumbağaların gözlemlenebileceği en ideal konum Girne’de yer alan Alagadi Plajı’dır. Bu plajın bir diğer ismi ise Alagadi Kaplumbağa Plajı anlamına gelen Alagadi Turtle Beach’tir. Yumurtalarını bırakan kaplumbağaları Haziran ayının sonlarından itibaren çok rahat gözlemleyebilirsiniz. Yumurtalardan çıkan yavruların denize doğru yaptıkları yolculuk ise en yoğun olarak Ağustos ayında gözlemlenmektedir.

Kuzey Kıbrıs, bu tatlı kaplumbağalara yıllardır ev sahipliği yapıyor ve bu anlamda Kıbrıs gezilecek yerleri de düşünüldüğünde eğer bu tarz nesli tükenmekte olan canlılara ilginiz varsa; sizin için mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri olacaktır.

Othello Kalesi (Othello Kulesi)

Othello Kulesi

Othello Kulesi olarak da bilinen Othello Kalesi, Gazimağusa'da yer alır. Othello Kalesi, limanı olası düşman saldırılarına karşı korumak için 14. yüzyılda Luzinyanlar tarafından inşa edilmiştir. Ek olarak Gazimağusa'nın ana girişi olarak da kabul edilmiştir.

Kaleyi çevreleyen çok derin hendekler nedeniyle saldırı neredeyse imkansız olduğu için “Aşılmaz Kale” olarak da bilinmektedir. Kıbrıs, Venedik Cumhuriyeti tarafından fethedildikten sonra kalenin kare kuleleri, daha modern bir hale getirilerek dairesel kulelerle değiştirilmiştir. Bu değişikliklere ek olarak kalenin ana girişinin üstündeki Aziz Mark Aslanının kabartması oyulmuştur. Kalenin içinde yer alan ve günümüze kadar gelmeyi başaran diğer yapıtlar ise yemekhane ve yatakhanedir. Bahçesinde ise İspanyolların ve Osmanlıların eski zamanlarda kullandığı savaş topları bulunmaktadır.

Kale, 2014 yılında restore edilmeye başlanmış ve 3 Temmuz 2015 tarihinde halka açılmıştır. Kale adını, Shakespeare'in Kıbrıs'taki bir liman kasabasında geçen ünlü Othello oyunundan alır. Othello Kalesi giriş ücreti 9 TL'dir.

Gemi Enkazı Müzesi

Gemi Enkazı Müzesi MÖ 4. yüzyıla ait Yunan ticaret gemisini sergilemektedir. Kıbrıslı Rum dalış hocası Andreas Cariolou tarafından Kasım 1965'te bir fırtına esnasında keşfedilmiştir.

Kesin pozisyonunu kaybetmiş olan Cariolou, 1967'de Girne deniz kıyısından, James Husband'ın yardımıyla enkazı tekrar keşfedene kadar 200'den fazla dalış yapmıştır. Pensilvanya Üniversitesi mezunu, Arkeoloji ve Antropoloji Müzesi'nde yüksek lisans öğrencisi olan Michael Katzev, 1967-69 yılları arasında bir kurtarma gezisi düzenleyerek belirlenen bölgeye gelmiştir. Buluntular BBC'nin bir belgeselinde kapsamlı olarak ele alınmıştır. Geminin, yaklaşık %75'i çok iyi korunduğu gözler önüne serilmiştir.

Gemi Enkazı Müzesi giriş ücreti 10 TL'dir.

Mesarya Ovası

Mesarya Ovası, Kıbrıs’ın en büyük ovası olarak bilinmektedir. Kıbrıs’ın orta bölgelerinde yer almakta olup, güneyinden Trodos Dağı’na, kuzeyinden Beşparmak Dağları’na, doğusundan Mağusa Körfezi’ne ve batısından ise Lefkoşa’ya komşudur.

1000 kilometrelik alanı kaplayan ovanın yaklaşık olarak genişliği 65 kilometre ve ortalama uzunluğu ise 35 kilometredir. Kurak bir nokta olduğu için toprağı elverişli değildir. Fakat yağışların yoğun olduğu evrelerde Kıbrıs’ın iki büyük akarsuyu olan ve Maserya Ovası üzerinde yer alan Kanlıdere ve Çakıllı Dere’yi beslemektedir. Mesarya Ovası’nı genellikle kır gezintisine çıkan doğa turistleri tercih etmektedir.

Kıbrıs Günübirlik Gezilecek Yerler

Kıbrıs, Akdeniz’in en çok tercih edilen turizm bölgelerinden biridir. Tarihi ve doğal güzellikleri ile Kıbrıs günübirlik geziler için ziyaretçilerine birbirinden farklı olanaklar sunmaktadır.

Güzelyurt

Kıbrıs şehir merkezi Güzelyurt’a yaklaşık olarak 40 km uzaklıktadır. Ercan Havalimanı ile de 1 saatlik mesafe söz konusudur. Lefke ile Lefkoşa arasında yer alan bu güzel yerleşim alanı, narenciye bahçeleri, yemyeşil doğası ve tarihsel zenginliği ile keyifli bir günübirlik gezi deneyimi sunmaktadır.

Portakal, limon, karpuz, greyfurt, patates ve nar gibi sebze ve meyvelerin en çok yetiştirildiği yer olan Güzelyurt’ta Portakal Festivali’de düzenlenmektedir. Bölgeyi gezerken keşfedebileceğiniz noktalar ise Soli Antik Kenti, Vouni Sarayı ve Aziz Mamas Kilisesi’dir. Kıbrıs'ta gezilecek yerler arasında özellikle gece hayatı ve restoranlar anlamında görülmesi gereken bir bölge olduğu ifade edilmektedir.

Girne Kalesi

Kıbrıs şehir merkezine yaklaşık olarak 31 km mesafede yer alan Girne Kalesi, Arap – İslam akınları için Bizanslılar tarafından 7. Yy’da inşa edilmiştir. Günümüzde müze olarak ziyarete açılmış olan kalenin içerisinde St George Kilisesi, Kırnı mezarları, Venedik Kulesi, Luzinyan Kulesi ve Batık Gemi Müzesi yer almaktadır.

Girne Plajları

Acapulpo Plajı

Girne Kıbrıs şehir merkezine yaklaşık olarak 45 km uzaklıktadır. Şehrin en turistik noktalarından biri olan Girne’ye günübirlik bir gezi planı yaparken, plajlarını listenize dahil edebilirsiniz. İlçenin popüler plajları, Acapulco Plajı, Çatalköy Plajı, Alagadi Plajı, Escape Plajı, Denizkızı ve Camelot Plajı şeklindedir.

Girne Yat Limanı

Kıbrıs şehir merkezine yaklaşık olarak 52 km uzaklıkta yer alan Girne Yat Limanı, özellikle sıcak yaz gecelerinde, restoranları, kafeleri, alışveriş yapabileceğiniz dükkanları ve sıra sıra dizilmiş yatları ile ziyaretçilerine eşsiz bir manzara sunmaktadır. Girne Kıbrıs'ta tatil için vazgeçilmez yerlerden bir tanesidir.

Bellapais Manastırı

Kıbrıs şehir merkezine yaklaşık olarak 31 km mesafede yer alan Bellapais Manastırı, Beşparmak Dağları’nın eteklerine konumlanmıştır. 1198-1205 yılları arasında Lüzinyanlılar tarafından yaptırılmış olan manastırın içerisinde zaman zaman konserler düzenlenmektedir.

Augustine keşifleri tarafından 1158 senesinde Beşparmak dağlarına inşa edilmiştir. Hem dağ manzarasıyla hem de muhteşem Kıbrıs sahillerine hükmediyor oluşuyla dünyadaki sayılı manastırlardan biridir.

Beşparmak dağının eteğine inşa edilen bu manastır, Kıbrıs tarihi açısından da oldukça önemli bir yere sahiptir. Bellapais Manastırı, anlatmakla bitmeyen bir güzelliğe sahip olduğu için Kıbrıs'ta gezilecek yerler arasına mutlaka eklenip görülmesi önerilmektedir.

Karpaz Plajları

Karpaz Altınkum Plajı

Kristal berraklığında suyuyla dikkat çekmekte olan Karpaz, Kıbrıs günübirlik ziyaretler için ideal noktalar arasında yer almaktadır. Şehir merkezine yaklaşık olarak 105 km mesafede yer alan Karpaz, millerce uzunlukta plajlara sahiptir. Altın Kum, bozulmamış dokusu ve manzarası ile ziyaretçilerine keyifli bir gün vadetmektedir.

St Nicholas Katedrali (Lala Mustafa Paşa Camii)

Lala Mustafa Paşa Camii

Kıbrıs şehir merkezine yaklaşık olarak 70 km mesafede yer alan St Nicholas Katedrali, 1298-1312 yılları arasında inşa edilmiştir. Bu yapı, tüm Akdeniz’in en görkemli yapıları arasında yer almaktadır.

Gazi Mağusa Plajları

Silver Plajı

Gazi Mağusa, Kıbrıs şehir merkezi arası uzaklık yaklaşık olarak 55 km’dir. Gazi Mağusa’da plajlar yönünden oldukça zengin seçeneklere sahip bir ilçedir. Bediz Plajı, Glapsides Plajı ve Palm Beach bu seçeneklerden bazılarıdır.

Ayia Napa

Şehir merkezine yaklaşık olarak 90 km mesafede yer alan Ayia Napa, küçük bir yerleşim yeri olmasına rağmen, Kıbrıs’ın eğlence ve turizm alanında oldukça gelişmiş noktaları arasında yer almaktadır. Sınırları içerisinde yer alan Nissi Plajı’nın turkuaz rengi berrak sularında bir gün geçirebilir, mavi bayraklı plajda güneşin tadını çıkardıktan sonra bölgenin tarihi güzelliklerini keşfedebilirsiniz.

Adını tarihi bir kiliseden alan bu küçük kasaba, 1974 yılında gerçekleşen Kıbrıs Harekatı sonrasında büyük bir değişime uğrayıp Kıbrıs gezilecek yerler arasında da adını ilk sıralara yazdırmayı başarmıştır.

St. Barnabas Arkeoloji ve İkon Müzesi

Kıbrıs, yıllarca birçok çeşitli dine ve ırka ev sahipliği yapmış bir ülkedir. Müslüman'dan tutun Hristiyan ve Musevi'ye kadar her dini görüşten insana ve ortama kapılarını açan bu şehir özellikle bu müzesiyle de bambaşka bir hikayeye imza atmıştır. St Barnabas; Salamis doğumlu Yahudi bir ailenin oğludur.

Kudüs'te eğitim gördüğü belirtilen Barnabas, belli bir süre sonra Kıbrıs'a dönüş yapar ve Hristiyanlığı yaymak adına bu konuda çalışmalarına başlar. 45 yılında St. Paul ile çalışmaya başlayan Barnabas, yapmaya çalıştığı bu girişimden ötürü kendi vatandaşları tarafından öldürülür ve cesedi de denize atılır. Barnabas'ın öğrencileri, bu yaşanan durumları yakından takip eder ve St Barnabas'ın cesedini oradan çıkartıp bir yer altı mağarasına gömerler. Bunu gerçekleştirirken de Barnabas'ın göğsüne St. Mathews'e ait olan incilin kopyasını yerleştirirler. Bu olaylardan yaklaşık 450 sene sonra, piskopos Anthemios rüyasında bu mezarı gördüğünü söyleyerek mezarın açılmasını ister ve devamında da Barnabas'la birlikte incil de gün yüzüne çıkar.

Bu gelişmelerin ardından bu bölgenin kilise haline getirilmesine karar verilir ve hem gizemi hem de geçmişiyle Kıbrıs gezilecek yerler arasında mutlaka kendine yer edinen bir yapı haline gelmiştir.

Namık Kemal Zindanı ve Müzesi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Gazimağusa'nda yer alan bu müze, merkeze yaklaşık 1 saatlik mesafededir. 1 Nisan 1873'te sahnelenen Vatan Yahut Silistre oyunu sonrası, oyunu izlemekte olan bazı kişilerin saldırısı ve şikayetiyle birlikte Mağusa'da bir zindana hapsedilen Namık Kemal, 38 aylık sürgüne maruz kalmıştır.

Bu süreçte birçok hastalığa yakalanan Namık Kemal, zindanın korkunç bir yer olması aynı zamanda da sıtma hastalığına defalarca yakalanmasına rağmen eserlerinin büyük bir kısmını bu dönemde hazırlamıştır. Günümüzde ise bu zindan ve hemen yanındaki bina Namık Kemal'in hayatına ve eserlerine dair bilgiler veren bir müze haline getirilmiştir. 19. yüzyıl Osmanlı mimarisine göre hazırlanmış olan bu bina 3 katlı olarak hazırlanmış aynı zamanda da etrafı ahşap malzemelerle kaplanmıştır.

21 Aralık 1993'te resmen hizmete başlamıştır.