Buca Tarihi Yerleri

Buca’da yapılan araştırmalar ve ele geçirilen buluntulara göre MÖ 130 yıllarında, antik çağda, bu bölgenin yerleşim yeri olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. Antik çağ döneminde Kral Yolu’nun Buca’nın yakınlarından geçmesi de ilçenin önemli bir konumda yer aldığının kanıtlarındandır. İon göçü zamanında MÖ 610 yıllarında kurulduğu düşünülen ilçede Lydialılar, Persler, Büyük İskender, Pergamon Krallığı, Romalılar, Bizanslılar ve Türkler ev sahipliği yapmışlardır.

Yakın tarihe bakıldığında ise Buca’nın bir Rum köyü olduğu söylenmektedir. Rumlar, Yahudiler ve Türklerin bir arada yaşaması ve Avrupalı iş adamlarının ve ailelerinin buraya yerleşmesi, Buca’nın gelişmesine ve zenginleşmesine katkıda bulunan etkenlerdendir.


Forbes Köşkü

Buca Tarihi Forbes Köşkü Buca Tarihi Forbes Köşkü

İzmir’in ve Buca’nın en anıtsal, çarpıcı ve görkemli Levanten malikanelerindendir. Çamlık bir koru ile örtülmüş ve tepenin üst kısmına konumlandırılmış yapısıyla tepeyi tamamlayan bir şaheser görünümündedir. Çevresine egemen bir karakter veren iki kata ilaveten sivri çatısıyla yükseltilmiş ve kule biçiminde köşe blokları da ayrıca dikkat çekmektedir.

Köşkün kapısının üzerinde yer alan yazıttan anlaşıldığı üzere yapının 1908 yılında inşa edildikten hemen sonraki yıl yandığı 1910 yılında ise tekrar inşa edildiği bilgilerine ulaşılmıştır.

Forbes Köşkünün başka bir değeri de detaylarındaki çok kaliteli malzeme ve işçiliktir. Forbes Ailesi’nin kentten ayrılmasından sonra bir süre Whittall Ailesi tarafından kullanılan yapı, daha sonra kamulaştırılmıştır.

Levanten tarihinin mimari tasarımını ve süslemelerini yansıtan, günümüzde sayıları giderek azalan bu köşklerden biri olan Forbes Köşkü, farklılıklarıyla dikkat çekmeye devam etmektedir.


Kız Kulesi

Buca Tarihi Kız Kulesi Buca Tarihi Kız Kulesi

Levanten Hacı Andoniyadis’e ait olan kule geçmiş zamanda zeytinlikler ve bağlar içerisinde hayat bulurken günümüzde kentleşmiş bir alan içerisinde kalmıştır.

Genişçe bir tabana oturtulan ve konik formda inşa edilmiş olan bu taş yapının üst kısmına dıştan dolanan merdivenle çıkılmaktadır. Tepesinde dairesel, minare şerefesi şeklindeki teras üzerinde de konik bir külah çatı yer alır.

Hacı Andoniyadis hayatını kaybettikten sonra kule olan bu ev sahipsiz kalır ve gençlerin buluşma noktası olmuştur. Hafta sonlarında ilçenin evlilik çağına gelmiş kızları kulede, erkekleri ise etrafında toplanmıştır. Tarihin akışında kule ev zamanla Kız Kulesi adını almıştır.


Protestan Kilisesi

Buca Protestan Klisesi Binası Buca Protestan Klisesi BinasıAraştırılan kaynaklara göre Kilise, 1834 yılında Protestan Anglikan Kilisesi olarak hizmete açılmıştır. Kilise binası ilk başta şafel şeklinde küçük bir köy kilisesi olarak inşa ettirilmiştir. Sonraki yıllardan Osmanlı Padişahı Abdulaziz tarafından verilen fermanla kilise binası yenilenmiştir.

Kilise, 1961 yılın adek Türk Protestan halkının ibadet ihtiyacını karşılamıştır. Bu tarihten sonra kilise müştemilatını belediyeye devretmiştir. Buca Belediyesi de kilise binasını 2001 yılına kadar kültür merkezi olarak kullanmıştır.

Türk Protestan halkı ibadet ihtiyacı için resmi makamlardan aldığı izinle 2001 yılında Buca Belediyesi ile yaptığı protokolde bina asli görevine geri dönmüştür.


Su Kemerleri

Buca Tarihi Su Kemeri Kalıntıları Buca Tarihi Su Kemeri KalıntılarıGeçmişte Paradiso ve Kızılçullu olarak bilinen günümüzde ise Şirinyer olarak geçen Buca’nın mevkilerinden birinde yer alan Su Kemerleri, günümüze kadar Melez Çayı’nın üzerinde kendini koruyabilmiştir.

Romalılar tarafından inşa edilen ve eski çağ tarihçilerinin “Akvadük Kemerleri” olarak adlandırdığı bu kemerler, MÖ 133 ile MS 395 yıllarını kapsayan Romalılar döneminde İzmir’e gelen suyun akışını düzenlemiştir. İki sıra şeklinde Romalılar tarafından inşa edilen su kemerlerinin yapımında tonlarca yumurta akı kullanılmıştır. Yapısıda kullanılan bu malzemeler sayesinde dayanıklılığı artan su kemerleri, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerinde de kullanılmıştır.

Antik kentin su ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiş su hatların ikisinin kalıntıları halen görülebilmektedir. Bunlardan ilki Smyrna’ya doğu yönünden su ileten ve bugün Karapınar su yolu olarak bilinen ikincisi ise bugün Osmanağa su yolu olarak bilinen Kızılçullu Su Kemeri’dir.


Rees Köşkü

Tarihi Rees Köşkü Binası Tarihi Rees Köşkü Binasıİzmir’de yaşayan ve önde gelen Levanten ailelerinden biri olan Rees ailesinin Buca’ya inşa ettirdiği köşktür. Rees ailesi Bucalı olarak tanınmaktadır. Yapılış tarihi konusunda farklı görüşler ileri sürülen köşkün 1890 -1895 ya da aynı yüzyıl sonunda inşa edildiği sanılmaktadır.

Rees ailesinin atlara olan merakı ise Buca ile Şirinyer arası da düzlük bir araziye yaptırmış olduğu at hipodromundan anlaşılmaktadır. Ayrıca köşk bahçesinin kuzeyinde yer alan haralar günümüze kadar ulaşmışlardır.

Rönesans üslubunun ilginç örneklerinden olan ana binanın kuzeydoğu köşesinde sosyal statünün ifadesi olarak bir kule yükselir. Yapının iç mekanı yoğun süslemeleriyle dikkatleri çekmektedir.

20.yüzyılda birkaç kez el değiştirdiği bilinen yapıya Birinci Dünya Savaşı sırasında devlet tarafından el konularak Darül Muallimin (Yatılı Kız Okulu) olarak kullanılmıştır. Savaş sonrasında sahiplerine geri iade edilmiştir. 1930’ların sonlarında Rees ailesinin İzmir’den ayrılması üzerine köşk tekrar eğitim amacına yönelik kullanıma sunulmuştur. Rees Köşkü, günümüzde 9 Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi olarak kullanılmaktadır.


Kervan Köprüsü

Buca Tarihi Kervan Köprüsü Buca Tarihi Kervan KöprüsüEge bölgesinde yer alan İzmir ili, 17.yüzyılda Anadolu’ya Uzak ve Ortadoğu’dan gelen kervan ticaret yollarının son durağı konumundadır. Meles Deresi üzerinde yer alan Kervan Köprüsü ise İzmir’in giriş kapısı niteliğindedir. Asya’dan gelen tüm mallar Kervan Köprüsü’nde boşaltılıp, değiş tokuş yapılarak yeni mallar ile geri gidilmektedir.

Buca’da yer alan Kervan Köprüsü, uzun yıllar boyunca mesire alanı olarak kullanılmıştır. Anadolu’dan gelen gezginlerin İzmir’e giriş noktası olan köprü, yabancıların da ilgi odağı olmaktadır.


Manoly Oteli

Buca Tarihi Manoly Oteli Binası Buca Tarihi Manoly Oteli BinasıYapım tarihi girişindeki kitabeden anlaşıldığı üzere 1838 olan ve Buca’da kitabesi bulunan en eski konutlardan biri olan Manoly Otel, eskiliğine rağmen yansıttığı mimarisi üst düzeyde ve kalitededir.

Girişi, dönemin ulaşım aracı olarak binek hayvanlarının kullandığı zamanların karakteristiğini çok açık şekilde yansıtmaktadır. Kesin olmamakla birlikte Buca’ya gelen Levantenlerin kaldıkları, Buca’nın en eski oteli olarak bilinmektedir. Günümüzde Manoly Otel, özel huzurevi olarak kullanılmaktadır.


De Jongh Malikanesi

Buca Tarihi De Jongh Malikanesi Buca Tarihi De Jongh MalikanesiBuca’ya en erken yerleşen ailelerden biri olarak bilinen Felemenk asıllı İngiliz De Jongh Ailesi’nin inşa ettirdiği, kesin olarak bilinememekle birlikte inşa tarihinin 1877 yılında ve 19.yüzyıl olarak kabul edildiği yapıdır.

De Jongh Ailesi’nin İzmir’den ayrılmasıyla birlikte İtalyan Sperco Ailesi’ne geçen köşk sonra da Aliberti Ailesi’nin mülkü olmuştur. Birçok kez el değiştiren malikane, 1930 yıllarında istimlak edilmiş ve günümüzde bir sağlık kuruluşunun bünyesinde kullanılmaktadır.

Geniş bir bahçenin üzerine yerleştirilen yapının, Levantenlerin olmazsa olmazı ve köşkün asıl tasarım unsurları olan havuz ve tenis kortu günümüze kadar ulaşamamıştır.


Gavrili Köşkü

Buca Tarihi Gavrili Köşkü Buca Tarihi Gavrili KöşküGavrili köşkü Vafiyedis adında bir mimara ait yapı olup inşa tarihi kesin olarak bilinememektedir.

Zemin ve üst katların yüzey dokularının kesin ayrımı, yapıyı dört yüzünde çeviren tuğla friz, pencere üzerindeki yarım daire kemer ve alınlıkları, pencere altlarındaki rozet motifler, tümüyle bu yapıya ait özelliklerdir. Yakın zamana kadar burada Pengelli Ailesi'nin oturduğu bilinmekte birlikte köşkün Gavrili ailesine ait olduğu söylenmektedir.

Günümüzde Yapı Kredi Bankası misafirhanesi olarak kullanılmaktadır.


Amerikan Koleji

Buca Amerikan Koleji Binası Buca Amerikan Koleji BinasıKolej, Amerikalı eğitimci MacLachlan tarafından kurulmuş ve dönemin ünlü iş adamı John S. Kennedy’nin maddi yardımlarıyla daha da genişletilmiştir.

Amerikan Koleji, günümüzdeki ismi Şirinyer, eski adı ise Kızılçullu olan bölgenin güney kısmında Meles Çayı’na bakan arazide yer almaktadır. 1912 yılında Amerikalılar tarafından yaptırılan ve yıllarca Amerikan Erkek Lisesi olarak hizmet veren okul, İzmir’de yaşayan Levanten ailelerinin çocuklarının okuduğu ve o dönemdeki sayılı okullardan biridir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanlarından Adnan Menderes de burada eğitim görmüştür.

Cumhuriyetin ilanı ile birlikte Amerikan Koleji Köy Enstitüsü olarak hizmet vermeye başlamıştır. 1953 yılının sonlarında ise kolej binası NATO’ya devredilmiş ve halen karargah olarak kullanılmaktadır.


Baltacı Malikanesi

Tarihi Baltacı Malikanesi Tarihi Baltacı MalikanesiOsman Hamdi Bey ile çalışmış ve arkeoloji alanında tanınmış olan Demonstanis Baltacı’nın yaptırdığı gerek ana bina gerek bahçe mimarisi ile bir kültürün varlığını hala yansıtan eserlerdendir.

1850 ve 1880 yılları arasında inşa edildiği düşünülen yapı, Buca’nın en eski yapılarından biridir. Söylentilere göre 1863’te Sultan Abdülaziz’in İzmir ziyaretinde Buca’da, bu malikanede kaldığı bilinmektedir. Sultan, Aliotti Bahçesi’ne bakan kapıdan içeri alınmış ve kapı bundan sonra kapatılarak bir daha kullanılmamıştır.

Sonraki yıllarda Venizelos tarafından bir yetimhaneye dönüştürülen yapı, savaşta ölenlerin çocukları için İzmir Rum toplumuna bağışlamıştır. Bu tarihlerden sonra Türk Devleti’ne geçen malikane Mustafa Kemal Paşa’ya bağışlanmıştır. Fakat Mustafa Kemal Paşa burasının bir okul olmasını istemiştir. 1930’lu yıllardan itibaren malikane okul olarak kullanılmıştır. Dimostanis Baltacı Malikanesi, bugün Buca Lisesi ek binası olarak kullanılmaktadır. Malikane içindeki havuz ve heykeller nostaljik yapısını korumaya devam etmektedir.


Davut Fargoh Köşkü

Tarihi Davut Fargoh Köşkü Tarihi Davut Fargoh Köşkü

İnşa tarihi tam olarak bilinemeyen fakat Buca eşraflarından olduğu bilinen Davut Fargoh’un inşa ettirdiği konaktır.

Konağın arka kısmında hamam ve diğer servisler yer almaktadır. Konağın yapısı, İstanbul konutlarındaki karnıyarık türünü çağrıştıran özelliklere sahiptir. Üçe bölünmüş cephe, üç kemerli ana girişi ve dış mimarisi Ispartalıyan Konağı ile benzerlik göstermektedir.

Fargoh Köşkü, uzun yıllar boyunca Buca Belediyesi Hizmet Binası olarak kullanılmış ve Buca Belediyesi'nin 2000 yılı Kasım ayında yeni hizmet binasına taşınmasıyla Davut Fargoh Köşkü, Buca Belediyesi Kültür Sanat Merkezi ve Kütüphane olarak hizmete açılmıştır.