Kınalıada'da Gezilecek Yerler

Prens Adaları arasında İstanbul’a en yakın olan Kınalıada, gezilecek yerler açısından zengin seçenekler ile ziyaretçilerini karşılamaktadır. Kum taşı uçurumlarının kızıla yakın bir renkte olmasında ötürü Kınalı adını almıştır. Bizans Dönemi'nde yaşanan sürgünlerde kullanılan bir ada olarak tarihe geçmektedir. Sürgünlerin en popüler örneği kabul edilen Romen Diyojen'dir.

Adalar arasında dördüncü en büyük ada olarak kabul edilmektedir. Ada içerisinde genelliklet bisiklet ile ulaşım sağlanmaktadır. Kınalıada’yı yerleşim yeri amacıyla kullanan yerli halk oldukça azdır. Yaz aylarında turistler ile birlikte adanın nüfusu yaklaşık olarak 3000 civarı olmaktadır. Diğer adalara göre Kınalıada'nın büyük bir bölümünü yerleşim alanları kapladığı için doğal güzellikler açısından çıplak kalmıştır. Tertemiz plajlar ve tarihi yerler, adada keşfe çıkılması gereken popüler noktalardır.

Kınalıada'da tarihi yerlere yakın olup birbirinden farklı uygun fiyatları ile göz alıcı oteller için Kınalıada otelleri sayfamızı inceleyebilirsiniz.

Kınalıada Kumluk Plajı

Kınalıada’da en gözde plajlar arasından olan Kumluk Plajı, aileler için en uygun yerler arasındadır. 1993’den bu yana hizmet vermekte olan plaja ailelerin rahatlıkla eğlenebilmeleri için tek gelen erkekler alınmamaktadır.

Plaj üzerinde cankurtaran, doktor ve ilk yardım gibi olanaklar sağlanmaktadır. Bunların yanı sıra yiyecek ve içecek ihtiyacı için restoranı ve ayrıca diğer temel ihtiyaçlarınız için duş, WC ve soyunma kabini gibi olanakları mevcuttur. Plaja yakın konumda birçok butik otel, konaklama fırsatı sunmaktadır.

Kınalıada'nın gözde olan Kumluk Plajı’na giriş ücreti hafta içi 40 TL, hafta sonu ise 60 TL’dir.

Kınalıada Camii

Kınalıada Camii, Kınalı Çarşı Caddesi üzerine inşa edilmiştir. İstanbul ilinde gerçekleştirilen imar projesinin ardından halkın isteği üzerine 1950’li yıllarda Karaköy Meydanı üzerinde bulunan Karaköy Cami’nin Kınalıada’ya taşınmasına karar verilmiştir. Bunun üzerine meydandan alınan cami parçalara ayrılarak gemiye yüklenmiştir. Fakat İstanbul Boğazı sınırlarında gemi yan yatarak cami suların altına gömülmüştür.

Bu üzücü olaydan birkaç yıl sonra Mimar Başar Acarlı ve Turhan Uyaroğlu, Kınalıada’ya yapılacak bir cami için bir proje hazırlamış ve projeleri kabul edilmiştir. Kınalıada Camii'nin inşasına başlandıktan sonra yerli halkın da desteği ile 1964 yılında ibadet amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. Minare bölümü camiden ayrıdır ve tavanı üçgen forma sahiptir. Kınalıada gezilecek yerler arasında hem ibadet hem de turistik amaçlı yoğun ziyaretçi çekmektedir.

Hafta sonu tatilinizi ailenizle birlikte geçireceğiniz rahat konaklama imkanları sağlayan otelleri ekibimiz sizin için İstanbul otelleri sayfasında listeledi.

Dönüşüm Manastırı

Dönüşüm Manastırı, Kınalıada’da olan Manastır Tepesi üzerinde yer almaktadır. Yapılan araştırmalardan sonra Bizans döneminde inşa edildiği düşünülmektedir. İstanbul’un Fethi gerçekleştikten sonra kendi haline bırakılan manastır, yıkılmaya yüz tutmuştur. Bunun üzerine İstanbul’da sürekli çalışan Sakızadalı tüccar, 1722 yılında yapım masraflarını üstlenerek restore ettirmiştir.

Rus yapımı ikonlara sahip kilisenin yanına restore çalışmaları esnasında Aziz Paraskevi’ye adanan yeni bir şapel eklenmiştir. Oymacılığın en güzel örnekleri arasında gösterilen İconostasis ve piskoposluk tahtı, manastır içerisinde görülmeye değer eserlerdir. 1. Dünya Savaşı esnasında Rus mültecilerin buraya yerleşmesi sonucu günümüzdeki haline kavuşmuştur. Kınalıada gezi rehberi eşliğinde bilgi edinerek de keşfe çıkabilirsiniz.

Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi

Surp Krikor Lusarovic Ermeni Kilisesi

Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi, Kınalıada üzerinde yer alan Narçiçeği Sokağı'nda bir konuma sahiptir. İstanbul Ermeni Patriği III. Hagopos Seropyan tarafından 1857 yılında ibadet amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. Daha sonra zamanla yıpranan kilisenin bulunduğu noktaya 1988 yılında yenisi inşa edilmiştir.

Kiliseyi önemli kılan temel etkenlerden birisi, Prens Adaları üzerinde bulunan ilk ve tek Ermeni kilisesi olmasıdır. Ermeni taş oymacılığının en güzel örneklerini, kilisenin duvarlarından net bir şekilde görülebilmektedir. Ayrıca Trabzon ilinde bulunan Aziz Auxent Kilisesi’nden getirilen Mihrap perdesi de oldukça dikkat çekicidir. Tarihi dokusu ile Kınalıada gezilecek yerler listesinde bulundurulmalıdır.

Kınalıada'da muhteşem manzaraları ile sizi farklı diyarlara götürecek gezi rehberi için Kınalıada gezi rehberi sayfamıza uğramayı unutmayın.

Hristos Rum Manastırı

Hristos Tepesi üzerinde yer alan Hristos Rum Manastırı, Kınalıada'da tarihi gezilecek yerler arasında bulunmaktadır. Dört adet kemere sahip yer altı sarnıcı ve dört sütun başı da dahil olmak üzere Bizans Dönemi’ne ait birçok tarihi kalıntıyı bünyesinde barındırmaktadır. Yapılan araştırmalara göre manastır, adanın üzerinde yer alan eski bir Yunan tapınağının olduğu kalıntılar üzerine inşa edilmiştir.

Tepe üzerinde yer aldığı için diğer adalar manzarasını da gözler önüne sermektedir. Ayrıca piknik yapmak isteyenler için ağaçlık bir alanı mevcuttur. Kınalıada gezi planınızda bulunması gereken önemli bir tarihi yapıdır.

Kınalıada Ülker Restoran & Plaj

Kınalıada Ülker Restoran

Hem restoran hem de plaj hizmeti sunan Kınalıada Ülker Restoran & Plaj, İskele’nin tam ter tarafında kalmaktadır. Halk plajı olarak hizmet sağlamakta olup, sığ denizi ile çocuklu aileler ve yeni yüzme öğrenenler tarafından sıklıkla tercih edilmektedir.

Kınalıada Ülker Restoran & Plaj alanında temel ihtiyaçlarınız için duş, WC ve giyinme kabini gibi olanaklar da sağlanmaktadır. Plaja giriş için herhangi bir ücret ödenmesi gerekmemektedir. Şezlong ve şemsiye kiralamak isteyenlerin ödemesi gereken ücret 20 TL’dir. Ayrıca Kınalıada'da bulunan bu plajda yüzerek vakit geçirmek istemiyorsanız, restoranına gelerek manzara eşliğinde yemeğinizi yiyebilirsiniz.

İstanbul'a gittiğinizde mutlaka görülmesi gereken yerleri ekibimiz sizin için hazırladı. İstanbul gezi rehberi sayfasını kontrol edebilirsiniz.

Rum Ortodoks Panayia Kilisesi

Çınarlı Köşk Sokağı'nda bulunan Rum Ortodoks Panayia Kilisesi'nin geçmişi 1886 yılına kadar dayanmaktadır. Denize oldukça yakın bir konumda yer almaktadır. Meryam Ana'nın doğumunun sembolik özelliğini taşıyan nartekse ev sahipliği yapmaktadır. Nartekse avludan geçiş yapılmaktadır.

Bazilika şekline sahip olmakla birlikt 3 geçitlidir. Birçok ikona örneği ile tarihi ve estetik bir doku sunmaktadır. Kilisede belirli aralıklarla dini kutlamalar gerçekleştirilmektedir.

Kınalıada Günübirlik Gezilecek Yerler

Prens Adaları arasındaki turistik potansiyeli yüksek adalardan bir tanesi ola Kınalıada, hem tarihi yerleri hem de doğal güzellikleri ile gezilecek yerler açısından zengin seçenekler ile ziyaretçilerini karşılamaktadır. Gezilecek yerler, Kınalıada ile sınırlı kalmamaktadır. Heybeliada’ya çok yakın konumu ile günübirlik Heybeliada ve diğer adalara tur yapma şansınız da bulunmaktadır. Tekneler ve feribotlar ile ulaşım gerçekleştirilmektedir.

Kınalıada'da her bütçeye uygun fiyatları ile rahat konaklama hizmetleri sunan yerler için Kınalıada pansiyon sayfamıza göz atabilirsiniz.

Değirmenburnu Tabiat Parkı

Heybeliada’da doğa turu yapmak isteyenlerin ilk güzergahı olan Değirmenburnu Tabiat Parkı, 19. yüzyılda un değirmeni olarak kullanılmıştır. Daha sonra üzerinde gerçekleştirilen değişikler ile tabiat parkı statüsünü kazanmıştır. Piknik ve bisiklet turu yapmak ve diğer eğlenceli aktivitelere katılım sağlamak için ada üzerindeki en iyi gezi noktalarından bir tanesidir.

Bet Yaakov Sinagogu

Heybeliada sınırlarındaki en önemli tarihi yerlerden birisi olan Bet Yaakov Sinagogu, 1953 yılında Yahudi halkın ihtiyacı doğrultusunda inşa edilmiştir. Yaz aylarında ibadet amacıyla yoğun ilgi toplarken, kış aylarında belirli aralıklarla kullanılmaktadır.

Kınalıada'da bir çok eğlenceli aktiviteler ile yüzünüzü güldürecek oteller için Kınalıada tatil otelleri sayfamıza göz gezdirebilirsiniz.

Aya Yorgi Uçurum Manastırı

Bir yamaç üzerinde bulunan Aya Yorgi Uçurum Manastırı'nın asıl adı Hagios Georgios tou Kremnou'dur. 16. yüzyılda inşa edilmiş manastır, muhteşem doğa manzarasıyla da yoğun ilgi görmektedir. Hem tarihi hem de doğa yolculuğuna çıkanların ada üzerinde ziyaret etmesi gereken güzel bir yer olarak öne çıkmaktadır.