Isparta Tarihi Yerleri

Isparta yöresinde yerleşimin tarihi Paleolitik Dönem’de başlamaktadır. M.Ö. 2000’li yıllarda Pisidya Bölgesi olan yerleşim yerinde Luvi ve Arzava toplulukları yaşamıştır. M.Ö. 1200’lü yıllara gelindiğinde Ege Göç Kavimleri toplulukları bölgeye gelerek Arzava Ülkesi’nin hükmüne son vermiştir. Göç eden kavimler arasında ise en önemlileri Frigya ve Lidyalılar’dır.

Helenistik Dönem’e gelindiğinde bölgenin hâkimi Büyük İskender olmuştur. M.Ö. 190 yılından M.S. 395 yılına dek Romalılar egemenliklerini sürdürmüştür. Romalılardan sonra Bizanslılar, 1204 yılında da Selçuklular yörenin hakimiyetini ele geçirmişlerdir.

Isparta Orta Çağ zamanında İslam Devletleri ile Bizans arasında önemli rol oynamış yerlerinden biri olmuştur. Osmanlı zamanına gelindiğinde ise Isparta bünyesinde birçok yenilikler yapılarak önemli yerlerden biri haline getirilmeye çalışılmıştır.

Millî Mücadele yıllarında İzmir’de Yunanlıların, Antalya’da İtalyanların işgalleri başladığı için direniş başlamıştır. Isparta’da birleşen direniş hareketi Kuvay-ı Milliye ruhu için önemli rol almaktadır.

1919 ile 1923 yılları arasında bölgede milli direnişe destek çıkılması ve coğrafi konumundan kaynaklı Isparta yöresinde sanayileşme ve şehirleşme hızla başlamıştır. Günümüzde Akdeniz Bölgesi’nde modern şehirleşme hareketleri devam etmektedir. Tarihi ve kültürel geçmişi dolayısı ile birçok yabancı turistin de ağırlandığı bir merkez olmuştur. 

Isparta'da uygun fiyatları ile her bütçeye hitap eden konaklama hizmetleri için Isparta hotel sayfamıza göz gezdirebilirsiniz.


Adada Antik Kenti

Adada Antik Kenti Adada Antik Kenti

Adada Antik Kenti, Isparta’nın Sütçüler ilçesindedir. Pisidia bölgesinin antik kentleri arasında Adada da yerini almaktadır. Antik kent Kovada Gölü’nün güneydoğusundadır. Çevresi ağaçlarla çevrili olduğundan dolayı otantik bir görünüme sahiptir.

Helenistik Dönem’den kalma sikkeler yerleşim alanından ve çevresinde kazılar sonucu çıkarılmıştır. Tanrı Zeus ve Herakles tasvirleri bulunan sikkeler üzerinde tasvir edilmiştir. Tarihi zenginlikler ve kalıntılar ile tarih severlerin gezebileceği yerlerdendir.

Isparta'da tatilinizi bir adım yukarı taşımak için gezmeniz gereken yerleri listeledik. Isparta'da gezilecek yerler yazımızı kontrol etmeyi unutmayın.


Antiocheia Antik Kenti

Antiocheia Antik Kenti Antiocheia Antik Kenti

Antiocheia Antik Kenti, Isparta’nın Yalvaç ilçesindedir. Pisidia bölgesinin başkenti olan antik kentte ilginç ve keyif verici birçok tarihi yapı bulunmakta ve günümüze dek kalmayı başarabilmiştir.

M.Ö. 281 ile 261 yılları arasında kurulmuş olan antik kent Isparta’nın tarihi için en önemli yerlerden biridir. Antik kente bağlı birçok devasa yapı olduğu için bölgeyi bisiklet veya araçla gezmek daha kolay olabilmektedir.

Antiocheia Antik Kenti’ne giriş ücretlidir. Kişi başı ücret 6 TL’dir. Haftanın her günü ve özel günlerde ziyaretçilere açıktır.


Dündar Bey Medresesi

Dündar Bey Medresesi Dündar Bey Medresesi

Dündar Bey Medresesi, Isparta’nın Eğirdir ilçesindedir. 1301 ile 1302 yılları arasında inşa edilen medrese Hızırbey Camii ile birbirlerini tamamlayan bir mimari yapıdır. Medresenin giriş kapısı özellikle büyük ve heybetli bir görünüme sahiptir.

Medresesin mimarisi dikdörtgen planlıdır ve çift katlı bir yapıya sahiptir. Günümüzde pasaj görünümünde olup içerisindeki 11 dükkana ev sahipliği yapmaktadır. Bu dükkanlar içerisinde yöresel ürünler satılmaktadır.


Eğirdir Kalesi

Eğirdir Kalesi Eğirdir Kalesi

Eğirdir Kalesi, Isparta’nın Eğirdir ilçesindedir. Kalenin yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir ancak M.Ö. 4. yüzyılda yapıldığına dair tahminler bulunmaktadır. Kale, iç ve dış kale olarak iki kısımdan oluşmaktadır. Zamanla dış kalenin hasar görmesinden dolayı yalnızca iç kale günümüze dek varlığını sürdürmeyi başarabilmiştir.

Eğirdir Kalesi özellikle Roma ve Bizans dönemlerinde konumundan kaynaklı onarımdan geçmiştir. Bölgenin savunma ihtiyacı azalınca kale onarılmamıştır. Kalenin heybetli bir görüntüsü ve eşsiz manzarası bulunmaktadır.

Isparta'da muhteşem manzaraları ile sizi uzaklara götürecek gezi rehberi için Isparta gezi rehberi sayfamızı kontrol etmeyi unutmayın.


Isparta Müzesi

Isparta Müzesi Isparta Müzesi

Isparta Müzesi, Isparta’nın merkezindedir. Isparta yöresinde yapılmış olan kazılar sonucu çıkarılan eserler müzede sergilenmektedir. 1985 yılında Isparta Müzesi hizmete açılmıştır. Müzedeki bölümler; Arkeoloji Salonu, Halı Salonu, Etnografya Salonu ve Hazine Salonu’dur.

Arkeoloji Salonu’nda Harmanören kazı sonucu bulunan eserler, Perge Antik Kent’te bulunan eserler, Yukarı Kilise ’ye ait ikonlar ve eserler sergilenenler arasındadır. Halı Salonu’nda Isparta yöresine ait halılar sergilenmektedir. Etnografya Salonu’nda yörenin kültürel buluntuları ve yaşam şeklini aktaran eserler sergilenmektedir. Hazine Salonu’nda bölgede geçmişten günümüze dek yaşamış olan medeniyetlerin sikkeler ile bronz ve gümüş takıları yer almaktadır. Müzeye giriş ise ücretsizdir.


Uluborlu Müzesi

Uluborlu Müzesi Uluborlu Müzesi

Uluborlu Müzesi, Isparta’nın Uluborlu ilçesindedir. Isparta’daki Kültür Sarayı binasının zemin ve birinci katında bulunan müze Isparta Müze Müdürlüğü’ne bağlıdır. Kültür Sarayı binasında ayrıca Alaaddin Keykubat Halk Kütüphanesi de yer almaktadır. Binada eserlerin bir kısmı açık alanda sergilenmektedir.

Müzenin zemin katında çini eşyalar ve seramikler, birinci katında yöresel kıyafetler, aksesuar ve eşyalar görülebilmektedir. Bahçesinde ise Romalılardan kalan mezar ve lahit tarihe ışık tutmaktadır.

Uluborlu Müzesi Pazartesi günleri hariç ziyarete açıktır. Müzeye giriş ücretsizdir. Sabah 08.00 ile 17.00 arasında hizmet verilmektedir.

Isparta'da bir çok özel aktiviteleri ile lüks bir konaklama deneyimi yaşayabileceğiniz Isparta 4 yıldızlı oteller listemize uğramayı unutmayın.


Atabey Ertokuş Medresesi

Atabey Ertokuş Medresesi Atabey Ertokuş Medresesi

Atabey Ertokuş Medresesi Isparta’nın Atabey ilçesindedir. Tarihi ve mimari yapısı ile hayranlık uyandıran bir yapıdır. Selçuklu mimarisinin örneklerinden biridir. Miladi takvime göre 1224 yılında inşa edilmiştir.

Medresenin yapımı sırasında kullanılan taşlar Alaaddin Keykubat Dönemi’nde Selçuklu uç kumandanı Mübarizeddin Ertokuş tarafından kurulmuştur. Taş mihrabı Selçuklu eserleri arasında nadir özellikler taşımaktadır. Görkemli bir havası bulunan medrese içerisinde çok fazla dekor bulunmamaktadır. 1993 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilip ziyarete açık hale getirilmiştir.


Yalvaç Müzesi

Yalvaç Müzesi Yalvaç Müzesi

Yalvaç Müzesi, Isparta’nın Yalvaç ilçesindedir. 1966 yılında hizmete açılan müzenin eserleri Yalvaç yöresi ve çevresinde yapılan kazılar sonucu bulunmuştur. Müze geniş bir alandan oluşmaktadır. Müzede Prehistorik Eserler, Klasik Eserler, Etnografya Eserler, Yazma Eserler, Resim Galerisi ve Açık Teşhir Bölümleri bulunmaktadır. Müze düzenli bir yapıdadır.

Müzede ayrıca Antiokheia Antik Kenti eserleri ve tiyatro binasının eserleri de sergilenmektedir. Eski zamanlara ait lahit ve sütunlar da dikkat çekmektedir. 

Yalvaç Müzesi’ne giriş ücretsizdir. Pazartesi günleri haricinde 08.00 ile 17.00 saatleri arasında açıktır.


Men Tapınağı

Men Tapınağı Men Tapınağı

Men Tapınağı, Isparta’nın Yalvaç ilçesindedir. Ay Tanrısı Men için inşa edilmiş olan yapı kutsal alan olarak kabul görmektedir. Antiokheia Antik Kenti'ne 5 km uzaklıkta bulunan tapınak tanrı adına şehirleşmiş tek yerleşim noktası olduğu için önemlidir.

Men Tapınağı bir sıra sütun ile çevrelenmiştir. Podyum farklı bir mimariye sahiptir. Güneybatı ve kuzeybatı bölümünde ise 10’ar, güneydoğu ve kuzeydoğu bölümlerinde ise 6’şar basamak bulunmaktadır.

Isparta'da lüks mekanları ile açık büfe imkanları sağlayan ve bir çok aktivelere imkan veren Isparta 3 yıldızlı oteller sayfamıza göz gezdirebilirsiniz.


Uluborlu Kalesi

Uluborlu Kalesi Uluborlu Kalesi

Uluborlu Kalesi, Isparta’nın Uluborlu ilçesindedir. Kale sarp bir kayalık üzerine konumlanmıştır. Çevreye hakim manzarası olan kalenin yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir.

Kale iç ve dış kale olarak ikiye ayrılmaktadır. Dış kale günümüze gelene dek çok fazla hasar aldığı için yıkılmış durumdadır. İç kalenin durumu daha iyi olduğu için günümüze dek varlığını sürdürmeyi başarabilmiştir. Mimari yapısında moloz taş ve blok taş kullanıldığı görülmektedir.