Bozyazı Tarihi Yerleri

Mersin’in tarihi dokusu en az bozulan bir ilçesi olan Bozyazı, MÖ 5. ve 6. yüzyıllarda kurulmaya başlamıştır. O zamanlarda bölgeye hâkim olan Rodos ve Salamis kolonileri, ilk defa Bozyazı mevkiinde kolonileşmeye başlamıştır. Kurulan ilk şehir olan Nagidos olup, ismini kurucusu olan Nagis’ten almıştır. Tarih boyunca Mısır, Bizans, Selçuklu gibi büyük medeniyetlerin himayesi altında bir liman kenti olarak görev yapmıştır.

Konumu itibariyle sığ bir denize ev sahipliği yaptığı için ticaret noktası amaçlı olarak yıllar boyunca daha da önem kazanmıştır. Şehirde yer alan bazı kalıntılarda çok daha eski dönemlere ait medeniyetlerin de izleri bulunmuştur. Tagiduda Adası olarak adlandırılan, sahilin hemen açığında bulunan tepede eski bir Nekropol vardır. 1987 yılına kadar belediye olan Bozyazı, nüfusunun artması ile bir ilçe olmuştur. 

Bozyazı İlçesi’nde tarihe meydan okuyarak günümüze kadar ulaşan ve görülmeye değer olan önemli tarihi güzellikler bulunmaktadır.

Bozyazı'da tarihi ve turistik mekanlara yakın olan uygun fiyatlı oteller için Bozyazı otelleri sayfamıza göz gezdirebilirsiniz.


Softa Kalesi

Softa Kalesi Softa Kalesi

İlçe merkezinin kuzeybatısında bir tepenin üzerinde yer alan Softa Kalesi, tüm bölgeye hakim olan bir noktaya konumlandırılmıştır. Roma kaynaklarında kalenin ismi "Syce" ya da "Sycae" olarak geçmektedir. Oval şekilli sur duvarları nispeten iyi korunmuştur. Tepenin güney yamacındaki çift katmanlı mezar örneği Anemurium Antik Kenti'ndeki mezarlara benzemektedir. Yapının çatı örtüsü tonozludur ancak büyük çoğunluğu yıkılmıştır. 

Şu anda sadece kale kapısının yanında duvarları duran yapının cami olduğu ve bir erişim rampası ile ulaşılan yapının saray olduğu düşünülmektedir. Ayrıca sur duvarlarının yakınında inşa edilen Geç Roma Dönemi'ne kadar uzanan küçük bir hamam da bulunmaktadır. Bunların dışında Roma ve Bizans dönemlerinde kullanılan çok sayıda alçı kaplı sarnıç mevcuttur. Softa Kalesi, en son Karamanoğulları Beyliği zamanında kullanılmıştır.

Softa Kalesi’ne giriş ücretsizdir.

Tarihi ve turistik mekanlara yakın konaklama seçenekleri için Mersin otel fiyatları adresinden otelleri inceleyebilirsiniz.


Nagidos Antik Kenti

Nagidos Antik Kenti Nagidos Antik Kenti

Mersin-Antalya Yolu, Paşa Caddesi üzerinde, sahilin hemen birkaç metre açığında bulunan Nagidos'un kalıntıları, bir tepe üzerinde bulunmaktadır. Bölgenin tarihi hakkında çok az bilgi günümüze kadar ulaşmıştır. Tarih boyunca varlığını bir şekilde sürdüren tek şey tepenin zirvesinde yer alan surlarının görünür kalıntılarıdır.

Tepeyi kara ile bağlayan köprünün ilk şeklinin, Roma Dönemi'ne ait olduğu kazılar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Tepede yer alan diğer yapılar arasında Geç Roma ve Bizans dönemlerine ait su kemeri kalıntıları ve hamamın temelleri de vardır.

Nagidos Antik Kenti'ne dair bölgede bulunan kaynaklar, bir zamanlar Samoslular tarafından sömürgeleştirildiğini göstermektedir. Nagidos’ta bulunan sikkelerinden, Nagidos'un 5. ve 4. yüzyıllarda Pers Egemenliği'nde olduğu ortaya çıkmıştır. Helenistik Dönem’de Mısır'ın etkisi altında kalmıştır. Bir süre sonrasında korsanlar tarafından yağmalandığı için eskisi kadar güçlü bir liman kenti olamamıştır.

Orta Çağ'da kentin oldukça önemsiz olduğu görülmekte ve çoğunlukla kıyıya çok yakın olan Bozyazı Adası'nda, şehir faaliyetleri yönetilmiştir. Müzedeki eserler, kentin batı kısmında tesadüfen keşfedilen mezarlardan alınmıştır. Pişmiş kil lahitlerde ölüler için oldukça zengin hediyeler bulunmuştur. Bu eserlerin tarihi ise 4 bin yıl öncesine kadar dayanmaktadır.

Yunan tarihçisi Strabon, Nagidos'tan, Anemurium Antik Kenti ile birlikte bahsetmektedir. Antik Nagidos Şehri’nin, Sisamlı Nagis tarafından 5. yüzyılda kurulduğunu ifade etmiştir. 

Ancak bir diğer antik tarihçi olan Hekataios, bu kentin “Nagis Kubernetes” adında bir Semitik lider tarafından kurulduğunu iddia etmiştir. Fakat yazılı kaynaklarda yer alan bilgilere göre bölgenin, 2000 yılında B. Luwi halkı tarafından kurulan Tarhundasha Krallığı'nın bir parçası olduğu tarihsel olarak doğrulanmıştır. 

Antik kenti çevreleyen sur duvarları, bölgenin tarihi hakkında en çok bilgiyi veren kaynaklardır. Paşabeleni denilen tepeyi çevreleyen surlar, özenli ve başarılı bir mimariye ev sahipliği yapmaktadır. Sur kalıntılarının tarihi yine aynı Nagidos Antik Kenti tarihi gibi MÖ 4. ve 3.yüzyıllara dayanmaktadır.

Nagidos Antik Kenti’ne giriş ücretsizdir.

Bozyazı'da eski tarihi yapılarından tutun, görkemli ve nefes kesen yerleri ziyaret etmek için Bozyazı'da gezilecek yerler yazımızı ziyaret edin.


Kilise Burnu

Kilise Burnu Kilise Burnu

Kilise Burnu, Bozyazı'nın 18 km doğusunda, yolun hemen yanında, yüksek bir tepenin üzerinde yer almaktadır. Ören yeri olarak geçen bölgede, Geç Roma ve Erken Bizans dönemleri ile tarihlenen arkeolojik bir alana ev sahipliği yapmaktadır.

Sur duvarları, sarnıç, kilise ve diğer binaların kalıntıları günümüze kadar varlığını korumuştur. Tepenin kuzeybatısında sur duvarları dışında üç adet mezar vardır. Bunlardan ikisi yan yana ve arkası tonozlarla kaplıdır. MS 1. ve 2. yüzyıla kadar uzanan sıva kaplı duvarlar, Anemurium Antik Kenti'nde bulunan mezarlara benzer küçük girişlere sahiptir.

Kilise Burnu’na giriş ücretsizdir.

Bozyazı'da manzarası ve tarihi yerleri ile sizi büyüleyecek yerler için Bozyazı gezi rehberi sayfasını ziyaret etmeyi unutmayın.


Arsinoe Maraş Tepesi

Arsinoe Maraş Tepesi Arsinoe Maraş Tepesi

Bozyazı İlçesi’ne 2 km uzaklıktaki Çubukkoyağı Mahallesi sınırları içinde yer almaktadır. Bir zamanlar Arsinoe olarak adlandırılan bu yer, pelerin gibi denize bakan yüksek bir tepe üzerinde bulunan ve günümüzde Maraş Tepesi ismini almış eski bir tarihi noktadır. 

Bölgede ilk yerleşimlerin başlangıç tarihi MÖ 270 civarında olup, Aspendoslu Aetos tarafından kurulduğu ortaya çıkarılmıştır. Mısır Kralı Ptolemais’in karısı adına kurulan şehir, dönemin simgesi olan kral, kraliçe ve kız kardeş simgesini bir arada bulundurmuştur. Yani kralın hem eşinin adı hem de kız kardeşinin adı Aetos’tur.

Kesinlikle gitmeniz gereken yerleri rahatça keşfetmek için Mersin gezi rehberi sayfamıza uğramayı unutmayın.

Bundan dolayı, “Kutsal Şehir” olarak bilinmektedir. Orta Çağ'ın başlarında terk edilmiş ve bir daha herhangi bir yerleşim söz konusu olmamıştır. 

Tepe üzerine inşa edilen kale duvarı kalıntıları, doğu ve batı yamaçlar boyunca uzanmakta ve eğime göre planlanmıştır. Bazı bölümleri mozaik kaplı olan iki katlı ve tonozlu mezar yapıları, Maraş Tepesi'nde bulunan dikkat çekici eserler arasında bulunmaktadır. Ayrıca tepede Bizans Dönemi'ne ait üç kilise tespit edilmiştir. Ancak günümüzde yalnızca temellerinin kalıntıları gözlemlenebilmektedir.

Arsinoe Maraş Tepesi girişi ücretsizdir.

Bozyazı'daki tatil zevkinizi en yüksek kaliteye taşıyacak oteller için Bozyazı 3 yıldızlı oteller sayfamıza göz gezdirebilirsiniz.


Yelbiz Kalesi

Yelbiz Kalesi Yelbiz Kalesi

Mersin'in Bozyazı İlçesi'nin yaklaşık 10 km kuzeyinde, Tekedüz Mahallesi'ndeki Derebaşı İlköğretim Okulu'ndan kuzeybatı yönünde bir konuma sahiptir. 1,5 saatlik bir yürüyüşle ulaşılabilecek bir tepenin üzerinde yer almaktadır. 

İki salonlu büyük bir alanda bina kalıntılarını taşımaktadır. Bazilikasının çoğu bozulmadan kalmayı başarmıştır. Bu yapının bir manastır olduğu düşünülmektedir. Doğuda, bir sarnıçtan geriye kaldığı sanılan başka bir yapı vardır. Manastırın batı tarafında küçük apsisi olan bir şapel ve aynı yönde apseli dikdörtgen şeklindeki bir diğer şapel görünmektedir.

Yelbiz Kalesi'ne giriş ücretsizdir.

Bozyazı'da aileniz ile bir arada keyifli konforlu bir tatil geçirebileceğiniz otellerin listesi Bozyazı aile otelleri sayfamızda yer almaktadır.